Yaşama 'Ümit'le bağlı
Tüm Türkiye geçen cuma gecesi Almanya'dan gelen haberle sarsıldı. Ulusal takımımızın ve Fenerbahçe'nin eski oyuncusu Ümit Özat, Köln'ün Kalsruher’le deplasmanda oynadığı maçın 27. dakikasında bir anda yere yığılmıştı. Anında müdahale eden sağlık görevlileri büyük bir trajediyi önledi, ancak tecrübeli oyuncu şimdi yeni bir mücadeleyle karşı karşıya...
Gözlerimizin önüne Marc Vivien - Foe, Antonio Puerta ve Miklos Feher gibi sahada hayatını yitiren futbolcular geldi. Eskiden F.Bahçe’yi de çalıştıran Köln Teknik Direktörü Christoph Daum’la yıllarca Galatasaray forması giyen Aly Faryd Mondragon, kaptanın durumu karşısında gözyaşlarına hakim olamamıştı. Neyse ki nefes almakta zorlanan ve gözleri kayan tecrübeli oyuncuya anında müdahale eden sağlık görevlileri büyük bir trajediyi önledi. Hemen Kalsruher Hastanesi’ne kaldırılan Ümit, kısa sürede hayati tehlikeyi atlattı. Haberin duyulmasıyla futbol severler rahat bir nefes alırken, Ümit’in kendine gelir gelmez Daum’a sorduğu soru kaldı akıllarda... “Maç ne oldu?..”
Evet; Köln yaşanan büyük şoka karşın maçı 2-0 kazanmıştı. Ama asıl ayrıntı pamuk ipliğiyle bağlandığı hayata tutunan Ümit Özat’ın hasta yatağında bile dinmeyen futbol aşkında gizliydi. Tecrübeli futbolcu büyük hizmetler verdiği F.Bahçe’de çok eleştirilmişti. Köln’e gidip yeni bir futbol yaşamı kurdu kendine. Şimdiyse yeni bir mücadeleyle karşı karşıya... Futbolla geçen bir ömrü yine futbolla sürdürebilecek mi? Sanırız bunu ancak o başarabilir. Başından geçen dramatik olaydan önce gazetemize yaptığı açıklamalar da bu görüşümüzü destekliyor...
- F.Bahçe günlerinize noktayı koydunuz. Bundan sonraki hedefleriniz neler?
Ümit Özat: F.Bahçe’den örnek olacak şekilde ayrıldığıma inanıyorum. Ayrılmam birçok kişi için şaşırtıcı oldu. Yine de arada hiçbir kırgınlık yok. F.Bahçe gibi bir takımın kaptanlığını bırakıp Köln’e gitmek kolay olmadı. Futbolcu olarak Barcelona ya da Manchester United’a transfer olma hayali kurmuyorum. Ama ünlü bir futbol adamı olmak istiyorum. Fatih Terim bunun imkânsız olmadığını kanıtladı. Futbolu bıraksam da futbol beni bırakmaz.
- F.Bahçe ve Köln.. Uyum sorunu yaşadınız mı?
Ü.Ö: F.Bahçe’de daha az ücretle bile oynamayı kabul ettim. Olmadı, Daum, Köln için çağırdı. Konuyu babama açıp onayını aldıktan sonra Köln’le sözleşme imzaladım. Almanya gibi bir ülkeye hemen adapte olmayı beklemiyordum. Bilinmeyen bir yere gelsem de - zoru başarmayı sevdiğim için - sorunları en aza indirgedik.
- Kariyerinizi Almanya’da sürdürme kararı almanız ailenizi nasıl etkiledi?
Ü.Ö: Çocuklarım bile F.Bahçe’den ayrılışıma inanamadı. Onlara Almanya’ya neden gitmek istediğimi anlatmak zor oldu. Burada çocuklarımın da geleceğini düşündüm. Neden iyi bir eğitim almasınlar, neden birkaç lisan öğrenmesinler?
- Yeni takımınızla Bundesliga’ya yükseldiniz. Beklentileriniz neler?
Ü.Ö: Bundesliga’da Köln, kolay kolay teslim olmaz... Bizi kimse hafife almasın. Kadromuz iyi, orta sıralar için mücadele edeceğiz. Futbol benim yaşam şeklim. Bu sezon mevkiimdeki birkaç başarılı isimden biri olabilirim. Ben boş konuşmam ve ‘iddialıyım’ diyorum. İşime saygım var ve neden başarmayayım?
- Türk ve Alman taraftarlar arasındaki temel fark nedir?
Ü.Ö: Futbola Türkiye’de çılgınca bir ilgi var. Bu da bazı sıkıntıları beraberinde getiriyor. Mesela hiç kimse ‘yenilgi’ kelimesini ağzına almak istemiyor. Almanya’da ise böyle bir şey yok. Yenseniz de yenilseniz de ne futbolcular ne de taraftarlar yas tutmaz. Ben bile bu duruma alışamadım. Çünkü yenildiğimiz her maç sonrası sıkıntı yaşıyorum, kendime gelmem için zamana ihtiyacım oluyor.
Ve zor karar
Bu söyleşinin ardından Ümit Özat tüm spor dünyasını üzen bir rahatsızlık yaşadı. Futbola devam edecek mi, etmeyecek mi bilemiyoruz. Telefonda sorduk, yanıtı kısaydı: “Tıp çok ilerledi, eğer rahatsızlığım sıvı eksikliğindense ailemi de ikna edip futbola devam ederim, olmazsa futbolun idarecilik bölümüne geçiş yaparım. Dedim ya ben futbolu bıraksam, futbol beni bırakmaz. Bekleyelim, görelim..”
Profesyonel bakış
Almanya’da futbola profesyonel açıdan bakılıyor. Altyapı ve tesislerden itibaren bunu görebilirsiniz. Kulüplerin yönetiminde eski büyük futbolcuların bulunması şaşırtıcı olmamalı... Almanya’ya geleli 1 yılı geçti. Futbolun içinden fazla tanıdığım yönetici yok. Kulüplerde teknik menajer ya da sportif direktör işleri götürüyor. Örneğin Overath... Köln’e ismini altın harflerle yazdırmış biri.
Yapıcı eleştiri az
Milli takıma seçilemedim diye dünyanın sonu gelmedi ya... Bu konuyla ilgili ağzımdan tek bir söz dahi çıkmadı, çıkmaz da... Milli takımın patronu Fatih Terim’dir, o ne derse o olur. Bir şey söylemek istiyorum; F.Bahçe ve milli takımda oynarken de eleştirilerin odak noktası oluyordum. Türkiye’de futbol oynamayı sevseniz de birçok eleştiri ‘yıkıcı’ oluyor. Yani ‘yapıcı’ eleştiriler çok az. Türkiye’de herkes futbolu biliyor!..
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Müge Anlı'nın eşine yeni görev
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu