Uzun süren öksürüğe dikkat
İstanbul İl Sağlık Müdürü Mehmet Bakar, uzun süre devam eden öksürüklerin mutlaka ciddiye alınması gerektiğini bildirdi. Uzun süre geçmeyen öksürüklerin verem hastalığının habercisi olabileceğini belirten Bakar, yurttaşların mutlaka doktor kontrolünden geçmeleri gerektiğini söyledi.
İstanbul İl Sağlık Müdürü Mehmet Bakar, 24 Mart Dünya Tüberküloz Günü nedeniyle düzenlediği basın toplantısında, Dünya Sağlık Örgütü'nün 2008 raporuna göre 2006 yılında 9,2 milyon kişiye tüberküloz tanısı konulduğunu ve 1,7 milyon kişinin bu hastalıktan hayatını kaybettiğini söyledi.
Tüberkülozun dünyada görülme sıklığının 100 binde 139 olduğunu dile getiren Bakar, bu rakamın Amerika bölgesinde 100 binde 37, Türkiye'nin de içinde bulunduğu Avrupa bölgesinde 100 binde 49 olduğunu kaydetti.
Bakar, hastalığın Türkiye'de görülme sıklığının ise 1965 yılında 100 binde 172, 1980'de 100 binde 52, 1990'da 100 binde 44 ve 2004'de 100 binde 27 olarak belirlendiğini anlattı.
Verem Savaş Daire Başkanlığı'nın raporuna göre, 2006'da dispanserlere kayıt edilen toplam hasta sayısının 20 bin 526, görülme sıklığının da 100 binde 29 olduğunu ifade eden Bakar, İstanbul'da görülme sıklığının ise 100 binde 57 şeklinde tespit edildiğini vurguladı.
Bakar, İstanbul'da hasta sayısının yüksek olmasının nedeninin nüfusun çok olması ve çok fazla göç almasıyla açıklanabileceğine dikkati çekerek, bu şehirdeki tüberkülozlu hasta sayısının 2008'de 6 bin 406 olduğunu belirtti.
İstanbul'da 2007 yılında tanı konulmuş 422 hasta üzerinde yapılan risk faktörleri araştırmasında, hastalığa geç tanı konulmasının en önemli nedeninin, öksürük semptomlarının dikkate alınmaması olarak anlaşıldığını aktaran Bakar, ''Uzun süre devam eden öksürükler mutlaka ciddiye alınmalıdır. Kişilerin 3 haftadan uzun süren öksürüklerde mutlaka bir sağlık kuruluşuna müracaat etmeleri gerekmektedir'' diye konuştu.
Bakar, tüberkülozla mücadelede en önemli sorunlardan birinin de ''Çok ilaca dirençli tüberküloz''un giderek yaygınlaşması olduğunu vurgulayarak, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre bu tür hastaların sayısının dünyada 0,5 milyona yaklaştığını kaydetti.
İlaçlara olan direncin artmasının bu hastalıkta ''Doğrudan Gözetimli Tedavi Stratejisi"ni gündeme getirdiğini hatırlatan Bakar, hastanın bir sağlık çalışanın gözetiminde her gün ilacını aksatmadan içmesi anlamına gelen bu tedavi stratejisinin İstanbul'da başarıyla uygulandığını, uygulanan hasta oranının yüzde 99,6 olduğunu bildirdi.
Bakar, ''Doğrudan gözetimli tedavi, tüberküloz hastalığına karşı en önemli silahtır ve hastalığın tekrarlanmasını önler'' dedi. Mehmet Bakar, tüberküloz aşısı uygulamasının da yüzde 100 civarında olduğunu söyledi.
Riskli birimler
İl Tüberküloz üyelerinden İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recep Öztürk, hapishane, huzurevi gibi birimlerin tüberküloz açısından riskli birimler olduğuna işaret ederek, bu nedenle hastalıkla ilgili eğitimin yaygınlaştırılması gerektiğini belirtti.
İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeki Kılıçaslan da doğrudan gözetimli tedavi sisteminde hastaların bilinçsizliği ve eğitimsizliği nedeniyle sıkıntılar yaşandığını anlatarak, ''Hastalar her gün gidip ilaç içmekten sıkılıyor. Sağlık çalışanından bir haftalık, bazen de köyüne gideceğini söyleyerek bir aylık ilaç istiyor. Bu da tedaviyi sekteye uğratıyor'' şeklinde konuştu.
Bazen de hastanın bir süre tedavi gördükten sonra kendini iyi hissettiği için tedavisini yarım bırakabildiğini dile getiren Kılıçaslan, bu tür hastalara mutlaka yaptırım uygulanması, örneğin karantinaya alınması gerektiğini kaydetti.
Kılıçaslan, bilinçli ilaç tüketimi ile ilaca dirençli vakaların olmaması için tüberküloz tedavisinde kullanılan ilaçların piyasada satılmaması için uğraş verdiklerini anlattı.
İstanbul Verem Savaşı Derneği Başkanı Ahmet Refik Erem, tüberkülozla mücadelede diğer hastalıklarda olduğu gibi eğitim ve bilinçlenmenin çok önemli olduğuna dikkati çekerek, ''Öksürürken ağız mutlaka geniş bir mendille kapatılmalı. Böylece verem mikropları havaya saçılmamış olur'' dedi. Erem, erken tanı ile ilaca dirençli vakaların olmaması için çalışılması gerektiğini ifade etti.
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Müge Anlı'nın eşine yeni görev