Yaman ve Gül’ün akıbeti soruldu

Cumartesi Anneleri, eylemlerinin 736. haftasında 4 Mayıs 1992’de gözaltına alınıp öldürülen Hüsamettin Yaman ve Soner Gül’ün akıbetini sordu.

Yaman ve Gül’ün akıbeti soruldu
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 04.05.2019 - 14:53
Kayıplarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle sürdürdükleri eylemlerinin 736’ncı haftasında Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelmek isteyen Cumartesi Anneleri, bir kez daha polis tarafından engellendi. Cumartesi Anneleri, polis engeli üzerine İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nin bulunduğu sokakta eylemlerini gerçekleştirdi. Sokak, polisler tarafından her hafta olduğu gibi yine ablukaya alındı. Eyleme gelenler, üzerinde kayıpların fotoğraflarının olduğu tişörtler giyerek, gözaltında kaybedilenlerin fotoğraflarıyla karanfil taşıdı.
 
‘Hukuktan adaletten söz edilemez’
 
Bu haftaki açıklamayı okuyan İHD İstanbul Şubesi Kayıp Komisyonu Üyesi Besna Tosun, askerî diktatörlük dönemlerinde hem Arjantin’de hem de Şili’de kayıp annelerinin seslerini duyurduğuna dikkat çekerek, “Erdoğan rejiminde, açlık grevindeki evlatları ölmesin diye hapishaneler önünde buluşarak seslerini duyurmaya çalışan anneler engelleniyor. Suruç Katliamı’nda kaybettiği evladının cenazesinde ağıt yakan bir annenin hapsedildiği, açlık grevindeki evlatları ölmesin diye çırpınan annelerin ağır şiddete maruz kaldığı, gözaltında kaybedilen evlatlarını arayan annelerin sesleri duyulmasın diye polis barikatlarının kurulduğu bir ülkede hukuktan, adaletten bahsedilemez” dedi.
 
‘Adil ve etkin soruşturma istiyoruz’
 
“4 Mayıs 1992’de İstanbul’da gözaltına alınarak kaybedilen, 27 yıldır tüm iktidarların ortaklığıyla akıbetleri karanlıkta bırakılan üniversite öğrencileri Hüsamettin Yaman ve Soner Gül’ü hatırlıyor, hatırlatıyoruz” diyen Tosun, Yaman’ın 22 yaşında olduğunu ve pankart taşımak suçundan 15 gün kadar cezaevinde kaldığını, Gül’ün ise 21 yaşında, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğrencisi olduğunu ifade etti. Özel harekât polisi Ayhan Çarkın’ın 19 Aralık 2011 tarihinde infazlar ve kayıplarla ilgili itirafları yayınlandığını belirten Tosun, şöyle devam etti: “Çarkın, itiraflarında Hüsamettin Yaman ve Soner Gül’ü gözaltına aldıktan sonra ormanlık bir alanda sorguladıklarını ve infaz ettiklerini açıkladı. Onların son sözlerinin ‘İnsanlık onuru işkenceyi yenecek’ olduğunu söyledi. ‘Bu beyanların ardından Yaman ailesi yeniden suç duyurusunda bulunarak, dosyanın tekrar açı imasını istedi. Ayhan Çarkın’ın ifadesine rağmen Ankara-İstanbul arası gidip gelen dosyada bugüne kadar bir ilerleme sağlanmadı. Bugün bir kez daha kamu adına hareket eden savcıları, Hüsamettin Yaman ve Soner Gül’ün gözaltında kaybedilmesi ile ilgili olarak adil, tarafsız ve etkin bir soruşturma başlatmak için göreve çağırıyoruz.” Tosun’un ardından kaybedilen Hüsamettin Yaman'ın ağabeyi Feyyaz Yaman konuştu. Galatasaray Meydanı’nın kendileri için yakınlarının sahiplenilmesi, hukukun ve adaletin yerine getirilmesi arayışları için sembolik anlam taşıyan bir mekan olduğunu belirten Yaman, “Galatasaray Meydanı'nda ölenlerimizin mezarını temsil eden alanın da barikatlar ile çevrilmiş olan boşluktur. Neyle kapatılmaya çalışırsa çalışılsın bu annelerin ve ailelerin arayışı sonuna kadar sürecektir” ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından 3 Mayıs Dünya Gazeteciler Günü vesilesiyle aileler ellerindeki karanfilleri eylemi takip eden gazetecilere verdi.

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler