Solun vicdanı, Ahmet Taner Kışlalı

Solun vicdanı, Ahmet Taner Kışlalı

20.10.2022 05:00
Güncellenme:
Takip Et:

Ahmet Taner Kışlalı…

Ziraat Bankası veznedarı babası ve öğretmen annesi, Tokat’ta doğan bebeklerini o kadar hatasız yetiştirmiş ki… Kabataş Erkek Lisesi’ni bitirip Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne giren Kışlalı, Paris Üniversitesi’nde Anayasa Hukuku ve Siyaset Bilimi doktorası yaptı. O tılsımlı devrimciliğin tavan yaptığı 1968 yılında, Bordeaux’lu Nicole’e aşık oldu, iki çocukları dünyaya geldi. Gazetecilik, köşe yazarlıkları, genel yayın yönetmenlikleri birbirini takip etti; Kültür Bakanlığı yaptı. Demokrasiye, sosyalizme, eşitliğe, işçi haklarına inandı. Sosyal uçurumlara, sömürüye karşı mücadele etti.

90’LARIN YOĞUN MÜCADELE YILLARI

Tanıştığımız anı hatırlayamıyorum. 1989-90 yılından itibaren mücadele hızla sertleşti. Ama bizler bunu biliyorduk ve bekliyorduk. Etrafımızda sıfatı “lider” olan ama bu kavramdan nasibini almamış insanlar, bizi temsil etmesi gereken partileri yönetir görünüyorlardı. Üç sol parti de koltuğunu korumaya çalışan insanlardan ibaretti. Onları birleştirme misyonunu üstlenenlerden biriydim, Kışlalı ilk imza verenlerdendi. Liderlerin duyarsızlığını dehşetle izliyorduk ve haftada 3-4 kere derin konuşmalar yapıyorduk. Muammer Aksoy, Çetin Emeç, Bahriye Üçok, Turan Dursun ve sonra Uğur Mumcu cinayetleri, bizim gibi her şeyi göze almış Atatürkçüleri daha da yakınlaştırmıştı. 

KLAS ÖTESİ AMA MÜTEVAZI VE MÜKEMMEL YURTTAŞ 

Tanıdığınız en iyi insanı düşünün; abartısız, güler yüzlü, sakin… Buna mükemmel bir yurttaş bilinci ve dürüstlük yerleştirin; ülkesinin ve evrenin tarihini araştırmaya tutkulu bir sosyal-bilim insanı kimliği ekleyin. Bunların ortasına da aşka, ailesine bağlı, duygu dolu romantik bir erkeği konumlandırın. Yetmedi… Adeta bir İngiliz lordunun ses tonunu, şıklığını, klas tavırlarını ve samimi mütevazılığını da ekleyin.   

GÜZEL ŞEYLER VE SIRAYLA GELEN KÖTÜLÜKLER…

Kışlalı, 1994 Aralığında “Ödünsüz Laik Türkiye” kitabımın önsözünü yazmıştı. Kitap Nisan 95’te çıktı; sadece beş ay sonra, Antalya’ya giderken bir trafik kazasında büyük bir aşkla bağlı olduğu eşi Nilgün’ü kaybetti. Yani Nicole’u… Çok ağır darbeydi sevgili Ahmet Bey için... Aramızdaki siyasi konuşmaların yerini taziyeler aldı. Hemen ertesi yıl babam Dr. Suphi Baykam’ın vefatında, bu sefer güzel sözlerle yaramı sarmaya çalışan, bana babamın gençliğindeki politik kimliğini anlatan Kışlalı’ydı. 

Eşinin ardından yazdığı “Bir Türk’ün Ölümü” makalesi, gözümde basın tarihimizin en çarpıcı ve en duygusal metinlerinden biridir. Kışlalı daha sonra değerli Nilüfer Kışlalı ile evlendi, bir kızı daha oldu. Ocak 1999’da oğlumuz Suphi’nin doğumunda beni ve eşimi ilk kutlayanlardan biri yine aziz dostumdu. Mutlu bir dönem mi müjdelenmişti bizlere?  

21 EKİM CİNAYETİ’NİN AĞIR BEDELLERİ

Atölyemde sakin bir öğleden sonra geçiriyordum ki, ani bir telefonla Kışlalı’nın saldırıya uğradığını öğrendim. Panik içinde televizyonu açtığımda, onu kaybettiğimiz haberini aldım. Dünyam başıma yıkıldı! 1990 yılının Muammer Aksoy’la başlayan ve birçok değerli ismi yok eden cinayet serisi, 1993’te Uğur Mumcu’yu kaybettikten sonra tam biraz duruldu diyorduk ki, bu korkunç felaketi yaşadık. Yine Ankara, yine sloganlar, yine kortej, yine tarihi bir cenaze…

KIŞLALI’NIN SİYASİ VASİYETİ

Sosyalist düşünceden geliyordu, ama zamanın sarmalına takılan faturalar, onu Kemalizm’i değerlendirmeye yöneltmişti. Birçok kez bunun üstüne konuşmuştuk. Mealen ama eksiksiz aktarıyorum: “Gençliğimizde, Mustafa Kemal’i çok severdik, ama Sovyet Devrimi’nin daha önemli olduğuna inanırdık. Zamanla Mustafa Kemal’e olan hayranlığım daha da arttı ve esasında onun kurduğu rejim temellerinin çok daha evrensel ve kalıcı olduğunu anladım.” 

Kışlalı ömrünün özellikle son on yılında çeşitli siyasi ajandalar üzerine yoğunlaştı. İlki Mustafa Kemal’i temelsizleştirmeye çalışan İkinci Cumhuriyetçiler ve “ancak sözde” ılımlı İslamcılarla mücadeleydi, kor-a-kor bir mücadele! Bu konuda birlikte çalışıyorduk; konuşmalar, makaleler ve kitaplar birbirini kovalıyordu. İkinci büyük mücadele ise Türkiye’de solu bir araya getirmek ve birbirini küçümseyen liderler ve onların hepsini küçümseyen sosyalist küçük partilerin kavgasına son vermekti. 

Sevgili Kışlalı… Bugün “garp cephesinde değişiklik yok” diyemeyeceğim, ne yazık ki durum daha da kötüye gidiyor. Ama emin olun, mücadeleye var gücümüzle devam ediyoruz. 

Sizi özlem, sevgi, saygı ve her zamanki gibi hayranlıkla anıyorum.

Yazarın Son Yazıları

CHP kurultayı: Kazananlar ve kaybedenler

1970’lerde, İstanbul’da Tenis Eskrim Dağcılık Kulübü’nde eski şampiyonlarımızdan Fehmi Kızıl vardı.

Devamını Oku
04.12.2025
CHP kurultayı demokrasiyi aydınlatacak!

CHP kurultayı, bu hafta sonu her zamanki gibi büyük bir medya ilgisi altında yaşanacak.

Devamını Oku
27.11.2025
Mustafa Kemal’i hazmedemeyen solcular!

İddianame açıklaması yüzünden geçen hafta yazamadığım konuya hemen giriyorum.

Devamını Oku
20.11.2025
İddianame ve kritik yönlendirme

Pek de sürpriz olmadı.

Devamını Oku
13.11.2025
Sahte dünyalar kuşatması

Paranın sahtesi vardır, kalpazanlar basar.

Devamını Oku
06.11.2025
Cumhuriyet, iki kahraman ve yarınlar

Dün Cumhuriyet Bayramımızı kutladık.

Devamını Oku
30.10.2025
CHP davasına dikkat!

Siyaset, insanların daha iyi yaşaması için yapılır, dünyanın neresinde olursa olsun.

Devamını Oku
23.10.2025
Yok olan Nobeller ve edepler

Trump bozulmuş, “Nasıl olur da Nobel Barış Ödülü bana verilmez?!” “Ben yedi savaş durdurdum, gidip hiçbir şeyi yapamamış birine verecekler o ödülü” deyip duruyordu.

Devamını Oku
16.10.2025
Özel-Bahçeli düellosu, cevapsız sorular

Sinan Ateş cinayetinin dumanı tütmeye devam ederken bu cinayetin bir numaralı sanığı 90’lı yılları anımsatan bir şekilde güpegündüz öldürüldü.

Devamını Oku
09.10.2025
‘Bombalı Nobel’ ve barış!

Bugünlerde, Trump ve Netanyahu’nun anlaşarak Ortadoğu’ya ve Filistin’e dayattıkları yeni düzenin ve “sözde” barışın hangi hızda yaşama geçip geçemeyeceğini öğreneceğiz, tabii yeni sürprizlerle karşılaşmazsak...

Devamını Oku
02.10.2025
Fenerbahçe, Türkiye ve demokrasi dersi!

Fenerbahçe Spor Kulübü’nde nöbet değişimi oldu.

Devamını Oku
25.09.2025
Misyonlarını tamamlayamayan kayyumlar!

Daha iki yıl önce kazanması için elimizden geleni yaptığımız, uğruna 24 saat koşturduğumuz Kılıçdaroğlu’nun, o gece kendisine umut bağlayan milyonların neredeyse tamamını karşısına alacak pasif duruşu ve agresif sessizliğiyle, Vito’larına binip kaybolmasına şahit olmak bize nasipmiş...

Devamını Oku
18.09.2025
Demokrasimizin açık yarası ve vazgeçilmez ikazlar

Türkiye, darbe günlerinde gördüğü sahneleri yaşadı.

Devamını Oku
11.09.2025
Kayyuma karşı halk, partisiyle direniyor!

Bunu da gördük.

Devamını Oku
04.09.2025
Anne Frank bana Gazze hakkında mektup yollamış…

Dün aldığım bu mektubu sizlerle paylaşmak istedim.

Devamını Oku
28.08.2025
Cerahatin içinde yüzüyoruz...

Haftada bir köşe yazısı kaleme alarak gündemi yakalamak için, şapkadan üç değil, beş tavşan çıkarmanız lazım!

Devamını Oku
21.08.2025
Diyanet İşleri Başkanı’na açık mektup

Diyanet İşleri Başkanı Sayın Ali Erbaş...

Devamını Oku
14.08.2025
Komisyon başladı: Ufukta neler olabilir?

Cumhuriyet Halk Partisi, tabanından ve partinin ileri gelenlerinden yapılan bütün uyarılara rağmen komisyona katıldı.

Devamını Oku
07.08.2025
CHP komisyona katılmamalıdır, tersine...

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve MYK’sının bu ikazları dikkatle değerlendirmeye alacaklarına inanıyorum.

Devamını Oku
31.07.2025
Bir "Altan Bey" geçti bu topraklardan

Yıl 1955, genç gazeteci Altan Öymen ve iki polis Ankara kışının ortasında…

Devamını Oku
24.07.2025
15 Temmuz’dan terörsüz Türkiye’ye...

Gündem aşırı yoğun. Ekrem İmamoğlu’na açılan en akıl almaz davalardan biri dün karara bağlandı.

Devamını Oku
17.07.2025
Satranç oynarken şahınızı veremezsiniz!

Gündem belli: AKP’nin “muhalefetsiz demokrasi modeli” için yaptığı çalışmalar...

Devamını Oku
10.07.2025
Sivas'tan bugüne... Karanlıklar ve tehditler devam ederken

Dün, 2 Temmuz’du… 32 yıl önce yobazların 35 aydınımızı yakarak katletmesinin yıldönümü...

Devamını Oku
03.07.2025
‘Mutlak butlan’a karşı CHP kararlılığı!

Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu sayesinde CHP’nin birinci parti konumuna yükseldiğini gören AKP, ne yapıp edip bu iki lideri durdurmak için her şeyi yaptı ve yapmaya da devam ediyor.

Devamını Oku
26.06.2025
Cahil ve faşist liderlerin savaşı

Aslında bu köşe yazısını kaleme almanın hiçbir anlamının olmayacağı 36 saatlik süreç yaşıyoruz...

Devamını Oku
19.06.2025
Özgür Özel’in samimi gözyaşları

Her ölüm dayanılmaz bir acıdır. Şayet o ölüm, kalp krizi, trafik kazası, elektrik çarpması, cinayet veya intiharla gelmiş ise insan nefes alamaz hale gelir.

Devamını Oku
12.06.2025
Hiçbir şey, göründüğü gibi değildir

Yaşam akıp giderken, siyasi olaylara karşı yorumlar -tahminlerim bazen çok emin görünseler de- altüst olabiliyor.

Devamını Oku
05.06.2025
Çağdaş Türkiye mutlulukları ve üzüntüleri

Hayat, iyi ve kötü olaylar arasında oluşan düğümler şeklinde akan öznel bir film gibi. Seviniyoruz, üzülüyoruz, kahroluyoruz, âşık oluyoruz, şaşırıyoruz, kâh siyasetçilere kâh en yakınlarımıza kâh tuttuğumuz takıma kızıyoruz.

Devamını Oku
29.05.2025
Hayatınızda kaç tıkanıklık var?

Bazen içiniz tıkanır ya, nefes alamaz gibi olursunuz. Uyumak istersiniz ama uyuyamazsınız. İçiniz isyanlardadır, konuşacak kimseniz yoktur. Bütün bunları yaşarken bir de kapana kısılmış fare gibi trafikte kalmışsınızdır mesela!

Devamını Oku
22.05.2025
Yoksa bu bir savaş bildirisi mi?

Hayatı terör yüzünden kararmış aileler için acaba 12 Mayıs 2025 itibarıyla acılar son bulacak mı, yoksa bu tarih iç ve dış siyasetimizi daha da büyük kargaşaya taşıyacak kritik bir eşik mi olacak?

Devamını Oku
15.05.2025
Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Devamını Oku
08.05.2025
Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Devamını Oku
01.05.2025
Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Devamını Oku
24.04.2025
Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Devamını Oku
17.04.2025
‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

Devamını Oku
10.04.2025
Gezi ve Saraçhane farkı!

Gezi ve Saraçhane farkı!

Devamını Oku
03.04.2025
Çok 'özel' bir lider, Özgür Özel

Çok "özel" bir lider, Özgür Özel

Devamını Oku
27.03.2025
İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

Devamını Oku
20.03.2025
Çifte standartlar ülkesinde demokrasi mücadelesi

Çifte standartlar ülkesinde demokrasi mücadelesi

Devamını Oku
13.03.2025
Tarih nedir, ne değildir?

Tarih nedir, ne değildir?

Devamını Oku
06.03.2025