Uzmanlar anlaşmalara dikkat çekti: En son konu nükleer olmalı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a uzmanlardan tepki geldi. Uzmanların değerlendirmeleri şöyle:

* Nükleer Mühendis Prof. Tolga Yarman: “Onun nükleer silahı varsa benim niçin olmasın?” Kulağa elbette çok hoş geliyor. Şu var ki, böylesi bir muhakeme, hayatın gerçekleriyle katiyen bağdaşmamaktadır. Cumhurbaşkanı, söz konusu beyanı herhangi siyasi bir maksatla vermiş olabilir. Saygı duyarım. Nedir ki beyanatın altı? Keşke yanılsam, bomboş görünmektedir. Bir defa Türkiye, 1980 müdahalesi olur olmaz, ilk işlerden biri olarak, NPT’yi (Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması) TBMM’den geçirmiştir. Diğer yandan da 1997’de ‘nükleer silahların denenmesinin yasaklanmasını’ öngören anlaşmaya da imza koymuştur. Kısacası Türkiye, nükleer silah yapamaz. Yapsa deneyemez. Asıl önemlisi, Türkiye’nin nükleer merkezleri, hemen baştan sona liyakat özürlü, siyasi tayin anaforlarında, darma duman olmuş, has kadrolar çoktan havaya savrulmuştur. Türkiye, nükleer yarışta, komşumuz İran’ın kıyaslanamayacak kadar çok gerisinde kalmıştır. ABD ile Rusya’nın arasına bunca sıkışılmışken, bahsi açılacak en son konu, bence herhalde “nükleer” olmalıdır. Dilerim Cumhurbaşkanı, F-35’ler ya da S-400’ler gibi ‘nükleer silah’ satın alamayacağımızın bilincindedir. Alsak anahtarı bizde olmayacaktır. Nükleer silah heveslisiyseniz bile bu konu, öyle uluorta konuşulmaz.

* Nükleer Tehlikeye Karşı Barış ve Çevre İçin Sağlıkçılar Derneği (NÜSED) Başkanı Dr. Derman Boztok: Biz uluslararası hekim hareketi olarak bütün dünyanın nükleer silahlardan temizlenmesini savunuyoruz. Bunları kullandığımızda kazanan hiçbir taraf olmayacak. Hiroşima ve Nagazaki bunun küçük bir örneğiydi. Yeni nükleer silahlar bunlardan çok daha güçlü. Tarihten ders çıkarmamız gerek. Bir nükleer silah kullanıldığında bugün bir şehir ortadan kalkıyor. Hiroşima’da yüz binlerce insan öldüyse bugün nükleer silahlarla çok daha fazla insan ölecek. Nükleer silahları bulundurma ve bunları kullanma tehdidi başlı başına bir terör. Bunun kabul edilmesi mümkün değil. Bu kaynakların nükleer silahlara ayrılması demek sağlığa, eğitime, temel insan ihtiyaçlarına, konuta ayrılacak kaynakların silahlara ayrılması demek. Silahlanmaya ayrılan kaynakların mutlak insan refahına, beslenme, eğitim gibi temel ihtiyaçlara ayrılması gerektiğini savunuyoruz.