"Yargıya güven ortadan kalkarsa tek yol sokaktır"

Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner, suçlananların kendileri yerine avukatlarının geleceğini düşünmeye başladıkları, sıradan bir hareketin yarın insanların karşısına "terör hareketi" olarak çıkarılma ihtimalinin bulunduğu bir ülkede buna "faşizm" deneceğini bildirdi. Cihaner, yargının "güvenilmez" olduğuna yönelik bazı tezler ileri sürüldüğünü belirterek, "Oysa yargı bir ülkenin gerçek harcıdır. Yani bizi bir arada tutan referansları oluşturan, onları yeniden üreten yargıdır, yargısal süreçlerdir" dedi.

İlhan Cihaner, Sincan'da tahliye edildikten sonra bir basın ordusunun izdihamıyla karşılaştı. Basına kısa bir açıklama yapan Cihaner şunları söyledi:

"Sizlerde yakından takip ettiniz. Yaklaşık bazı birlikte suçlandığımız arkadaşlar yedi aydır, benim de dört aydır, yer yer çok ağır hukuk ihlalleri sonucunda özgürlüğümüz kısıtlandı. Duruşmalarda da belirmiştim, kendimi ben hiçbir zaman tutuklu olarak görmedim. Çünkü bugüne kadar gerek insan hakları sözleşmesinin, gerek Anayasa'nın öngördüğü yetkili ve görevli mahkeme önüne çıkmamıştım. Bugün ilk kez çıktım, nitekim onlar da hukukun gereğini yaptılar ve yapılması gereken, hatta ilk baştan itibaren yapılmaması gereken birtakım hareketlerin yanlışından bahsederek, onları tespit ederek tahliyeye karar verdiler. Tabi bu süreç henüz devam eden bir süreç. Şimdiye kadar bu süreçten en çok zararı biz gördüğümüz halde, hürriyetimiz kısıtlanmış olduğu halde, benim buradan sizin aracılığınızla yurttaşlarımıza bir mesaj vermek isterim, onu çok önemsiyorum.

Erdoğan ve Osman Can'a yanıt

Yargıya olan güvenin kesinlikle sarsılmaması gerekir, ne olursa olsun süren, devam eden yargısal süreçlerle ilgili basının da çok dikkatli olması gerekir. Çünkü ülkemiz özellikle yargı, anlaşılıyor ki bir ideolojik saldırı altında, özellikle yargının güvenilmez olduğu gibi birtakım tezler ileri sürülüyor. Oysa yargı bir ülkenin gerçek harcıdır. Yani bizi bir arada tutan referansları oluşturan, onları yeniden üreten yargıdır, yargısal süreçlerdir. Eğer yargıya ve adalete olan güven ortadan kalkarsa, yurttaşların başvurabilecekleri tek yol sokaktır. Onun için herkesin özellikle sizlerin, basının yargısal süreçlere saygılı olması gerekir, sonuna kadar. Bunun dışında bizim özellikle yaşadığımız pratikten hareketle, mutasyona uğramış bir DGM mahkemeleriyle karşı karşıyayız.

Faşizm uyarısı

Özellikle bu süreçte savunma hakkı, yani eğer bir ülkede suçlananlar, kendilerinin gelecekleri yerine avukatlarının geleceklerini düşünmeye başladıysa, insanlar artık gündelik hayatlarını devam ettirirken 'acaba dinleniyor muyuz?' kaygısını taşımaya başlamışlarsa, bunun gibi birçok gündelik hayat çekilmez hale gelmişse, güvenilmez hale gelmişse, bugün yaptığınız sıradan bir hareketin, yarın sizin karşınıza bir suç unsuruymuş gibi, üstelik terör suçu unsuruymuş gibi önünüz e çıkma ihtimali varsa ve bu kaygı hissediliyorsa, siyaset biliminde bunun adı faşizmdir. Ama ben inanıyorum ki, özgür basının da aracılığıyla bu ülkede daha özgür, daha eşitlikçi günleri hep beraber yaşayacağız. Ben tekrar yargıya olan güvenin, yargısal süreçlere herkesin saygıyla yaklaşması gerektiğini vurguluyorum."

Erdoğan ve Can'ı yanıtladı

İlhan Cihaner'in konuşmasında özellikle yargıya güven mesajı vermesi dikkat çekti. Cihaner, yargının güvenilmez olduğunu belirten Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile, Anayasa Mahkemesi kararının geçersiz ilan edilmesini ve tanınmamasını isteyen Raportör Osman Can'a, "Yargıya olan güvenin kesinlikle sarsılmaması gerekir" mesajıyla yanıt vermiş oldu.

Öte yandan Cihaner bir gazetecinin "Soruşturmaya devam edecek misiniz?" sorusu üzerine Cumhuriyet Savcısı olduğunu ve soruşturmaya devam edeceğini bildirdi.

İLGİLİ HABER İÇİN TIKLAYINIZ

Cihaner tahliye edildi, karar dakikalarca ayakta alkışlandı