Tarihin ve kültürlerin izinde...
Mustafa Gazalcı’nın yeni kitabı Gezip Gördüklerim (Edebiyatist / 2021), çeşitli dergilerde yayınlanmış gezi izlenimlerinden oluşuyor. Kitap; Türkiye (çocukluk gezileri dahil), Çin, Japonya, Hindistan, Rusya, Ukrayna, Balkanlar, Avrupa, ABD, Singapur, Tayland, İran’dan Suriye ve Mısır’a dek tüm Ortadoğu, Kuzey ve Güney Afrika duraklarıyla bir bakıma tam bir dünya turu.
Fotoğraflar: NECATİ SAVAŞ
Yetmişli yılların değerli Barış Derneği üyesi, Mustafa Gazalcı, mart sonunda yeni bir kitap yayımladı: “Gezip Gördüklerim” (Edebiyatist Yayınevi / 2021). Bir süre önce de “Köy Enstitüleri” gün ışığına çıkmıştı (Bilgi Yayınevi).
“Gezip Gördüklerim”, bir bakıma tam bir dünya turu: hem Türkiye içi (çocukluk gezileri dahil), hem de yurt dışı: Çin, Japonya, Hindistan, Rusya, Ukrayna,Balkanlar, Avrupa, Amerika(ABD); hem de Singapur,Tayland,- İran’dan Suriye ve Mısır’a dek - tüm Ortadoğu ile Kuzey ve Güney Afrika.
EDİRNE’DEN MİLAS’A VE EGE ADALARI’NA...
Yurt içi geziler 210 sayfa, yurt dışı gezilerse 240; nerdeyse başabaş. Bu gezilerin çoğunu, Gazalcı, üyesi bulunduğu Yunus Emre Enstitüsü Denetleme Kurulu üyesi kimliğiyle gerçekleştirmiş. Bir bölümünü de, ücretli turlar çerçevesi içinde; eşi Müzeyyen Gazalcı’yla birlikte. Ve de çoğunlukla iki binli yılların ilk 10-15 yıllarında.
Yazar, gezi izlenimleri bu notları önce değişik dergilerde yayınlamış; ardından da kitaplaştırmış. Sanırım, kolay kolay hiç kimse bu “Modern Evliya Çelebi” görevini görevini gerçekleştiremez.
Görülen o ki, çoğu geziler 5-7 gün sürüyor; kimi ülkeye de birkaç kez gidilmiş.
Yurtiçi geziler, Edirne’den, Çanakkale’den, Bursa’dan Denizli’ye -yani, yazarın memleketine- sonra Ankara’dan Kayseri’ye, Mersin’e ve Antalya’ya…
Ara zamanda Kuşadası, Burhaniye, Milas: 2019 yazı. Ve bu geziye eşlik eden, yazarın “Köy Enstitüleri’nin Meclis Süreci” isimli kitabı (2019)…
Bu arada ne rastlantı? Mahmut Esat Bozkurt da Kuşadalı imiş. Ve, altmış yazarın katıldığı Kitap Fuarı’nda, Barış Derneği Davası’ndan yalnızca bir kişi varmış, nedense?.. Ya öbürleri?..
Ardından, 2020 yılı başında, İzmir’de ‘Hasan Âli Yücel Toplantısı’. Yapılıyor. Hem İzmir’de hem Eskişehir’de.
Öte yandan dört günlüğüne Ege Adaları gezisi. Hem İzmir’e yakın bu adalar hem de günümüzün sorunu: Sakız, Rodos, Santorini, Girit. Rodos’ta Sultan Süleyman Camii ve bir Osmanlı Kitaplığı.
Santorini, volkanik bir adaymış. Zenginlerin ‘balayı adası’. Otobüsle gezintı ve sonra da gemide akşam müziği.
Girit’e ise, daha önce gelmiş yazar. Yunan Adaları’nın en büyüğü. Şimdiki Belediye Binası’nın XVI. Yüzyıldan kalma eski bir Osmanlı Vergi Dairesi olduğunu, Küçük Hasan Paşa Camii’nin ise Yunanlılarca ofis yapıldığını söylüyor Gazalcı.
Bu arada Mikanos Adası, evlerin, sokakların tertemiz olduğu; yel değirmenleri ve fesleğenleriyle süslü - ya da ünlü - bir ada.
YURT DIŞI GEZİLERDE İLK DURAK MOSKOVA
Aslında yurtdışı geziler 1990 Kasım’ında başlıyor. Önce, Moskova’ya gidilmiş. Nâzım Hikmet’in mezarının ziyareti de bu arada. Aynı yıl, bir ay geçer geçmez bu kez Almanya(Berlin), Lüksemburg ve Hollanda(başkent Amsterdam).
Başka bir deyişle, yazarın Eğitimciler Derneği’nin (Eğit- Der) Genel Başkanlığı’na seçişlinin ardından. Dolayısıyla hep eğitim sorunları ve de Öğretmen Sendikaları üstüne konuşmalar. Bu arada, Amsterdam’ın ilginç ‘Van Gogh Müzesi’…
BALKAN COĞRAFYASINDA TARİHİ BİR YOLCULUK
Öte yandan ‘Balkanlar Gezisi’, 2012 yılı haziranına denk düşüyor. Belgrat kenti, Tuna ve Sava Irmakları’nın birleşim yeri, sonra Osmanlı’dan kalma Bayraklı Camii; ardından Bosna-Hersek, Sokollu’nun yaptırdığı Drina Köprüsü (İvo Andriç’in 1961 Nobel’ini alan romanı), milyonluk nüfusuyla Saraybosna kenti, kente ün veren Osmanlı’nın Mostar Köprüsü. Ve, 5,5-6 milyon nüfuslu Hırvatistan: başkent Zagrep, ardından da Dubrovnik (Dalmaçya).
Makedonya’nın başkenti, Büyük İskender’in doğduğu Üsküp. Büyük İskender’in doğduğu Üsküp. Atatürk de burada okumuş. Üsküp’de bir ‘Yahya Kemal Koleji’ varmış. Sonra, bu arada Osmanlı’dan kalma camiler, han ve hamam. Aynı zamanda, kent otuz metre yükseklikte bir ‘Büyük İskender Anıtı’na sahip. Ama, aynı zamanda kentte yirmiyi aşkın cami de varmış.
Sonra Resne’de, İttihat’cı Niyazi Bey’in evi (ünlü siyasetçi 1913’te öldürülmüştü).
Bu arada Manastır: unutulmaz Manastır Askeri İdadisi’nin bulunduğu yer. Dahası, aynı zamanda da Atatürk’ün okuduğu lise. Bu arada beş yüz yıllık Osmanlı varlığı da cabası: sözgelimi, İshak Çelebi Camisi (1506) gibi. Ya da ilk İkinci Murad tarafından yaptırılan “Hünkâr Camii” gibi, sonra ardı sıra gelen “Evliya Çelebi Camii” gibi…
Dahası, iki kızkardeşin çeyizlerinin parasıyla yaptırılan “Abdurrahman Paşa Camii”. Öte yandan İsabey Camisi’nin (1436) yanındaki beş yüz yıllık bir çınar. Öte yandan Üsküp-Selanik arası tren yolu da bir Osmanlı eseriymiş.
Kosova’nın nüfusu, daha o zaman - yani, bundan on yıl kadar önce - iki milyonmuş. Ve biri Türkçe olmak üzere üç resmi dil (sonra da Sırpça ve Arnavutça). Ayrıca Priştina, sonra nüfusunun yüzde sekseni Türkler’den oluşan Frizen kenti.
Meğerse, Yunus Emre Enstitüsü (YEE) Saraybosna’da sergi açıyormuş. Ayrıca Enstitü, barış kültürünü egemen kılmak için de sanat etkinlikleri düzenliyormuş. Sonra, kiliseye çevrilen ‘Büyük Yeniçeri Ocağı’.
KUZEY AFRİKA, ALPLER...
Kuzey Afrika’da gerçekleşen sekiz günlük Fas yolculuğu da ayrı bir turizm çeşidi. 2015 Eylül’üne denk düşüyor. Uluslararası üne sahip ilginç bir yolculuk. Fas, 35 milyonluk Müslüman bir Afrika ülkesi.
Daha sonraki bir dönemdeyse, ziyaret edilen coğrafya Alpler’in gölgesindeki beş ülke: İsviçre, Fransa, Almanya, Avusturya ve de Slovenya (2017’nin yaz ayları). Cenevre, Montreux, Bern, Luzern ve Zürih. Özellikle de bu kentte, ünlü eğitimci Pestalozzi’nin anıt-mezarı. Ardından da, Strazburg (Fransa) kenti.
Acaba diyorum, önceden haberli olsaydık, Gazalcı’nın İsviçre günlerinde onunla karşılaşamaz mıydık, ben ve oğlum Ali Barış Kökden. Özellikle de bu genç adamın Fribourg Hukuk Fakültesi günleri sırasında? (Bakınız: Uğur Kökden, “İsviçre Kahvehaneleri” (2 A Yayınları) ve “İsviçre’de Akan Zaman” (Sözcükler Yay. 2021).
VE UZAKDOĞU...
Yazarın Çin (2014) ve Japonya (2015) gezileri de çok ilgi çekici. Dokuz günlük Çin yolculuğu Pekin’le başlıyor; on üç kişiden oluşan bu tur, daha sonra Çin İmparatorları’nın yaşadığı ‘Yasak Şehir’le devam etmiş. Ve, yedi bin km.lik - o dönem Türklere karşı gerçekleştirilen ünlü ‘Çin Seddi’yle devam ediyor. Ardından da, ticaret kenti Şanghay’ı tanıyorlar çağdaş gezginler.
Japonya gezisiyse, Türk-Japon Dostluk Grubu aracılığı sonunda gerçekleşmiş. Grubun başkanı ise, günümüz Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu. Bu gezi sırasında Gazalcı, Deniz Kurmay Binbaşı A.Hikmet Ilgaz’ın “Ertuğrul Firkateyni” isimli ünlü kitabını okumakta. 1890’da Japonya’da, kayalıklara çarparak batan ünlü Ertuğrul gemisinin öyküsü. Ve ölen 609 yolcusu…
İşte, aynı günlerde, Türk Deniz Kuvvetleri de 250 denizci ve Gediz firkateyniyle Japonya’da anma törenlerine katılıyor. Dönemin TBMM Başkanı Cemil Çiçek’le birlikte. Ve sonra da ‘Ertuğrul Şehitliği’ geziliyor.
Ve sonra, Osaka’dan Tokyo’ya - ve çevre illere - çok hızlı ve dakik tren yolculukları. Japonya, Türkiye’nin bir buçuk katı nüfusa sahip olmasına karşılık, yüzölçümü bizim yarımız kadar. Ama yazarın ifadesiyle,” görülmeye, gezmeye değer bir ülke”.
Bir başka 2015 (Eylül) yolculuğu da, en batıda yani Fas’ta gerçekleşmiş: Kazablanka, sonra başkent Rabat, Fes, Marakeş, kısaca bellibaşlı ‘Kraliyet kentleri’ gezilmek suretiyle.
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 6 asker şehit olmuştu