"Uzlaşma arıyoruz"

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Anayasa değişikliği çalışmalarıyla ilgili olarak, ''Gerçekten uzlaşma arıyoruz. Bundan kimsenin tereddütü olmamalıdır. 'Uzlaşmıyoruz, biz bu işte yokuz' diyenleri bile son ana kadar kapılarını çalmaya, fikirlerini, düşüncelerini almaya hazırız'' dedi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 23.03.2010 - 11:41

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve AKP Ankara Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya ile birlikte TOBB Başkanlığı'nda TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nu ziyaret etti.

Çiçek, görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, kamuoyunun bilgisine ve tartışmasına açtıkları anayasa taslağı metniyle ilgili dün TBMM'de temsil edilen partileri bilgilendirmeye çalıştıklarını söyledi.

Bugün de meslek örgütleri ile sivil toplum kuruluşlarını ziyaret ederek çalışmayla ilgili bilgi verdiklerini ifade eden Çiçek, bu kapsamda ilk ziyaretlerini TOBB'a gerçekleştirdiklerini belirtti.

Çiçek, TOBB'un esas itibariyle seneler önce anayasanın değişmesi gerektiği konusunda en çok çaba gösteren, hemen her genel kurulunda bunu en önemli ve öncelikli konu olarak siyasetçilere ve kamuoyuna aktardıklarını söyledi.

Bakan Çiçek, ''TOBB bunu sadece talep etmekle kalmamış, bu ihtiyacın ne kadar acil olduğunu dile getirerek, bu değişikliği yapacak olanlara yardımcı olmak anlamında bir taslak da hazırlamıştır'' diye konuştu.

"Yeni bir anayasayı en çok arzu eden meslek örgütümüz"

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Çiçek, sözlerini şöyle devam etti:
''Dolayısıyla TOBB, en başından beri yeni bir anayasayı en çok arzu eden meslek örgütümüzdür. Tabiatıyla bizim de arzumuz yeni bir anayasadır. Değişmemesi gereken maddeler dışında maddelerin bir bütünlük içerisinde değiştirilmesini arzu ettik, bunu ifade etmeye çalıştık. Ancak bunu bu çerçevede yapma imkanı Türkiye'nin içinde bulunduğu şartlar itibariyle hiçbir zaman bulunamadı. Mecburen kısım kısım bu değişikliğin gerçekleştirilmesi gibi bir zaruriyetle karşı karşıya kalındı. Bugün de 23 maddelik, 3'de geçici 26 maddelik bir değişikliği kamuoyunun bilgisine ve tartışmasına, hiç şüphesiz siyasi partilerimizin, meslek örgütlerimizin teker teker vatandaşlarımızın, herkesin katkısına ihtiyaç duyarak, tartışmaya açmış bulunuyoruz. İnanıyoruz ki TOBB, geçmişte yapmış olduğu çalışmalardan da yola çıkarak bize bu manada katkılarını verecektir. Biz de bunları iyi niyetle değerlendirmeye, yapılacak bir çalışmada bunları dikkate almaya gayret edeceğiz.''

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Çiçek, 23 maddelik değişikliğin önemli bir kısmının hatta tamamının Türkiye'de demokratik standartların yükseltilmesine yönelik olduğunu vurguladı.

''Türkiye'nin kaliteli demokrasiyi kurumsallaştırması gerekmektedir"

Türkiye'nin demokratik bir ülke olduğunu, Avrupa ile müzakerelerini sürdürdüğünü dile getiren Çiçek, şunları söyledi: ''Türkiye'nin tabiatıyla her alanda olduğu gibi demokrasi alanında da standartlarını yükseltmesi, kaliteli bir demokrasiyi kurumsallaştırması gerekmektedir. Bizim vatandaşımızın da bir Alman, İngiliz, Fransız vatandaşından hiçbir farkı yoktur. Onlar hangi haklara ve özgürlüklere sahipse bizim vatandaşlarımız da bu hak ve özgürlüklere sahip olmalıdır. Bunun için çok önemli değişiklikler yapıyoruz. Bunları yaparken de zaten geçmiş görüşlerden istifade etmeye çalışıyoruz. Sık sık Sayın Başkan da vurgu yaptı. 50 liralık vergi borcu yüzünden gümrük kapılarından dönen pek çok işadamımız vardır. Artık bu ve benzeri arkeolojik maddeleri, arkeolojik bir kısım kısıtlayıcı hükümleri anayasamızda hiç olmazsa kısım kısım dahi olsa temizleyebilmiş olmamız gerekmektedir.''

