Yeni paralel devletin şantaj dosyaları
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

Yeni paralel devletin şantaj dosyaları

10.11.2022 05:00
Güncellenme:
Takip Et:

Devlet görevlileri, bir şantaj çetesinin yaptığı işi yapar mı? Yargı dosyası, masanın altından gösterilen silah gibi kullanılır mı? Keşke hayır diyebilseydim.

Pazartesi günü İmamoğlu’nun “ahmak davası”nda olan biteni yazdım. İmamoğlu, kendisine “ahmak” diyen içişleri bakanına “31 Mart’ta seçimi iptal edenler ahmaktır” sözleriyle yanıt vermişti. Gelgelelim, hedef sanki Soylu değil de YSK üyeleriymiş gibi, “kamu görevlisine zincirleme hakaret”ten 4 yıl 1 aya kadar dava açılmıştı.

Dava sürerken, Hâkim Hüseyin Zengin, haziran kararnamesiyle görevden alındı, Samsun’a gönderildi. Herkes “neler oluyor” diye sorarken, hâkime yapılan ahlaksız teklifi yazdım. Hâkimden, İmamoğlu’na iki yılın üzerinde ceza vererek onu siyasi yasaklı hale getirmesi istenmişti. Kabul etmeyince sürgün edilmişti. Etrafına bunu açıkladığını yazmıştım.

Türkiye günlerdir konuşuyor. Ancak sonrasındaki gelişmeler, tablonun görünenden de acı olduğunu gösteriyor.

Sırasıyla anlatalım...

YAZI NASIL ENGELLENDİ

Hâkim Hüseyin Zengin, görevi gereği, konuşmak istesem de konuşmadı. Ancak yakın çevresi, yaşananların açığa çıkmasının “onu zor durumda bıraktığını” söyledi. Söylenene göre, pek çok meslektaşı, hâkim Zengin’i arayıp “Başın derde girecek” diyerek uyarıda bulunmuş.

Haksızlar diyemem. Nitekim Hâkim Zengin de böyle düşünmüş olacak ki yazdığım yazıya erişim engeli kararı aldırdı.

İstanbul 2. Anadolu Sulh Ceza Hâkimliği’nin aldığı karara bakıyorum. Yoksa yanlış mı yazdım diyorum. Ama yok... Karar şundan ibaret:

“Dosya kapsamında yapılan inceleme neticesinde; talepte bulunulan haber içerikleri dikkate alındığında, talepte bulunanın rızası dışında isim ve soy ismi kısaltılmadan olduğu gibi verildiği, bu yönüyle kişilik hakkı ihlal edildiği kanaatine varılarak talepte bulunanın isim ve soy ismiyle ilgili içeriklerin çıkarılmasına dair hüküm kurulmuştur.”

Yani mahkeme diyor ki: “Yazılanlar yalan diyemem, keşke hâkimin adını H. Z. diye yazsaydın!”

Yeni bir yargı kanunu daha böylece devreye girmiş oldu!

Neyse devam edelim...

HSK VE HÜKÜMET FETÖ İŞBİRLİKÇİSİ Mİ

Hani “Başı belaya girer” diyorlardı ya, girdi!

Hâkim Zengin’in “FETÖ’cü” ilan edilmesi gecikmedi. Sabah Grubu, çeşitli FETÖ itirafçılarının ifadelerine dayanarak Hâkim Zengin’in öğrencilik yıllarında Işık Evleri’nde kaldığını yazdı. Sabah’a göre, Zengin’in FETÖ’nün mahrem imamlarıyla ilişkileri tespit edilmişti.

O zaman ortaya çok kritik bir soru çıkıyor. Eğer Sabah’ın yazdıkları doğruysa, nasıl oluyor da Hâkim Zengin, göz göre göre hâkimliğe devam ediyor? Nasıl oluyor da daha bir sene önce İstanbul’da bir mahkemeye atanıyor? Yetmiyor Samsun’da halihazırda göreve devam ettiriliyor? Sabah’ın yazdığı doğruysa, HSK ya da Adalet Bakanlığı hatta hükümet, perde arkasında FETÖ ile iş mi pişiriyor?

HÂKİME SORUŞTURMA YOK

Bu soruya yanıt ararken Sabah Grubu’nun haberlerine de mahkemenin erişim engeli getirdiğini gördüm. Oradaki ifadeler sorularımın bir kısmına yanıt veriyordu. Hâkim Zengin’in avukatı, mahkeme kararına yansıyan başvurusunda şunları yazmıştı:

“Müvekkil hakkında habere konu edilen beyanların hukuki dayanaktan yoksun ve mesnetsiz olduğunu, müvekkil hakkında halihazırda habere konu herhangi bir soruşturma bulunmadığını, söz konusu linklerin sırf müvekkili hakkında halihazırda iftira, hakaret, suç isnatlı ve kötü niyetli haberler yapıldığını...”

