Yerel Yönetimlerde Ne Yapılmak İsteniyor?

Yerel Yönetimlerde Ne Yapılmak İsteniyor?
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 27.10.2012 - 06:02

Türkiye’de yerel yönetimler 1980 sonrasında yapılan çok sayıda yasal düzenlemeye rağmen henüz demokratik bir işleyişe ve özerk bir yapıya sahip değiller. O nedenle, Avrupa Yerel Yönetim Özerklik Şartı’nda da yer alan katılımcı, demokratik, özerk etkili ve hesap veren yerel yönetim uygulamasına geçilebilmesi için bir dizi reforma ve zihniyet değişikliğine ihtiyaç duyulmaktadır.

 

Tasarının öngördüğü değişiklikler

AKP hükümeti ise meseleye bu geniş çerçeveden bakacak yerde, yine aceleyle, yerel yönetimlere, toplumun ilgili kesimlerine, uzmanlara vb. danışmadan, 13 büyükşehir kurmaya yönelik bir yasa değişikliğini gündeme getirdi. Ancak, tasarı 13 büyükşehir belediyesi ile sınırlı değil. Yasa tasarısı geçerse, büyükşehir belediyelerinin sınırları il mülki sınırları olacak; bu illerdeki büyükşehir sınırları içindeki belde belediyeleri ve köylerin tüzel kişilikleri ve il özel idareleri kaldırılacak. Ayrıca, büyükşehir statüsünde olmayan 52 ilde, nüfusu iki binin altındaki belde belediyeleri kapatılacak. Bu durumda, toplam 2.950 belediyeden 1.591 belde belediyesi ile 16.082 köy tüzel kişiliği sona ermiş olacak.

Hükümet bu düzenlemelerle bir yandan kırsal alanları da büyükşehire dahil ederek seçimlerde kendine avantaj sağlamak, diğer yandan da yerel yönetimleri merkezi hükümetin bir uzantısı haline dönüştürerek kendisi yönetmek istiyor. Belediye sayılarının azaltılmasının nedenini burada aramak gerekir.

Diğer yandan, hükümet, anayasa gereği Mart 2014’te yapılması gereken seçimleri, 27 Ekim 2012 tarihine çekmek için, MHP’nin desteği ile anayasa değişikliği yapmak istedi. Ancak 367 oyu bulamadı. Konu belirsizliğini koruyor. Tarihin öne çekilmesinin, söylendiği gibi doğudaki “kış koşulları” ile ilgili olduğu savı inandırıcı değil. Bu tarih değişikliği girişiminin, daha çok, 2014 Cumhurbaşkanlığı ve 2015 parlamento seçimlerine yönelik AKP stratejisinin bir parçası olduğu görülüyor.

AKP hükümeti denetimsiz neo-liberal piyasa anlayışını belediyelerde de uygulamak istiyor. Oysa sosyal devlet ve demokratik yerel yönetim anlayışının geçerli olduğu ülkelerde, sosyal hizmetler, ulaşım, konut, sağlık, eğitim, kültür gibi alanlar piyasanın insafına terk edilemez. Bu alanlardan kamu ve yerel yönetimler sorumludurlar. AKP hükümetinin yapmak istediği şey, kamu hizmetlerini kâr amaçlı özel kesime devretmek ve kentsel dönüşümde olduğu gibi kent rantlarını onlara aktarmaya çalışmaktır. CHP buna karşıdır, kentteki imar hareketlerinden doğan gelirin “Kent Fonu”nda toplanarak kentin ihtiyaçları amacıyla kullanılmasını önermektedir.

Belde belediyelerinin kaldırılmak istenmesi de yanlıştır. Çünkü bu belediyeler yerel hizmetlerin etkili bir biçimde tüm ülke coğrafyasına yayılmasında ve kent-leşmede önemli bir işlev görmektedirler. Onların kaldırılacak olması, özellikle tatil yöreleri olan yerleşim yerlerinde önemli sorunlara yol açacaktır. Belde belediyeleriyle ilgili bu karar, yerelleşmede bir geriye gidiştir. Nitekim Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’nda da “Kamusal görev ve sorumluluklar genellikle tercihen halka en yakın yönetim birimleri tarafından yerine getirilir” hükmü yer almaktadır. Aynı şekilde bu şart, belediyelerin kapatılması ve birleştirilmesinde yöre halkının karar vermesini (halkoylamasını) öngörmektedir. Ancak her zaman milletten, halktan bahseden AKP bu konuda halkı yok saymaktadır.

Etkin, demokratik, saydam, hesap veren yerel yönetimler ülkemizde demokrasinin yerleşmesi ve bir yaşam biçimine dönüşmesi için de son derece önemlidir. Çünkü bir ülkede demokrasi gerçekleşecekse bu, kamu yaşamının her alanını kapsayacak biçimde uygulanmak zorundadır.

Sosyal demokrat anlayışta olduğu gibi literatürde de yerel yönetimler “demokrasinin okulu” ya da “demokrasinin beşiği” olarak tanımlanmaktadır. Bunun nedeni, yerel yönetimlerde seçilmiş yetkili yerel meclislerin yanı sıra kent sakinlerinin, onların oluşturduğu sivil toplum örgütlerinin, meslek kuruluşlarının, muhtarların vb. karar alma süreçlerine aktif olarak katılma olanaklarına sahip olmalarıdır. Katılımın bir çeşidi de halkoylaması gibi düzenlemelerle kente ilişkin kararlara halkın doğrudan katılmalarını sağlamaktır. Hükümetin yasa taslağında demokratik katılımı sağlayacak bu gibi mekanizmalar yok.

Diğer yandan, büyükşehirlerin yeni yönetim modelinin işe yarayabilmesi için -demokratik katılım yollarının geliştirilmesinin yanı sıra- yeniden düzenlenmesi gereken başka alanlar da bulunmaktadır. Bunların başında büyükşehir belediyeleri ile ilçe belediyelerinin yetkilerinin ilçeler lehine yeniden düzenlenmesi, aralarında eşgüdüm sağlayacak mekanizmaların oluşturulması, büyükşehir belediye başkanının her şey olmaktan çıkarılması, buna karşılık belediye meclisinin kararlarının oluşmasında ve icranın denetlenmesinde etkin hale getirilmesi, imar rantlarının belediyelere aktarılmasını sağlayacak düzenlemelerin yapılması, kentsel dönüşüm projelerinin planlama aşamasına meslek odalarının da katılımının sağlanması, imar planı yapma yetkisinin belediyelere bırakılması, kente ilişkin önemli konular için halkoylamasının yolunun açılması, yerel yönetimlere daha geniş yetkiler tanınması ve buna paralel olarak merkezden daha çok kaynak ayrılması vb. gelmektedir.

TBMM’de görüşülmekte olan hükümet tasarısında bunların hiçbiri yoktur. Umarız, tasarının TBMM Genel Kurulu’ndaki görüşmelerinde muhalefetin, yanlışların düzeltilmesi ve eksikliklerin giderilmesi yönündeki önerileri dikkate alınır ve yerel yönetimler gerçekten demokratik, katılımcı, saydam, etkin ve hesap veren kurumlar haline dönüşmüş olurlar. Aksi takdirde, tüm büyükşehirlerin, coğrafi konumları dikkate alınmadan, “bütün şehir” haline dönüştürülmeleri, belde belediyelerinin belde sakinlerinin oyuna sunulmadan kapatılması, il özel idarelerinin yetkilerinin, “Yatırım İzleme ve Koordinasyon Merkezi” adı altında hükümete bırakılması hizmetlerin etkin olarak yürütülmesini zorlaştıracağı gibi yerinden yönetimin ve yerel demokrasinin gelişmesini de engelleyecektir.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler