Takas formülü: Önce Rahip Brunson sonra Hakan Atilla
Aslı Aydıntaşbaş
Son Köşe Yazıları

Takas formülü: Önce Rahip Brunson sonra Hakan Atilla

05.08.2018 02:53
Güncellenme:
Takip Et:

 

Muhtemelen gelecekte tarihçiler tarafından ‘Brunson krizi’ diye anılacak olan Türkiye ve ABD arasındaki sancılı dönem, dün sabah itibarıyla yerini çözüm konusunda yeni bir mutabakat zeminine bıraktı. Henüz Ankara ve Washington arasında bir ‘el sıkışma’ olmasa da, Brunson krizinin nasıl aşılacağı konusunda bir formül yavaş yavaş şekillenmeye başladı.

Bu aşamaya gelinmiş olması, iki tarafta da krizin çözülebileceği yolundaki umutları artırdı.
Ancak bu tarz diplomatik krizlerde hep yaşandığı gibi, ikili ilişkiler düzelmeden önce son 24 saatte bir tık daha da gerildi. Tabir yerindeyse, iki ülke arasındaki yarım asrı aşan ittifak, son 24 saat içinde ‘öldü öldü, dirildi’. 1964 yılındaki Johnson Mektubu ve 1974 yılırdaki ABD silah ambargosundan bu yanda ikili ilişkilerdeki en ciddi kriz, Beyaz Saray’ın sert tutumu ve ikinci bir ambargo adımı tehdidiyle iyice derinleşti. Ankara ise geçen yıllarda Hollanda ve Almanya gibi ülkelerle yaşadığı krizlerden çok farklı bir tutum alarak kamuoyu önünde krizi tırmandırmamaya gayret gösterdi.

Ve ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ve Mevlüt Çavuşoğlu arasında Singapur’da yapılan görüşmeyi takip eden 12 saat içinde karşılıklı yapılan temaslarda, olası bir çözüm formülünün kaba hatları ortaya çıkmaya başladı.

Yeni formül aslında eski formül

Aslında bu formül, iki ülkenin de aylardır konuştuğu ‘Andrew Brunson-Hakan Atilla’ takasının ta kendisi.

Buna göre 21 aydır Türkiye’de tutuklu bulunan Amerikalı din adamı Andrew Brunson’un ülkesine gönderilmesi karşılığında New York’taki Zarrab davasında ceza alan Hakan Atilla, Türkiye’ye gönderilecek. Zamanlama konusunda pazarlıklar hâlâ devam ediyor. Hukuki statüleri farklı olsa da, iki adamın da ülkesine dönmesi, kamuoyu nezdinde ‘siyasi zafer’ olarak algılanabilecek adımlar. Trump yönetimi açısından kendi tabanında sembol haline gelen papazın ülkesine dönmesi, Ankara açısından ise defalarca ‘siyasi rehine’ olarak tanımladığı Halkbank yöneticisi Hakan Atilla’nın ‘suçlu iade anlaşması’ çerçevesinde Türkiye’ye transferi, krizi çözmek için tasarlanan birinci adım.

Atilla’nın temyiz sorunu

Ancak Atilla ve Brunson’un farklı hukuki statülerde olması nedeniyle bu birinci adımın eşzamanlı olması imkânsız. Atilla’nın Türkiye ve ABD arasındaki tutuklu iade anlaşmasından yararlanabilmesi için temyiz başvurusunu (ve NY savcılığının da ona itiraz başvurusunu) geri çekmesi gerekiyor. Bu en iyi ihtimalle birkaç hafta sürebilecek bir süreç. Bu durumda önce Brunson’ın bırakılması söz konusu olabilir. Ankara’nın beklentisi, Brunson’un iadesi öncesinde ABD tarafının en azından bu yönde bir açıklama yaparak Hakan Atilla konusunda kendisini bağlaması.
İkinci adım ise tutuklu ABD vatandaşları ve Halkbank’a verilecek ceza konusunda karşılıklı adımları içeriyor.

ABD yönetimi uzunca bir süredir devam eden müzakerelerde sadece Brunson değil, aynı zamanda Türkiye’de tutuklu bulunan diğer ABD vatandaşları ve konsolosluk görevlilerinin iadesi veya tahliyesi konusunda adım atılmasını istiyor.

NASA görevlisi ve diğer ABD vatandaşları

Halihazırda bu listede Türkiye’ye tatile geldiğinde FETÖ’den tutuklanan NASA mühendisi Serkan Gölge, geçen yıl tutuklanan ABD konsolosluk görevlisi Metin Topuz ve 37 yıldır ABD’nin Adana konsolosluğunda tercüman olarak görev yapan ve 15 Temmuz sonrası gözaltına alınan Hamza Uluçay var. ABD yönetimi kamuoyu önünde bu isimleri fazla tartışmasa da Singapur’daki Pompeo-Çavuşoğlu görüşmesinde olduğu gibi, kapalı kapılar ardından yapılan tüm temaslarda bu isimleri aynı çözüm sürecinin bir parçası olarak gündeme getiriyor.

Türkiye’de son 2 yıldır devam eden OHAL döneminde kaç ABD vatandaşının tutuklandığı bilinmese de, bu rakımın 20 civarında olduğu sanılıyor.

ABD konsolosluk görevlileri ve OHAL sürecinde gözaltına alınan ABD vatandaşları için düşünülen formül, geçen yıl Almanya ile yaşanan kriz sonrası Berlin’le yapılan Deniz Yücel mutabakatının bir benzeri. Kamuoyu sadece krizin Deniz Yücel boyutuna odaklansa da, gerçekte Almanya’nın talepleri arasında OHAL sürecinde ‘terörle mücadele’ gerekçesiyle gözaltına alınan 20’nin üzerinde Alman vatandaşının serbest bırakılması vardı. Bu isimler, Deniz Yücel’in Almanya’ya iadesinin öncesi ve sonrasındaki aylarda sessiz sedasız bırakıldı. Şu zamana kadar tahliye edilenler arasında Deniz Yücel dışında gazeteci Meşale Tolu da var.

ABD tarafının beklentisi, aynı formülün konsolosluk görevlileri ve ABD vatandaşları için uygulanması.

Halkbank’a düşük ceza

Bu arada Ankara’nın da Amerikan tarafından talepleri var. Ankara, Zarrab davası sonrası ABD Hazine Bakanlığı’nın Yabancı Varlıkları Kontrolü Ofisi’nin (OFAC) sonbaharda açıklanması beklenen Halkbank cezasının ‘makul’ bir ölçekte olmasını ve Halkbank’a yönelik bunun dışında herhangi bir hukuki süreç yaşanmamasını istiyor. Hazine, ABD hükümetine bağlı ve ABD Başkanı Donald Trump’ın Halkbank’a yönelik cezanın bankanın ödeyebileceği makul bir seviyede olması konusunda adım atmaya hazır olduğu söyleniyor. Bu anlamda Ankara’nın Brunson çözüm formülünde Hakan Atilla dışında alacağı tavizlerden biri, Halkbank cezasının Türk bankacılık sisteminde kalıcı bir sarsıntıya neden olmayacak ölçekte düşük olması.

Ancak Ankara’nın bir diğer talebi olan ‘Halkbank’a yönelik başka soruşturma olmaması’, iki ülke arasındaki çözüm mutabakatının bir parçası değil. Her ne kadar Türkiye, Trump hükümetinden ‘New York’taki savcılığın ikinci bir Halkbank iddianamesi hazırlamasının önüne geçilmesini’ talep etse de, ABD tarafı ‘kuvvetler ayrılığı’ prensibi nedeniyle New York’taki savcılığa herhangi bir telkinde bulunmalarının söz konusu olmadığını dile getiriyor. ABD’deki savcıların halihazırda geniş yetkilerle Başkan Trump’ın şirketleri dahil hükümetin yetkisi dışında birçok soruşturma yürüttüğüne dikkat çeken ABD’li kaynaklar, hükümetin savcılara talimat vermesinin söz konusu olmadığını söylüyor.
İki ülke arasındaki mutabakat zemini, üç aşağı beş yukarı bu çerçevede şekillenmeye başladı. Brunson karşılığında Hakan Atilla’nın iadesi prensibini benimseyen Ankara, aynı zamanda Halkbank’a yönelik de makul ve düşük seviyeli bir ceza bekliyor. Bu anlamda hem Brunson, hem de daha sonraki aylarda diğer ABD vatandaşı ve konsolosluk görevlilerinin tahliyesi masada.
Bu anlaşma formülü Donald Trump ve Tayyip Erdoğan’ın onayını bekliyor.
Bundan sonraki adım, hafta başında atılan adımlarla müzakereden fiiliyata dökülmesi...

 

Yazarın Son Yazıları

Yaklaşan facia

Yaklaşan facia

Devamını Oku
06.09.2018
Yalancı bahar mı ikinci bahar mı?

Yalancı bahar mı ikinci bahar mı?

Devamını Oku
30.08.2018
Bu mu devlet aklı?

Bu mu devlet aklı?

Devamını Oku
26.08.2018
Lale Devri bitti!

Lale Devri bitti!

Devamını Oku
23.08.2018
Mutsuzluk beter umutsuzluk daha beter

Mutsuzluk beter umutsuzluk daha beter

Devamını Oku
19.08.2018
Avrupa ile yakınlaşmak için

Avrupa ile yakınlaşmak için

Devamını Oku
17.08.2018
Trump, Brunson’la ilgili ne demiş?

Trump, Brunson’la ilgili ne demiş?

Devamını Oku
12.08.2018
Alis harikalar diyarında

Alis harikalar diyarında

Devamını Oku
09.08.2018
Takas formülü: Önce Rahip Brunson sonra Hakan Atilla

Türkiye ile ABD arasında tarihin en büyük krizinde gerilim düşüyor. Henüz bir “el sıkışma” olmasa da, Brunson krizinin nasıl aşılacağı konusunda bir formül yavaş yavaş şekillenmeye başladı. Formül, iki ülkenin de aylardır konuştuğu “Andrew Brunson-Hakan Atilla” takası. Brunson’ın ABD’ye gönderilmesi karşılığında Atilla bir süre sonra Türkiye’ye gelecek.

Devamını Oku
05.08.2018
Brunson yaptırımları ve devam eden pazarlıklar

Brunson yaptırımları ve devam eden pazarlıklar

Devamını Oku
02.08.2018
Brunson’la takas fikri kimden çıktı

Brunson’la takas fikri kimden çıktı

Devamını Oku
29.07.2018
Al Papaz’ı ver Halkbank’ı

Al Papaz’ı ver Halkbank’ı

Devamını Oku
26.07.2018
Sessizlik

Sessizlik

Devamını Oku
22.07.2018
Bir demokrasi kendini nasıl savunur?

Bir demokrasi kendini nasıl savunur?

Devamını Oku
19.07.2018
Batı’yla pazarlık

Batı’yla pazarlık

Devamını Oku
15.07.2018
Osmanlı bu değildi

Osmanlı bu değildi

Devamını Oku
12.07.2018
Yeni dönem ne olur?

Yeni dönem ne olur?

Devamını Oku
08.07.2018
Dünya karıştıkça biz geriliyoruz

Dünya karıştıkça biz geriliyoruz

Devamını Oku
05.07.2018
Hüzün

Hüzün

Devamını Oku
01.07.2018
Sonuçlara bir de böyle bakın

Sonuçlara bir de böyle bakın

Devamını Oku
28.06.2018
Kazanacağız

Kazanacağız

Devamını Oku
24.06.2018
25 Haziran Türkiye’si

25 Haziran Türkiye’si

Devamını Oku
21.06.2018
Emanetim sende saklı

Emanetim sende saklı

Devamını Oku
17.06.2018
İki seçim arası

İki seçim arası

Devamını Oku
14.06.2018
MERKEL: Kendine gel! TRUMP: Dükkân benim

MERKEL: Kendine gel! TRUMP: Dükkân benim

Devamını Oku
11.06.2018
"Akşener'in İnce'yi desteklemesinin önünü kesmeye çalışacaklar"

Oyun büyük

Devamını Oku
10.06.2018
Ver Papaz’ı, Al Münbiç’i

Ver Papaz’ı, Al Münbiç’i

Devamını Oku
07.06.2018
Ben sana iktidar olamazsın demedim...

Ben sana iktidar olamazsın demedim...

Devamını Oku
03.06.2018
Sessiz çoğunluk

Sessiz çoğunluk

Devamını Oku
31.05.2018
Burası Rusya değil kardeşim

Burası Rusya değil kardeşim

Devamını Oku
27.05.2018
Ne yapmalı? (24.05.2018)

Ne yapmalı?

Devamını Oku
24.05.2018
Dip dalga ne gösteriyor?

Dip dalga ne gösteriyor?

Devamını Oku
20.05.2018
Baskıda kaosa geçiş süreci

Baskıda kaosa geçiş süreci

Devamını Oku
17.05.2018
Dışarıda olan seçimi nasıl etkiler?

Dışarıda olan seçimi nasıl etkiler?

Devamını Oku
13.05.2018
Attım bunu cebe

Attım bunu cebe

Devamını Oku
11.05.2018
Bilinenler, bilinmeyenler

Bilinenler, bilinmeyenler

Devamını Oku
06.05.2018
Piyesin son sahnesi

Piyesin son sahnesi

Devamını Oku
03.05.2018
Diktatörlüğün sıradanlaşması

Diktatörlüğün sıradanlaşması

Devamını Oku
29.04.2018
CHP’nin zor kararı

CHP’nin zor kararı

Devamını Oku
26.04.2018
İki çift lafım var...

İki çift lafım var...

Devamını Oku
22.04.2018