Cemil Çiçek, bu manada bakıldığında önemli düzenlemeler getirdiklerini belirterek, ''İfade ettiğimiz gibi eksik olabilir, fazla olabilir. Bunların hepsine bu süreçte herkesin katkısıyla daha olgunlaştırabiliriz'' dedi.

Avrupa Konseyi içerisinde İnsan Hakları Mahkemesine en fazla başvurunun Rusya'dan sonra Türkiye'den geldiğini belirten Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Artık kendi vatandaşımız hak ihlalleriyle ilgili olarak kendi hakkını AİHM'de aramak yerine, Türkiye içerisinde, kendi devletimiz içerisinde kurabildiğimiz bir kısım mekanizmalarla ve kurumlarla kendi hakkını Türkiye'den elde edebilmelidir. Bu hem Türkiye'ye yakışan bir durumdur, hem de Türkiye'nin imajını daha da iyileştirmek adına yapılması gereken bir durumdur. Bununla ilgili de önemli düzenlemeleri yapıyoruz. İfade ettiğim gibi bu maddeler kısıtlayıcı değildir, sınır değildir. TOBB'dan, başkaca meslek örgütlerimizden şu safhada değerlendirme imkanı bulabileceğimiz hususlar olursa bunları da bu çalışmalarımızda dikkate alır, teklifimizi ondan sonra veririz düşüncesiyle bir arayış içerisinde, uzlaşı arayışı içerisinde bu teşebbüslerde, girişimlerde bulunuyoruz, bu ziyaretleri gerçekleştiriyoruz. Gerçekten uzlaşma arıyoruz. Bundan hiç kimsenin tereddütü olmamalıdır. 'Uzlaşmıyoruz, biz bu işte yokuz' diyenleri bile son ana kadar kapılarını çalmaya, fikirlerini, düşüncelerini almaya hazırız.''

 

Anayasa paketi TİSK'te

Anayasa değişiklik paketi çalışmaları kapsamında, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek ile TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu'nu (TİSK) ziyaret etti.

Çiçek ve İyimaya'yı TİSK'e gelişinde, Yönetim Kurulu Başkanı Tuğrul Kudatgobilik ve yönetim kurulu üyeleri konfederasyon binası önünde karşıladı.

Yaklaşık 45 dakika süren görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Bakan Çiçek, Anayasa değişikliği paketi ile ilgili sabahtan itibaren meslek örgütleri ve sivil toplum kuruluşlarını ziyaret edip görüşlerini almaya başladıklarını kaydetti.

Verilecek katkıları talep etmek için söz konusu ziyaretleri gerçekleştirdiklerini anlatan Çiçek, Türkiye ihracatının, sanayisinin, ekonomisinin en önemli ve vazgeçilmez unsurlarından TİSK'i ziyaret ettiklerini bildirdi.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Çiçek, sürdürdükleri çalışmaları değerlendirme fırsatı verdikleri için TİSK Başkanı ve Yönetim Kurulu üyelerine teşekkür ederek, ziyaretin faydalı geçtiğini, ''Olumlu bir görüşme gerçekleştirdiklerini'' söyledi.

TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Kudatgobilik ise Türkiye'nin artık büyük bir dünya devleti haline geldiğini, Avrupa'nın 6., dünyanın ise 17. büyük ekonomisine sahip olduğunu anımsattı.

TİSK hakkında da bilgi veren Kudatgobilik, Türkiye'nin artık bir sanayi ülkesi olduğunu vurguladı. Türkiye'nin yalnız tarım ürünleri ihraç eden bir ülkeden, dünya sanayisi içinde yer alan bir ülkeye dönüştüğüne işaret eden Kudatgobilik, ''Dünya sanayisinde yer alan Türkiye'nin, durumuna, büyüklüğüne ve oynadığı role paralel bir Anayasa değişikliği yapılması ve kanunların düzenlenmesi lazımdır'' dedi.

