CHP’nin zor kararı
Aslı Aydıntaşbaş
Son Köşe Yazıları

CHP’nin zor kararı

26.04.2018 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Birkaç gündür Ankara’dayım. Siyaset arenasında yaşa­nan gelişmeleri, muhalefet partilerinin AKP-MHP blokuna karşı ittifak kurma çabalarını, bizzat siyasi aktörlerle konuşarak anlamaya çalışı­yorum.
Öncelikle şunu teslim edeyim. Bü­tün bu çabaların merkez üssü, Cum­huriyet Halk Partisi Genel Merkezi. Şu anda yeni kurulacak ittifak sisteminin ana kumandası, orada.
Geçmişte CHP Genel Merkezi’ni, Enis Berberoğlu ve Selahattin Demirtaş dahil birçok seçilmiş halk temsilcisinin cezaevine yollanmasına imkân veren “dokunulmazlık” kararın­dan dolayı çok eleştirmiştim. Ancak CHP, bu hatayı telafi etti.
Büyük özveriyle, bir dizi açık ve gizli temas sayesinde bugün ‘oyun-kuru­cu’ konumunda.
Kemal Kılıçdaroğlu, partideki tri­bünlerden gelen sese değil, ‘kazan­maya’ odaklanmış halde. Abdullah Gül, İlhan Kesici, Muharrem İnce gibi isimleri, Saadet ya da İYİ Parti’yle ittifak gibi ideolojik olarak farklı an­lamlar içeren tüm senaryoları masaya yatırıyor.
CHP’liler, özellikle de sosyal med­yada çok yüksek sesli konuşan topu topu 20-30 bin kişilik bir grup, Kemal Bey’in yapmaya çalıştığı işin mantığını anlamıyor. Hâlâ “parlamenter sistem” varmış ya da Türkiye’nin çoğunluğu CHP seçmeninden oluşuyormuş gibi bir yanılsamayla hareket ediyorlar. Özür dileyerek söylüyorum ve 56 milyon seçmenin profilini tam anla­mıyorlar. Sol aday olsun, CHP’den olsun, alnında Altı Ok damgası olsun vs. istiyorlar.
Oysa CHP Genel Merkezi şunu görüyor: Bu seçimde belirleyici olan, Kürt oyları ve AKP’den uzaklaşan ancak gidecek adresi olmayan “şehirli muhafazakârlar.” Matematiksel ola­rak CHP içinde çıkan ve güçlü CHP kimliği olan bir aday, ilk turda yüzde 25 alıyor ancak ikinci turda yüzde 51’i bulamıyor. Bu yüzden, ilk turda isim belirlerken bile, ikinci turda Kürt ve muhafazakâr oyların bir bölümü­nü alacak ‘ortak aday’ arayışı içinde CHP.
Yeni seçim sistemi, ister istemez Türkiye’yi iki partili bir sisteme sürük­lüyor ve hem parlamento seçimleri hem de Cumhurbaşkanlığı için ittifak, şart.
Burada CHP’nin oyunu, “şerefli bir mağlubiyet” değil; kazanmak! Türkiye’de yüzde 60-65’lik bir muhafazakâr-milliyetçi seçmen var. Bunların çoğu, “CHP” markasına önyargılı. Demokrasi ve özgürlük istiyor, ekonomik refah istiyor; hatta aslında gazetecilerin de, bebeğiyle Ayşe Öğretmen’in cezaevine gön­derilmesini de istemiyor. Ancak kendi yaşam alanının tehdit altında olduğunu düşünerek muhafazakâr ya da kendi muhafazakâr olmasa da muhafazakâr-dostu bir kimliğe daha sıcak bakıyor.
CHP genel merkezinin şu zamana kadar Abdullah Gül gibi seçenekleri ciddi olarak değerlendirmesinin nede­ni de bu. CHP, siz Cumhuriyet okur­larını ya da teşkilatları tatmin etmek değil, Türkiye’nin karanlık gidişatını değiştirmek istiyor. “Ortak aday” ise, mutsuz MHP’lilerin, CHP’nin, sayıları neredeyse yüzde18’e varan Kürt seç­menin (HDP ve AKP’ye oy veren) ve Saadet’in oylarını alabiliyor.
Bütün yoklama ve simülasyonlarda, ikinci turda Tayyip Erdoğan’ı yenebi­lecek tek isim, açık ara Abdullah Gül gözüküyor. Kemal Bey bu yüzden Gül meselesine kafa yoruyor. Gerçek şu ki, gündeme gelen diğer isimler, ikinci turda ya Kürt oyu alamadığı için ya da muhafazakârlara itici geldiği için, kazanamıyor.
Ancak artık Gül ihtimali masada değil. Malum Gül, ancak ortak aday olursa çıkmaya razı. Ancak İYİ Parti, CHP’nin gösterdiği özveriyi göster­meye gönüllü değil; ille de “Meral Ha­nım olsun” diyorlar. Akşener’in çıkışı sonrasında Gül senaryosu yok.
Gel gör ki, Meral Hanım şu anda farklı araştırmalarda yüzde 7-11 arası gözüküyor. Saadet’le ittifak yaparsa, baraj sorunu kalmıyor. Ancak her du­rumda ikinci turda Kürt oylarını alma ihtimali yok. Büyük bir iddia koyuyor ancak bunu destekleyen rakamlar yok. Siyaseti bilenler açısından bunun matematiksel bir dayanağı yok.
Bu durumda CHP de kendi adayına yönelecektir. Zor bir karar bu. Gül dışında gündemdeki isimlerin ikinci turda şansı zayıf. Yine de bakalım kim çıkacak...
Tabii kim çıkarsa çıksın şu bir ger­çek: Dün ortaya çıkan tabloyla Tayyip Erdoğan, ciddi anlamda rahatlamış durumda. Artık işi, daha kolay. 

Yazarın Son Yazıları

Yaklaşan facia

Yaklaşan facia

Devamını Oku
06.09.2018
Yalancı bahar mı ikinci bahar mı?

Yalancı bahar mı ikinci bahar mı?

Devamını Oku
30.08.2018
Bu mu devlet aklı?

Bu mu devlet aklı?

Devamını Oku
26.08.2018
Lale Devri bitti!

Lale Devri bitti!

Devamını Oku
23.08.2018
Mutsuzluk beter umutsuzluk daha beter

Mutsuzluk beter umutsuzluk daha beter

Devamını Oku
19.08.2018
Avrupa ile yakınlaşmak için

Avrupa ile yakınlaşmak için

Devamını Oku
17.08.2018
Trump, Brunson’la ilgili ne demiş?

Trump, Brunson’la ilgili ne demiş?

Devamını Oku
12.08.2018
Alis harikalar diyarında

Alis harikalar diyarında

Devamını Oku
09.08.2018
Takas formülü: Önce Rahip Brunson sonra Hakan Atilla

Türkiye ile ABD arasında tarihin en büyük krizinde gerilim düşüyor. Henüz bir “el sıkışma” olmasa da, Brunson krizinin nasıl aşılacağı konusunda bir formül yavaş yavaş şekillenmeye başladı. Formül, iki ülkenin de aylardır konuştuğu “Andrew Brunson-Hakan Atilla” takası. Brunson’ın ABD’ye gönderilmesi karşılığında Atilla bir süre sonra Türkiye’ye gelecek.

Devamını Oku
05.08.2018
Brunson yaptırımları ve devam eden pazarlıklar

Brunson yaptırımları ve devam eden pazarlıklar

Devamını Oku
02.08.2018
Brunson’la takas fikri kimden çıktı

Brunson’la takas fikri kimden çıktı

Devamını Oku
29.07.2018
Al Papaz’ı ver Halkbank’ı

Al Papaz’ı ver Halkbank’ı

Devamını Oku
26.07.2018
Sessizlik

Sessizlik

Devamını Oku
22.07.2018
Bir demokrasi kendini nasıl savunur?

Bir demokrasi kendini nasıl savunur?

Devamını Oku
19.07.2018
Batı’yla pazarlık

Batı’yla pazarlık

Devamını Oku
15.07.2018
Osmanlı bu değildi

Osmanlı bu değildi

Devamını Oku
12.07.2018
Yeni dönem ne olur?

Yeni dönem ne olur?

Devamını Oku
08.07.2018
Dünya karıştıkça biz geriliyoruz

Dünya karıştıkça biz geriliyoruz

Devamını Oku
05.07.2018
Hüzün

Hüzün

Devamını Oku
01.07.2018
Sonuçlara bir de böyle bakın

Sonuçlara bir de böyle bakın

Devamını Oku
28.06.2018
Kazanacağız

Kazanacağız

Devamını Oku
24.06.2018
25 Haziran Türkiye’si

25 Haziran Türkiye’si

Devamını Oku
21.06.2018
Emanetim sende saklı

Emanetim sende saklı

Devamını Oku
17.06.2018
İki seçim arası

İki seçim arası

Devamını Oku
14.06.2018
MERKEL: Kendine gel! TRUMP: Dükkân benim

MERKEL: Kendine gel! TRUMP: Dükkân benim

Devamını Oku
11.06.2018
"Akşener'in İnce'yi desteklemesinin önünü kesmeye çalışacaklar"

Oyun büyük

Devamını Oku
10.06.2018
Ver Papaz’ı, Al Münbiç’i

Ver Papaz’ı, Al Münbiç’i

Devamını Oku
07.06.2018
Ben sana iktidar olamazsın demedim...

Ben sana iktidar olamazsın demedim...

Devamını Oku
03.06.2018
Sessiz çoğunluk

Sessiz çoğunluk

Devamını Oku
31.05.2018
Burası Rusya değil kardeşim

Burası Rusya değil kardeşim

Devamını Oku
27.05.2018
Ne yapmalı? (24.05.2018)

Ne yapmalı?

Devamını Oku
24.05.2018
Dip dalga ne gösteriyor?

Dip dalga ne gösteriyor?

Devamını Oku
20.05.2018
Baskıda kaosa geçiş süreci

Baskıda kaosa geçiş süreci

Devamını Oku
17.05.2018
Dışarıda olan seçimi nasıl etkiler?

Dışarıda olan seçimi nasıl etkiler?

Devamını Oku
13.05.2018
Attım bunu cebe

Attım bunu cebe

Devamını Oku
11.05.2018
Bilinenler, bilinmeyenler

Bilinenler, bilinmeyenler

Devamını Oku
06.05.2018
Piyesin son sahnesi

Piyesin son sahnesi

Devamını Oku
03.05.2018
Diktatörlüğün sıradanlaşması

Diktatörlüğün sıradanlaşması

Devamını Oku
29.04.2018
CHP’nin zor kararı

CHP’nin zor kararı

Devamını Oku
26.04.2018
İki çift lafım var...

İki çift lafım var...

Devamını Oku
22.04.2018