Türkiye ve dünya, sahte din ve ırk kavgalarından bıkmadı

Türkiye ve dünya, sahte din ve ırk kavgalarından bıkmadı

05.12.2024 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Neredeyse yarım asırdır size “modern makyajlı” bir yalan söylüyorlar. Nedir o yalan? Kürtlerin Güneydoğu’da Kürdistan diye bir devlet oluşturmak ve orada yaşamak istedikleri… Kimi diyor, Türkiye’de 12 milyon Kürt var, kimi diyor 15 milyon, kimi ise 17 milyon… Size hem Türkiye’de hem yurtdışında sürekli aynı yalan söyleniyor. Konuya uzak yabancılar, Türkiye’nin bir başka ülkeyi işgal ettiğini bile düşünebilirler. Kürt vatandaşların en büyük iş insanı veya milletvekili, cumhurbaşkanı sıfatlarına da ulaştığını bilmeden… 

BU YALANA İNANAN KİM VAR?

Kaçınız bu yalana inanıyorsunuz? Böyle bir bölünme yaşansa İstanbul’da, Bodrum’da, Antalya’da, Ankara’da, Eskişehir’de ve yurdun her yerinde yaşayan, çalışan, okuyan “Kürtler”, bu kentleri, mülklerini, evlerini, arkadaşlarını, düzenlerini geride bırakıp Güneydoğu’da yerleşirler mi? 

Soruyu Avrupa üzerinden de soralım: Avrupa’da her fırsatta “Kürdistan’a özgürlük” diye Türkiye Cumhuriyeti aleyhine yürüyüş yapan, konferans veren bütün bu sözde “Kürtçü” kesimler arasından kaç kişi Fransa, Hollanda, Almanya, Belçika, İngiltere, İsveç ve diğer Avrupa ülkelerini terk edip Güneydoğu’da yaşayacak? Ama buna rağmen Türkiye’deki 2. Cumhuriyetçi zavallı güruh ve Avrupa’daki sözde insan hakları destekçisi kesimler sanki ortada böyle bir gerçek ve böyle bir sorun varmış gibi bu komediye destek veriyorlar… Peki niye sözde “Kürt” kesimler diyorum, tırnak içine alıyorum bu ırk aidiyetini? Sebebi gayet basit, Kürt kökenli vatandaşlarımız ister İstanbul’da ister Antalya’da ister Bursa’da ister Paris’te ister Londra’da ister Münih’te olsun, Arnavutlarla Türklerle Almanlarla Çerkezlerle Fransızlarla evlenmiyorlar mı, Hitlervari bir ırk koruması gibi yalnız ve kesin birbirleriyle mi evlenerek çocuk yapıyorlar? Böyle bir şey bu çağda mümkün mü?

DÜNYAYI KAÇA BÖLME PEŞİNDESİNİZ?

Dünyada ırkçılıkla mücadele eden evrensel odakların en güzel sloganı, “Tek ırk var; o da insan ırkı!” Dünyada 206 ülke, belki 3500 etnik köken var. Bu kadar farklı ırk olduğu söyleniyor, ama biraz önce bahsettiğim mevzuyu tekrarlıyorum, bu ırklar artık büyük ölçüde birbirleriyle karışmış melezler değil mi?

Yoksa mesela Türkiye’den Danimarka’ya arabayla giderken altı ülkenin sınırlarını geçmek yerine 24 ülkenin sınırlarını mı geçmek istiyorsunuz? Dünyaya evrensel olarak bakan gözler, sınırların ve sınır bürokrasisinin belki bir gün kalkmasını isterken, ancak Orta Çağ mantığını savunan insanlığın yobaz günlerine takılıp kalmış güruhlar böyle temennilerde bulunabilirler. 

EMPERYALİST TUZAKLAR VE SİYASİ AYRILIKÇI MAŞALARI

Bana diyeceksiniz ki, “Konu İstanbul’daki veya Paris’teki Kürt vatandaşımızın gidip Güneydoğu’da yaşaması değil, Batı ve Amerika böyle planlıyor. Çünkü orada bir kukla Kürt devleti kurmak istiyorlar.” Fakat maalesef 2. Cumhuriyetçiler, 90’ların başından bu yana topluma böyle anlatmadılar. Ne yazık ki, bu emperyalist oyunun en aşağılık iletkeni oldular. Bu yalanı yaydılar, daha doğrusu emperyalist tuzakları da özellikle gizleyerek satır aralarında sızdırdılar. Ünlü genç iklim aktivisti Greta Thunberg bile geçen hafta "Kuzey Kürdistan" dediği topraklarımızı ziyaret edip ezberlediği cümlelerle Türkiye aleyhine saldırgan bir paylaşım yapmış. İşte size 2. Cumhuriyetçilerin dolduruşlarından yaşanan en güncel örnek! Kendileri çoktan rafa kalktı ama zararları hala sürüyor.

Irkçılıkla mücadele etmek bugün dünyanın bir numaralı önceliklerindendir. Ömrümde ne bir insanla flört etmeden önce, ne birini işe almadan önce ırkını öğrenmeye çalıştım. Yalnız demokrasiye, evrensel barışa ve insan haklarına saygılı birer dünya vatandaşı olup olmadıklarını öğrenmek istedim. Güneydoğu’yu kimsenin kesip ayırmasına gerek yok, İstanbul, Bodrum, Ankara sizin, Eskişehir sizin; Diyarbakır, Mardin veya Cizre de bizim! Bütün Türkiye hepimizin! Sorun geri kalmışlık. Sorun, ekonomik faktörlerin ötesinde aşiret kafasından ve merkezle olan soğuk, sıcak veya psikolojik harplerden uzak duramamak. Uygarlık ateşinin izdüşümlerinin bütün o bölgelerde kendi ağırlığını hissettirmesi lazım.

Türkiye’de PKK maalesef özellikle son 40 yılda yurdu kana buladı. Peki Kürt hareketinin siyasi kanadı hiçbir zaman kendisi ve PKK arasına dikenli teller veya timsahlı dereler koyabildi mi? Hayır bunu hiçbir zaman yapamadılar. Batılı ülkelere yakın görünmek isteyen sözde aydınlarımız, İkinci Cumhuriyet’in gülleri Türkiye’deki Kürt siyasetinin ayrılıkçı çağrıları ve manevralarına dur deme cesaretini kendilerinde hiç bulabildiler mi? Ne gezerrrr? 

Belki Selahattin Demirtaş ona verilen toplumsal destekle biraz cesaretlense HDP döneminde bunu yapmaya girişebilirdi. Ancak maalesef o da bunu gerçekleştiremedi, bu net direnci yol ayrımında ortaya koyamadı. CHP hep PKK’ya karşı açık tavır alarak direndi ancak size anlattığım netlikte Kürt siyasi hareketinin yanlış yolda olduğunu ve evrensel barış uğruna artık bu eğilimlerden tamamen uzaklaşması gerektiğini yüksek sesle ve dolaysız haykırmadı. 

DÜNYA IRK, MEZHEP VE DİN AYRIMLARIYLA YANIP TUTUŞUYOR

Dünyada şu anda yaşanan emperyalist din ve ırk savaşlarını hızla gözden geçirelim: Gazze’de ve Orta Doğu’da İsrail’in emperyalist saldırıları, çeşitli din kökenli terör örgütlerinin yıllardır Afganistan’dan Lübnan’a İran’dan Mısır’a yaydıkları sürekli kanlı toprak dokuları, Suriye’de yaşanan iç ve dış mihraklı yoğun iç harp ve büyük kavga, 2.5 yıldır Ukrayna ve Rusya arasında süren benzer ama yine de farklı sebeplere dayanan büyük kavga…

Her biri barışı esas şiarı olarak kabul etmemiş, “Yurtta sulh cihanda sulh” gibi evrensel bir sloganın peşinden yürümeyi gündemine hiçbir zaman alamamış, din, ırk ve tarikat aidiyetlerini ve hatta medeniyetin “tek dişi kalmış canavar” haliyle yetinmek isteyen sözde ileri batı ülkelerinin dünyayı taşıdığı ağır felaket noktaları.

Önümüzdeki dönemde dünyamız, bir yandan evrensel, bilimsel, tıbbi, teknolojik gelişmeler ile yapay zekanın da dahliyle bambaşka boyutlara doğru çekilirken, Orta Çağ demir gülleleri ayaklarımıza zincirlemeye devam ediyor.

Yazarın Son Yazıları

CHP kurultayı: Kazananlar ve kaybedenler

1970’lerde, İstanbul’da Tenis Eskrim Dağcılık Kulübü’nde eski şampiyonlarımızdan Fehmi Kızıl vardı.

Devamını Oku
04.12.2025
CHP kurultayı demokrasiyi aydınlatacak!

CHP kurultayı, bu hafta sonu her zamanki gibi büyük bir medya ilgisi altında yaşanacak.

Devamını Oku
27.11.2025
Mustafa Kemal’i hazmedemeyen solcular!

İddianame açıklaması yüzünden geçen hafta yazamadığım konuya hemen giriyorum.

Devamını Oku
20.11.2025
İddianame ve kritik yönlendirme

Pek de sürpriz olmadı.

Devamını Oku
13.11.2025
Sahte dünyalar kuşatması

Paranın sahtesi vardır, kalpazanlar basar.

Devamını Oku
06.11.2025
Cumhuriyet, iki kahraman ve yarınlar

Dün Cumhuriyet Bayramımızı kutladık.

Devamını Oku
30.10.2025
CHP davasına dikkat!

Siyaset, insanların daha iyi yaşaması için yapılır, dünyanın neresinde olursa olsun.

Devamını Oku
23.10.2025
Yok olan Nobeller ve edepler

Trump bozulmuş, “Nasıl olur da Nobel Barış Ödülü bana verilmez?!” “Ben yedi savaş durdurdum, gidip hiçbir şeyi yapamamış birine verecekler o ödülü” deyip duruyordu.

Devamını Oku
16.10.2025
Özel-Bahçeli düellosu, cevapsız sorular

Sinan Ateş cinayetinin dumanı tütmeye devam ederken bu cinayetin bir numaralı sanığı 90’lı yılları anımsatan bir şekilde güpegündüz öldürüldü.

Devamını Oku
09.10.2025
‘Bombalı Nobel’ ve barış!

Bugünlerde, Trump ve Netanyahu’nun anlaşarak Ortadoğu’ya ve Filistin’e dayattıkları yeni düzenin ve “sözde” barışın hangi hızda yaşama geçip geçemeyeceğini öğreneceğiz, tabii yeni sürprizlerle karşılaşmazsak...

Devamını Oku
02.10.2025
Fenerbahçe, Türkiye ve demokrasi dersi!

Fenerbahçe Spor Kulübü’nde nöbet değişimi oldu.

Devamını Oku
25.09.2025
Misyonlarını tamamlayamayan kayyumlar!

Daha iki yıl önce kazanması için elimizden geleni yaptığımız, uğruna 24 saat koşturduğumuz Kılıçdaroğlu’nun, o gece kendisine umut bağlayan milyonların neredeyse tamamını karşısına alacak pasif duruşu ve agresif sessizliğiyle, Vito’larına binip kaybolmasına şahit olmak bize nasipmiş...

Devamını Oku
18.09.2025
Demokrasimizin açık yarası ve vazgeçilmez ikazlar

Türkiye, darbe günlerinde gördüğü sahneleri yaşadı.

Devamını Oku
11.09.2025
Kayyuma karşı halk, partisiyle direniyor!

Bunu da gördük.

Devamını Oku
04.09.2025
Anne Frank bana Gazze hakkında mektup yollamış…

Dün aldığım bu mektubu sizlerle paylaşmak istedim.

Devamını Oku
28.08.2025
Cerahatin içinde yüzüyoruz...

Haftada bir köşe yazısı kaleme alarak gündemi yakalamak için, şapkadan üç değil, beş tavşan çıkarmanız lazım!

Devamını Oku
21.08.2025
Diyanet İşleri Başkanı’na açık mektup

Diyanet İşleri Başkanı Sayın Ali Erbaş...

Devamını Oku
14.08.2025
Komisyon başladı: Ufukta neler olabilir?

Cumhuriyet Halk Partisi, tabanından ve partinin ileri gelenlerinden yapılan bütün uyarılara rağmen komisyona katıldı.

Devamını Oku
07.08.2025
CHP komisyona katılmamalıdır, tersine...

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve MYK’sının bu ikazları dikkatle değerlendirmeye alacaklarına inanıyorum.

Devamını Oku
31.07.2025
Bir "Altan Bey" geçti bu topraklardan

Yıl 1955, genç gazeteci Altan Öymen ve iki polis Ankara kışının ortasında…

Devamını Oku
24.07.2025
15 Temmuz’dan terörsüz Türkiye’ye...

Gündem aşırı yoğun. Ekrem İmamoğlu’na açılan en akıl almaz davalardan biri dün karara bağlandı.

Devamını Oku
17.07.2025
Satranç oynarken şahınızı veremezsiniz!

Gündem belli: AKP’nin “muhalefetsiz demokrasi modeli” için yaptığı çalışmalar...

Devamını Oku
10.07.2025
Sivas'tan bugüne... Karanlıklar ve tehditler devam ederken

Dün, 2 Temmuz’du… 32 yıl önce yobazların 35 aydınımızı yakarak katletmesinin yıldönümü...

Devamını Oku
03.07.2025
‘Mutlak butlan’a karşı CHP kararlılığı!

Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu sayesinde CHP’nin birinci parti konumuna yükseldiğini gören AKP, ne yapıp edip bu iki lideri durdurmak için her şeyi yaptı ve yapmaya da devam ediyor.

Devamını Oku
26.06.2025
Cahil ve faşist liderlerin savaşı

Aslında bu köşe yazısını kaleme almanın hiçbir anlamının olmayacağı 36 saatlik süreç yaşıyoruz...

Devamını Oku
19.06.2025
Özgür Özel’in samimi gözyaşları

Her ölüm dayanılmaz bir acıdır. Şayet o ölüm, kalp krizi, trafik kazası, elektrik çarpması, cinayet veya intiharla gelmiş ise insan nefes alamaz hale gelir.

Devamını Oku
12.06.2025
Hiçbir şey, göründüğü gibi değildir

Yaşam akıp giderken, siyasi olaylara karşı yorumlar -tahminlerim bazen çok emin görünseler de- altüst olabiliyor.

Devamını Oku
05.06.2025
Çağdaş Türkiye mutlulukları ve üzüntüleri

Hayat, iyi ve kötü olaylar arasında oluşan düğümler şeklinde akan öznel bir film gibi. Seviniyoruz, üzülüyoruz, kahroluyoruz, âşık oluyoruz, şaşırıyoruz, kâh siyasetçilere kâh en yakınlarımıza kâh tuttuğumuz takıma kızıyoruz.

Devamını Oku
29.05.2025
Hayatınızda kaç tıkanıklık var?

Bazen içiniz tıkanır ya, nefes alamaz gibi olursunuz. Uyumak istersiniz ama uyuyamazsınız. İçiniz isyanlardadır, konuşacak kimseniz yoktur. Bütün bunları yaşarken bir de kapana kısılmış fare gibi trafikte kalmışsınızdır mesela!

Devamını Oku
22.05.2025
Yoksa bu bir savaş bildirisi mi?

Hayatı terör yüzünden kararmış aileler için acaba 12 Mayıs 2025 itibarıyla acılar son bulacak mı, yoksa bu tarih iç ve dış siyasetimizi daha da büyük kargaşaya taşıyacak kritik bir eşik mi olacak?

Devamını Oku
15.05.2025
Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Devamını Oku
08.05.2025
Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Devamını Oku
01.05.2025
Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Devamını Oku
24.04.2025
Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Devamını Oku
17.04.2025
‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

Devamını Oku
10.04.2025
Gezi ve Saraçhane farkı!

Gezi ve Saraçhane farkı!

Devamını Oku
03.04.2025
Çok 'özel' bir lider, Özgür Özel

Çok "özel" bir lider, Özgür Özel

Devamını Oku
27.03.2025
İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

Devamını Oku
20.03.2025
Çifte standartlar ülkesinde demokrasi mücadelesi

Çifte standartlar ülkesinde demokrasi mücadelesi

Devamını Oku
13.03.2025
Tarih nedir, ne değildir?

Tarih nedir, ne değildir?

Devamını Oku
06.03.2025