''Önümüzdeki 40-50 yılın anayasasını teklif ettik"

Türkiye'nin çağdaş ve modern bir anayasaya kavuşmasını istediklerini dile getiren Kudatgobilik, şöyle devam etti: ''1982 Anayasasında 15 defa değişiklik yapıldı, bu yapılan 16. değişiklik olacak. Bir daha değişiklik yapılmayacak şekilde önümüzdeki 40-50 senenin anayasasını teklif ettik ve dedik ki 'yalnız bu gelen 23 maddeyle kalmasın, sivil toplumun da görüşlerini buraya katarak işçi, işveren, memur, siyaset, muhakkak konsensüs ve elbirliği içinde bunun yapılması lazım'. TİSK olarak da ekonomik ve sosyal konseyin Anayasa'da yer almasını teklif ettik. Bununla ilgili Anayasa'da 3-4 madde daha değişiklik teklifimiz olacak. Kendilerine 'bu getirilen 23 maddenin dışında Anayasanın bir kaç değişikliği daha olsa ve bir daha Anayasa değiştirmek ihtiyacı duymadan bunu bir defada yapmayı tercih eder misiniz?' diye sorduk. Sayın Başbakan Yardımcısı, 'evet böyle düşünüyoruz. Bunu bir defada yapmak bizim de hayalimiz. Fakat ana meseleyi çok büyütüp, çok detaylandırırsak esasını kaybedebilir miyiz?' diye endişesini ifade etti.''

Türkiye'nin muhakkak yeni bir Anayasaya ihtiyacı olduğunu vurgulayan TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Kudatgobilik, ''Bu Anayasa'yı her meclis gibi bu Meclisin de yapma ehliyeti mevcuttur. Kanunlar ve Anayasanın verdiği yetki çerçevesinde bunu yapabilecektir'' diye konuştu.

Kudatgobilik, getirilen tekliflerin daha da genişletilmesini, işçilerin, memurların, esnaf ve sanatkarın, ziraat odalarının ve işveren teşkilatlarının da görüşlerini alarak Anayasa değişikliğinin zenginleştirilmesini ve gelecek 30-40 senenin anayasasının oluşturulmasını istediklerini sözlerine ekledi.

Bu arada Tuğrul Kudatgobilik'in açıklamasından önce Çiçek ve İyimaya, diğer sivil toplum kuruluşları ile görüşmeleri olduğunu belirterek TİSK'ten ayrıldı.


Hak-İş'ten Anayasa paketine destek

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, demokrasinin, insan hakları ve özgürlüklerin yükselen birer değer olduğu günümüz dünyasında, Türkiye'nin soğuk savaş dönemlerinin anayasasıyla, medeniyet yolculuğunu sürdürmesinde zorluklar olduğunu söyledi.

Bakan Çiçek, anayasa değişikliği paketi hakkında meslek örgütlerini bilgilendirme ziyaretlerine Hak-İş ile devam etti.

Çiçek ve TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya, Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Salim Uslu ve beraberindeki sendika yöneticilerine yaklaşık yarım saat anayasa değişikliği paketine ilişkin bilgi verdi. Görüşmenin ardından Çiçek ve Uslu gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Çiçek, Hak-İş'in Türk sendikacılığında önemli bir yere sahip olduğunu ifade ederek, anayasada yapılacak değişikliklerle ilgili Hak-İş'in katkılarını talep ettiklerini söyledi.

Hak-İş'in, 1982 Anayasası'nın değişmesi gerektiğini ilk dile getiren meslek örgütlerinden biri olduğunu belirten Çiçek, anayasa değişikliğini, herkesin katkısını alarak yapmaya çalıştıklarını bildirdi.

''Ben kapıyı kapattım'' diyenlerden bile katkı ve destek beklediklerini ve sonuna kadar çalışmalar hakkında bilgi vereceklerini ifade eden Çiçek, şöyle konuştu:
''Yapmak istediğimiz işin özü, esas itibarıyla yüksek standartlı bir demokrasidir. Artık demokrasinin, insan hakları ve özgürlüklerin yükselen birer değer olduğu günümüz dünyasında, Türkiye'nin soğuk savaş dönemlerinin anayasasıyla, hak ve özgürlük anlayışıyla, anayasa anlayışıyla medeniyet yolculuğunu sürdürmesinde gerçekten zorluklar vardır. Bu her kesimin de kabul ettiği bir husustur. Herkes de bu anayasanın değişmesini istemektedir ama buna rağmen her defasında, değişiklik söz konusu olduğunda destek verenler desteklerini vermişlerdir, vermeyenler de kendilerine göre bir gerekçe öne sürmüşlerdir. Bugünün parlamentosunda bu değişikliklerin yapılmasında sayısız fayda vardır. Bu parlamento buna hem yetkilidir hem de bu değişikliği yapacak ehliyettedir.''

Çiçek, üçü geçici olmak üzere 26 maddelik taslak metnin bütün kuruluşlara gönderildiğini, ziyaret ederek de bu kuruluşları bilgilendirdiklerini belirterek, kuruluşlardan görüş aldıklarını, ilave madde talebi olursa da bunlara bakacaklarını ifade ettiklerini anlattı. Çiçek, taslak metinde değişiklik yapılması talebi olursa bu değişikliklerin de dikkate alınacağını söyledi.

Hak-iş Konfederasyonu Genel Başkanı Salim Uslu da Çiçek ve İyimaya'nın, anayasa paketiyle ilgili ayrıntılı bir bilgilendirme yaptıklarını belirterek, teşekkür etti.
''Pakette yer alan değişiklik önerileri bize göre son derece makul ve demokratiktir'' diyen Uslu, değişikliklerin Türkiye'yi düşük standartlardan kurtaracak nitelikte olduğunu, Türkiye'ye iyilik ve istikrar getireceğine inandıklarını belirtti.

Uslu, ''Değişikliklerin ülkeyi ve toplumu yüz karası bir anayasadan kurtaracak olmasından dolayı da büyük heyecan duyuyoruz. Yeni anayasa girişimine herkesin destek vermesi gerektiğine inanıyoruz'' dedi.

Parlamentonun gücüne, yeteneğine, meşruiyetine ve halk için çalıştığına inandıklarını vurgulayan Uslu, şunları kaydetti: ''Halkın çok büyük bir kesimi kendisine krizler ve kaoslar yaşatan bir anayasadan kurtulmak istemektedir. Türkiye'yi Avrupa standartlarına taşıyacak ve Türkiye'nin standartlarını yükseltecek yeni bir anayasa beklemektedir. Burada getirilen yeni düzenlemeleri de Türkiye'nin yeni sivil bir anayasaya ulaşması konusunda önemli bir adım olarak görüyoruz.

Bu anayasa sürecinde parlamento, toplumun ihtiyaçlarına, beklentilerine cevap verecek bir demokratik sorumluluğu, duyarlılığı ve demokratik olgunluğu gösterecektir. Şayet parlamento kimi siyasi partilerin davranış mantığı ile sınırlandırılmış bir kısım tutumlar nedeniyle gereken oy çoğunluğunu, desteğini vermezse referandumda halk gereğini yerine getirecektir. Yeni bir anayasa yapılması konusunda, çağdaş, demokrasi standartları yüksek bir anayasa yapılması konusunda toplumda geniş bir beklenti ve talep vardır. Bu konuda bir uzlaşı, mutabakat arayanlar varsa evrensel standart için, hukuka uygun bir anayasa içeriğini tartışmak, pazarlık yapmak için halkın taleplerine bakmalıdırlar.''

Temel hak ve özgürlüklerin pazarlığa açık olmasını hiçbir şekilde tasvip etmediklerini ve anayasa değişiklikleri konusunda ''uzlaşma ve mutabakat'' diyenlerin ''yeni anayasa istemem'' şeklinde bir tavır içinde olduklarını anlatan Uslu, ''Bunların mutabakatla neyi kastettiklerini, önerilerinin ne olduğunu toplumun önüne koymalarını istiyoruz. Halkın gücünün öne çıkmasına itiraz edenlerin karşılığında yerine ne koyduklarını da halk olarak görmek ve bilmek istiyoruz. Biz yeni anayasa girişiminde hangi siyasi partinin, hangi konuda neyi dayattığına bakmak yerine, getirilen düzenlemelerin evrensel hukuka, AB standartlarına uygun olup olmadığına bakıyoruz'' şeklinde konuştu.

