"Yaşananları kimse tasvip edemez"
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, bir grup PKK'linin Türkiye'ye girişinde yaşanan olayları, "Bu tür yaşanan olayları kimse tasvip etmez. Şehit yakınlarının tepkilerini saygı ile karşılıyorum" şeklinde değerlendirdi.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Panora Alışveriş Merkezi'ndeki sinemada, Yönetmen Levent Semerci'nin Irak sınırına yakın bir ilçedeki komando tugayında bulunan 2 bin 365 metre yükseklikteki Karabal Jandarma Karakolu'nu korumakla görevlendirilen 40 askerin hikayesini anlattığı 'Nefes' adlı filmi izledi. Başbuğ, filmin ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu. Orgeneral Başbuğ, Kuzey Irak'taki Kandil ve Mahmur mülteci kampından 19 Ekim'de Türkiye'ye giriş yapan 4'ü çocuk 34 kişilik PKK'li grubunun karşılanması görüntülerine tepki göstererek, "Son yaşanan olayları kimse tasvip edemez. Geçtiğimiz hafta yaşanan olayları Türkiye'de gerçekten kimsenin tasvip etmesi mümkün değil. Elbette şehitlerimizin, gazilerimizin bu olaylardan duyduğu üzüntüyü paylaşıyorum. Saygı gösteriyorum. Ama unutmasınlar ki o şehitler verilmesiydi, bugün Türkiye terörle mücadele noktasında nerede olurdu? Bunu unutmayalım. Bunları unutursak şehitlerimize karşı büyük haksızlık olur. Bu filim kapsamında ifade etmek istediğim husus budur" dedi.
90'lı yıllara geri dönülmez
Filme ilişkin de değerlendirmeler de bulunan Başbuğ, filmin 1993 yılında bir karakolun etrafında geçtiğini hatırlattı ve "Film 1993 yılında geçiyor. Film de tabi olayların bire bir aktarması olarak düşünmeyin. Bu sonuçta senaryodur. Yıl 93. Şimdi ben bu 93-95 yılarında bu bölgede görev yaptım. Film bir noktada da benim görev yaptığım bölgedeki ilk günleri yansıtıyor. Şimdi insanlarımız 93-94 yıllarını gazete arşivlerini açıp bir baksın. Bu yıllar gerçekten bu tip olayların yani karakol baskınlarının çok yaşandığı yıllar. Hatırlayın. Bu yıllarda bu tabloları biz çok yaşadık. Haftada 2-3 kere karakol baskını oluyordu. Çok çabuk unutuyoruz. Tabi o zamanki teknolojik şartlarımızda şimdiki kadar değildi. Ama bugün 2009'a geldiğimiz zaman elbette terörle mücadele olayları devam ediyor. Ama 90'lı yıllardaki bu yaşadığımız boyutta değil. Olamazda. Bunu ifade ediyorum. O yıllara geri dönülemez. O zaman bunu kime borçluyuz. İşte bu filmde de gördüğümüz gibi bunu şehitlerimize borçluyuz. Filmin benim açımdan önemli noktası 90'lı yılları hatırlatması" dedi.
"Terörle hedeflerine ulaşamayacaklarını gördüler"
Başbuğ, terörle mücadelenin 'silahlı' ve 'kanlı' bir mücadele olduğunun altını çizerek, şunları söyledi:
"Hatırlayın terör örgütü ne istiyordu o zamanlarda? Türkiye'nin belli bir bölgesini kontrol altına almak ve olayları geliştirmek. Ve hedefleri neydi? Hatırlayın. Bağımsız devlet istiyorlardı. Bugün neredeler? Bugün terörle, bu hedeflerine ulaşamayacaklarını bölücü terör örgütü gördü. Nerede bugün bağımsız devlet hedefini söyleyenler? Bugün neden bunları söyleyemiyor? 90'lı yıllardan sonra bölgelerimizdeki güvenlik boyutlarını hatırlayın. Elbette terörle mücadele kanlı ve acı. Çünkü silahlı mücadele veriyorsunuz. Bu kolay değil."
"Askerlerimizmücadeleyi 365 gün 24 saat yürütüyor"
"Askerde bir robot değil bir insan. Bunu iyi anlamalıyız. Bunların hepsinin özel yaşantısı var. En önemlisi de filmde gördüğünüz gibi bir karakol etrafında bu kahraman askerlerimiz, bu mücadeleyi 365 gün 24 saat yürütüyorlar. Mücadelenin zorluğu da burada. Mücadele aynı zamanda insan odaklı. Zorlukları var. Film karakolda cereyan eden bir olaydır. Diğer önemli bir nokta da, özellikle filmi izleyenlerin bu noktaya dikkat etmesine arzu ederim. Karakol sabit olduğu için zordur. Ama unutmayın terörle mücadeleyi insan yapıyor. Etten, kemikten ve kandan oluşan bir insan. Bu insan yaşıyor, bu insanların kuvvetli tarafları da var, elbette zayıf noktaları da var. Hatalarda var. Bütün amacımız verdiğimiz eğitimle hata oranını en aza çekmek."
"Filmin devamını isteriz"
"Güzel bir film. Olayları güzel canlandırmış. Ama filmde gördükleriniz hepsi gerçek yaşanan bir durum değil. Ama gerçeği mümkün olduğu kadar yansıtmaya çalışmışlar. Ben tekrar filmde emeği geçen herkesi kutuluyorum. En azında 90'lı yılları bize tekrar çok güzel hatırlatma imkanı verdiği için teşekkür ediyorum. Filmde etkili sahneler var. Güzel mesajlar var. Tabi bir kere beni en çok etkileyen bir askerin Atatürk'ün büstü ile olan ilişkisi. Bu işte bizim gerçek askerimiz. Askerin Atatürk büstü ile kurduğu ilişki çok önemli. Onu dışında en güzel mesajlardan bir tanesi de film, oradaki askerlerin hepsinin bir insan olduğunu anlatıyor. Şunu ifade etmek lazım bir de filmde bulutları da gerçekten çok güzel kullanmışlar. Ama şehit haberini verme sahnesini biraz kısa kesmişler. Aslında senaryoda böyle değil. Şehit ailesine haber verme kitapta çok daha etkileyici. Eğer kitabı okursanız 'Güneydoğu'dan Öyküler' kitabında, daha duygusal bir sahne. Kitaptaki her hikaye bir film olur. Bu filmin devamı isteriz. O kitapta gerçekten operasyonlarla ilgili çok hikayeler var. Filmde ayrıca güzel diyaloglar da var. Erleri motive etmek için yapılan konuşmalar, gerçekten çok etkileyici. Orada neticede erleri motive etmeniz lazım. Duygusal konuşmanız lazım. İnsani boyutu fazla bir film aynı zamanda. Yaralı teröriste karşı yapılanlar. Türk askeri işte budur. Teröriste bir Astteğmenin müdahalesi var. Bunlar doğrudur. Biz de yaşadık bunları."
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 6 asker şehit olmuştu