Mahkeme de Hâkim Zengin’i haklı bulmuş ve Sabah Grubu’nun haberlerine erişim engeli getirmişti. Yani mahkemeye göre, cumhurbaşkanının damadının abisi tarafından yönetilen medya grubu, Hâkim Zengin’e belden aşağı vuruyordu.

Kararda yer alan bir ifade ayrıca ilginçti: “Müvekkil hakkında halihazırda habere konu herhangi bir soruşturma bulunmadığını...”

HSK’DEKİ DOSYA NE OLDU

“Sabah yalan yazar” önyargısına yenilmeden, bu ifadelerin peşine düştüm. Önce yargıda, Hâkim Zengin hakkında bir FETÖ davası ya da soruşturması var mı diye baktım. Yoktu, bulamadım.

Acaba “HSK’ye ulaşan bir şey var mı” diye baktım. Gerçekten de HSK’ye Hâkim Zengin ile ilgili bir dosya gelmişti. Kapağında 2020/5019 numarasının yazdığı dosyayı, HSK 1. Daire incelemiş, adli bir soruşturma açılmasına gerek olmadığına karar vererek arşive kaldırmıştı. HSK’ye göre, Hâkim Zengin’in görevini yapmasını engelleyecek bir durum yoktu. Bu nedenle Zengin hâkimliğe devam etmiş, son İmamoğlu meselesine kadar, her şeyi yolunda gitmişti.

Ancak...

İmamoğlu dosyasında, istenileni yapmayınca, önce sürülmüş, olay açığa çıkınca da arşivdeki dosyanın kapağını birileri açmış, Sabah Grubu’na da “vurun” demişti.

YENİ PARALEL DEVLET

Tabloya başından sonuna bakınca facianın büyüklüğü daha net görünüyor...

Belli ki hâkim ve savcılara, “gerektiğinde vurulmak üzere”, hazırlanan şantaj dosyaları var. Bir ekip, istenileni yapmayan yargı mensuplarına karşı bu dosyaları bekletiyor. Öte yandan, bu dosyaların ucu gösterilerek kimlere bugüne kadar neler yaptırıldı bilmiyoruz...

İşte bu durum devlet içindeki yeni devleti, yeni paralel yapıyı gösteriyor. Adını bir kuştan mı alır, yoksa başka bir yerden mi bilmem... Kesin olan şu ki bir güç var!

Üstelik konuştuğum hukukçular olanları doğrularken, daha önce “istenilen kararları vermeyen” Gezi davasının mahkeme başkanını ya da İzmir başsavcısını hatırlattı. Hemen arşivden telefon kayıtları bile çıkarılmış, görev başında oldukları halde belden aşağı vuruşlar AKP medyasından gelmişti. Şantaj, tehdit, karalama hepimizin gözü önünde, televizyon ve gazetelerle yapılıyordu.

HÂKİME TEHDİT SÖZLERİ

İmamoğlu, Salı akşamı Halk TV’de, sürülen Hâkim Zengin’i işaret ederek şunları söyledi: “Üst yargı yetkilisi kişiler tarafından ‘Gel sen İmamoğlu’na ceza ver seni ağır ceza reisi yapalım’ denmiş midir? Tehdit edilmiş midir? Ya da denileni yaparsan da ödüllenirsin denmiş midir?”

Yargı camiasında konuşulanlar bunu doğruluyordu. Hâkim Zengin, istenilen kararı vermemesi durumunda, “C. Hanım’ın başına gelenleri unutma” diye tehdit edilmişti. Açıp baktığımda, yine hükümetin üstüne düştüğü bir davada, istenilen kararı vermeyen C. Hanım’ın nasıl yerden yere vurulduğunu gördüm.

Artık ölmek, öldürmek için silaha ve kurşuna gerek yok. Bir mahkeme dosyası ya da birkaç satırlık bir haber, bedeni ayakta tutan ruhu gökyüzünden aşağı bırakıyor. Yerde yatan faninin üstüne, gazete kâğıtlarının yerine, hâkim cüppesi örtülüyor.

Yazarın Son Yazıları

Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025
Domates, biber, patlıcan!

“Demokrat adam”, “demokrat bulmadığı” adama “Ya demokrat ol ya döverim” demiş.

Devamını Oku
14.07.2025
Herkesi başka tartan kantar

Aynı kantar seni başka onu başka tartıyor...

Devamını Oku
10.07.2025
Söyleyin Timur haksız mı? 

Kimin haklı olduğunu söz belirler sanırsın, oysa hak çoğu zaman güç ile dağıtılır. Size bu satırları gazeteci arkadaşım Timur Soykan hakkındaki mahkeme kararını beklerken yazıyorum. 

Devamını Oku
07.07.2025