"Yanlışlarımızı örtmek için dini istismar etmeyeceğiz"
Halkın Sesi Partisi (HAS) Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, ''Biz siyasetteki yanlışlarımızı örtmek için dinimizi, inançlarımızı istismar etmeyeceğimize ve ettirmeyeceğimize söz verdik'' dedi.
Kurtulmuş, ''Halkın Sesi İstanbul'dan Yükseliyor'' programı kapsamında partisinin Fatih, Bağcılar ve Bahçelievler ilçe teşkilatlarının açılışını gerçekleştirdi. Bahçelievler İlçe Teşkilatı açılışı için, partililer tarafından Şirinevler Meydanı'nda karşılanan Kurtulmuş, burada düzenlenen ''Sevgi Yürüyüşü''ne katılarak, esnafla selamlaştı.
Açılış töreninde bir konuşma yapan Kurtulmuş, gördükleri manzaradan dolayı memnun olduklarını belirterek, ''Türkiye'nin dört bir tarafında Halkın Sesi Partisi tutmuştur, millet tarafından benimsenmiştir, yola çıkmıştır'' dedi. Kurtulmuş, HAS Partinin çok kısa bir süre içerisinde kurulabilmesinin ve millet tarafından benimsenmesinin en büyük nedeninin, partinin milletin içerisinde var olmasından kaynaklandığını söyledi.
Milletin böyle bir partiye ihtiyaç duyduğunu kaydeden Kurtulmuş, ''Millet kavga etmeyen, karşısındakine hakaret etmeyen, karşısındakini küçük görmeyen, siyaseti bir ötekileştirme işi olarak görmeyen, bu ülkenin tüm insanlarını hep birlikte kabul ederek insanları kucaklayarak, hiçbir vatandaş arasında ayrım yapmayan bir siyasi üslubu arıyordu'' dedi.
Kurtulmuş, vatandaşın, Türkiye'de etnik kimlikler üzerinden siyaset yapmayan bir parti aradığını ifade ederek, şunları kaydetti:
''Türkiye'de halkın sesinden başka hiçbir sese kulak vermeyen, Avrupa'nın, Amerika'nın önünde diz çökmeyen bir parti aranıyordu. İşte bu parti sizin partinizdir. Böyle olduğu için benimseniyor. Biz, firavunlaşmayacağız diye yola çıktık. İktidara geldiğimizde, iktidarı bir zulüm aracı haline dönüştürmeyeceğimize söz verdik. Milletin parasıyla, kamu kaynaklarıyla zenginleşmeyeceğimize, zenginleştirmeyeceğimize söz verdik. Siyasetteki yanlışlarımızı örtmek için dinimizi, inançlarımızı istismar etmeyeceğimize ve ettirmeyeceğimize söz verdik.''
''Ergenekon ve Balyoz davalarında siyaset taraf olmamalıdır"
Açılış töreni sonrasında Ergenekon ve Balyoz davalarına ilişkin değerlendirmede bulunan Kurtulmuş, hem Ergenekon'un hem de Balyoz davalarının Türkiye'de devam eden en önemli soruşturmalardan olduğunu söyledi. Her iki davada meselenin arkasında kim varsa bunların bütünüyle aydınlatılması gerektiğini ifade eden Kurtulmuş, ''Gittiği yere kadar gitmelidir. Eğer ihtilal teşebbüsü varsa bunu yapan herkesin bunun sonuçlarına katlanması sağlanmalıdır'' diye konuştu.
Kurtulmuş, siyasetin her ikisinde de taraf olmaması, hatta gerekirse bu konuda hiç yorumda bulunmaması gerektiği dile getirerek, şunları kaydetti:
''Çünkü bu konu siyasetçilerin işi değil mahkemelerin işidir. En başından beri herkesin, mahkemelerin rahat bir şekilde karar vermesi için susmasını söylüyorduk. Bu yargılama, uluslararası hukukun evrensel kurallarına uygun bir şekilde yapılsın ama en önemlisi de bu davalar vesile kılınarak Türkiye'de bir daha kimsenin ihtilal yapmayı aklının ucundan dahi geçirmemesi ve sistemin demokratikleşmesi sağlansın.
Bununla ilgili olarak Anayasamızda var olan birtakım hususların değiştirilmesi sağlansın.
Ayrıca TSK'nın iç hizmet yasasındaki ilgili maddelerdeki değişiklikler sağlansın ve sonuç itibariyle, TSK bütünüyle bu tartışmanın dışına çıkarılsın.
Millet, vatan savunması dışında ordunun iç siyasete asla ve asla karışmasını istemiyor. TSK kuvvetli olsun ama vatanı korusun.
Dolayısıyla bu davalarla ihtilal düşüncesi olanları ortaya çıkarmak en çok TSK'nın işine yarar. TSK böylece kendi içindeki çürük elmaları temizlemiş olur. Böylece milletle ordu arasındaki kaynaşma daha güçlü bir biçimde sağlanmış olur. Özellikle TSK'nın son 3 Genelkurmay Başkanı düzeyinde, TSK'da ihtilale kurumsal kimlik olarak prim verilmemiştir.''
''Firavunların ve karunların dönemi sona ermiştir"
Orta Doğu'da gelişen son olaylara ilişkin de değerlendirmede bulunan Kurtulmuş, karşı karşıya kalınan krizin bir büyük medeniyet krizi olduğunu söyledi. Gelişmiş batı uygarlığının, 2. Dünya Savaşı'ndan sonra bu bölgede hakimiyetini diktatörler, hanedanlar eliyle, halktan kopuk despot yönetimler şeklinde devam ettirdiğini kaydeden Kurtulmuş, şöyle devam etti:
''Bütün ülkelerin başına, Batı ile işbirliği içerisinde olan diktatörler getirildi. Sonuç olarak bu sayede, diktatörlerin kendi halklarına zulüm etmesi, hem de bu diktatörler eliyle bu ülkelerin kaynaklarının yağmalanması sağlandı. Dünyada öyle enteresan bir sömürge ağı kuruldu ki maalesef tüm dünyada bir kaç yüz bin insan dünya nimetlerinden istifade ediyor. Yoksulluk karşısında artık insanlar isyan ediyor.
Batılı güçler tarafından desteklenen bu diktatörlerin artık halklarına söyleyecek hiçbir sözleri kalmamıştır. Batılı güçlerin artık onlara destek verme imkanları da yoktur. Özetle, dünya büyük bir medeniyet krizine girdi. Dünyayı bütünüyle yönetmek iddiasında olan ve bunu siyasal gücü ile de tahkim eden ülkeler artık dünyanın kaynaklarını bu şekilde sömüremeyeceklerdir. 21. yüzyılın gidişatına sömürülen geniş halk kitleleri karar verecektir.
Orta Doğu'da bu başlamıştır. İnşallah bundan sonra dünyanın her yerinde 'dünyanın madunları' siyasetin belirleyicisi olacaktır. Firavunların ve Karunların dönemi sona ermiştir.''
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu