Sessiz devrimden kültürel karşıdevrime
Ahmet İnsel
Son Köşe Yazıları

Sessiz devrimden kültürel karşıdevrime

03.04.2018 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

AKP’liler, 2010’ların başında, sekiz yıldır uygulanan politikayı sessiz devrim olarak tanımlamayı çok severlerdi. Şimdi var mı yok mu belli olmayan Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı’nın 2014’te yayımladığı, 2002-2013 arasında hükümetin yürüttüğü “demokratikleşme politikaları”nın toplu değerlendirilmesinin yapıldığı kitabın başlığı, Sessiz Devrim’di. AKP’nin ideolojik desteğini üstlenmiş olan cenahtan, bunun aynı zamanda tabandan gelen bir devrim olduğuna işaret ediliyordu. Bu devrimin itici gücünün, enerjisinin tabandan geldiği, zamana yayılarak ve sabırla yürütülen bir zihniyet devriminin ana taşıyıcısının İslami kesim olduğu vurgulanıyordu. 2013 ilkbaharında, Gezi olayları öncesinde, AKP’nin organik aydınlarının iddiası, yavaş, sessiz ama geri dönüşü olmayan, devrim niteliğinde bir “demokratik değişim”in yürürlükte olduğuydu.
Bu tespitlerin büyük bir güvenle dile getirilmesinin üzerinden geçen beş yıl, söz konusu olan taban dalgasının itici gücünün demokratikleşme ve genel olarak siyasal-kültürel hegemonya oluşmasına karşı çıkma olmadığını açık biçimde gösterdi. Deprem olarak tanımlanmaktan kaçınılmayan bu değişimin esas enerjisi, radikal muhafazakâr bir Sünni azınlığın yürüttüğü, fırsatçı bir güruhun buna hikâye uydurduğu, kültürel karşıdevrimdi. Bugün bu kültürel karşıdevrim kadınların kamusal alandaki konumlarının kısıtlanması girişimleriyle, eğitimde her gün daha fazla dayatılan din ağırlığı ve bağnazlıkla, milli ve yerli kriteriyle yürütülen yaygın bir baskı ve sansürün kültür dünyasını boğmasıyla, giderek kendini daha fazla gösteriyor. Sessiz olduğu iddia edilen devrim patırtılı bir kültürel karşıdevrime, yıkıcılıktan başka niteliği olmayan bir depreme dönüşmüş durumda.
Kendini muhafazakâr-demokrat olarak tanımlayan bir partinin kültürel planda muhafazakâr tercihleri olması doğaldır. Bu kültürel muhafazakârlığın radikal ve vesayetçi bir muhafazakâr azınlığın tahakkümüne dönüşmesini bir ölçüde frenleyen olgu, AKP’nin iktidardaki ilk yıllarında demokrat olma iddiasını, muhafazakârlık kadar, hatta belki daha fazla öne sürmeye olan ihtiyacıydı. Bu bir takıyye mi idi, yoksa o dönemin siyasal- toplumsal tahayyül dünyasının dayattığı bir tavır mı? Her ikisinin de etkili olduğuna kuşku yok. Türkiye toplumunda 2000’lerin başında yükselen demokrasi beklentisi ve buna uygun dış konjonktür ikinci etmeni daha belirleyici kılıyordu. Ama AKP iktidarı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu iki ana politikası olan ulus-devleti kutsallaştıran otoriter laik ve milliyetçi hattı muhafazakâr bir demokrasi çizgisinde değiştirme iddiasını 2013’ten sonra bütünüyle terk etti. Bunun ön işaretlerini, AB kapısının kapalı olduğunun ortaya çıkmasıyla, 2000’lerin sonundan itibaren vermeye başlamıştı.
Kültürel karşıdevrim hamlesi, 2010’ların ilk yıllarından itibaren dozu giderek artarak, hayata geçirilmeye başlandı. 2015 Haziran seçimlerindeki başarısızlık, bu hamlenin etnik vurgusu açık bir ulusdevletçiliğe dönüş ve bunun yerli ve milli etiketiyle sunulan dinci milliyetçilikle pekiştirilmesi politikasına sarılmaya iktidar partisini sevk etti. Bu kültürel karşıdevrimin ana damarlarından birini, kadınların erkeklerle toplumsal yaşamın her alanında eşit konumda ve özgür olmalarına karşı koyu bir ataerkil refleksle duyulan tepki oluşturuyor.
Sünni-Türk maneviyatçı-milliyetçi akım içinde siyasal dünyaları bundan yarım yüzyıl önce biçimlenmiş bir kuşağın beslediği ve yönettiği bir kültürel karşıdevrim bu. Eski rejimin kozmopolitizm karşıtı milliyetçi ideolojisine emperyal heves kabarması ve daha güçlü bir dinsel kimlik dayatmasını dahil ederek yürütülen bu otoriter-erkek egemen karşıdevrim, bütün karşıdevrimler gibi, patinaj yaptıkça daha fazla gürültücü ve saldırgan olacaktır.

Yazarın Son Yazıları

Hınç politikaları ve nihilizm

Hınç politikaları ve nihilizm

Devamını Oku
04.09.2018
Bir otokrat prototipi

Bir otokrat prototipi

Devamını Oku
01.09.2018
Kayırma ekonomisinin bedeli

Kayırma ekonomisinin bedeli

Devamını Oku
28.08.2018
Üzerine suç atmanın dayanılmaz hafifliği

Üzerine suç atmanın dayanılmaz hafifliği

Devamını Oku
25.08.2018
Trump ve yeni otoriterizm

Trump ve yeni otoriterizm

Devamını Oku
21.08.2018
Büyük kriz gözüktü

Büyük kriz gözüktü

Devamını Oku
14.08.2018
İş Allah’a kalınca....

İş Allah’a kalınca....

Devamını Oku
11.08.2018
Anti-konformist gericilik ve yavaşlayan küreselleşme

Anti-konformist gericilik ve yavaşlayan küreselleşme

Devamını Oku
07.08.2018
Yeni-patrimonyalizm üzerine

Yeni-patrimonyalizm üzerine

Devamını Oku
04.08.2018
Liberalizmden doğan otoriter kapitalizm

Liberalizmden doğan otoriter kapitalizm

Devamını Oku
14.07.2018
Erdoğanizm Türkiyesi

Erdoğanizm Türkiyesi

Devamını Oku
10.07.2018
Post-komünist otoriter kapitalizm

Post-komünist otoriter kapitalizm

Devamını Oku
07.07.2018
Otoriter kapitalizmin geleceği

Otoriter kapitalizmin geleceği

Devamını Oku
03.07.2018
Kindar nesil böyle yetiştirilir

Kindar nesil böyle yetiştirilir

Devamını Oku
30.06.2018
Durum budur…

Durum budur…

Devamını Oku
26.06.2018
Yarın ve ötesi

Yarın ve ötesi

Devamını Oku
23.06.2018
Paçalardan akan ne?

Paçalardan akan ne?

Devamını Oku
19.06.2018
Kibrin otokrat hali

Kibrin otokrat hali

Devamını Oku
16.06.2018
Siyasette yalan ve yanlış

Siyasette yalan ve yanlış

Devamını Oku
12.06.2018
Tayyip Erdoğan pişman mıdır?

Tayyip Erdoğan pişman mıdır?

Devamını Oku
05.06.2018
Gazeteci istihbaratçıyla işbirliği yapınca...

Gazeteci istihbaratçıyla işbirliği yapınca...

Devamını Oku
02.06.2018
Dindaş/ırktaş demokrasisi

Dindaş/ırktaş demokrasisi

Devamını Oku
29.05.2018
Cumhurbaşkanı koruması PÖH’e teslim

Cumhurbaşkanı koruması PÖH’e teslim

Devamını Oku
26.05.2018
Üfürükçü hoca analizleriyle ekonomiyi yönetmek

Üfürükçü hoca analizleriyle ekonomiyi yönetmek

Devamını Oku
22.05.2018
HDP’nin alacağı oyun önemi

HDP’nin alacağı oyun önemi

Devamını Oku
19.05.2018
AB Sayıştayı’ndan YİP uyarısı

AB Sayıştayı’ndan YİP uyarısı

Devamını Oku
15.05.2018
Enkaza işaret etmek yeterli değil

Enkaza işaret etmek yeterli değil

Devamını Oku
12.05.2018
Diktatörler seçimle gider mi?

Diktatörler seçimle gider mi?

Devamını Oku
08.05.2018
HDP kilit parti olabilir

HDP kilit parti olabilir

Devamını Oku
05.05.2018
Seçim öncesi 1 Mayıs

Seçim öncesi 1 Mayıs

Devamını Oku
01.05.2018
Uzatmalı iktidar Ermenistan’da beş gün sürdü

Uzatmalı iktidar Ermenistan’da beş gün sürdü

Devamını Oku
24.04.2018
Ahlak düşkünlüğü siyaseti ve huzur ihtiyacı

Ahlak düşkünlüğü siyaseti ve huzur ihtiyacı

Devamını Oku
21.04.2018
Başkanlığı bir türlü bırakamayanlar

Başkanlığı bir türlü bırakamayanlar

Devamını Oku
17.04.2018
Trump’ın kuyruğundaki Macron

Trump’ın kuyruğundaki Macron

Devamını Oku
15.04.2018
Fransa’da yeniden laiklik tartışması

Fransa’da yeniden laiklik tartışması

Devamını Oku
14.04.2018
Satranççıya karşı tavlacı

Satranççıya karşı tavlacı

Devamını Oku
10.04.2018
Seçimli tek adam olmanın bazı zorlukları

Seçimli tek adam olmanın bazı zorlukları

Devamını Oku
07.04.2018
Sessiz devrimden kültürel karşıdevrime

Sessiz devrimden kültürel karşıdevrime

Devamını Oku
03.04.2018
Macron SDG’ye hangi vaatte bulundu?

Macron SDG’ye hangi vaatte bulundu?

Devamını Oku
31.03.2018
Irkçılığı besleyen yalan haberler

Irkçılığı besleyen yalan haberler

Devamını Oku
27.03.2018