"Yalanın batsın Recep, atma Recep"

DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, partisinin Bursa il örgütünce Fomara Meydanı'nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, Ahmet Hamdi Tanpınar'ın ''Bursa'da Zaman'' adlı şiirinin artık ''Bursa'da işsizlik zamanı'' olarak okunduğunu, ülke genelinde işsizliğin yarı yarıya arttığını, milletin, çiftçinin, esnafın perişan olduğunu kaydetti.

Milletin AKP'ye ve icraatlarına 29 Mart'ta ''Artık yeter'' diyeceğini ifade eden Sezer, milletin içinde bulunduğu duruma rağmen bazı siyasetçilerin ''kayıkçı kavgasına'' tutuştuğunu, gölge oyunu sergilediklerini belirtti.

Sezer, şunları söyledi: ''Hacivat ve Karagöz, bizim kültürümüzün son derece önemli iki figürü... Onlar o gölge oyununda kötü siyasetçilere, ülkeyi kötü yönetenlere de dersler verirlerdi. Ama bugün gölge oyunu oynayan Baykal ile Erdoğan, kötü siyasetçi nasıl olurmuş, onun dersini veriyor. Kötü siyasetçi örneği gösteriyorlar. İşsizliği yoksulluğu bıraktılar, koltuklarını korumak için, birisi iktidar koltuğunu, birisi de ebedi muhalefet koltuğunu korumak için gölge oyunlarına devam ediyorlar.''

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, 7 yıldır iktidarda olduğunu unutarak, sürekli geçmişi kötülediğini, ''Bizden önce hastalar hastanede rehin kalıyordu, artık kalmıyor'' dediğini kaydeden Sezer, ''Ben de diyorum ki yalanın batsın Recep. Atma Recep din kardeşiyiz'' dedi.

Sezer, konuyla ilgili gazetelerde yer alan haberlerden örnekler vererek, şöyle devam etti:
''Başbakan yalanlarına devam ediyor; diyor ki 'Onlar borçlandı biz ödüyoruz'. Ben de tekrar ediyorum. Yalanın batsın Recep, atma Recep. Biz 200 milyar dolarda bıraktık bu ülkenin borcunu. 80 yılın borcuydu o. Şimdi 550 milyar dolar oldu. IMF ile anlaşmayı seçim sonrasına bırakıyorsun. O zaman daha ne kadar borçlanacağını ben biliyorum ama millet bilmiyor.

O 550 milyar dolar borç, Nisan ayından itibaren 600 milyar doları geçecek. Toplumun yarısı işsiz, milletimiz ekmek alamıyor, gücü cebindeki plastik bombaya, kredi kartına yetiyor. Bu hükümetin aymaz, yanlış uygulamalarıyla işsiz kalıyor, sonra o kredi kartı borcunu ödeyemiyor.''

Başbakanın ''Kredi kartı borcunu ödeyemiyorsan, sen dürüst değilsin'' dediğini ifade eden Sezer, ''Ahlak hocalığına soyunuyor. Sen milleti aç, yoksul bıraktın, borçlandırdın. Ondan sonra da 'Dürüst değil' diyorsun. Senin 'dürüst değil' dediğin bu millet, sandıkta dürüstçe sana gereğini yapacak. Siz 29 Mart'ta vuracaksınız. O zaman yandım Allah, yandım Allah diyecek...'' diye konuştu.

Başbakan'ın milleti kandırmaya devam ettiğini kaydeden Sezer, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Efendim 'Kriz var' diyenler vatan hainiymiş. Eğer milletin derdine parmak basmak vatan hainliğiyse yazın, Zeki Sezer vatan hainliğine devam ediyor. Başbakan saltanatını sürdürmek için karşısına bir Baykal'ı almış, milletin de Baykal fobisi var. Baykal'ı görünce 'yandım Allah, alternatif buysa, ben almayayım' diyor.

Bir tarafta AKP'lileşen Baykal CHP'si, öbür tarafta Türkiye'yi yoksulluğa sürükleyen, felakete, karanlığa sürükleyen bir AKP, bir Tayyip Erdoğan, milletin enerjisini, milletin potansiyelini tüketiyor. Artık enerjinizin boşa harcanmasına izin verecek değiliz. AKP ile CHP'nin birbirinden şikayeti yok. Onlar hayatlarından memnun. İkisi birbirine koltuk değneği olmaya devam ediyor. İkisinden de kurtulmayı halkçı DSP mutlaka başaracaktır.''

''En başarılı belediyeler DSP'li belediyeler''

DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, Türkiye'de en başarılı belediyelerinin ''DSP'li belediyeler'' olduğunu kaydetti. Denizli'nin Çardak ilçesi ve Pınarkent beldesinde vatandaşlara hitap eden Sezer, Eskişehir ve Ordu'nun DSP'li belediyeler tarafından yönetildiğini ve ''dünya şehri'' olduğunu anlattı.

DSP'li başkanlar tarafından yönetilen belediyelerin, ''yıldız gibi'' parladığını belirten Sezer, ''DSP'li belediyelerin en başarılı belediyeler olması tesadüf değil. Çünkü, DSP'li adaylar, düzgün, dürüst adaylar. Pınarkent adayımız Cemal Deli gibi. Halktan yana. Hizmet için projeleri olan adaylar. O projeleri hayata geçirmek için vizyonu ufku olan adaylar. Gücü olan adaylar'' dedi. ''Sırça köşklerden çıkmayan bazı liderlerin'', illerde toplama kalabalıklarla mitingler yaptığını öne süren Sezer, kendisinin belde belde, ilçe ilçe, il il dolaşarak halkın sorunlarına yerinde çözüm aradığını söyledi.

Sezer, şöyle dedi: ''İşsizlik milletin belini büken bir yara oldu. Kaldırılamaz durumda. Her gün binlerce kişi işsizlerin arasına katılıyor. Var olan iş imkanları daralıyor. Biz bunu Başbakan'a söylediğimizde 'Amerika'da da işsizlik var' buyuruyorlar. Bana ne Amerika'daki işsizlikten. Sen Amerika'nın Başbakanı mısın? Kartvizitinde Türkiye Başbakanı yazıyor. Bu ülkenin işsizliği ile uğraşacaksın. İşsizliği çözemezsen gideceksin. Sen gitmezsen halk gönderir. 6 yıldır milletin derdini unuttun.''

Hükümetin, krizle ilgili önlem paketiyle vatandaşa, ''Ekmek yiyemiyorsan, pasta ye'' dediğini ileri süren Zeki Sezer, ekmek alamayan yurttaşın otomobil almak için sıraya giremeyeceğini ifade etti. Başbakan Erdoğan'ın karşısına ''birlerinin ısrarla Deniz Baykal'ı çıkardığını'' dile getiren Sezer, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Birileri inatla Baykal'ı alternatif gibi sunmaya çalışıyor. Yıllarca Baykal, bu milletin de solun da önünü tıkadı. Millet, 'alternatif Baykal ise almayayım' diyor. Yine alternatif olarak sunuyorlar. Baykal'a da Erdoğan'a da 'dur' deme zamanı. Ders verme zamanı. 29 Mart bunun için iyi bir fırsat. Bu kayıkçı kavgasına bir son vermek lazım. Türkiye'yi belde belde dolaşıyorum. Millet kayıkçı kavgasından bıkmış. Televizyonlar inadına Erdoğan'ın karşısına Baykal'ı çıkarsalar da millet gücünü DSP'de birleştiriyor. 29 Mart'ta bunu görecekler.''