"Virüsün bulaşmasından mı endişeleniyorsunuz?"
AKP Grup Başkanvekili Nihat Ergün, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın, Ergenekon operasyonu ile ilgili Hükümete yönelik sert eleştiri ve iddialarına, aynı sertlikte yanıt verdi. Ergün, "Sayın Baykal soruyoruz; niye panik havası içerisindesiniz. Dün de sizi bir panik havası içerisinde gördük. Yoksa, Ergenekon virüsünün size de bulaşmasından mı endişe ediyorsunuz? " dedi.
AKP Grup Başkanvekilleri Nihat Ergün ile Bekir Bozdağ Meclis'te düzenledikleri basın toplantısında, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın, Ergenekon operasyonu ile ilgili son gözaltılarla ilgli; Hükümete yönelik suçlamalarına yanıt verdiler.
Ergün, Baykal'ın sözlerinin, konuyu bir siyasi dava, bir siyasi hesaplaşma, saygın insanlardan bir siyasi intikam almak olarak göstermesini "talihsiz" bir beyan olarak değerlendirdi. Ergün, Baykal'ın Türkiye'yi, "Humeyni öncesi İran'a, Hitler öncesi faşist Almanya'ya" benzettiği yönündeki sözlerini hatırlatarak, şöyle dedi:
"Üzülerek söylemek isteriz ki, Sayın Baykal, Ergenekon soruşturması ile ilgili her gelişmede hukuk devletini, yargı bağımsızlığını hiçe sayan bir panik havası içerisindedir. Dün de böyle olmuştur. Sayın Baykal'ın konu ile ilgili tüm değerlendirmeleri ve iddiaları tecrübeli bir siyaset adamına , Türkiye'nin sözüm ona anamuhalefet parti liderine uygun düşmeyen bir safsatadır"
Ergün, Türkiye'yi Humeyni öncesi İran'a ve Hitler öncesi ve sonrası faşist Almanya'ya kimsenin benzetmeye hakkı olmadığını savunarak, bu iddiaların Türkiye'nin demokratik ilerlemesine ve hukuk devleti ilkesiyle yargı bağımsızlığına yapılan bir saygısızlık olarak değerlendirdi.
AKP'nin, Başbakanın ve Hükümetin hiç kimseyle bir siyasi hesaplaşmasının olmadığını ve bir siyasi intikam içinde de olmadığını ve olamayacağını söyleyen Ergün, "Cumhuriyetin temel ilkeleriyle hesaplaşılıyor, Cumhuriyete sahip çıkanlardan hesap soruluyor" iddiasıyla çıkanların, Türkiye'de işlenen ve işlenecek olan cinayetlere ve yaratılmak istenen kaosun ve diğer illegal faaliyetlerin üstünün örtülmesine kimsenin engel olmaya hakkının olmadığını ifade etti. Ergün şöyle dedi:
"Cumhuriyetin en temel niteliği hukuk devleti olmasıdır. Herkes Anayasa ve kanunlara uymakla yükümlüdür. Hiç kimsenin suç işleme imtiyazı olamaz. Herkes yasalar önünde eşittir. Toplum yürürlükteki yasalara tabi olanlar ve olamayanlar diye iki gruba ayrılamaz. Yasaların uygulanmadığı imtiyazlı bir sınıf yaratılamaz. 'Ergenekon' soruşturması ile ilgili her şey anayasamız, CMUK, TCK ve TMK çerçevesinde yürütülürken, mahkeme kararlarına ve savcılık talimatlarına uygun olarak polis ve jandarma unsurları kolluk adli kolluk görevi görmektedir. Ayrıca tüm şüpheliler kolluk kuvvetlerinden övgüyle bahsetmektedirler."
Ergün, Baykal'ın uzun zamandır yargıyı tehdit ettiği ve toplum kesimini tahrik eden bir role soyunduğu iddiasında bulunarak, bu yaklaşımının ise manidar olduğunu vurguladı.
"Yargı mercileri Baykal'ı değerlendirmeli"
Ergün, Baykal'ın geçmiş dava ve olaylarda da benzer yaklaşımlar sergilediğini öne sürerek, aynı yaklaşımı şimdi de Ergenekon davasında sergilediğini öne sürdü. Ergün, Baykal'ın, yargıyı etkilemeye çalıştığını söyleyerek, Anayasa ve kanunlara aykırı hareket ettiğini söyledi.
Ergün konuşmasına şöyle devam etti:
"Uzun zaman önce; Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi rektörü davasında yargıyı baskı altına alma girişimi, Şemdinli Davası'nda savcı ve mahkeme heyetine hakaretleri yağdırılması, Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili '367' kararı hakkında Anayasa Mahkemesi'nin ve toplumun kargaşa çıkarılarak tehdit edilerek baskı altına alınmaya çalışılması, partimize açılan kapatma davası sürecinde açıkça taraf olunması ve yargıyı etkileme girişimleri, Danıştay saldırısı ile ilgili suçu Hükümete yıkmaya çalışılması ve davanın seyrini değiştirme çabaları ve şimdi de Ergenekon davasında açıkça taraf haline gelmesi, Anayasa ve ceza kanunu yönünden yargı mercilerinin özel olarak değerlendirmesi gereken bir durumdur."
"Baykal Anayasa ve TCK'yi ihlal etti"
Ergün, Baykal'ın yargıyı etkilediğini, TCK ve Anayasa ilgili maddelerini göstererek dile getirdi:
"Anayasamız çok açık bir şekilde görülmekte olan bir dava hakkında; herhangi bir beyanda bulunulmasını 138'inci maddeyle açıkça yasaklamıştır. Ayrıca; TCK'nın 277'inci maddesi; (Yargı görevini yapanları etkilemeyi bulananları 2-4 yıl arasında hapis cezası) cezalandıran hüküm getirmiştir. TCK'nın; adil yargılamayı etkileyen 277'inci maddesi ve ilgili maddeleri Sayın Baykal tarafından ihlal edilmektedir."
Beyanlar karşısında, cumhuriyetin, hukuk devleti niteliğinin böyle bir muhalefet ve siyasetçi tipine karşı savunulmaya ihtiyacı olduğunu Savunan Ergün, "Hukuk devleti için, adaletin tecellisi için yargıyı serbest bırakın. Sayın Baykal; tehdit etmeyin, şantaj yapmayın, hiç kimse sizi dinlemiyor, zaten toplum sizi merak etmiyor, hakkın hukukun değirmeni yavaş döner, ama ince öğütür. Adalet yerini bulur. Bırakın; ülkemizin yakın geçmişindeki karanlık noktalar aydınlansın. Cumhuriyetin Türkiye'nin geleceğini aynı yollar ve metodlarla karartmak isteyenler bir daha cesaret bulamasınlar. Darbe ortamı hazırlamak amacıyla; halkı Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı silahlı isyana amacını güdemesin. Danıştay'a saldırılarak yargıçlar öldürülmesin" dedi.
Ergenekon davasında hukukun işlediğini ifade eden Ergün, Baykal'ın Cumhuriyetin temel niteliklerinden olan sosyal devlet, laik devlet, hukuk devlet ilkelerinden rahatsız olduğunu söyledi. Ergün, "Ergenekon" davası ile ilgili Baykal'a şu soruları yöneltti:
"Sayın Baykal belli ki, laik devlet olarak laik devletin sağladığı din ve vicdan hürriyetinden rahatsızdır, belli ki Cumhuriyetimizin hukuk devleti ilkesinden yasaların herkese eşit ve adil uygulamalarından rahatsızdır. Soruyoruz, Sayın Baykal nasıl bir cumhuriyet hayal etmektedir; bunu kamuoyuna açıklamasını bekliyorum. Bu dava münasebetiyle şu soruları sorma ihtiyacı vardır, Sayın Baykal soruyoruz, niye panik havası içerisindesiniz. Dün de sizi bir panik havası içerisinde gördük. Yoksa; Ergenekon virüsünün size de bulaşmasından mı endişe ediyorsunuz? Sizi rahatsız eden başınızı ağrıtan bumu dur? Bir türlü kamuoyunun izleyemediği, CHP'nin belgesel filmi için şüpheli ve tutuklu bazı kişilere ödediğiniz parti paralarını başka bir film için harcanmış olmasında mı korkuyorsunuz? Yanlış işleri ve yanlış adamları mı finansa ettiniz yoksa Ergenekon zanlısı ve kaçak olan bazı kişilerle yaptığınız önemli görüşmeler mi sizi tedirgin etmektedir? Eğer böyleyse Sayın Baykal bu gidiş iyi bir gidiş değildir."
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 6 asker şehit olmuştu