Altı saat içerisinde neler neler oldu öyle?
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

Altı saat içerisinde neler neler oldu öyle?

25.09.2023 03:00
Güncellenme:
Takip Et:

“Kötü insanlar olmasaydı, iyi hukukçular da olmazdı” diyor Dickens. Türkiye, belki de bu sayede, hukuk atomunun çekirdeğine kadar indi!

Veysel Şahin yasadışı bahis hükümlüsü. Pek bilmeseniz de milyarlarca dolara hükmediyor. 2018’de örgüt kurmak ve yasadışı bahisten toplam 10 yıl 6 ay ceza aldı. Nisana kadar Silivri Cezaevi’ndeydi. Cezasını tamamlayıp tahliye oldu.

Gelgelelim, Seyhan Avşar’ın haberinden sonra Kılıçdaroğlu’nun mesajları sayesinde onu günlerdir konuşmamıza neden olan olay, tahliyesine 1.5 ay kala yaşandı. O günün tutanakları, yargı içinde adeta savaş yaşandığını gösteriyor.

Tarih 2 Mart 2023. Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin üç hâkimi, mesai bitmek üzereyken cezası kesinleşmiş olan ve altı yıldır hapiste yatan Şahin hakkındaki kesinleşmiş kararı bozdu. Olay tutanaklara şöyle yansıdı: “Hükümlü Veysel Şahin hakkında Büyükçekmece 8. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 26 Nisan 2018 tarihli ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma’ suçundan verilen 5 yıl hapis cezasının ve ‘7258 sayılı yasanın 5-b maddesine muhalefet’ (yasadışı bahis) suçundan verilen 5 yıl 6 ay hapis cezasının giderilemeyecek mağduriyete yol açılmaması bakımından infazlarının durdurulmasına, hükümlü başka suçtan tutuklu ya da hükümlü değil ise derhal serbest bırakılmasına...”

Kısacası mahkeme, bir anda Şahin’in kesinleşmiş toplam 10 yıl 6 aylık cezasını bozmuştu. İşin ilginci kararının başında “Hükümlü müdafiyle Ersan Şen tarafından 19 Aralık 2022 havale tarihli dilekçe ile itiraz edilmiş olup itiraz hususunda karar verilmek üzere dosya mahkememize gönderilmiş ve CMK 33. maddesi gereğince cumhuriyet savcısından yazılı mütalaası alınmış olmakla, dosya incelendi” deniyordu.

Meseleyi ilginç kılan detaylardan biri de buydu. Cumhuriyet savcısından dair mütalaa alınmamıştı. Şahin’in avukatı Ersan Şen’in 2.5 ay önce yaptığı itiraz dilekçesiyle, kesinleşmiş bir mahkeme kararı, birkaç dakika içinde silinip süpürülmüştü. Veysel Şahin hukuken artık özgürdü. Tahliye hararı adliye sistemine düştü. Hazırlıkları başladı.

HÂKİMLERE LAF SOKAN TUTANAK

Ancak... Savcılar, Sami Şahin ve Mehmet Ayhan, devreye girdi. Saat 19.00’da mahkeme kararının hukuksuz olduğunu yazan ve Şahin’in tahliye edilmemesi gerektiğini söyleyen tutanağı tuttular.

Tutanakta Şahin’i tahliye eden mahkemeye şöyle laf sokuluyordu: “(...) Bu kararın mesai saati sona erer ermez 17.01’de onaylanarak cumhuriyet başsavcılığımız ekranına düşürülmesi üzerine karar incelendi.”

Savcıların tutanağında mahkemeye sanki hukuk dersi veriliyordu. Avukat Şen’in talebinin daha önce tam 4 kez hem kararı veren mahkeme hem de üst mahkemeler tarafından reddedildiği, karara itirazların kesinleştiği, bundan sonra mahkemelerden alınacak bir kararın olmadığı söylendikten sonra şu ifadeler kullanılıyordu: “Yasaya açıkça aykırı olduğu düşünülen Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararına karşı yeniden müracaat yapılacağından, hükümlünün şu aşamada tahliye edilmeyerek Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne resmi olarak sorulmasına karar verildi.”

Mesai bittikten bir dakika sonra, saat 17.01’de tahliye olan Şahin, savcının girişimiyle cezaevi çıkışında tahliye olamadan bekledi.

APAR TOPAR GERI DÖNDÜLER

Adliyeyi karıştıran, adeta yargı içindeki savaşı gösteren saat 19.00’daki tutanağın ardından, Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin üç hâkimi apar topar salona geri döndü. Belki de döndürüldü!

Tek sayfalık bir kararla, saat 17.01’de verdikleri kendi kararlarını kaldırdılar. O kararın girişinde yaptıklarını, “sehven” diyerek şöyle itiraf ettiler: “Verilen kararın sehven cumhuriyet savcısından mütalaa alınmadan verildiği, karar başındaki mütalaa alındığına yönelik ibarelerin ise matbu olup sehven yazıldığı ve kararın onaylandığı anlaşılmakla...”

Kısacası mahkeme dosyayı okumadığı gibi kendi kararını dahi okumadığını söylüyordu!

Saat 22.00 olmuştu. Şahin halen cezaevi kapısında bekliyordu. Aynı iki savcı, saat 22.10’da yeni bir tutanak tutarak kararını birkaç saat içinde değiştiren mahkemeye yine laf soktu: “Tutanak tutulduktan sonra mahkemece, saat 22.01’de yeniden aynı tarih ve aynı iş numarası ile Büyükçekmece 8. Asliye Ceza Mahkemesi’nin anılan iş kararına karşı bu defa da taleplerin ve itirazın reddine karar verildiğine ilişkin ek karar cumhuriyet başsavcılığımız ekranına düşürülmüştür.”

YARGIDA RÜŞVET KULİSLERİ

Günlerdir konuyu tartışan hemen herkes “tahliye” meselesine takılıyor. Şahin’in cezasının 1.5 ay sonra biteceği düşünülürse kritik olan tahliyesi değil. Asıl mesele mahkemenin gerekçesi. Basitleştirerek söyleyeyim: Şahin hapisteyken örgüt dahil benzer suçlardan, İstanbul 42. Asliye Ceza Mahkemesi’nde başka bir davadan yargılanıyordu. Şahin ve avukatı, ceza aldığı ve 6 yıl hapis yattığı dosyayı bu davayla birleştirmeye çalışıyordu. Ceza aldığı ve hapis yattığı dosya ile henüz yargılandığı dosya birleşerek aynı dava haline gelecek, böylece iki ayrı ceza yerine halihazırda 6 yıl hapis yattığı tek bir dosya sanığı olarak eli rahatlayacaktı. Şahin ve avukatı, daha önce başka mahkemelerden tam 4 kez bunu talep etmişti. Nitekim Bakırköy’deki tartışmalı mahkeme 5. talepte bu kararı verdi. Tahliye, bu kararın 2. derecede önemli bir sonucu oldu.

Öte yandan 5 Mayıs’ta devam eden öteki davada, İstanbul 42. Asliye Ceza Mahkemesi, Şahin’e 21 yıl 8 ay hapis cezası verdi. 2014’te kesinleşmiş kasten yaralama sabıkası nedeniyle, daha ağır yaptırımı olan “mükerrirlere özgü infaz rejimi” uygulanmasına da karar verdi. Şahin’in karar kesinleşinceye kadar dışarıda tutuksuz kalmasını uygun buldu. Bir detay daha var. Şahin’in dosyasında, 2018’in nisan ayında da benzer bir akşam yaşandı. Tahliye kararı aynı akşam itirazla bozularak Şahin hapisten çıkarılmadı. Haliyle yargı içinde bir Şahin kavgası yaşandığı tezimiz tutarlı görünüyor. Sürekli değişen, “yukarıdan müdahaleli” olağandışı yargı kararları bunu açıkça gösteriyor.

Öte yandan Şahin’den “kafasının koparılmaması için” eski bir bakan adına rüşvet isteyenler, “Dosyayı çözeriz” diyerek bazı yüksek yargı mensupları adına milyon dolar telaffuz edenler de meseleyi daha ilginç kılıyor.

Bir suç, bin karar üretiyor. Her dudak kendi hükmünü söylüyor. Belki de bütün bunlar adil olan henüz sözünü söylemediği için...

Yazarın Son Yazıları

Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025
Domates, biber, patlıcan!

“Demokrat adam”, “demokrat bulmadığı” adama “Ya demokrat ol ya döverim” demiş.

Devamını Oku
14.07.2025
Herkesi başka tartan kantar

Aynı kantar seni başka onu başka tartıyor...

Devamını Oku
10.07.2025
Söyleyin Timur haksız mı? 

Kimin haklı olduğunu söz belirler sanırsın, oysa hak çoğu zaman güç ile dağıtılır. Size bu satırları gazeteci arkadaşım Timur Soykan hakkındaki mahkeme kararını beklerken yazıyorum. 

Devamını Oku
07.07.2025