Vitrindekiler... (02.10.2021)
Roman, şiir, öykü, sanat, yakın tarih... Cumhuriyet Kitap Dergi’den haftanın vitrindeki yetkin kitaplarına ilişkin yepyeni bir seçki...
Don Isidro Parodi’ye Altı Bilmece / H. Bustos Domeco, Jorge Luis Borges, Adolfo Bioy Casares / Çev. Arzu Etensel İltem / Everest Yay. / 176 s.
Honorio Bustos Domecq, Latin Amerika edebiyatına damgasını vurmuş Jorge Luis Borges ve Adolfo Bioy Casares’in ortaklaşa yarattıkları kurmaca bir yazar. Onun imzasını taşıyan Don Isidro Parodi’ye Altı Bilmece ise Borges ve Bioy ikilisinin olağanüstü hayal güçlerinin ilk ortak ürünü. Kitabın başkahramanı Don Isidro Parodi eski bir berberdir. İşlemediği bir suçtan ötürü haksız yere yirmi bir yıl hapis cezasına çarptırılmış, dedektifliğe de cezasını çekerken başlamıştır. Don Isidro klasik dedektifler gibi çalışmaz. 273 numaralı hücresinde sıcacık mate’sini yudumlayarak anlatılanları dinler. 1940’larda Buenos Aires’te karanlıkta kalan cinayetleri, failleri bir türlü yakalanamayan hırsızlık olaylarını, gizemli intiharları yerinden bile kıpırdamadan, adeta bilmece çözer gibi aydınlattığı bu eşsiz serüvenler, Borges ve Bioy’un polisiye edebiyata bir saygı duruşu, bir selamıdır da.
İnsan Bir Eksik Sözdür / Şükrü Erbaş / Kırmızı Kedi Yay. / 80 s.
“İçimizdeki boşluğa tutunarak umut etmeye çalışıyoruz Bizim rüyalarımız olmadan dünya güzel olamaz Bizim şarkılarımız olmadan insan sevmeyi bilemez/ Bizim merhametimiz olmadan tanrı kimseyi bağışlayamaz / Bizim dudaklarımız gülmeden çocuklarımız çiçek açamaz.” Şükrü Erbaş’ın son dönem şiirlerinden oluşan İnsan Bir Eksik Sözdür, şairin umut, direnç ve sevdalı 18 şiirinden oluşuyor. “Biz hepimiz/ Bir mutsuzluk töreninde/ Varlığıyla yaralı/ Birer yeryüzü ağrısıyız” diyen Erbaş’ın dizeleri son yılların sancılarının da ehilce bir yansısı.
Deneyim Olarak Sanat / John Dewey / Çev. Nur Küçük / VakıfBank Kültür Yay. / 464 s.
Deneyim Olarak Sanat, öncelikle deneyimin tamamlanmışlığını ifade eden, deneyimi kültür ve anlamla özdeşleştiren ve insanın dünya ile ilişkisindeki tüm deneyim olanaklarını kapsayan estetik deneyim kavramının çok boyutlu bir değerlendirmesini sunuyor. Özgün bir sanat tanımı ve estetik kuram ortaya koyuyor. Estetik deneyim ve sanat ilişkisinin süreklilik içinde yeniden inşa ve ifade oluşuna odaklanıyor. Çalışma bu bağlamda, hem düşünürün deneyim metafiziğinin anlaşılması hem de bu merkezi kavram temelinde düşünürün sanat ve sanat eseri üzerine görüşlerinin anlaşılması açısından da önemli.
El Âlem / Akın Olgun / Tekin Yay. / 144 s.
Akın Olgun, üçüncü öykü kitabında yaralarıyla farklı ama hepimize az çok tanıdık gelecek şekillerde baş etmeye çalışan kadınları anlatıyor. Teslim bayrağını çekmeyen, direnen, ama toplum tarafından farklı zincirlere vurulan kadınları. Bir dile, bir odaya, bir kafese, bir eve hapsolan kadınları. Yaralarına hapsedilen kadınları. Bu yaşamların hem tanığı hem sanığı olduğumuzu söyleyen yazar, içimizden öykülerinde okuyucunun kendi yaralarına bakması yolunda da cesaretlendiriyor.
Durum: Amerikan Ambargosu ve Anarşi / Abdi İpekçi / Kopernik Kitap / 384 s.
Abdi İpekçi’nin Durum yazıları, millî bilinci, meseleleri geniş çerçeveden okuma yeteneğiyle sadece o güne değil içinde bulunduğumuz siyasî atmosfere de ışık tutuyor. İçeride birlik, dışarıda bağımsızlık bilinciyle hareket edilmesini isteyen İpekçi’nin yazılarını okurken tarihin yinelenişine tanık olacaksınız.
Umut Distopya Siyaset - Toplumsaldan Bireysele Türk Sinemasından Parçalar / Aslı Daldal / h2o Kitap / 288 s.
Aslı Daldal incelemesinde, kültür kuramları, sosyoloji ve felsefeye mesafeli olan ülkemiz sinema çalışmalarına ve Türk filmi denilince çoğunlukla küçümsemiş kimi entelektüel çevrenin aksine, sinemamızı tam da bu alanlarda inceliyor. 1960’ların Toplumsal Gerçekçilik akımından yola çıkarak, başta Nuri Bilge Ceylan olmak üzere Bağımsız Sinema yaratıcıları ve onların izini süren genç sinemacıları, siyasal ve tarihsel olmayan bir anlatıyı tercih eden kuşağı postmodernizm ekseninde ele alıyor.
Sır ve Gölge / Burla Hatun / Tara Kitap / 189 s.
Romanını Dede Korkut hikâyelerinde, halk öykülerinde ve masallarındaki “savaşçı kadın” motifini simgeleyen, yanında kırk kızdan oluşan savaşçıları bulunan “Burla Hatun” ismiyle yayımlayan yazar Selcen Gür, yaşamın sırları ve gölgeleri arasında kendini gerçekleştirmeye çalışan kadınların birbirine değen yaşamlarını anlatıyor. Ve kadın kahramanlarının, aşkın ve var olma mücadelesinin kalbinde, kendilerini ve birbirlerini bazen iş dünyasının rekabet dolu temposunda, bazen de “yazının” sağaltıcı ve büyülü yolunda ilerleyerek bulduğu romanını, ülkemizin her dönem kendini ispatlamış ve hayat mücadelesi veren tüm kadınlarına ithaf ediyor.
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Müge Anlı'nın eşine yeni görev
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu