Baskıda kaosa geçiş süreci
Aslı Aydıntaşbaş
Son Köşe Yazıları

Baskıda kaosa geçiş süreci

17.05.2018 06:32
Güncellenme:
Takip Et:

Şimdi karşımızda şöyle bir risk var: Karanlık baskı döneminden doğrudan kaotik bir çöküşe doğru ilerlemek.
2015 ortasından bu yana ülkemizi tüm dünya önünde ayıplı hale getiren istibdat rejiminin artık son demlerini yaşadığımızı düşünüyorum. Aşırı iyimser falan değilim. Toplum, sistem, ülke, artık daha fazla baskıyı kaldıramayacağını gösterdi. Normalde kasım seçimlerine göre yüzde 61.5 olması gereken AKP+MHP oyu, bugün yüzde 50’nin altında gözüküyor.
Bütün bunlar, iktidara artık bu koca ülkeyi baskı ve korkuyla yönetemeyeceğini gösterdi. Merak etmeyin; anladılar. Vicdan değil oy kaybı sayesinde. Bu yüzden mahcup AKP’liler çıkıp ‘Bence de Selahattin Demirtaş’ı bırakmak lazım’ diyor; Cumhurbaşkanı ‘daha çok demokrasi’ vaat ediyor; AKP kurmayları seçimden sonra AB normlarına dönmekten falan söz ediyor.
Buraya kadar güzel. İstibdat rejiminin artık ‘sürdürülebilir’ olmadığı; Türkiye’nin bu çağda 1950’ler Baas Parti modeliyle yönetilemeyeceği görüldü. Korku kalmadı. İnsanlar konuşuyor, şikâyet ediyor, her kanalda günde 2-3 defa Cumhurbaşkanı’nın konuşmalarının canlı yayımlanması da fayda etmiyor.
Aklı olan herkes bunu gördü.
İyi.
Ancak maalesef demokrasiye dönmek, o kadar kolay olmayacak. İktidar seçim sonrası bu ülkeyi yönetebilmek için ‘yumuşaması’ ve ‘normalleşmesi’ gerektiğini görse dahi, karşımızda bir enkaz var. Bu lafı öylesine kullanmıyorum. Demokrasiyi ayakta tutan ‘kurumlar’ çökmüş durumda. Ne Merkez Bankası kaldı, ne RTÜK ya da Milli Eğitim Bakanlığı. Kalitesizlik diz boyu. Yargı zaten sizlere ömür.
Memleketin bürokrasisi, Anadolu’da ufak ölçekli bir işletmede depo müdürü olabilecek seviyede insanlara emanet. Bu çok kötü. Türkiye’nin hak etmediği ölçüde vasıfsız insanlar, sadece ‘devletçi’ ya da ‘yandaş’ diye bürokrasinin çarklarına oturtuldu.
Ha deyip demokrasiye dönmeye niyet ettiğinizde (ki başka alternatif olmadığı ortada) devletteki değişimi sağlayabilecek kadrolar yok artık.
Üstelik inanılmaz bir hukuki karmaşa var. Alelacele hazırlanan başkanlık sistemi, hukuki boşluk ve çelişkilerle dolu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ilelebet Türkiye’yi yöneteceği mantığıyla hazırlanmış, ancak Erdoğan’ın bile Türkiye’yi yönetmesini zor kılan bir anayasal model bu. Çünkü ‘başkan’ figürünü 84 milyonluk ülkenin ‘belediye başkanı’ olarak gören bir mantığı var. Steve Jobs’u mezarından çıkartıp Beştepe’ye oturtsanız bile bu berbat anayasayla böyle dinamik bir toplumu yönetemez.
Türkiye’nin işi çok zor.
Karşımızdaki ekonomik kriz, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bloomberg’e verdiği bir röportajın piyasaları yarım saat içinde altüst etmesi, ‘Ey dolar, ey faiz, düşün hemen!’ demenin savcıya talimat vermek gibi kolay olmadığının görülmesi, hepimizi sancılı günlerin beklediğine işaret.
Seçim sonrası işimiz daha da zor. Binali Yıldırım’ın kabinede nadiren de olsa uygulamayı denediği ‘denge-fren’ rolünü bile özler olacağız. İktidar çevreleri, “Ekonomideki sıkıntılar, dış güçlerin oyunu. Seçimden sonra her şey iyi olacak” diyor. Ancak bu doğru değil. Tam tersine asıl kriz, seçimden sonra.
İktidarın bu ağır ekonomik kriz karşısında yapabileceği tek şey, bir an önce mali disipline gitmek, bol keseden harcamaları kesmek, ekonomiyi soğutmak, faiz ve enflasyona şok önlemler getirmek, OHAL’i kaldırıp yatırım ortamını düzeltmek ve nihayetinde demokrasiye dönmek.
Benim korkum, ‘Tamam’ deyip bunu denemeye niyet etseler dahi, ki ister istemez buraya gelecekler, bu acı reçeteyi uygulayabilecek bürokratik kadroları yok.
Çünkü 21’inci yüzyılda yeni ve güçlü bir Türkiye kurmak değil Twitter’da kimin ne yazdığını takip etmekle meşgul olan bir devlet var. Ve ülke bu yüzden istibdattan kaosa sürüklenebilir...

Yazarın Son Yazıları

Yaklaşan facia

Yaklaşan facia

Devamını Oku
06.09.2018
Yalancı bahar mı ikinci bahar mı?

Yalancı bahar mı ikinci bahar mı?

Devamını Oku
30.08.2018
Bu mu devlet aklı?

Bu mu devlet aklı?

Devamını Oku
26.08.2018
Lale Devri bitti!

Lale Devri bitti!

Devamını Oku
23.08.2018
Mutsuzluk beter umutsuzluk daha beter

Mutsuzluk beter umutsuzluk daha beter

Devamını Oku
19.08.2018
Avrupa ile yakınlaşmak için

Avrupa ile yakınlaşmak için

Devamını Oku
17.08.2018
Trump, Brunson’la ilgili ne demiş?

Trump, Brunson’la ilgili ne demiş?

Devamını Oku
12.08.2018
Alis harikalar diyarında

Alis harikalar diyarında

Devamını Oku
09.08.2018
Takas formülü: Önce Rahip Brunson sonra Hakan Atilla

Türkiye ile ABD arasında tarihin en büyük krizinde gerilim düşüyor. Henüz bir “el sıkışma” olmasa da, Brunson krizinin nasıl aşılacağı konusunda bir formül yavaş yavaş şekillenmeye başladı. Formül, iki ülkenin de aylardır konuştuğu “Andrew Brunson-Hakan Atilla” takası. Brunson’ın ABD’ye gönderilmesi karşılığında Atilla bir süre sonra Türkiye’ye gelecek.

Devamını Oku
05.08.2018
Brunson yaptırımları ve devam eden pazarlıklar

Brunson yaptırımları ve devam eden pazarlıklar

Devamını Oku
02.08.2018
Brunson’la takas fikri kimden çıktı

Brunson’la takas fikri kimden çıktı

Devamını Oku
29.07.2018
Al Papaz’ı ver Halkbank’ı

Al Papaz’ı ver Halkbank’ı

Devamını Oku
26.07.2018
Sessizlik

Sessizlik

Devamını Oku
22.07.2018
Bir demokrasi kendini nasıl savunur?

Bir demokrasi kendini nasıl savunur?

Devamını Oku
19.07.2018
Batı’yla pazarlık

Batı’yla pazarlık

Devamını Oku
15.07.2018
Osmanlı bu değildi

Osmanlı bu değildi

Devamını Oku
12.07.2018
Yeni dönem ne olur?

Yeni dönem ne olur?

Devamını Oku
08.07.2018
Dünya karıştıkça biz geriliyoruz

Dünya karıştıkça biz geriliyoruz

Devamını Oku
05.07.2018
Hüzün

Hüzün

Devamını Oku
01.07.2018
Sonuçlara bir de böyle bakın

Sonuçlara bir de böyle bakın

Devamını Oku
28.06.2018
Kazanacağız

Kazanacağız

Devamını Oku
24.06.2018
25 Haziran Türkiye’si

25 Haziran Türkiye’si

Devamını Oku
21.06.2018
Emanetim sende saklı

Emanetim sende saklı

Devamını Oku
17.06.2018
İki seçim arası

İki seçim arası

Devamını Oku
14.06.2018
MERKEL: Kendine gel! TRUMP: Dükkân benim

MERKEL: Kendine gel! TRUMP: Dükkân benim

Devamını Oku
11.06.2018
"Akşener'in İnce'yi desteklemesinin önünü kesmeye çalışacaklar"

Oyun büyük

Devamını Oku
10.06.2018
Ver Papaz’ı, Al Münbiç’i

Ver Papaz’ı, Al Münbiç’i

Devamını Oku
07.06.2018
Ben sana iktidar olamazsın demedim...

Ben sana iktidar olamazsın demedim...

Devamını Oku
03.06.2018
Sessiz çoğunluk

Sessiz çoğunluk

Devamını Oku
31.05.2018
Burası Rusya değil kardeşim

Burası Rusya değil kardeşim

Devamını Oku
27.05.2018
Ne yapmalı? (24.05.2018)

Ne yapmalı?

Devamını Oku
24.05.2018
Dip dalga ne gösteriyor?

Dip dalga ne gösteriyor?

Devamını Oku
20.05.2018
Baskıda kaosa geçiş süreci

Baskıda kaosa geçiş süreci

Devamını Oku
17.05.2018
Dışarıda olan seçimi nasıl etkiler?

Dışarıda olan seçimi nasıl etkiler?

Devamını Oku
13.05.2018
Attım bunu cebe

Attım bunu cebe

Devamını Oku
11.05.2018
Bilinenler, bilinmeyenler

Bilinenler, bilinmeyenler

Devamını Oku
06.05.2018
Piyesin son sahnesi

Piyesin son sahnesi

Devamını Oku
03.05.2018
Diktatörlüğün sıradanlaşması

Diktatörlüğün sıradanlaşması

Devamını Oku
29.04.2018
CHP’nin zor kararı

CHP’nin zor kararı

Devamını Oku
26.04.2018
İki çift lafım var...

İki çift lafım var...

Devamını Oku
22.04.2018