"Uzun uzun konuştuk"
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ''Arınç olayı ile ilgili Genelkurmay'dan, Hükümet'ten, istihbarattan bilgi alıp almadığının'' sorulması üzerine, ''Tabii konuştuk, uzun uzun konuştuk'' şeklinde ifade etti.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Çankaya Köşkü'nde düzenlenen TÜBİTAK Bilim Ödülleri Töreni'nin ardından verilen resepsiyonda, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin ''Bir kaç gün önce Kuveyt'teydik. Size bir soru sorduk Arınç olayı ile ilgili. Siz de dediniz ki; 'Gideceğim orada Genelkurmay'dan, Hükümetten, istihbarattan bilgi alıp işin aslını öğreneceğim'. Dün aldınız zannediyorum bu bilgileri'' sözleri üzerine Cumhurbaşkanı Gül, ''Tabii konuştuk. Uzun uzun konuştuk. Ama bu kadar... Kendi aramızda, devlet sistemi bu. Öyle değil mi? Kendi aramızda konuştuğumuz şeyleri ben çıkıp anlatsam, öbürü çıkıp anlatırsa o zaman devlet ciddiyetine de yakışmaz bu'' yanıtını verdi.
''Sizin izleniminiz nedir?'' sorusuna karşılık Gül, ''Tabii ki bu konuyu konuştuk biz. Yani bunu söyleyeyim....'' dedi. Cumhurbaşkanı Gül, bir gazetecinin ''Sizin müdahil olmanızı gerektirecek bir durum var mı?'' sorusu üzerine de, ''Konuştuysak zaten demek ki müdahil olmuşuz demektir'' diye konuştu.
''Doğru bir zeminde mi tartışılıyor şu anda? Çünkü her taraftan farklı bilgiler geliyor. En azından onu söyleyebilir misiniz, yani tatmin oldunuz mu bu görüşmeden?'' sorusuna da Gül, ''Bunun dışında bir kelime söylemeye başladığım andan itibaren tenkit ettiklerimin durumuna düşerim ben'' karşılığını verdi.
''Tabii ki yargı var"
Cumhurbaşkanı Gül, ''Üslup ne olmalı, bu son tartışmalarla ilgili. Doğru yolda mı ilerliyor tartışmalar?'' sorusu üzerine, şunları kaydetti:
''Muhakkak ki şeffaflığın, çoğulculuğun olduğu yerde her şey kontrol edilemiyor. Yani üslup açısından da... Daha önce söylediğim gibi hepimizin, herkesin, ben bir ayrım yapmadan bunu söylüyorum, kendimi de içine koyuyorum, bunu sadece parti başkanları ile ilgili de değil, bütün herkesin üslubuna daha dikkat etmesi, daha yapıcı olması... Bunun herhalde ülkemize, hepimize faydası var.''
Bir başka gazetecinin ''Sayın Cumhurbaşkanı Anayasa'ya göre uyumdan sorumlusunuz. Kurumların uyumlu çalışmasından mesul olan sizsiniz. Acaba bu konuda bir uyum mesajı olacak mı? Çankaya'dan bir uyum mesajı çıkacak mı bir şekilde'' sorusunu ise Gül, şöyle yanıtladı:
''Devletin kurumlarıyla ilgili ayrı, siyasete dair ayrı... Yani siyasette çok aykırı fikirler olabilir. Ben ancak devletin kurumları ile ilgili. Tabii ki orada da böyle bir uyumsuzluk var demek istemem, böyle bir şey söz konusu değil. Ama size de söyledim. Farklı farklı uygulamalardan kaynaklanan şikayetler olabilir. Bunların hepsi de giderilir.''
Cumhurbaşkanı Gül, ''Hedef Sayın Arınç mıymış ve hedef suikast mi izleme mi neymiş?'' sorusu üzerine de ''Ben bu kadarda kalayım'' dedi. ''Ankara toz duman'' yorumları yapıldığının ifade edilmesi üzerine Gül, ''Yok öyle bir şey yok'' diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Gül, bir gazetecinin, ''İş yargıda mı noktalanacak? Sürekli farklı noktalarda tartışmalar var gerçekten de bir bilgi karışıklığı var'' sözlerine karşılık da ''Gazeteciliğin gerektirdiği araştırma, etme ve ister istemez ilgi odağı yapmak için işleri büyütmek, bu gazeteciliğin tabiatında, doğasında olan bir şey. Biz de işlerin daha sakin olmasını isteriz'' diye konuştu.
''Yargı bir nokta koyacak mı?'' sorusu üzerine de Gül, ''Tabii ki yargı var'' dedi.
Bilim projeleri
Cumhurbaşkanı Gül, bir başka soru üzerine de, şunları söyledi:
''Avrupa Birliği 6. Çerçeve Programı'nda Slovenya ile Türkiye'nin verdiği proje sayısı aynıydı. 2,5 milyonluk bir ülkeydi, 70 milyonluk bir ülkenin proje sayısı aynı idi. Biz o zaman 250 milyon Avro verdik 6. Çerçeve'de. Almanya'yı, Fransa'yı İngiltere'ye sübvanse ettik biz o zaman. Bizim bu koordinasyon bozukluğu, üniversiteler, TÜBİTAK ve iş dünyası hiç biraraya gelmiyordu. Şimdi çok düzenli olarak bu konularla ilgili biraraya geliyor. Bunun Türkiye'ye yarattığı kıymet çok büyük gerçekten.''
TÜBİTAK'ın yurt dışındaki burslu öğrencilerle sürekli temas halinde olduğunu belirtilmesi üzerine de Cumhurbaşkanı Gül, ''Bu temas çok önemli. Sık sık geliyorlar. Burada da her yaz geliyorlar. Toplantılar yapılıyor. Bunlar tabii hemen ertesi sene olmuyor. Bir yola asfalt yaparsın. Bitince arkasından arabalar geçer. Köprü yaparsın gözükür. Bilim işi öyle değil, Buna yatırım yapacaksın da en az beş on sene sonra neticeleri çıkacak. O bakımdan beklememiz gerekiyor daha çok görmek için'' dedi.
"Türk bilim adamlarını Türkiye'ye çağırmak kolay değil"
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, yurt dışındaki Türk bilim adamlarını Türkiye'ye çağırmanın kolay olmadığını ifade ederek, ''Bize düşen şey, Türkiye'deki bu ortamı daha iyi hazırlamak, yurt dışındaki Türk bilim adamlarını buraya getirebilmek için Türkiye'yi daha cazip hale getirebilmek'' dedi.
44. TÜBİTAK Bilim Ödülleri, Çankaya Köşkü'nde düzenlenen törenle sahiplerine verildi.
Cumhurbaşkanı Gül, törende yaptığı konuşmada, bilim ve teknoloji üretme, araştırma ve geliştirmenin Türkiye'nin öncelikli konularından biri olduğunu ifade etti.
Bilimsel çalışmalara ve bilim insanlarına önem verdiğini anlatan Gül, Cumhurbaşkanı seçildikten sonra bilimsel faaliyetleri himayesine alacağını ifade ettiğini anımsattı. Bilgi ve teknoloji transfer eden ülke olmaktan bilgiyi üreten ülke olma hedefinin çok önemli bir konu olduğunun altını çizen Gül, ''Bir ülkeyi güçlü yapan birçok unsur vardır ama bunların temellerinden birisi de bu ülkenin bilgiyi üretebilme kapasitesidir'' dedi. Bunların kendiliğinden olmadığını ifade eden Gül, bunların teşvik edilmesi gerektiğini ifade etti.
Gül, son yıllarda memnuniyet verici gelişmeler yaşandığını belirterek, TÜBİTAK, TÜBA, üniversiteler ve sanayi kuruluşlarının beraber hareket etmesinin büyük bir sinerji oluşturduğunu vurguladı. Gül, ''Hepimiz biliyoruz ki bu kurumlarımız bazen bir araya gelemiyorlardı. Halbuki bir araya gelmeleri, uğraşmaları ve çalışmaları çok önemli. Şimdi bunun gerçekleşmesi hepimizi çok sevindiriyor. İnanıyorum ki kısa süre içerisinde bunların neticesini alacağız'' diye konuştu.
Üniversitelerin bir araya gelip bu konularla ilgili çalışmalarını görmenin kendisini heyecanlandırdığını dile getiren Gül, ilgilileri kutladı. Sadece Türkiye içinde değil, Türkiye dışındaki bilim adamlarını da takip etmenin görevleri olduğunu belirten Gül, şöyle konuştu:
''Herkese, 'dışarıdan buraya gel' demek kolay değil. Yurt dışındaki Türk bilim adamlarımız Türkiye'ye geldiğinde bilim dünyasına aynı derecede faydalı olamayacağını gördüğü için gelemiyor. O zaman bize düşen şey, Türkiye'deki bu ortamı daha iyi hazırlamak, Türkiye dışındaki Türk bilim adamlarını buraya getirebilmek için Türkiye'yi daha cazip hale getirebilmek. Eğer bu mümkün değilse onlarla en iyi şekilde irtibat kurmalıyız. Onların tecrübeleri, bilgileri, bütün ilişkileri buraya katkı olarak temin edilebilir. Bu konuya daha çok ilgi göstermeliyiz çünkü dışarıdaki potansiyelimizden yeterince faydalanamıyoruz.''
Cumhurbaşkanı Gül, son yıllarda bütçeden bilimsel çalışmalar ve araştırma-geliştirme çalışmaları için önemli pay ayrılmasının önemine işaret ederek, yurt dışındaki fonlardan faydalanılmaya başlanmasının da memnuniyet verici olduğunu kaydetti. Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu'nun 2004 yılından itibaren her yıl Başbakan başkanlığında toplanmasını da takdirle izlediğini ifade ederek, ilgi ve teşvik söz konusu olunca sonuçlarının en güzel şekilde ortaya çıktığını söyledi. Ödül alan bilim insanlarını kutlayan Gül, ödül sahiplerinin genç kuşaklara örnek olduğunu belirtti.
TÜBİTAK Başkanı Yetiş'in konuşması
TÜBİTAK Başkanı Nüket Yetiş de konuşmasına, Cumhurbaşkanı Gül'ün bilim dünyasına verdiği desteğe teşekkür ederek başladı. Doğru bilgiyi doğru kullanmanın insanlığın refahı için vazgeçilmez olduğunun altını çizen Yetiş, bilimin gelişim için anahtar rol oynadığını söyledi. Bilim insanlarının akıl, bilgi ve enerjilerini hedeflerine ulaşmak için organize ettiğini anlatan Yetiş, Türk bilim adamlarının da ülkenin geleceğinin bugünden aydınlık olması için çalıştığını ifade etti.
Yetiş, Türkiye'nin bilim alanında son yıllarda ''koşar adımlarla'' ilerlediğini vurgulayarak, bu alanda önemli atılımlar gerçekleştirildiğini, ancak halen yapılacak şeyler bulunduğunu kaydetti. Bilim insanlarının hak ettiği değeri bulduğu ortamda yaşadığını dile getiren Yetiş, Türk bilim insanına verilen desteğin Türkiye'nin gücüne güç katacağını söyledi.
''Yurt dışından neden gelemiyorum?"
TÜBİTAK Özel Ödülünü alan ve ABD'de çalışmalarını sürdüren Dr. Taner Yıldırım çalışmaları hakkında bilgi verdikten sonra yurt dışından Türkiye'ye dönme konusunda kendisine sorular yönelttiğini, ancak Türkiye'deki koşulların buna izin vermediğini söyledi.
Yıldırım, Türkiye'de bilim adamları için kadro bulunmadığını; bilimsel çalışmalar için gerekli aletlerin alındığını, ancak bunları kullanacak bilim adamlarına kadro tahsis edilmediğini ve bütçe oluşturulmadığını ifade etti.
Türkiye'ye dönme kararı vermeleri halinde akademik kariyerlerine yeniden başlamak durumunda kalacaklarına dikkati çeken Yıldırım, yabancı dil ve doktora sınavlarına yeniden girmeleri gerektiğini söyledi. Yıldırım, ''Yurt dışında 20 yıllık emeğimi bırakıp, buraya gelip sıfıra dönmem mantıklı görünmüyor'' dedi. ''Türkiye'de temel bilim çalışmaları için huzurlu ortam bulunmadığını'' savunan Yıldırım, ''Kurumlar ve kişiler birbirine küs'' dedi.
Yıldırım, mevcut sorunların ortadan kalkması halinde tersine beyin göçünün gerçekleştirilebileceğini ifade etti. Konuşmaların ardından TÜBİTAK ödülleri, Cumhurbaşkanı Gül tarafından sahiplerine verildi.
Ödüller
Bu yıl TÜBİTAK Bilim Ödülü, ''süpramoleküler kimya alanında moleküler algılayıcı ve bilgi işlemcilerin rasyonel tasarım, sentez ve uygulamaları konularındaki uluslararası düzeyde üstün nitelikli çalışmaları'' nedeniyle Prof. Dr. Engin Umut Akkaya'ya verildi.
TÜBİTAK Özel Ödülü'ne ise ABD'de görev yapan Dr. Taner Yıldırım, ''deneysel ve kuramsal katı hal fiziği ve nanomalzeme bilimi alanında alışılmışın dışında kalan üstün iletkenler, moleküler kristaller ve hidrojen depolama konularındaki uluslararası düzeyde üstün nitelikli çalışmaları'' nedeniyle değer görüldü.
Diğer ödüller şöyle:
Temel Bilimler Teşvik Ödülleri: Doç. Dr. Taylan Akdoğan, Doç. Dr. Nihat Sadık Değer, Doç. Dr. Tolga Etgü, Doç. Dr. Mehmet Özgür Öktel, Doç. Dr. Bayram Tekin.
Mühendislik Bilimleri Teşvik Ödülleri: Yrd. Doç. Dr. Hilmi Volkan Demir, Prof. Dr. Günhan Dündar, Doç. Dr. Fikri Karaesmen, Doç. Dr. Hakan Ürey, Doç. Dr. Emre Alper Yıldırım.
Sağlık Bilimleri Teşvik Ödülleri: Doç. Dr. Kubilay Aydın, Doç. Dr. Doğan Erdoğan, Doç. Dr. Ahmet Korkmaz, Doç. Dr. Mehmet Özaydın.
Sosyal Bilimler Teşvik Ödülleri: Doç. Dr. Hatice Pınar Bilgin, Doç. Dr. Şule Toktaş.
TWAS Teşvik Ödülü: Doç. Dr. Özlem Keskin.
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Restoranlarda 'harcama limiti' uygulaması başladı
- Milletvekilleri Genel Kurulu terk etti!
- Erdoğan'dan Suriyeliler açıklaması
- 'Bıyık altından gülüyorsunuz'