Zarakolu için imzaya büyük ilgi
İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ve BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, KCK soruşturmaları kapsamında tutuklanan Belge Yayınları kurucusu Ragıp Zarakolu ve tüm siyasi tutuklulara dikkat çekmek için TÜYAP Kitap Fuarı'ndaki Belge Yayınları standında nöbetteydiler. Standta büyük izdiham yaşandı.Çok sayıda kitap satın alındı.
Türkiye Yayıncılar Birliği (TYB), Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS) ve PEN Türkiye Merkezi’nin İstanbul Tabip Odası’nda 15 Kasım Salı günü düzenlediği ortak basın toplantısında başta Belge Yayınları kurucusu, insan hakları aktivisti, yazar Ragıp Zarakolu ve akademisyen, yazar Büşra Ersanlı olmak üzere, cezaevinde tutuklu bulunan yaklaşık 70 yazar, gazeteci ve yayıncının isimleri okundu.
TYB Başkanı Metin Celal, TYS Başkanı Mustafa Köz ve PEN 2. Başkanı Halil İbrahim Özcan’ın katıldığı toplantıda Özcan, PEN’in yayınladığı açıklamayı okuyarak Hapisteki Yazarlar Günü’nün ifade özgürlüğü ve barıştan yana herkesin özgürlük çağrısı günü olduğunu belirtti. Özcan, “Türkiye’de muhalif görüşleri bilinen ama bazıantidemokratik ülkelerde yapıldığı gibi ‘terörle bağlantılı’ sayılarak tutuklanan bütün yazar ve gazetecilerin derhal tahliye edilmesini talep ediyoruz ” dedi.
Köz, TÜYAP Kitap Fuarı’nda 17 Kasım Perşembe gününden pazar gününe kadar Belge Yayınları standında yazarların Belge Yayınları kitaplarını Zarakolu adına imzalayacaklarını duyurarak “Zarakolu için nöbette olduğumuzu fuarda da duyurmak istiyoruz” dedi.
Metin Celal ise gazeteci ve yazarlarla ilgili olarak bugün daha çok gündemde olan cezanın ise Terörle Mücadele Yasası olduğunu ifade etti: “Burada isimlerini saydığımız çoğu kişi Terörle Mücadele Yasası’ndan cezaevinde. Bunun temelinde yatan sorun 2006’da yapılan Terörle Mücadele Yasası’nın 6. ve 7. maddelerindeki değişiklik. Bu maddeler yoruma son derece açık.” Ayrıca, “soruşturmanın gizliliği” gerekçesiyle tutuklu ve avukatlara bilgi verilmemesi, iddianamelerin çok geç açıklanması ve yargılama sürecine çok geç geçilmesinin savunma hakkını ciddi şekilde kısıtladığını hatırlattı. Terörle Mücadele Yasası’nın getirdiği en önemli sıkıntının ise adil yargılama olduğuna değinen Metin Celal, “Bu aşamada yazar, yayıncı örgütleri olarak yapacağımız, bu yasayla ilgili değişiklik önerileri sunmak. Başta hükümete ve çoğunlukla sessiz kaldığını gördüğümüz ana muhalefet partisine”dedi.
Yazar Doğan Özgüden de 12 Kasım’da Zarakolu’nun yöneteceği "50 yıl Sonra Göçmen Edebiyatı Mı, Sürgün Edebiyatı Mı?" paneline mesaj yolladı. Panelde okunan mesajında Özgüden;
“Değerli katılımcılar, sevgili dostlar,
Ragıp'ın Kocaeli F-Tipi'nde yeniden çileye yatırıldığı bu Kasım karanlığında yazmak zor. Siyasal sürgünümün 40. yılında bu mesajı Belçika'nın 11 Kasım kutlamaları sırasında yazıyorum. Bugün 1. emperyalist paylaşım savaşını sona erdiren mütarekenin 93. yıldönümü...
Her iki dünya savaşında da Alman militarizminin işgaline uğramış Belçika, savaşın ölüm, işkence, açlık, tehcir, sürgün, toplama kampı olduğunu en iyi tanıyan ülkelerden biri. Savaş olmayan yıllarda da patron kesilmiş, bir yandan Kongo'yu sömürürken sürekli göç almış... Yerli Belçikalıların artık inmeyi reddettikleri yüzlerce metre derinlikteki kömür madenlerine indireceği Polonyalı, İtalyan, Yunanlı, Faslı ve son olarak da Türkiyeli işçiler...
Ve de ülkesindeki devlet teröründen kaçmak zorunda kalan yazarı, düşünürü, siyasetçisiyle binlerce siyasal göçmen...
Ragıp'la Brüksel'deki beraberliklerimizden iz bırakan bir anıdır Karl Marx'ın siyasal sürgün olduğu yıllarda Komünist Manifesto'yu yazdığı kuğulu kahveyi ziyaretimiz. Tam karşısında da bir başka ünlü sürgünün, Victor Hugo'nun kaldığı tipik Brüksel evi...
Biz Ragıp'la Türkiye solunun iki komşu kuşağındanız:benim 2. Dünya Savaşı yılları kuşağı ve onun savaş sonrası kuşağı...
Ama bu iki kuşak kendini bildi bileli hep savaşıyaşadı. Sistemler arası soğuk savaşı, soğuk savaşın dünyanın dört bir yanındaki sıcak izdüşümlerini, ABD güdümlü askeri darbeleri... Ve de şimdilerde yeşil polisiye darbeleri. Ragıp ve onun gibi onurlu bir kavgaya başkoymuş diğer dostlarımız, bizler gibi uzak coğrafyalara savrulmamış olsalar bile, her daim sürgün yaşadılar, yaşamaktalar...
Ragıp, tutuklanmadan önce bana ulaşan 20 Ekim tarihli en son mail'inde şöyle yazıyordu:
"Salı günü Edirne'ye görüşe gittik ilk defa... Öteki oğlum Sinan'la sabah 7'de yola koyuldum. Gece 9'da evdeydim. Frankfurt'tan Suzan'ın cenazesine yetiştim. Yarın Diyarbakır'a gidiyorum erkenden, kilisenin açılışı için. Karmaşık günlerden geçiyoruz yine” sözleriyle Zarakolu’nu selam ve sevgiyle kucakladı.
Özgüden mesajın devamında "50 yıl sonra göçmen edebiyatı mı, sürgün edebiyatı mı?" panelinin konusuna değinerek; “Oldum olası bu göçmen-sürgün ayrımından rahatsız oldum. Bir insan, hangi nedenle olursa olsun, doğduğu, büyüdüğü, kişiliğini bulduğu topraklardan zorla kopartılmışsa, göçmen değil sürgündür” dedi.
İmza kampanyasına yoğun ilgili
İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ve BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, Zarakolu ve tüm siyasi tutuklulara dikkat çekmek için bugün TÜYAP Kitap Fuarı’ndaki Belge Yayınları standında nöbetteydiler. Standta büyük izdiham yaşandı.Çok sayıda kitap satın alındı.
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Müge Anlı'nın eşine yeni görev
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu