Binali Yıldırım'ın unutamadığı hezimet: "Yalanı ilk söyleyen kazandı"
AKP Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, partisinin adayı olarak ağır yenilgi aldığı 2019 İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerine ilişkin "Yalanın siyaseti başroldeydi. Sosyal medyada yalanı ilk söyleyen kazandı" diye konuştu.
AKP Genel Başkanvekili Yıldırım, partisinin genel merkezinde düzenlenen 'Genişletilmiş Bilgi ve İletişim Teknolojileri Eğitim ve İstişare Kampı'nda konuştu.
Sadece Türkiye'nin değil bütün insanlığın geleceğini ilgilendiren bir konuyu konuştuklarını söyleyen Yıldırım, "Bundan 15 yıl önce bunları dile getirirken insanlar şaşkın şaşkın, 'bu adam kafayı mı yedi' diye bakıyorlardı. Bunların hepsi gerçek oldu. Söylemediklerimiz de gerçekleşti. 'Ana akım medya kuruşlarının saltanatı sarsılacak, herkes gazeteci, televizyoncu olacak' demiştim. Sosyal medya olayı o gün söylemiştik bugün daha fazlası oluyor" dedi.
Yıldırım, hayatlarındaki bütün alışkanlıkları kökten değiştirecek bir süreci yaşadıklarını, bunun adına da 'dijital dönüşüm süreci' dediklerini belirterek, şunları söyledi:
"Üretim gittikçe robotlar tarafından yapılmaya başlanıyor. Kararlar 2-3 kişi arasında konuşarak değil yapay zeka sistemleri kullanılarak veriliyor. 3 boyutlu yazıcılarla artık evlerde bile imalat yapılacak zamanı konuşuyoruz. Sürekli yenilenen, biriken verinin hızla incelenmesi içinden geçtiğimiz dijital dönüşümün en önemli özelliklerinden birisi. Şu anda dijital imparatorluklar kuruluyor. Dünyayı artık dijital imparatorluklar idare ediyor. Seçimleri de etkiliyorlar, rejimleri de değişime zorluyorlar. Dünyanın herhangi bir yerinde de karışıklık çıkarmaya çalışıyorlar. Her şey bu dijital imparatorluklar marifetiyle yapılmaya çalışılıyor. Dijitalleşmenin, bilgi toplumuna geçmenin birçok faydaları olduğu gibi büyük tehlikeleri de beraberinde getirdiğini bilmemiz lazım. Bir güvenlik sorunu haline de dönüşebileceğini bilip ona göre tedbir geliştirmemiz lazım" .
"BAKANLAR KURULU'NDA E-DEVLET'E KARŞI ÇIKANLAR VARDI"
Yıldırım, 4'üncü sanayi devriminin sonuçlarının çok daha sarsıcı ve trajik olacağını, yapılan araştırmalara göre, önümüzdeki 25 yıl içinde bugünkü mesleklerin yüzde 47'sinin yok olacağını, 10 meslekten 6'sının ise bilgisayarlarla yapılabilir hale geleceğini söyledi. AK Parti olarak, 2003 yılında iktidara geldiklerinde bu günleri yaşayacaklarını öngördüklerini belirten Yıldırım, "Birçok yatırımı gerçekleştirdik. Sayısallaşmaya ayak uydurmak için görünmez akıl yollarını yapmak gerekiyordu. 2003'te 23 milyon mobil abonemiz vardı. Şimdi 84 milyon mobil abonemiz var" diye konuştu.
e-Devlet'i kurarak tarihi bir karar aldıklarını ve öncü ülkelerden biri olduklarını belirten Yıldırım, "O zaman Bakanlar Kurulu'nda olan bugün de partimizde olmayan, bize karşı muhalefet yapan arkadaşlarımızdan bazıları bu e-Devlete şiddetle karşı çıktılar. 'Bu bir fantezidir, buna ne gerek var' filan dediler. Biz de ısrarla inat ettik, e-Devlet'i kurduk. Şu anda 842 kurum, 6 bin 170 farklı kalem hizmeti verebiliyor. Toplam kullanıcı sayısı 57 milyon. Nüfusun önemli bir kısmı e-Devlet kullanır hale geldi" ifadesini kullandı.
"SOSYAL ALEM, YALAN ALEM DEĞİLDİR"
Yıldırım, 2019'da partisinin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı olduğu İstanbul yerel seçimlerine de değinerek, "İstanbul seçimlerinde yalanın siyaseti başroldeydi. Sosyal medyada yalanı ilk söyleyen kazandı. Yalan bizim lügatımızda, siyasetimizde olmadığı için biz uzak durduk. Ama maalesef sosyal medya sorumsuz medya değildir. Sosyal alem, yalan alem değildir. İşin etik yanları önemlidir. Her şey kazanmak olmamalı ama etik değerleri yok sayarak kazanmanın bu ülkeye bir faydası yok" diye konuştu.
Sosyal medyanın toplumları şekillendirmede önemli bir rol oynadığınu belirten Yıldırım, şöyle devam etti:
"Siyaset yaparken konvansiyonel siyaset bizim bildiğimiz, bir de dijital siyaset. Yakın zamanda bu ikinci birincisine daha baskın hale gelecek. Çok büyük etkileşim ve çok büyük sonuçlar, dijital siyasetten etkilenecek. Bu alanı çok ama çok önemsiyoruz. Sosyal medyada ilk atan kazanıyor. Ondan sonra düzeltmeye çalışmanın hiç önemi yok. Doğuracağı tahribatı engelleyemezsiniz. Sosyal medyada atış gücünüz, mühimmatınız, aynı güçte olması lazım. Önce harekete geçen yol alıyor. 1-2 saniye geç kaldınız mı geçmiş olsun. 10 binler onu görüyor, başka bir konuya geçiyor. Zannediyorsunuz ki sizi düşünüyor, vurdu geçti. Ben başından beri yasak yerine, bu mecraların çok daha doğru amaçla kullanılmasını savunuyorum. Doğuracağı sonuçlar hem toplum yararına hem ülke yararına daha faydalı olacak."
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Edirne'de korkunç kaza
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı