25 Haziran Türkiye’si
Aslı Aydıntaşbaş
Son Köşe Yazıları

25 Haziran Türkiye’si

21.06.2018 06:04
Güncellenme:
Takip Et:

25 Haziran sabahı nasıl bir Türkiye’ye uyanacağız?
“Yahu asıl bize 24 Haziran’daki seçim tahminini söyle!” dediğinizi duyar gibiyim. 24 Haziran akşamı, ne olacaksa olacak. Ben de çoğu yorumcu gibi seçimin ikinci tura kalacağını, ikinci turda yarışın Tayyip Erdoğan ve Muharrem İnce arasında geçeceğini, HDP’nin de barajı aşacağını düşünüyorum. Tahminlerim bu yönde.
Ama burası Türkiye. Ne olduğunu hep birlikte göreceğiz. Bakalım muhalefet ne yapacak? Temel Karamollaoğlu’nun ‘dip dalga’ dediği olgu, Meclis’i almak için yetecek mi? Seçmen, AKP’deki ‘metal yorgunluğunun’ faturasını Erdoğan’a kesecek mi?
Tabii sonuç ne olursa olsun, 25 Haziran’da değişmeyecek durumlar var.
Öncelikle önümüzde, ağır bir ekonomik tablo olacak. Türkiye’nin, özel sektör ve devlet olarak 450 milyar dolar borcu var. Ancak artık yatırım çekemiyor. Ekonomide güven sarsıldı. Devlet, bol keseden yaptığı harcamaları kısmak zorunda kalacak. Bugün akut biçimde hissedilmeyen kriz, vatandaşın cebini daha da yakıyor olacak. Kim seçilirse seçilsin, karşımızda ağır bir enkaz bulacak.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu haftaki faiz açıklamalarından anlıyoruz ki, ekonomi yönetimindeki faiz-enflasyon tartışması Erdoğan açısından kapanmış değil. Erdoğan yeniden seçilirse, ‘düşük büyüme’ ve mali disiplin modeline geçmek ve Meclis’le uzlaşmak zorunda. Ancak Cumhurbaşkanı’nı tanıyoruz. Bunlar, sancılı süreçler olacak.
Muharrem İnce ise seçilmek için piyasalara güven verecek bir ekonomi kurmay ekibini bir an önce açıklamak durumunda. İkinci turun sonucunu bekleme lüksü yok. Piyasaların tanıdığı, güven veren ve ekonomi yönetiminden anlayan bir başkan yardımcısı ya da ekonomi kurmayı bulmak zorunda. Yarış, 8 Temmuz’a kaldığı takdirde, İnce açısından en önemli hamle bu olacak.
Her durumda önümüzdeki aylarda enflasyon ve döviz hareketlerini kaygıyla izleyen bir ülke olacağız. Kim kazanırsa kazansın, Türkiye’nin işi zor olacak. Kısa süreli bir ‘iyimserlik’ rüzgârı, her seçimden sonra eser. Ancak sonrasında aynı dertlerle cebelleşmek durumundayız.
İktidar partisi, MHP’yle olan ittifakını sürdürecek. Sürdürecek çünkü, açık konuşalım, AKP’nin bu sıkışık ortamda ‘MHP’den kurtulma’ gibi bir lüksü yok. Meclis aritmetiği ortada. Muhalefet Meclis çoğunluğunu ele geçirse dahi, AKP’nin manevra yapması zor. 25 Haziran itibarıyla Meclis’te bıçak sırtı bir denge olacak. AKP’nin MHP’den gelecek o kısıtlı desteğe ihtiyacı var. Tabii MHP meselesi, parti içinde rahatsızlık kaynağı. AKP’nin demokrasi iddiasından vazgeçerek devletçi, statükocu, hatta ‘Türk milliyetçisi’ bir söylem tutturmasını içinde sindiremeyen AKP’liler var. Onlara bir bardak su içmek düşecek. AKP’nin bu noktadan sonra manevra yapıp MHP’den sıyrılması kolay değil.
Bu ayrılık, ancak AKP’nin Meclis’te ağır bir yenilgi alması sonucunda olur.
OHAL kalkacak. Seçimi kim kazanırsa kazansın, Türkiye son iki yılda olduğu kadar sıkı bir istibdat rejimi olarak devam edemez. Normalleşmeden Türkiye’yi yönetmek, artık mümkün değil. Türkiye’yi yönetenler halkın nefes alması için bir alan açmak zorunda kalacak. Neden? Çünkü demokrasi isteyen kesim, çok büyük. Fazlaca büyük. Üç kişi, beş kişi değil, toplumun yarısı. Özgül ağırlığı var. TÜSİAD’ından Baro’suna kadar örgütlü ve ısrarlı bir demokrasi talebi var. Hiçbir iktidar buna kulak tıkayamaz.
Muharrem İnce, şimdiden ‘tamirat’ sürecinden söz ediyor. Muhalefet 24 Haziran gecesi Meclis’i kazanırsa, normalleşme adımları hızlanır. Bu noktada Millet İttifakı’nın içinde yer alan partilerin halka verdiği sözden geri durması mümkün değil. Asgari müşterekte adımlar atılacaktır.
Diyelim ki tam tersi oldu, AKP+MHP Meclis’i kazandı. O durumda da normalleşme olmak zorunda. İstemeye istemeye de olsa, gıdım gıdım da olsa, yasakları kaldıracaklar. Neden mi? Onlar da bu sözü verdi. Ayrıca yüzde 50’yle didişmek, memleketi ‘sündürmek’ demek. Bankaların çökmesi, inşaat şirketlerinin batması, Türkiye’nin daha da ayıplı bir rejim olması demek. Daha fazlasını göze alamazlar. OHAL’in kalkması konusunda toplumsal konsensüs var. Üç vakte kadar OHAL kalkacak.  

Yazarın Son Yazıları

Yaklaşan facia

Yaklaşan facia

Devamını Oku
06.09.2018
Yalancı bahar mı ikinci bahar mı?

Yalancı bahar mı ikinci bahar mı?

Devamını Oku
30.08.2018
Bu mu devlet aklı?

Bu mu devlet aklı?

Devamını Oku
26.08.2018
Lale Devri bitti!

Lale Devri bitti!

Devamını Oku
23.08.2018
Mutsuzluk beter umutsuzluk daha beter

Mutsuzluk beter umutsuzluk daha beter

Devamını Oku
19.08.2018
Avrupa ile yakınlaşmak için

Avrupa ile yakınlaşmak için

Devamını Oku
17.08.2018
Trump, Brunson’la ilgili ne demiş?

Trump, Brunson’la ilgili ne demiş?

Devamını Oku
12.08.2018
Alis harikalar diyarında

Alis harikalar diyarında

Devamını Oku
09.08.2018
Takas formülü: Önce Rahip Brunson sonra Hakan Atilla

Türkiye ile ABD arasında tarihin en büyük krizinde gerilim düşüyor. Henüz bir “el sıkışma” olmasa da, Brunson krizinin nasıl aşılacağı konusunda bir formül yavaş yavaş şekillenmeye başladı. Formül, iki ülkenin de aylardır konuştuğu “Andrew Brunson-Hakan Atilla” takası. Brunson’ın ABD’ye gönderilmesi karşılığında Atilla bir süre sonra Türkiye’ye gelecek.

Devamını Oku
05.08.2018
Brunson yaptırımları ve devam eden pazarlıklar

Brunson yaptırımları ve devam eden pazarlıklar

Devamını Oku
02.08.2018
Brunson’la takas fikri kimden çıktı

Brunson’la takas fikri kimden çıktı

Devamını Oku
29.07.2018
Al Papaz’ı ver Halkbank’ı

Al Papaz’ı ver Halkbank’ı

Devamını Oku
26.07.2018
Sessizlik

Sessizlik

Devamını Oku
22.07.2018
Bir demokrasi kendini nasıl savunur?

Bir demokrasi kendini nasıl savunur?

Devamını Oku
19.07.2018
Batı’yla pazarlık

Batı’yla pazarlık

Devamını Oku
15.07.2018
Osmanlı bu değildi

Osmanlı bu değildi

Devamını Oku
12.07.2018
Yeni dönem ne olur?

Yeni dönem ne olur?

Devamını Oku
08.07.2018
Dünya karıştıkça biz geriliyoruz

Dünya karıştıkça biz geriliyoruz

Devamını Oku
05.07.2018
Hüzün

Hüzün

Devamını Oku
01.07.2018
Sonuçlara bir de böyle bakın

Sonuçlara bir de böyle bakın

Devamını Oku
28.06.2018
Kazanacağız

Kazanacağız

Devamını Oku
24.06.2018
25 Haziran Türkiye’si

25 Haziran Türkiye’si

Devamını Oku
21.06.2018
Emanetim sende saklı

Emanetim sende saklı

Devamını Oku
17.06.2018
İki seçim arası

İki seçim arası

Devamını Oku
14.06.2018
MERKEL: Kendine gel! TRUMP: Dükkân benim

MERKEL: Kendine gel! TRUMP: Dükkân benim

Devamını Oku
11.06.2018
"Akşener'in İnce'yi desteklemesinin önünü kesmeye çalışacaklar"

Oyun büyük

Devamını Oku
10.06.2018
Ver Papaz’ı, Al Münbiç’i

Ver Papaz’ı, Al Münbiç’i

Devamını Oku
07.06.2018
Ben sana iktidar olamazsın demedim...

Ben sana iktidar olamazsın demedim...

Devamını Oku
03.06.2018
Sessiz çoğunluk

Sessiz çoğunluk

Devamını Oku
31.05.2018
Burası Rusya değil kardeşim

Burası Rusya değil kardeşim

Devamını Oku
27.05.2018
Ne yapmalı? (24.05.2018)

Ne yapmalı?

Devamını Oku
24.05.2018
Dip dalga ne gösteriyor?

Dip dalga ne gösteriyor?

Devamını Oku
20.05.2018
Baskıda kaosa geçiş süreci

Baskıda kaosa geçiş süreci

Devamını Oku
17.05.2018
Dışarıda olan seçimi nasıl etkiler?

Dışarıda olan seçimi nasıl etkiler?

Devamını Oku
13.05.2018
Attım bunu cebe

Attım bunu cebe

Devamını Oku
11.05.2018
Bilinenler, bilinmeyenler

Bilinenler, bilinmeyenler

Devamını Oku
06.05.2018
Piyesin son sahnesi

Piyesin son sahnesi

Devamını Oku
03.05.2018
Diktatörlüğün sıradanlaşması

Diktatörlüğün sıradanlaşması

Devamını Oku
29.04.2018
CHP’nin zor kararı

CHP’nin zor kararı

Devamını Oku
26.04.2018
İki çift lafım var...

İki çift lafım var...

Devamını Oku
22.04.2018