Bir demokrasi kendini nasıl savunur?
Aslı Aydıntaşbaş
Son Köşe Yazıları

Bir demokrasi kendini nasıl savunur?

19.07.2018 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Soru şu: Bir demokrasi, seçimle başa gelip devletin bağımsız kurumlarını takmayan, etki altına almaya çalışan, kuvvetler ayrılığını bir tehdit gibi algılayan liderlere karşı kendini nasıl savunabilir?
Başka türlü soralım: Seçilmiş olmak, demokrasinin temel taşı olan yargı bağımsızlığı ve devletin kurumsal işleyişini değiştirmek için yeterli sebep olabilir mi?
Demokrasi, seçim sonrası onay alan bir hükümet tarafından otokrasi yoluna sokulursa, vatandaşın bir bölümü de, diyelim yarısı, buna rıza gösterirse, demokrasiyi korumak mı, toplumun yarısının sesini dinlemek mi önemlidir?
Yok, sandığınız gibi değil. Ben aslında yukarıdaki soruları, Türkiye değil Donald Trump için soruyorum. ABD Başkanı, hafta başında Helsinki zirvesinde Vladimir Putin’in yanında yaptığı açıklamalarla, Rusya’yla dostluğunu, kendi devletinin kurumları ve devlet bütünlüğünün üzerinde tuttuğunu gösterdi. Trump, Rusya’nın ABD seçimlerine karışmadığını iddia etti. Oysa Rusya’nın Amerikan seçimlerine müdahale ettiği (ya da etmek için çaba gösterdiği) bizzat Amerikan kurumları tarafından kanıtlanmıştı. Bir anlamda kendi polisi ve istihbarat kurumlarıyla ters düştü.
Daha da ötesinde, Vladimir Putin’i, Avrupa ya da NATO gibi ABD’nin geleneksel müttefiklerinden daha değerli bulduğunu tüm dünyaya gösterdi. Aynı hafta içinde Putin’e kedicik, onlara kaplan kesildi.
Bu Trump’ın son vukuatıydı. Amerikan medyası, Trump’ın bu tavrını “vatan hainliği” ile eşdeğer tuttu. John McCain gibi siyasetçiler, “utanç verici” buldu. Cumhuriyetçi Parti bile “Bu kadar da olmaz” dedi. Trump’ın bu tavrının siyaseten ABD Başkanı’na ağır bir faturası olacağını düşünüyorum.
Şimdi diyeceksiniz ki, “Dur kardeşim, bunun demokrasiyle ne alakası var? Rusya’yı tutmak ya da Vladimir Putin’i sevmek, seçilmiş bir başkanın hakkı değil mi? Bunu yaptı diye Trump’ın demokrasiyi yok ettiğini ya da otoriter istikamette gittiğini savunmak, abartı değil mi?
Şöyle anlatayım. Dünyada yeni bir mücadele zemini var ve demokratik dünya, artan bir şekilde kendisini demokrasi karşıtı otoriter ülkeler ligiyle çatışır halde buluyor. Bir taraf çoğulcu demokrasi, serbest ticaret, insan hakları diyor; diğer taraf ise “Asıl olan güçlü lider ve devlettir” diyor. Bir taraf çoğulcu demokrasinin dünyada norm olmasını, Rusya gibi ülkeler ise dünyanın demokrasi üzerinden değil “güçlü devletler” arasındaki al-ver hukuku üzerinden yeniden şekillenmesini istiyor.
Taban tabana zıt iki vizyon bu. Ve Trump bu kavganın yanlış tarafında. Trump, Batı cephesinde değil, Rusya’nın yanında.
Tabii ki ABD Başkanı Amerikan devlet yapısını otoriterleştirmiş değil. Orada kurumlar sapasağlam ayakta. ABD’de Kongre ve yargı, başkandan bağımsız hareket ediyor ve onun kararlarına karşı “denge ve denetleme” işlevi görüyor.
Ancak Trump, dünya düzeninde karşı tarafın argümanlarını benimsiyor. Her fırsatta ABD’nin İkinci Dünya Savaşı sonrası başını çektiği “liberal demokratik düzen” denilen sisteme karşıtlığını gösteriyor. Avrupa Birliği’nden nefret ediyor, Putin’i seviyor. ABD’nin en yakın dostu Kanada devlet başkanıyla kavga ediyor, tutup bütün Avrupa’nın yaka silktiği Macaristan Başbakanı Victor Orban’la ya da yargıyı zapturapt altına almaya çalışan Polonya ile yakınlaşıyor.
Dünyada “demokrasi” kavramının can çekiştiği ve tehdit altında olduğu bir dönemde, tercihini demokrasinin düşmanlarından yana koyuyor.
Bu, sürdürülemez bir durum. ABD, ya Trump’tan vazgeçecek ya da İkinci Dünya Savaşı sonrası kendi kuruduğu liberal demokratik düzenden. Ya Putin’in dediği gibi 19’uncu yüzyıl benzeri “büyük devletler arası rekabet” sistemine döneceğiz, ya da Avrupa Birliği, NATO gibi kurumları var eden Batı ittifakı ayakta kalacak.
Anlayacağınız, bu işten ya Trump, ya da Batı galip gelecek.
Arası yok.

Yazarın Son Yazıları

Yaklaşan facia

Yaklaşan facia

Devamını Oku
06.09.2018
Yalancı bahar mı ikinci bahar mı?

Yalancı bahar mı ikinci bahar mı?

Devamını Oku
30.08.2018
Bu mu devlet aklı?

Bu mu devlet aklı?

Devamını Oku
26.08.2018
Lale Devri bitti!

Lale Devri bitti!

Devamını Oku
23.08.2018
Mutsuzluk beter umutsuzluk daha beter

Mutsuzluk beter umutsuzluk daha beter

Devamını Oku
19.08.2018
Avrupa ile yakınlaşmak için

Avrupa ile yakınlaşmak için

Devamını Oku
17.08.2018
Trump, Brunson’la ilgili ne demiş?

Trump, Brunson’la ilgili ne demiş?

Devamını Oku
12.08.2018
Alis harikalar diyarında

Alis harikalar diyarında

Devamını Oku
09.08.2018
Takas formülü: Önce Rahip Brunson sonra Hakan Atilla

Türkiye ile ABD arasında tarihin en büyük krizinde gerilim düşüyor. Henüz bir “el sıkışma” olmasa da, Brunson krizinin nasıl aşılacağı konusunda bir formül yavaş yavaş şekillenmeye başladı. Formül, iki ülkenin de aylardır konuştuğu “Andrew Brunson-Hakan Atilla” takası. Brunson’ın ABD’ye gönderilmesi karşılığında Atilla bir süre sonra Türkiye’ye gelecek.

Devamını Oku
05.08.2018
Brunson yaptırımları ve devam eden pazarlıklar

Brunson yaptırımları ve devam eden pazarlıklar

Devamını Oku
02.08.2018
Brunson’la takas fikri kimden çıktı

Brunson’la takas fikri kimden çıktı

Devamını Oku
29.07.2018
Al Papaz’ı ver Halkbank’ı

Al Papaz’ı ver Halkbank’ı

Devamını Oku
26.07.2018
Sessizlik

Sessizlik

Devamını Oku
22.07.2018
Bir demokrasi kendini nasıl savunur?

Bir demokrasi kendini nasıl savunur?

Devamını Oku
19.07.2018
Batı’yla pazarlık

Batı’yla pazarlık

Devamını Oku
15.07.2018
Osmanlı bu değildi

Osmanlı bu değildi

Devamını Oku
12.07.2018
Yeni dönem ne olur?

Yeni dönem ne olur?

Devamını Oku
08.07.2018
Dünya karıştıkça biz geriliyoruz

Dünya karıştıkça biz geriliyoruz

Devamını Oku
05.07.2018
Hüzün

Hüzün

Devamını Oku
01.07.2018
Sonuçlara bir de böyle bakın

Sonuçlara bir de böyle bakın

Devamını Oku
28.06.2018
Kazanacağız

Kazanacağız

Devamını Oku
24.06.2018
25 Haziran Türkiye’si

25 Haziran Türkiye’si

Devamını Oku
21.06.2018
Emanetim sende saklı

Emanetim sende saklı

Devamını Oku
17.06.2018
İki seçim arası

İki seçim arası

Devamını Oku
14.06.2018
MERKEL: Kendine gel! TRUMP: Dükkân benim

MERKEL: Kendine gel! TRUMP: Dükkân benim

Devamını Oku
11.06.2018
"Akşener'in İnce'yi desteklemesinin önünü kesmeye çalışacaklar"

Oyun büyük

Devamını Oku
10.06.2018
Ver Papaz’ı, Al Münbiç’i

Ver Papaz’ı, Al Münbiç’i

Devamını Oku
07.06.2018
Ben sana iktidar olamazsın demedim...

Ben sana iktidar olamazsın demedim...

Devamını Oku
03.06.2018
Sessiz çoğunluk

Sessiz çoğunluk

Devamını Oku
31.05.2018
Burası Rusya değil kardeşim

Burası Rusya değil kardeşim

Devamını Oku
27.05.2018
Ne yapmalı? (24.05.2018)

Ne yapmalı?

Devamını Oku
24.05.2018
Dip dalga ne gösteriyor?

Dip dalga ne gösteriyor?

Devamını Oku
20.05.2018
Baskıda kaosa geçiş süreci

Baskıda kaosa geçiş süreci

Devamını Oku
17.05.2018
Dışarıda olan seçimi nasıl etkiler?

Dışarıda olan seçimi nasıl etkiler?

Devamını Oku
13.05.2018
Attım bunu cebe

Attım bunu cebe

Devamını Oku
11.05.2018
Bilinenler, bilinmeyenler

Bilinenler, bilinmeyenler

Devamını Oku
06.05.2018
Piyesin son sahnesi

Piyesin son sahnesi

Devamını Oku
03.05.2018
Diktatörlüğün sıradanlaşması

Diktatörlüğün sıradanlaşması

Devamını Oku
29.04.2018
CHP’nin zor kararı

CHP’nin zor kararı

Devamını Oku
26.04.2018
İki çift lafım var...

İki çift lafım var...

Devamını Oku
22.04.2018