TZOB'dan süt raporu
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, süt fiyatlarında 2008 yılında yaşanan ciddi orandaki düşüşün 2009 yılında da devam ettiğini belirterek ''Devlet gerektiğinde piyasaya alımlar yoluyla müdahale etmeli'' dedi.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 3 Mart 2009 tarihinde yapılan ''Süt Sektörü Toplantısı''nın sonuçlarının yer aldığı raporu, Birlik binasında düzenlediği basın toplantısında değerlendirerek, Hükümetin, Avrupa Birliği ve ABD;de olduğu gibi müdahale alımları yoluyla piyasaya girip istikrarı sağlaması gerektiğini bildirdi.
Süt üreticisinin sürekli zarar ettiğini savunan Bayraktar, süt üretimini uzun süre devam ettirmenin mümkün olmadığını, 60 kuruşun altındaki hiçbir fiyatın, üretici açısından kabul edilemez olduğunu ifade etti.
Son bir yıl içinde 150 binden fazla damızlık süt hayvanının kasaba gittiğini ve bunların büyük bir kısmının son altı ayda kesime sevk edildiğini anlatan Bayraktar, şunları kaydetti:
''Türkiye'de damızlık süt hayvanlarının kesimi önlenemezse, buzağı sayısı düşecek, en geç sonbahar veya kışın sanayiciler 'süt bulamıyoruz' ve 'hayvan yok' diyecekler, bu durum AB ve ABD gibi ülkelerden hayvan ithal etmeye kadar gidecektir. Türkiye ilerleyen dönemlerde süt ve süt ürünlerinde ithalatçı konumuna gelebilecektir. Şu an sütü kurtarırken, önce ineğin kurtarılmasına çalışılmalı, yani kasaba gitmesi önlenmeli. Çünkü, eğer ineği kurtaramazsak, ineğin sahibi elden gidecektir. Şehirde işsiz kalanlara belki belediye bakar, yardım eder fakat kırsalda bunun anlamı açlıktır.''
Tarım ve Köyişleri Bakanlığının bütün sektör temsilcilerini tek tek toplayarak, görüş ve önerilerini aldığını hatırlatan Bayraktar, fakirlerin yardım paketlerine süt konulacağını, okul sütü programının hayata geçirileceğini, piyasadan fazla süt çekilip, süt tozuna dönüştürüleceğinin planlandığını ancak aradan 3 ay geçmesine rağmen, taahhüt edilenlerin hiçbirisinin henüz hayata geçirilmediğini söyledi.
''Hükümet birçok sektör için tedbir açıkladı, fakat açıklanacak tedbir paketinde can çekişen süt sektörünü unuttu'' diyen Bayraktar, uluslararası kuruluşların tüm dünyada çiftçilerin, son zamanlardaki en büyük üretim maliyetleri ile yüzleşmek durumunda kaldığını tespit ettiklerini anlattı.
Bayraktar, görüşlerini şöyle açıkladı:
''Dünyada 2007 yılında süt fiyatları artarken üreticilerin girdilerinde de (yemlik hububatlar, gübre ve mazot fiyatları) artış olmuş, dolayısıyla dünyada bütün çiftçiler için süt üretim maliyetleri artmıştır. Netice de tüm dünyadaki süt üreticileri büyük ölçüde son zamanlardaki en büyük üretim maliyetleriyle yüzleşmek durumunda kalmışlardır. Türkiye'deki süt üreticilerimiz son yılların en büyük kriziyle karşı karşıya kalmıştır. Üretici süt fiyatları özellikle 2007 yılının son altı ayında yaşanan ciddi artışın ardından, 2008 yılının ilk ayından itibaren düşmeye başlamıştır.''
Süt üreticilerinin borcunu ödeyemeyerek ''konkordato'' ilan ettiğini savunan Bayraktar, sektörde sıkıntıların aşılabilmesi için önerilerini şöyle sıraladı:
- Süt ve süt ürünlerinde uygulanan KDV yüzde 8'den yüzde 1'e indirilmeli,
- Ahırlarda kullanılan elektrik fiyatlarında indirim yapılmalı,
- Çiftçilerin kredi borçları 3 yıl faizsiz ertelenmeli ve yeni kredi kullanma imkanı sağlanmalı,
- Süte ve hayvana verilen destekler yüzde 50 artırılmalı ve en kısa zamanda ödenmeli, bu sayede piyasaya acil taze para aktarımı sağlanmalı,
- Okul sütü programları geçici olarak değil, devlet politikası haline getirilerek sürekli uygulanmalı,
- Türkiye'de süt sektöründe ihale sistemi etkili çalışmamaktadır. Mutlaka bunun üzerine gidilmeli, sisteme işlerlik kazandırılmalı,
- Üretici fiyatları düştüğü halde tüketici fiyatlarının neden benzer bir değişim göstermediği sorgulanmalı. Tüketici dernekleri bu sayede üretici-tüketici arasındaki fiyat makasının açılmasını önlenmeye çalışmalı,
- Süt konseyi yönetmeliğinde üretici örgütlerinin mutabık kalacağı değişiklikler yapılmalı, bu kapsamda özellikle süt piyasasına gerektiğinde müdahale edecek müdahale sistemi kurulmalı, Süt Konseyi bu konuda yetkilendirilmeli,
- Dahilde işleme rejimi kapsamında yapılan süttozu ithalatı geçici bir süre için durdurulmalı,
- Üretici; 'tüketicinin ödediği paranın ne kadarı benim elime geçiyor?' diye sormalı. Tüketicinin ödediği paradan daha yüksek pay almanın yolunun güçlü bir şekilde örgütlenmeden geçtiğini bilmeli, örgütüne sahip çıkmalı ve onun güçlenmesine destek vermelidir.
Tarım sektöründe kriz büyüdüğünü ileri sürerek, acil çözüm alınmasını isteyen Şemsi Bayraktar ''Traktör satışları neredeyse durma noktasına geldi, çiftçi gübre, tohum ve mazot alamıyor, süt para etmediği için damızlık hayvanlar kasaba gidiyor, üreticiler yeni sezonda ekim yapıp yapmamakta kararsız, para kazanamayan üretici kredi ve elektrik borçlarını ödeyemiyor'' dedi.
Bayraktar, şunları kaydetti:
''Acil olarak son 4 ayda tarıma göç eden 1 milyon insana da bakmak zorunda olan tarım sektörüne yönelik tedbir alınmalı. Tarım sektöründe krizin boyutu gün geçtikçe derinleşmektedir. Acil çözüm alınmazsa, korkarız ülkemizde çok daha ciddi sorunların ve sosyal patlamaların yaşanması kaçınılmaz olacaktır. Bu nedenle öncelikli olarak; çiftçilerin Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerine olan borçları ile elektrik borçları yapılandırılmalı, tarım destekleme bütçesi artırılmalıdır.''
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 6 asker şehit olmuştu
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi