Üniversitelinin 'yatacak' yeri yok
AKP iktidarında üniversitelerin sayıları ve kontenjanlarının hızla artmasına karşın öğrencilerin barınma sorununun göz ardı edilmesi, devlet yurtlarının toplam kapasitelerinin yalnızca her 10 öğrenciden 1'ine yurtta barınma imkanı sağlamasına neden oldu.
Üniversitelerin kontenjanları 9 yıl içinde yüzde 97,1 oranında artarken, devlet yurtlarındaki kapasite artışı yüzde 31,5’te kaldı. Barınma sorunu üniversite öğrencilerini, çoğu tarikat ve cemaatlerin elindeki özel yurtların kucağına itiyor.
2011 ÖSYS Yerleştirme sonuçlarının açıklanmasına sayılı günler kala, üniversiteyi kazanan adayların önündeki en büyük sıkıntıların başında barınma sorunu geliyor. Türkiye’nin dört bir yanında farklı illerdeki üniversitelerde eğitim görecek öğrenciler, yıllar içinde yeteri kadar artmayan yurt kapasiteleri nedeniyle ya konut kiralamak ya da özel yurtlarda barınmak zorunda kalıyor. AKP’nin iktidara geldiği 2002’den bu yana üniversite kontenjanlarının yaklaşık 2 kat artmasına karşın yurt kapasitelerinin artış oranının yüzde 31’de kalması Türkiye’de son yıllarda özel yurt sektörünün giderek büyümesine yol açtı. Özel yurtların çoğunun çeşitli tarikat ve cemaatlere ait olması ise öğrencilerin üniversite yaşamları boyunca tarikat ve cemaatlerin kıskacında kalmasına neden oluyor.
AKP’nin iktidarda bulunduğu 9 yıl içinde; gerekli alt yapı, fiziki koşullar tam hazırlanmadan “Her ile üniversite sloganı” ile önce devlet üniversitelerinin ardından YÖK’ün verdiği destekle vakıf üniversitelerinin sayısı hızla arttı. 2002 yılında 53’ü devlet, 23’ü vakıf olmak üzere toplam 76 üniversite Türkiye’nin yükseköğretim kurumlarını oluştururken, 2011 yılına gelindiğinde devlet üniversitelerinin sayısı 103’e, vakıf üniversitelerinin sayısı ise 62’ye çıkarak Türkiye’de toplam 165 üniversite faaliyet göstermeye başladı.
Kontenjanlar yüzde 97,6 oranında arttı
Üniversite sayısında yaşanan artış kontenjanlara da yansıdı. ÖSYM’nin verilerine göre 2002 yılında örgün lisans programlarının kontenjan sayısı 187 bin 730, ön lisans programlarının sayısı ise 196 bin 609 kişi olmak üzere toplam 384 bin 339 kişi olarak belirlenmişti. AKP, Türkiye genelinde yükseköğretime olan talebi azaltmak amacıyla kontenjanları başta yeni üniversite kurarak sonra da yükseköğretim programlarının ikinci öğretimlerini açarak sürekli artırdı. Özellikle 2008 yılında Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan’ın YÖK’ün başına gelmesinin ardından kontenjan artışları tartışılan temel konulardan biri haline geldi. Sonuç olarak 2011 yılına gelindiğinde örgün lisans programlarının kontenjanları 2002 yılına göre yüzde 142 oranında artarak (özel yetenekle öğrenci alan lisans programları dahil) 455 bin 690’a yükseldi. Ön lisans programları ise yüzde 54 oranındaki artışla 303 bin 948 kişi oldu. Üniversite kontenjanları böyle 9 yıl içinde toplamda yüzde 97,6 oranında artarak 759 bin 638’e çıktı.
Yurt kapasiteleri yüzde 31’de kaldı
Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) resmi verileri, Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu’na (YURTKUR) bağlı devlet yurtlarında 9 yıl içinde kontenjan artışının oldukça altında kalan bir kapasite artışı yaşandığını gösteriyor. 2002-2003 akademik yılında Türkiye genelinde YURTKUR’a bağlı olarak faaliyet gösteren 191 devlet yurdunun toplam kapasitesi 185 bin 85 kişi olarak belirlenirken, 2010-2011 akademik yılına gelindiğinde yurt sayısının 270’e çıkmasına karşın kapasite ancak 243 bin 409’a kadar çıkabildi. Bir başka deyişle 9 yıl içinde kontenjanlar yüzde 97,6 oranında artarken, yurt kapasiteleri yalnızca yüzde 31,5 oranında arttı. Bu durum da kontenjan artışının altında kalan yurt kapasiteleri nedeniyle öğrencilerin barınma ihtiyaçlarını özel yurtlar ve kiralık konutlarla çözmeye itiyor.
10 öğrenciden 1’ine yurt imkanı
2002-2003 akademik yılında yükseköğretimde toplam 1 milyon 223 bin 330 öğrenci eğitim görürken, kontenjan artışlarıyla 2010-2011 akademik yılında öğrenci sayısı 2 milyon 87 bin 890’a yükseldi. Buna göre YURTKUR’a bağlı devlet yurtlarının kapasitesi üniversite öğrencilerinin yalnızca yüzde 11’ine yetiyor. Türkiye genelinde, devlet yurtları ortalama her 10 üniversite öğrencisinden yalnızca 1’ine barınma imkanı sağlıyor.
İstanbul’da kapasite 15 bin, öğrenci 321 bin!
Türkiye’nin en fazla yükseköğretim kurumu ve üniversite öğrencisine sahip İstanbul’da öğrencilerin yaşadığı barınma sorunu Türkiye geneline göre daha da kötü bir tablo oluşturuyor. YÖK’ün verilerine göre, 2010 yılında İstanbul’da 8 devlet üniversitesinde 196 bin 733, 21 vakıf üniversitesinde 124 bin 992 olmak üzere toplam 321 bin 725 üniversite öğrencisi eğitim görüyor. 22 devlet yurdunun toplam 15 bin 512 kapasiteye sahip olduğu İstanbul’da yükseköğretimde okuyan öğrencilerin yüzde 4,8’ü devlet yurtlarında barınma imkanı sağlanıyor. Bu durum her 20 öğrenciden yalnızca 1’inin devlet yurtlarında barındığı anlamına geliyor. Başkent Ankara’da 5 devlet üniversitesinde 154 bin 574, 8 vakıf üniversitesinde 35 bin 52 olmak üzere toplam 189 bin 626 öğrenci bulunuyor. Devlet yurtları kapasitesinin 16 bin 558 olduğu Ankara’da öğrencilerin yalnızca yüzde 8,7’si devlet yurtlarında barınıyor.
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Colani’nin arabası
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu