Demokrasi açısından ilkesel beş tespit
Ahmet İnsel
Son Köşe Yazıları

Demokrasi açısından ilkesel beş tespit

02.02.2016 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Geçen hafta sonu, Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın düzenlediği, “Demokrasinin Türkiye Sorunu” başlıklı Abant Platformu Toplantısı’nın bir bölümüne katıldım. Platformun 34. toplantısı imiş. Ben bundan önce 2000’lerin ortasında iki toplantıya katılmıştım.
Cumartesi akşamüzeri İstanbul’a döndüğüm için, toplantının sonuç bildirisini dün gazetelerden okudum. Sonuç bildirisi, benim izlediğim kadarıyla, kısa sunuş ve katılımları özetlemiş. Cumartesi günkü üçüncü oturumda, yanılmıyorsam dört dakika ile sınırlı olarak görüşlerimi beş başlık altında aktardım. Onları paylaşacağım:
1- Bugün güçlülere karşı haklıların mücadelesi verildiği iddia ediliyor. Sorunun demokrasi açısından sadece bir boyutu bu. “Güçlüler” demokrat değiller. Ama “haklılar” da demokrat değilse, “haklılar” da esas olarak güçlü olmak için mücadele veriyorlarsa, bu mücadele demokrasinin kazanmasını sağlar mı? Özellikle, “haklılık” sadece mağdur ve mazlum olma haline dayandırılıyorsa, o zaman haklı olmanın demokrat olmayla ilişkisi tartışmalı değil midir?
Mağdur ve mazlum olmak, mağduriyet ve mazlumluk halinin tanınması ve bunun son bulması mücadelesine tartışmasız bir haklılık sağlar. Mücadele bu haklılık hattıyla sınırlı kaldığında ise, kendi için demokrat olmanın ötesine gidilemez. Mağduriyet ve mazlumluk teması üzerinden güce sahip olanların, maruz kaldıkları mağduriyeti kat be kat aşan mağduriyetlere nasıl neden olduklarını görüyoruz.
Azınlık haklarına büyük ölçüde saygılı, yurttaşlık haklarını ihlal eden otoriter rejim mümkündür. Bunun en anlamlı örneği Rusya’dır. Demokrasi mücadelesinin merkezinde sadece azınlık hakları değil, onları da kapsayan yurttaşlık ve insan haklarının yer alması gerekir.

Bozulan denge
2- Demokrasinin sadece Türkiye sorunu yok. Başka birçoklarının yanında örneğin Rusya ve Çin sorunları var. Ayrıca Batı demokrasilerinin güvenlik devleti istisnalarına ve çoğunluğa dayalı otoriter rejimlere evrilmesi sorunu var. Türkiye bu açıdan dünyada anlamlı bir örnek. Güvenlik ve gelecek endişesinin giderek arttığı bu zamanın, yegâne değil ama bir ruhu bu. Kamu düzeni ve kamusal özgürlükler arasındaki denge demokrasinin beşiği addedilen ülkelerde bile ikincisi aleyhine hızla bozuluyor.

Çare demokrasi
3- İki partili olmayan bütün demokrasilerde oyların yüzde 45’ini veya yüzde 50’sini alan parti, çoğunluk partisi olarak nitelendirilir. Çünkü geri kalanı yakınlaşmaları zor birçok parçaya bölünmüştür. Bu çoğunluğun, geri kalan üzerinde siyasal, kültürel ve ekonomik tahakküm kurma emeli taşıması veya bu emelle hareket eden iktidarı desteklemeye devam etmesi, demokrasi açısından olağanüstü bir durumdur. Fakat çoğunluğa dayalı otoriter iktidardan olağanüstü başka yollarla çıkılmasına bel bağlamak, sadece yeni bir tahakküme çağrı yapmak demektir. Demokrasinin sorununa çareyi demokrasi içinde aramak elzemdir.
4- Bugün savunduğumuz anlamda demokrasinin geçmişi birkaç yüzyıl geriye gidiyor. İnsanlık tarihinde halen bir istisna konumunda. Bu demokrasinin çıkışından beri dinle bir sorunu vardır. Bugün de demokrasinin, örneğin Polonya’da köktenci Katoliklikle, ABD’de Evanjelistlerle, İsrail’de köktenci Yahudilikle, Hindistan’da köktenci Hinduizmle ve Türkiye’de İslamcılıkla çok ciddi bir sorunu var. Bu hem inancını başkasına dayatmayı hak addeden anlayışın yarattığı sorundur, hem de din kılıflı milliyetçilik sorunudur.

Şiddet şiddet üretir
5- Kürt sorununda şiddet yöntemleriyle Türkiye’de hak elde edileceğini düşünenler, esas olarak İslamcı-milliyetçi otoriterliğin yolunu güçlendirirler. Bu çatışma, ölüm, silahlı direniş hali yıllarca sürebilir. Şiddet yöntemlerinin baş dönmesi içinde olanlar, Filistin’de neredeyse yarım yüzyıldır bu halin devam ettiğini ve İsrail devletinin kazanmasa bile, zayıflamadığını hatırlamaları gerekir. Kürt siyasal hareketi, Türkiye’de silahlı mücadele ve şiddet yöntemiyle arkasına dünyadaki bazı otoriter rejimlerin desteğini alabilir. Buna karşılık Batı dünyası, NATO üyesi Türkiye’deki yönetimden hiç hoşlanmasa bile, son tahlilde hep onun arkasında olacaktır. Ayrıca, şiddet yöntemiyle elde edilen güç amacına erişse bile, yeniden şiddet üretmesi, şiddete dayanması evrensel bir olgudur. Bunu hatırlatmak her gerçek demokrat için bir yükümlülüktür.  

