"Yenilginin üzerini kapatıyor"
DİSK Başkanı Süleyman Çelebi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Kopara kopara aldıkları bir şey yok" sözlerini, "Sayın Başbakan'ın üslubundan yenilginin üzerini kapatıyor gibi bir izlenim edindim. Bilek güreşi yapmıyoruz sonuçta, onurlu bir mücadele veriyoruz.
DİSK Başkanı Süleyman Çelebi, 1 Mayıs, 26 Mayıs ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Kimsenin bu iktidardan kopara kopara aldığı bir şey yok. Kopara kopara alma güçleri varsa 1977'den beri neredeydiler" sözlerini değerlendirdi.
Çelebi, 1 Mayıs'ta Taksim'de son yılların en görkemli, en geniş kapsamlı ve herkesin kendisini temsil ettiği bir miting gerçekleştiğini kaydederek, kutlamaların birinci önemli boyutunun çok farklı renklerin bir arada yer alması olduğunu söyledi. Çelebi, 1 Mayıs'ın görkemli gerçekleşmesinden çok mutlu olduklarını belirterek, 1 Mayıs Taksim Meydan'ından çıkacak mesajın iktidarlarca doğru okunmasını istedi. Çelebi, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Burada talepler yalnızca işin olaysız geçmesi değil, bu yanını yansıtmanın ötesinde ortaya koyduğumuz taleplerin de dikkate alınması önemlidir. Orada dile getirdiğimiz talepler dikkate alınarak, Hükümet tarafından doğru okunmalıdır. Bu anlamda bakıldığında başarılı 1 Mayıs kutlamasını gerçekleştirdiğimizi çok rahatlıkla ifade edebilirim."
"Taksim'le taleplerimiz bitmedi"
Çelebi, yılda bir defa kitlesel bir buluşmayla sorunların çözülmediğine dikkat çekerek, sorunlara ilişkin talepleri en geniş kitlesellikle yaşama geçirdiklerini söyledi. Çelebi, taleplerini şöyle sıraladı:
"1 Mayıs 1977 sonrasında 1 Mayıs'ı Taksim'de kutladığımız için diğer talebimiz sonlanmış değil. Diğer talebimiz 77'de mağdur edilen, ölenlerin faillerinin gerçek nedenlerinin, Kahramanmaraş, Çorum katliamlarının, Abdi İpekçi'den Kemal Türkler'e Doğan Öz'e uzanan cinayetlerin gerçek faillerin ortaya çıkarılması talebimizi daha yüksek sesle söyleyeceğiz. Bu yalnızca bizim değil, bütün ölenlerin yakınlarının TBMM'den talebidir. Bu konuda Meclis'te verilen önergenin öznesi 1977 1 Mayıs'ı ve oradan başlayarak darbelere, 12 Eylül 1980 sürecine giden gerçek darbenin açığa çıkartılması, darbecilerin yargılanması talebidir. Bunun açığa çıkartılması talebini şimdi daha çok iktidardan istiyoruz."
"Sendikal hakların önündeki engellerin kaldırılmasını Türkiye için istiyoruz"
Taksim'de kararlılığın yalnızca Taksim için değil, mücadelenin pekişmesi için verdiklerini belirten Çelebi, "Taksim konusunda tavrımız kararlı bir tutumdu. Orada yapılan daha önce işçi sınıfının kaybettiği hakların geri alınması, geri alınması da değil, geliştirilmesi mücadelesidir" diye konuştu. Çelebi, 1 Mayıs'ta Taksim kazanımının dışında en temel taleplerinin başında sendikal hakların önündeki engellerin kaldırılması olduğunu ifade ederek, "Bunu yalnızca sendikal hak ve özgürlükler için değil, Türkiye için istiyoruz. Türkiye eğer örgütlü toplum olduğunda nasıl bir mozaik olşuturduğunu Türkiye hep beraber gördü" dedi.
Örgütlü toplumun, Türkiye'nin zengin mozaiğinin, barışa giden sürecinde önemli bir zemin oluşturacağına işaret eden Çelebi, Türkiye'nin örgütlü toplum üzerinde daha da yükseleceğini, varsa siyasi yanlışların açığa çıkartılmasında örnek teşkil edecek bir noktada duracağını dile getirdi. Çelebi, sendikal hareketin önündeki engellerin kaldırılmasını isteyerek, kıdem tazminatına yönelik saldırılara, esnek üretim modellerinin dayatılmasına son verilmesini, en önemlisi de işsizlik sorunun birinci gündem maddesi olarak çözüme kavuşturulmasını istedi. Çelebi sözlerine şöyle devam etti:
"İşten atılmalar durdurulmalıdır. 4/C kapsamına alınacak olan yeni işçiler var. PTT ve enerji çalışanları, şeker işçileri, 100 bin kişinin daha 4/C kapsamına alınma ihtimali var. 4/C'ye karşı yalnızca TEKEL işçileri değil, TEKEL işçilerinin verdiği mücadele daha da taçlandırılarak büyütülmeli."
"Eylem takvimimizi büyüteceğiz"
Çelebi, 1 Mayıs'ta Taksim'de aldıkları yeni moral ve destekle daha etkin mücadele ve saldırıların, sorunların çözümü konusunda eylem takvimini büyütmeyi hedeflediklerini belirtti. Çelebi, daha önce 4 konfederasyon olarak sorunların çözümü konusunda talepleri olduğunu kaydederek, çözülmemesi halinde eylemlilikleri genel eyleme dönüştürme kararlılığı içinde bulunduklarını dile getirdi. Çelebi, bu kararlılığın gereğinin yerine getireceklerini vurgulayarak, 1 Mayıs hazırlıklarının 26 Mayıs'ın alt yapısı olduğuna işaret etti. Çelebi şöyle devam etti:
"1 Mayıs'ı konuşurken, değerlendirmesini yaparken, 26 Mayıs genel eylemini de konuştuk. Başta Türk-İş olmak üzere Kamu-Sen, KESK, DİSK tarafından bu iradelerin altının doldurulması halinde 26 Mayıs'ta düşündüğümüz ve tasarladığımız eylemin çok daha ötesine geçen bir eylemlilik ortaya çıkabilir. 1 Mayıs'a yönelik çabaların, iradenin eyleme durması halinde aynı içtenlik ve samimiyet ortaya çıkarsa, başarıya ulaşabilir. Yeni süreçte bu çabaları buraya yönlendireceğiz."
"Kararlılığımızı ödünsüz sürdüreceğiz"
Kararlı tutumlarını ödün vermeden sürdüreceklerini vurgulayan Çelebi, şunları dile getirdi:
"Bazı gerçekler vardır ki, bu gerçekler fiilen örtüşmeyebilir. 1 Mayıs'ta duyulan heyecan diğer eylemimizde aynı yaklaşımla duyulmayabilir. Aynı dayanışma, aynı içtenlik görülmüyor olabilir, şimdi herkesin bu konuda da aynı duyarlılığı göstermesi lazım. Aynı heyecanla yaklaşılırsa 26 Mayıs'ta 1 Mayıs gibi yapılan uygulamaların önüne geçmek adına caydırıcı noktaya taşıyabilir"
Çelebi, 1 Mayıs'ta Taksim'de Türk-İş Başkanı Mustafa Kumlu'ya yönelik protestolara ilişkin, bu protetonun çok az sayıda işçinin yurttaşın tepkisi olduğunu söyleyerek, 1 Mayıs'ta Türk-İş Başkanı Kumlu'ya yapılanları tasvip etmelerinin mümkün olmadığını ifade etti.
"Taksim'i müsaadeyle deği, mücadeleyle aldık"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Kimsenin bu iktidardan kopara kopara aldığı bir şey yok. Kopara kopara alma güçleri varsa 1977'den beri neredeydiler?" sözlerine "Zor oyunu bozar. Demek ki; bugüne kadar ki olumsuzluğun sorumluluğu da Sayın Başbakan'ındır. O zaman Sayın Başbakan Taksim'in bütün yönledirmesinin, tazyikli suların, gaz bombası atılmasının sorumluluğunu üstlenmelidir" dedi. Çelebi, Taksim'i müsadeyle değil, mücadeleyle aldıklarını söyleyerek, bedel ödediklerini belirtti. Çelebi, konuya ilişkin değerlendirmesine şöyle devam etti:
"Bugünkü anlayışa gelmesinden dolayı teşekkür ediyoruz ama Sayın Başbakan'ın üslubundan yenilginin üzerini kapatıyor gibi bir izlenim edindim. Bilek güreşi yapmıyoruz sonuçta, onurlu bir mücadele veriyoruz. Mücadelenin kazanılması konusunda Sayın Başbakan bazen çelişkili yaklaşımlar içerisinde olabiliyor. Bir örnek vermek istiyorum: 2008 yılında Sayın Başbakan 1 Mayıs tatil olursa, Türkiye'nin 5 milyon zarar edeceğini söylemişti. Sayın Başbakan fikrini değiştirdi. Türkiye kar etmedi, demek ki Sayın Başbakan toplumsal baskı gruplarının sendikaların bu konudaki taleplerini baskı grubu oluşundaki haykırışını dikkate aldı diye düşünüyoruz. Öyle değilse bugüne kadar yapılan tüm olumsuzlukların sorumluluğu Başbakana ait olur. DİSK olarak çabamız ve gösterdiğimiz irade ortada, KESK de diğer meslek örgütleri de bu sürece katkı verdi. Böyle bir toplumsal baskının oluşarak, bu noktaya taşınmasında ciddi rol aldık. Birşeyler unutulmadı, geçen sene de biz oraya gittik ama bu sene daha kitlesel katılımla daha özgür bir ortamda ve kürsü konularak gittik. Bunların apayrı bir önemi ve anlamı var."
En Çok Okunan Haberler
- Cihatçılar Şam'ı ele geçirdi
- Suriye cephesinden kritik açıklama
- Trump'tan kritik 'Suriye' mesajı
- 'Esad ve ailesinin Suriye’yi terk ettiği' iddia edildi
- Saray'dan 'emekli maaşı' açıklaması
- 'Ne manaya geldiğini anlayamadı'
- Suriye Başbakanı konutundan böyle çıkarıldı
- Rusya'dan ilk açıklama!
- Esad'ın uçağı düşürüldü mü?
- İsrailli bakandan 'Kürtler, Dürziler ve ittifak' mesajı