Kutu tutuklamaları başladı...
*
Poliste “Narkotik Masası”, “Ahlak Masası”, “Asayiş Masası”, “Dolandırıcılık Masası” gibi yeni bir masa açıldı:
“Kutu Masası...”
*
“Kutu hakkında...” gizli ve ivedi birçok yazışma yapıldı... Kutuların bilhassa Başbakan’a yaklaştırılmaması emri yayınlandı...
Yakalanan kutular götürüldü...
Birçok kutu toplatıldı...
Ayakkabıcı dükkânı gibi oldu karakol...
*
Yüzde 51’e dahil vatandaşlar da ihbarda bulundular...
“Bir kutu gördüm, elindeydi...”
“Evleri kutu dolu...”
“Balkonunda iki kutu var...”
Amir “Kutu Masası” polislerini sık sık uyardı:
“Kutu görüldüğü anda hadise mahalline intikal edilerek tüm birimlerin kırmızı alarm durumuna geçmesi teminen...”
“Ya kaçarsa?...”
“Kutu bu İbrahim...”
“Ne kutular var amirim, bu kadar iş yaptığına göre kaçar da...”
“Ayağına sıkacaksın...”
“Kutunun mu?..”
“Eeee kaçtığına göre demek ki ayağı var...”
*
Birçok kutu yakalandı...
Çikolata kutusu, süt kutusu, baklava kutusu, televizyon kutusu...
Amir tek tek inceledi...
Polisler elleri kolları kutu dolu döndüler...
“Bu ne?..”
“Doğalgaz kutusu...”
“Götür yerine ulan, ben diyorum bizim çay niye pişmiyor?..”
*
Size mizah gibi geldiyse, bir de şu var:
Başbakan geçerken balkonundan ayakkabı kutusu gösteren Nurhan Gül’ün evini polis ekipleri bastı...
Karakola götürdüler...
İfadesi alındı...
Dünyada ilk kez “kutu” yakalandı...
Ama savcı ile jandarma, yakaladıkları halde içi silah dolu koca TIR’a bakamadılar, TIR çekip Suriye’ye gitti...
*
İçine ettiler birader memleketin...
Hangisi mizah?..