Yazarın Son Yazıları

Hınç politikaları ve nihilizm

Hınç politikaları ve nihilizm

Devamını Oku
04.09.2018
Bir otokrat prototipi

Bir otokrat prototipi

Devamını Oku
01.09.2018
Kayırma ekonomisinin bedeli

Kayırma ekonomisinin bedeli

Devamını Oku
28.08.2018
Üzerine suç atmanın dayanılmaz hafifliği

Üzerine suç atmanın dayanılmaz hafifliği

Devamını Oku
25.08.2018
Trump ve yeni otoriterizm

Trump ve yeni otoriterizm

Devamını Oku
21.08.2018
Büyük kriz gözüktü

Büyük kriz gözüktü

Devamını Oku
14.08.2018
İş Allah’a kalınca....

İş Allah’a kalınca....

Devamını Oku
11.08.2018
Anti-konformist gericilik ve yavaşlayan küreselleşme

Anti-konformist gericilik ve yavaşlayan küreselleşme

Devamını Oku
07.08.2018
Yeni-patrimonyalizm üzerine

Yeni-patrimonyalizm üzerine

Devamını Oku
04.08.2018
Liberalizmden doğan otoriter kapitalizm

Liberalizmden doğan otoriter kapitalizm

Devamını Oku
14.07.2018
Erdoğanizm Türkiyesi

Erdoğanizm Türkiyesi

Devamını Oku
10.07.2018
Post-komünist otoriter kapitalizm

Post-komünist otoriter kapitalizm

Devamını Oku
07.07.2018
Otoriter kapitalizmin geleceği

Otoriter kapitalizmin geleceği

Devamını Oku
03.07.2018
Kindar nesil böyle yetiştirilir

Kindar nesil böyle yetiştirilir

Devamını Oku
30.06.2018
Durum budur…

Durum budur…

Devamını Oku
26.06.2018
Yarın ve ötesi

Yarın ve ötesi

Devamını Oku
23.06.2018
Paçalardan akan ne?

Paçalardan akan ne?

Devamını Oku
19.06.2018
Kibrin otokrat hali

Kibrin otokrat hali

Devamını Oku
16.06.2018
Siyasette yalan ve yanlış

Siyasette yalan ve yanlış

Devamını Oku
12.06.2018
Tayyip Erdoğan pişman mıdır?

Tayyip Erdoğan pişman mıdır?

Devamını Oku
05.06.2018
Gazeteci istihbaratçıyla işbirliği yapınca...

Gazeteci istihbaratçıyla işbirliği yapınca...

Devamını Oku
02.06.2018
Dindaş/ırktaş demokrasisi

Dindaş/ırktaş demokrasisi

Devamını Oku
29.05.2018
Cumhurbaşkanı koruması PÖH’e teslim

Cumhurbaşkanı koruması PÖH’e teslim

Devamını Oku
26.05.2018
Üfürükçü hoca analizleriyle ekonomiyi yönetmek

Üfürükçü hoca analizleriyle ekonomiyi yönetmek

Devamını Oku
22.05.2018
HDP’nin alacağı oyun önemi

HDP’nin alacağı oyun önemi

Devamını Oku
19.05.2018
AB Sayıştayı’ndan YİP uyarısı

AB Sayıştayı’ndan YİP uyarısı

Devamını Oku
15.05.2018
Enkaza işaret etmek yeterli değil

Enkaza işaret etmek yeterli değil

Devamını Oku
12.05.2018
Diktatörler seçimle gider mi?

Diktatörler seçimle gider mi?

Devamını Oku
08.05.2018
HDP kilit parti olabilir

HDP kilit parti olabilir

Devamını Oku
05.05.2018
Seçim öncesi 1 Mayıs

Seçim öncesi 1 Mayıs

Devamını Oku
01.05.2018
Uzatmalı iktidar Ermenistan’da beş gün sürdü

Uzatmalı iktidar Ermenistan’da beş gün sürdü

Devamını Oku
24.04.2018
Ahlak düşkünlüğü siyaseti ve huzur ihtiyacı

Ahlak düşkünlüğü siyaseti ve huzur ihtiyacı

Devamını Oku
21.04.2018
Başkanlığı bir türlü bırakamayanlar

Başkanlığı bir türlü bırakamayanlar

Devamını Oku
17.04.2018
Trump’ın kuyruğundaki Macron

Trump’ın kuyruğundaki Macron

Devamını Oku
15.04.2018
Fransa’da yeniden laiklik tartışması

Fransa’da yeniden laiklik tartışması

Devamını Oku
14.04.2018
Satranççıya karşı tavlacı

Satranççıya karşı tavlacı

Devamını Oku
10.04.2018
Seçimli tek adam olmanın bazı zorlukları

Seçimli tek adam olmanın bazı zorlukları

Devamını Oku
07.04.2018
Sessiz devrimden kültürel karşıdevrime

Sessiz devrimden kültürel karşıdevrime

Devamını Oku
03.04.2018
Macron SDG’ye hangi vaatte bulundu?

Macron SDG’ye hangi vaatte bulundu?

Devamını Oku
31.03.2018
Irkçılığı besleyen yalan haberler

Irkçılığı besleyen yalan haberler

Devamını Oku
27.03.2018