İşte Kavakçı’nın cebine konan paramız
Barış Pehlivan
Son Köşe Yazıları

İşte Kavakçı’nın cebine konan paramız

27.07.2021 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Akşam vakti İstanbul’da metrodayım. Kulağımda Ruhi Su’nun sesi... “Böyle gitmez, bir gün hesap sorulur” diyor. İnanıyorum. Örnek veriyorum... 

İlk Cumhuriyet’te Miyase İlknur imzasıyla okumuştunuz. AKP milletvekili Ravza Kavakçı Kan halen İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) çalışanıydı. Aynı ismin belediyenin parasıyla yıllarca ABD’de eğitim aldığı da ortaya çıkmıştı. Sonra ne mi oldu? 

Ravza Kavakçı Kan

Öğrendim ki Ekrem İmamoğlu, AKP milletvekilinin İBB ile ilişkisine dair bir müfettiş görevlendirmiş. Ve yapılan inceleme bir rapora dönüştürülmüş. İşte o rapor özetle diyordu ki... 

- İBB’nin iştiraki İstanbul Ulaşım AŞ’nin (bugünkü adıyla Metro İstanbul AŞ) amacı halkın ulaşım ihtiyacını karşılamaktı. Bu ulaşım faaliyetleriyle ilgili İBB şirket personelinin yurtdışında eğitim görebilmesi için 4 Ağustos 2008’de bir karar alındı. 

- Ravza Kavakçı Kan, ABD’deki Howard Üniversitesi’nin doktora bölümüne 24 Kasım 2008’de kabul edildi. Kabul mektubu, baba Yusuf Ziya Kavakçı’nın Teksas’taki evine gönderildi. 

- Bu kabulden hemen sonra, yani 1 Aralık 2008’de Ravza Kavakçı Kan, İstanbul Ulaşım AŞ’ye iş başvurusunda bulundu. 16 Aralık 2008’de de şirketin çalışanı oldu. Yani ABD’ye gideceği kesinleşen isim İBB şirketinde işe başlatıldı. 

- Çark ve takvim işliyordu. Aradan bir hafta geçti. 23 Aralık 2008 tarihinde İstanbul Ulaşım AŞ Genel Müdürü Ömer Yıldız, Howard Üniversitesi’ne sponsorluk mektubu yazdı. Mektupta Ravza Kavakçı Kan’ın eğitim masraflarının, sağlık sigortası bedelinin, ABD’de kaldığı süre içerisindeki geçim harcamalarının ve daha birçok giderinin İBB tarafından karşılanacağı taahhüt edildi. İstanbullunun ulaşımını çözmek için kurulan İBB şirketi, personelini amacından uzak şekilde siyaset bilimi okumaya ABD’ye gönderiyordu. Bunu yaparken de daha bir haftalık personelin, yani Ravza Kavakçı Kan’ın “başarılı bir çalışan” olduğu kâğıda dökülüyordu.   

- Takvim yaprakları 30 Aralık 2008’i gösterdiğinde, Kan’a yolculuk öncesi elden 4 bin dolar verildi. Elbette ki uçak parası da İBB’nin kasasından çıktı. ABD’de bulunduğu her ay 2 bin dolar para ödeneceği de yine üniversiteye bildirildi. 

155 BİN DOLAR VE 59 BİN LİRA

Müfettiş raporunda, AKP milletvekili Ravza Kavakçı Kan’ın ABD’de yıllarca yaşaması için İBB paralarının nasıl akıtıldığı adım adım yazıyordu. Ve ortaya çıkıyordu ki 2013 yılına kadar, Kan’a toplamda yaklaşık 155 bin dolar ve 59 bin lira para verilmişti. Evet, İBB’nin toplu taşıma şirketi, ABD’de siyaset okusun diye bugünün AKP milletvekilinin cebini bu kadar parayla doldurmuştu. 

İBB şimdi bu raporla birlikte Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu. Hem kamunun cebinden çıkan paranın yasal faiziyle birlikte iadesi hem de bu hukuksuz işlemlere imza atan dönemin İBB çalışanları hakkında yargı süreci başlatılması talep edildi. 

Ravza Kavakçı Kan, milletvekilliği bitince İBB’deki mecburi hizmetinin devam edeceğini iddia ediyordu. İBB müfettişleri ise kâğıt üstündeki işe resmi olarak da son verilmesi gerektiğini raporuna yansıttı. 

Bugün top yargıda. Şimdilik pek umudum yok ama yine de Ruhi Su’nun dediği gibi “bir gün hesap sorulur.”


HOTAR’DAN ÇARPICI İŞARET

Bir önceki Arka Bahçe’de bazı kareler gördünüz. Öldürülen eski AKP İzmir İl Başkan Yardımcısı Ahmet Kurtuluş’un fotoğraf albümündendi onlar... Bir karede dönemin AKP Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar ile birlikteydi. Saray’da Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmeyi bekliyorlardı. 

Nükhet Hotar ve Ahmet Kurtuluş

FETÖ Borsası’nda itiraflarda bulunmaya başlayınca öldürülen Kurtuluş’un suskun dostlarını hatırlatmıştım.

“Bildiklerini anlatsın” diye çağrıda bulunduğum kişilerden biri de Nükhet Hotar’dı. Zira, FETÖ Borsası örgütünün silahlı kanadından Serkan Kurtuluş da Hotar’ı suçlayan ifadelerde bulunuyordu. Arjantin’de kaldığı cezaevinden “Nükhet Hotar, işlerini Kurtuluş üzerinden yönetiyordu” iddiasındaydı. 

Tam da bu süreçte, bugün Dokuz Eylül Üniversitesi’nin rektörü olan Hotar’dan avukatları aracılığıyla bir e-posta aldım. Hotar cephesi özetle diyordu ki... 

1- Nükhet Hotar, Serkan Kurtuluş’u tanımaz. Ahmet Kurtuluş’u ise AKP Genel Başkan Yardımcılığı görevi sırasında siyaseten ve iş gereği tanıdı. 

2- Yargıya intikal etmiş bu olaylar hakkında, 26 Ağustos 2020 tarihinde mahkemede müşteki sıfatıyla gerekli bilgilendirme yapıldı. 

3- Bir komplonun ortasına çekilmeye çalışılıyor.

Nükhet Hotar’ın avukatları aracılığıyla gönderdiği açıklamada en çarpıcısı ise şu cümleydi: 

“İddiaya konu olayda siyaset, bürokrasi ve ticaret alanından onlarca kişinin adı geçmesine rağmen, anlaşılmaz bir şekilde müvekkilin adı ön plana atılmak istenmektedir.” 

Çok ilginç değil mi? 

Sahi... 

Eski AKP Genel Başkan Yardımcısı, bugünün rektörü Hotar kimleri işaret ediyordu? 

Kimdi asıl dikkat etmemiz gereken, FETÖ Borsası’ndaki “siyaset, bürokrasi ve ticaret alanından onlarca kişi?” 

Yazarın Son Yazıları

Sen misin halıya boya bulaştıran!

“Kimsesizlerin kimsesiydi Cumhuriyet...

Devamını Oku
05.12.2025
Furkan ne yapacak?

Bu satırları İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi’nin önündeki bankta oturarak yazıyorum.

Devamını Oku
03.12.2025
Bakın, kimler tahliye edildi

Eski Kızılay Başkanı Kerem Kınık’ın kızı Fatıma Zehra Kınık, 17 yaşındaki Batın Barlasçeki’nin ölümüne ve bir kişinin de yaralanmasına neden olmakla suçlandığı davada 4 yıl 2 ay hapis cezası aldı.

Devamını Oku
28.11.2025
Bursa Nutku için karar anı

24 Kasım gecesi “Onlar” yayınından çıktıktan sonra bir mesaj aldım.

Devamını Oku
26.11.2025
Telefondaki notlar gerçek mi, ekleme mi yapıldı?

Kimliği belirsiz kişilerin, kimin kullandığı bilinmeyen hesabın bulunan sahibinin “itirafçı olduğuna” dair iddiaları yalanlanırken o hesabı kullanan kişi telefonundan çıkan “İtirafçı olmak istiyorum” sözünü de hatırlamadığını ileri sürdü.

Devamını Oku
21.11.2025
Sizin hiç kızınız öldü mü?

Diyelim ki beş gün boyunca uyuyorsunuz.

Devamını Oku
19.11.2025
Nedir bu ‘örgüt’ dedikleri?

Kökü “örmek” filine dayanıyor.

Devamını Oku
14.11.2025
İddianamenin rakamları

Manşetlerde rakamlar vardı: 3 bin 900 sayfa, 402 şüpheli, 143 eylem, 2 bin 352 yıl hapis.

Devamını Oku
12.11.2025
Müjde kuşu

“Maya’nın annesi ve babası...

Devamını Oku
07.11.2025
Yeni Şafak’ın dokunulmazlığı

Furkan Karabay...

Devamını Oku
05.11.2025
Üç soruda ‘casusluk’ dosyası

Yalanın gürültüsü, gerçeğin sakinliğini bastırıyor.

Devamını Oku
29.10.2025
O avukatın ölmesi mi gerekiyordu?

Görkemli cenaze törenleri düzenlemekte, hüzünlü ağıtlar yakmakta ve “Unutmayacağız” sözleri vermekte üstümüze yok.

Devamını Oku
24.10.2025
Kimler tutuklanacak?

Bugün yaşam mücadelesi veren Fatih Ürek tutuklanabilir.

Devamını Oku
17.10.2025
ABD’nin Türkiye senaryoları

Gazetelere bakıyorum...

Devamını Oku
15.10.2025
10 yılın özeti

10 Ekim 2015 sabahı, ülkenin dört bir yanından barış mitingi için gelen binlerce insan, Ankara Garı önünde toplanmış ve kortejlerini oluşturmaya başlamışlardı.

Devamını Oku
10.10.2025
Adım adım cinayet nasıl geldi?

Tarih: 17 Mayıs. Yani bundan yaklaşık 5 ay önce...

Devamını Oku
08.10.2025
'Tarihe düşülen notlar da unutuldu...'

Herkes gibi ben de o fotoğrafa uzun uzun baktım. Churchill’in şu sözü aklıma düştü.

Devamını Oku
03.10.2025
Ankara bu dosya için neyi bekliyor?

Anadolu Ajansı’nın haberini okuyorum:

Devamını Oku
01.10.2025
Emniyet’in tepesinden kritik tespitler

“Kimsenin olmadığı bir yere geçerek telefonu açık tutmanız gerekiyor.”

Devamını Oku
26.09.2025
Furkan’ın öyküsü

Griyi kendinden utandırıp öfkelendirecek kadar gri Silivri’nin kasveti, eylül ayında kendini mıh gibi hatırlatıyordu.

Devamını Oku
24.09.2025
Devletin verileri nasıl ele geçirildi?

Önce 79 kelimeden oluşan şu cümleyi okuyalım...

Devamını Oku
19.09.2025
Bu yazı da yasaklanır mı?

Sadece siyaset konuşmaktan büyük emek verilen bir raporu köşeye taşıma fırsatım olmadı.

Devamını Oku
17.09.2025
Konuşmadığımız 9 konu

Haklı olarak CHP’yi tartışıyoruz.

Devamını Oku
10.09.2025
Yok mu başka Kuzu’lar?

Gururla hep aynı hatırlatmayı yaptılar: “Türkiye, kozmik marangozu Sabah gazetesinden öğrendi.”

Devamını Oku
05.09.2025
MHP’li başkanın oğlu kaza yapınca...

“Bize çarpan araca baktım. Ancak içinde kimse yoktu. Çevrede toplananlara sorduğumda, araç sürücüsünün olay yerinden kaçtığını söylediler.”

Devamını Oku
03.09.2025
3 soruda Kapki-Birinci olayı

Özgür Özel’in dünkü açıklamalarının özeti ne?

Devamını Oku
15.08.2025
Kim bu President?

“Devletin önemli bir kademesinde iş alımlarına etki edebilecek bir pozisyonda çalışıyorum. Pek çok üst düzey bürokratlarla ilişkilerim bulunuyor.”...

Devamını Oku
13.08.2025
Tartışılan şirketin sicilindeki leke

Açıkçası unutmuştum. Bir bilişimci dostum anımsattı:

Devamını Oku
08.08.2025
E-imza skandalının perde arkası

Önce iddianamedeki şu uzun cümleyi dikkatlice okuyalım...

Devamını Oku
06.08.2025
Türkiye’den siyasetçi kaçırma planının arkasında kim var?

Sabahın erken saatleri... Otel odasındayken telefonu çaldı. Numara tanıdıktı, bir polisti, uyarısı vardı...

Devamını Oku
01.08.2025
Allah’tan değil, kameradan korkanlar

Videoyu izledik: Diyanet İşleri Başkanlığı Mekke sorumlusu Ahmet Daştanbek elindeki paraları sayıyordu.

Devamını Oku
30.07.2025
Ört ki ölem!

Gazetelere bakıyorum; “Yeşil vatan uğruna şehit oldular” yazıyor.

Devamını Oku
25.07.2025
Sahi, kimler imam hatipli?

Yeni Şafak gazetesinin manşetine bakıyorum. Haber şöyle...

Devamını Oku
23.07.2025
PKK’nin şikâyet ettiği komutan

PKK’nin yayın organındaki bir haberi okurken Aldous Huxley’nin o bilinen sözü düştü aklıma...

Devamını Oku
18.07.2025
6 soruda af meselesi

Kitabın ortasından sorayım: PKK ile yürütülen süreç sonunda Türkiye’de genel af çıkar mı ve dahası bu aftan kim faydalanmaz?

Devamını Oku
16.07.2025
Altun’un yeni koltuğunun sicili

Haberi biliyorsunuz: İletişim Başkanı Fahrettin Altun görevden alındı ve Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) Başkanlığı’na atandı.

Devamını Oku
11.07.2025
CHP’nin ‘çözüm’ süreci

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın duyurdu...

Devamını Oku
09.07.2025
Erdoğan’ı savunan hocanın ‘İmamoğlu’ arzusu

“İmamoğlu’na hukuki mütalaa için tabii ki varım. Türk demokrasisini kurtarmak için varım.” Bu sözler Prof. Dr. Doğan Soyaslan’a ait.

Devamını Oku
04.07.2025
Masadaki 17 sayfa

Günlerdir düşünüyorum: Fatih Altaylı o gün yayın yapmasaydı, yapsaydı da Emre o soruyu sormasaydı yahut sorsaydı da tarihsel gerçekleri hatırlatan yanıtlar verilmeseydi ne olurdu?

Devamını Oku
02.07.2025
Fatih Altaylı neden tutuklandı?

Lynn Hasher, David Goldstein ve Thomas Toppino...

Devamını Oku
25.06.2025