Uslu, bir yabancı komite başkanının bir toplantıda, ''Sayın Bakan'ın konuşmasını daha önce dinlemiş gibiyiz'' dediğini hatırlatarak, kendisinin de ''Bizde gündem hiç değişmiyor. Anayasa'yı, siyasi parti kapatma davalarını, siyaseti, siyasi aktörlerin gücünü, vesayeti tartıştığımız için aynı şeyleri tartışmaktan yeni gündeme geçemiyoruz'' karşılığını verdiğini anlattı. Uslu, Türkiye'nin artık temel hak ve özgürlüklerin alanını genişletmeyi konuşmaya geçmesi gerektiğini belirterek, değişikliklere destek verdiklerini söyledi.

 

Çiçek, TESK'te

Çiçek, AKP Ankara Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya ile Anayasa değişikliği paketine ilişkin Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonunda (TESK) TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken'e bilgi verdi.

Görüşmenin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Çiçek, Anayasa değişikliği çalışmalarına ilişkin meslek örgütlerine bilgilendirmeye yönelik dördüncü ziyaretlerini yaptıklarını hatırlattı.

TESK Genel Başkanı Palandöken ve Yönetim Kurulu üyelerine teşekkür eden Çiçek, 2007 yılında da gündeme gelen Anayasa değişikliği konusuyla ilgili olarak TESK'in çok önemli hizmetler yaptığını ifade etti.

TESK için ''Yeni bir anayasanın hazırlanması noktasında hem böyle bir ihtiyacın olduğunu vurguladı hem de aktif olarak katıldı'' değerlendirmesinde bulunan Çiçek, bugün de konfederasyon yönetim kuruluna hazırladıkları çalışmaya ilişkin bilgi sunduklarını, TESK'in yaptığı bir çalışmayı da basın mensuplarının huzurunda takdim edeceğini belirtti.

Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Tartıştığımız konular hep ifade ettiğimiz gibi son birkaç gün içerisinde, son birkaç ay içerisinde olan tartışmalar değil. Hemen hemen her meslek örgütünün arşivinde, ajandasında Anayasa ile ilgili olarak önceden yapılmış çalışmalar var. Çünkü uzunca bir zamandan beri Türkiye'nin gündeminde olan bir konudur. Ümit ediyorum yeni dönemde bu taslak üzerinde gerekli olgunlaşmayı sağladıktan, katkıyı sağladıktan sonra Türkiye Büyük Millet Meclisine teklif olarak vereceğiz. Orada da her kesin en başta meslek örgütlerimizin katkısını beklediğimizi bir defa daha sizlerin huzurunda ifade etmek istiyorum.''

Çiçek, Türkiye'de esnaf ve sanatkarın milletin ''omurgasını'' teşkil ettiğini belirterek, ''Onların kanaati, desteği, katkısı bizim bakımımızdan son derece önemlidir. Bu düşüncelerle bu ziyareti gerçekleştiriyoruz'' diye konuştu.

Anayasa değişikliği taslağına ilişkin olarak da Çiçek, şunları kaydetti: ''Hep ifade etmeye çalıştık, bu taslak, esas itibarıyla demokratik standartları yükseltmek maksadıyla gündeme getirilmiş bir taslaktır. Yüksek standartta bir demokrasiyi, bizim insanımız da hak ediyor. Bunu ertelemek, bunu bir başka zamana bırakmak demek 'mevcut hak ve özgürlüklerle yetinin' demektir. Günümüz dünyasında bu 'yetinin', 'bu size yeter', 'bu size kafidir' ifadesi, anlayışı veya o anlama gelecek tavır ve davranışlar ancak devlet-tebaa ilişkisinde söz konusu olur. Vatandaş hak ve özgürlük talep eder, ülkeyi yönetenler de bunları karşılamak mecburiyetindedir. 'Verilenlerle yetinin' deniliyorsa, 'Şimdilik olmaz, daha sonra' deniliyorsa, 'bu değişiklikler şimdi değil bir başka zaman' deniliyorsa bunun anlamı, budur. Biz kendi insanımızın bu talebinin bir toplumsal talep olduğu kanaatini taşıyoruz. Bununla ilgili önemli düzenlemeler yaptık. Artık bizim insanımız da hak ve özgürlük talebini gidip Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde, Avrupa platformlarında değil, kendi ülkesinde, kendi organlarından talep edecek ve mümkünse çözümünü de burada bulacaktır, bize yakışan budur. Bu maksatla yapılmış düzenlemeler var. Onlarla ilgili kendileriyle ve kamuoyuyla bu görüşleri paylaştık, paylaşıyoruz.''


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler