Yüksek tansiyonu olanlar bu hastalığa dikkat

Belirti vermeden sinsi bir şekilde ilerleyen Aort Anevrizması hayati sonuçlar doğurabiliyor. Erken tanıda ise rahatlıkla kontrol altına alınabiliyor.

Yüksek tansiyonu olanlar bu hastalığa dikkat
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 26.05.2014 - 13:40

Aort Anevrizması karındaki atardamarda meydana gelen balonlaşmanın damarın 2 katı genişliğine ulaşması hastalığıdır. Çoğu zaman belirti vermediği için zamanında tanı ve tedavi uygulanmazsa hayati sonuçlar doğurabiliyor. Medical Park Bahçelievler Hastanesinden Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Yusuf Kalko, kronik bronşitli hastalarda daha tehlikeli olduğunu belirterek,” Öksürük karında basınç yaptığı için damarda patlama riskini arttırır. Bu durumda kişi hayatını kaybedebilir” vurgusunu yaptı. Ayrıca bazı romatolojik ve bağ dokusu hastalıkların olması durumunda acil müdahale gerektiğinin altını çizen Kalko; “Tüm bu durumlarda anevrizma boyutuna bakmaksızın uygun medikal tedaviyi takiben acil cerrahi müdahale kararı vermek hastanın hayatını kurtarır” dedi.

Yılda bir kere kontrol şart

Önceden belirti vermediği için tanıda gecikildiği durumlara işaret eden Doç. Dr. Yusuf Kalko, “ Özellikle yüksek tansiyon hastalarının yılda bir kere ultrason ya da tomografi ile gerekirse BT Anjiyo yöntemi ile mutlaka muayene olmaları gerekir. Aort anevrizmasının tedavisinden sonra da bu muayeneleri rutin hale getirmek faydalı olacaktır, çünkü bu tekrar oluşabilecek bir rahatsızlıktır” ifadesini kullandı. Kalko, özellikle geçmeyen karın ağrısı ve bel ağrılarının da aort anevrizmasına işaret edebileceğinin altını çizdi.

Öksürük patlatabilir

Anevrizma vakalarında tedavi kararı verirken damarın çapının büyüklüğüne değil, kişinin kronik hastalıkları ve yaşam şekline bakılması gerektiğini belirten Doç. Dr. Yusuf Kalko, “Genelde aort anevrizmaları ile ilgili yayınlar 5 , 5 - 6 santime kadar olan balonlaşmalarda medikal tedavi ile takip önerirler. Çünkü damar çapı büyüdükçe patlama riski de büyümektedir. Ancak özellikli hastalarda (KOAH, bazı bağ dokusu ve romatolojik hastaları) hastanın kendi damar çapı ile kıyaslandığında maksimum değeri 2 – 2 , 5 katında, yani 4 santim çapında dahi olsa patlama riski mevcut olduğundan eğer hastanın şikayeti de varsa hiç düşünmeden cerrahi müdahale yapmak gerekir. Özellikle bu hasta kronik bronşiti olan ve sigara kullanan bir hasta ise zaman kaybetmemek gerekir. Çünkü kişinin öksürükleri karın basıncını arttıracağı için damarı patlatma riski ile karşı karşıya getirecektir. Bu da ölüme neden olur.” şeklinde konuştu. Çeşitli bağ dokusu ve romatolojik hastalıklarının da Anevrizmayı tetiklediğine dikkat çeken Yusuf Kalko,” Nadir görülen ve 40 yaş altı kadınları tehdit eden Takayasu Vasküliti, Behçet, Mafran Sendromu gibi bulgularda da acil cerrahi müdahale gerekir” dedi.

Hayatını kurtardı

18 yıl içinde bir dizi damar ameliyatı geçiren Hidayet Denizyücel’in karın ve bel ağrısı şikayetleri ile hastaneye başvurdu. Yapılan tetkiklerde karın atardamarında 4 santimlik bir baloncuk tespit edildi. Ancak üst üste geçirdiği ciddi rahatsızlıklar ve ameliyatlardan dolayı yeni bir ameliyata kimse sıcak bakmadı. Bu aşamada Doç. Dr. Yusuf Kalko’ya başvuran 51 yaşındaki kadını başarılı cerrah hemen ameliyata aldı. Hastayı değerlendiren Kalko,” Hasta yıllar önce de karından bypass geçirmiş ve onun üstüne koroner bypass olmuş. Kadınlarda 30’lu yaşlarda ana aort damarının tıkanması ya da karından bypass yapılması çok nadir görülür. Bunu yapan ve nadir gördüğümüz bazı hastalıklar var. Uzak doğuda daha sık gördüğümüz bir damar iltihabı hastalığı olan Takayasu vasküliti bir diğer adı ile nabızsızlık hastalığı bunlardan bir tanesi. Bundan dolayı genç yaşta karın bypassı olmuş olabilir. Yıllar sonra değişen damarın hemen üstünde anevrizma oluşmuş. Hasta geçtiğimiz günlerde bize geldiğinde 4 santim büyüklüğünde bir baloncuk vardı. Daha önceki ciddi ameliyatlarından dolayı yeni bir ameliyata sıcak bakılmamış. Ancak biz hasta hikayesini dinlediğimizde uzun yıllardır sigara kullandığını ve kronik öksürüğü olduğunu öğrendik. Öksürük bu tarz hastalarda tehlikeyi daha da arttırıyor. Karın boşluğunda meydana gelen basınçlar damarı patlatabiliyor. Bu da hastanın hayatını kaybetmesine neden olur. Bundan dolayı biz acil ameliyat kararı aldık ve riskleri anlattık. Çünkü kalbin 3’te ikisini besleyen damarı da tam tıkalıydı ve hastanın ameliyat esnasında kalp krizi geçirme olasılığı yüksekti.” açıklamasını yaptı. Ameliyat detaylarına değinen Kalko,” Kasıkları hiç açmadan karından girerek eski damarı serbestledik, anevrizmayı attık ve yeni bir damarı ana damara bağladık. Damar cerrahisinde yapılan en zor ameliyatlardan bir tanesi. Hastaya zarar vermeden, bağırsakları yaralamadan, damarı patlatmadan kalp krizi geçirmeden bunu yapmak zorundasınız. Ameliyat esnasında da doğru bir karar verdiğimizi anladık, çünkü damarın patlamak üzere olduğunu gördük. Bu hastaya hayatını kaybettirebilirdi” şeklinde konuştu.

Hayata sıkı tutundum, şans hep benden yanaydı

Kritik ameliyattan sonra konuşan Hidayet Denizyücel, “ Hayata sıkı tutunan bir insanım. Kolay pes etmem. Kendime güvendim, doktoruma güvendim. Ameliyattan sonra yoğun bakıma da girmedim.” dedi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler