Camiler Karartılmalıydı
Can Dündar
Son Köşe Yazıları

Camiler Karartılmalıydı

09.01.2015 05:38
Güncellenme:
Takip Et:

Dünkü Avrupa gazetelerine baktım.

Paris saldırısının tüm vahşetine rağmen, ön sayfalarda kan, panik, dehşet fotoğrafları yoktu.

Nefret başlıkları da...

Acılı ailelerin gözyaşları da...

Çoğu Fransız gazetesi, “Hepimiz Charlie Hebdo’yuz” manşetinin cesur kararlılığıyla çıkmıştı.

İngiliz Independent’ın birinci sayfasındaki karikatürde, kana bulanmış dergiden fırçasıyla uzanmış bir el; dikilmiş orta parmağıyla, “Ayaktayım” mesajı veriyordu.

Türk basınının tavırsız başlıklarıyla kıyaslanınca, ilkeli bir duruş hemen kendini gösteriyordu:

“Silahlar, kalemleri susturamaz!”

***

Yine de yeniklik hissi içinde olanlar yok değildi.

Örneğin “L’exquipe”de, bu kanlı maçı dehşetle izleyen insanların karikatürü vardı:

Skor tabelasında:

“Özgürlük: 0 Barbarlık: 12” yazıyordu.

Maçın sonucu bu mu?

Henüz bilmiyoruz.

Dahası, maçın başında mıyız, sonunda mı; ondan da habersiziz.

Ama bence bu karikatürde asıl önemsenmesi gereken şey, takımların adları...

Bu maçta, taraflar, İslam ile Hıristiyanlık değil...

Avrupa ile Asya değil. Doğu ile Batı da değil...

“Barbarlık”ın “Özgürlük”e karşı maçı bu...

***

Aradığımız çarenin sırrı da bu tasnifte yatıyor. Çünkü bizi ayıran şey, dinimiz, dilimiz, rengimiz, ırkımız, kıtamız değil...

Biz, farklı dinden, dilden, renkten, kıtadan “Özgürlük” yanlıları olarak “Barbarlar” takımına karşı savaşıyoruz.

“Gâvurlar”a karşı “Müslümanlar” cephesinde değiliz; düşünce özgürlüğüne inananlar olarak, Charlie Hebdo’nun cesur kalemlerinin yanında “Le Pen+El Kaide nefret ortaklığı”nın karşısında duruyoruz.

Her dinin içindeki bağnaza karşı, her dinden insanlarla, bağnazlığın yeryüzünden silinmesi mücadelesinde buluşuyoruz.

Silahın karşısında kalemin yanında, fanatizme karşı sağduyu takımında saf tutuyoruz.

***

Önceki günkü performansıyla Türkiye’nin bu saflaşmada pek de kararlı bir tavır sergilemediğini, barbarlıkla arasına mesafe koymakta geciktiğini söylemek gerek...

Kınama mesajları verildi gerçi; ama örneğin Cumhurbaşkanı’nın mesajı, katliamdan 10 saat sonra ve dünya liderlerinin hayli gerisinden geldi.

Diyanet İşleri de tepki vermek için, ertesi günü bekledi.

Geçen ay Taliban’ın Pakistan’daki kanlı saldırısı nedeniyle, dayanışma amacıyla bir günlük yas ilan edip bayrakları yarıya indiren Türkiye, aynısını Fransa için yapamaz mıydı?

Almanya’daki ırkçı saldırılar nedeniyle
kiliselerin ışıklarını kapatmasını öven Diyanet İşleri, Hz. Peygamber adına yapılan katliama tavır için, bir günlüğüne camileri karartamaz mıydı?

Artık kınama mesajlarına, “Zamanlama manidar”, “Algı manipülasyonu” türünden uyarılar serpiştirmek yerine, vahşetle İslam arasına net bir çizgi çekmenin, “Bütün Müslümanlar terörist değil ama neden teröristlerin çoğu Müslüman” sorusunu yinelemenin, İslamofobi kadar İslamı da tartışmanın, “sevgi dini” olduğu söylenen bir inançtan nasıl bunca şiddet ve nefret üretilebildiğini ve nasıl yok edilebileceğini sormanın zamanıdır.

***

Bedri Koraman ve karikatüre tahammül

Dünya karikatüristlerine başsağlığı dilerken bugünlerde yoğun bakımda tedavi gören bir çizgi ustasına, duayen ağabeyimiz Bedri Koraman’a da buradan geçmiş olsun demek ve acil şifalar dilemek istiyorum.

Onun adına çıkarılan kitapta, dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in imzasını taşıyan, kısa bir giriş yazısı var.

Diyor ki:

“Mizah, zekânın diriliğidir ve bu nedenle daima eleştirel bir ağırlığa sahiptir.”

Ve şu teşhisi koyuyor:

“Demokratik rejimlerde siyasi mizahın sahip olduğu yer, bir gelişmişlik göstergesidir.”

Bu göstergeyle günümüze bakarsak, gelişmişliğin hayli gerisine düştüğümüz anlaşılır. Demirel’in koltuğunda, kendisini hicveden bir karikatüre 10 yıl hapis talebiyle dava açtıran bir Cumhurbaşkanı oturuyor.

Ve onun tahammülsüzlüğü, Türk mizah dergilerine Paris katliamını örnek verip “Ayağınızı denk alın” diyenlere yol gösteriyor.

Yazarın Son Yazıları

Murat Sabuncu’ya açık mektup

Murat Sabuncu’ya açık mektup

Devamını Oku
11.11.2016
Nazi devrinin başlangıcı gibi

Nazi devrinin başlangıcı gibi

Devamını Oku
06.11.2016
Tükeniyoruz, hadi artık!

Tükeniyoruz, hadi artık!

Devamını Oku
05.11.2016
Allah’ın sopası yok ki...

Allah’ın sopası yok ki...

Devamını Oku
03.11.2016
Niye çıldırdılar?

Niye çıldırdılar?

Devamını Oku
01.11.2016
Doğum günün kutlu olsun Türkiye!

Doğum günün kutlu olsun Türkiye!

Devamını Oku
30.10.2016
3 kıtadan 3 kadın

3 kıtadan 3 kadın

Devamını Oku
24.10.2016
Ümidin düşmanları (22.10.2016)

Ümidin düşmanları

Devamını Oku
22.10.2016
Ümidin düşmanları (22.10.2016)

Ümidin düşmanları

Devamını Oku
22.10.2016
Trump’tan Erdoğan’a siyasette maçoluk sorunu

Trump’tan Erdoğan’a siyasette maçoluk sorunu

Devamını Oku
16.10.2016
O duvar, o duvarınız…

O duvar, o duvarınız…

Devamını Oku
09.10.2016
Oyunun kuralları değişiyor

Oyunun kuralları değişiyor

Devamını Oku
05.10.2016
Suskunluk sarmalı (25.09.2016)

Suskunluk sarmalı

Devamını Oku
25.09.2016
Suskunluk Sarmalı (24.09.2016)

Suskunluk Sarmalı

Devamını Oku
24.09.2016
Cesarete ödül, zulme şamar

Cesarete ödül, zulme şamar

Devamını Oku
24.09.2016
Tarık Akan’ı öldüren sancı

Tarık Akan’ı öldüren sancı

Devamını Oku
18.09.2016
Saray ve yeldeğirmeni

Saray ve yeldeğirmeni

Devamını Oku
17.09.2016
Büyük gözaltı (11.09.2016)

Büyük gözaltı

Devamını Oku
11.09.2016
Avrupa’nın başında bir hayalet dolaşıyor

Avrupa’nın başında bir hayalet dolaşıyor

Devamını Oku
07.09.2016
Mafya hukuku

Mafya hukuku

Devamını Oku
04.09.2016
Veda vakti

Veda vakti

Devamını Oku
15.08.2016
Yeni Kapı’nın ardı

Yeni Kapı’nın ardı

Devamını Oku
06.08.2016
Askerin boşluğuna kim yerleşecek?

Askerin boşluğuna kim yerleşecek?

Devamını Oku
03.08.2016
Avrupa liderleri neden bu işareti yapıyor?

Avrupa liderleri neden bu işareti yapıyor?

Devamını Oku
31.07.2016
Düşmanına benzeyen savaşı kaybeder

Düşmanına benzeyen savaşı kaybeder

Devamını Oku
29.07.2016
Tehdit sökmez, belgeyle gelin!

Uluslararası dayanışma büyüyecek

Devamını Oku
04.07.2016
Avrupa uçağı sallanıyor

Uçaktaki Avrupa

Devamını Oku
02.07.2016
Avrupa şokta (25.06.2016)

Avrupa şokta

Devamını Oku
25.06.2016
Gün dayanışma günü

Gün dayanışma günü

Devamını Oku
21.06.2016
Gençlerin sesi: Cumhuriyet

Gençlerin sesi: Cumhuriyet

Devamını Oku
20.06.2016
Söylenemeyeni söylemek

Söylenemeyeni söylemek

Devamını Oku
13.06.2016
Delikanlılık ve ciğer üzerine

Delikanlılık ve ciğer üzerine

Devamını Oku
06.06.2016
Cumhuriyet olmasa…

Cumhuriyet olmasa…

Devamını Oku
30.05.2016
Genelkurmay’dan ‘Şef’in gezilerine...

Genelkurmay’dan ‘Şef’in gezilerine...

Devamını Oku
28.05.2016
Genç Cumhuriyet

Genç Cumhuriyet

Devamını Oku
23.05.2016
Yeniden yürüyüş vakti

Yeniden yürüyüş vakti

Devamını Oku
19.05.2016
Ülkeyi uğursuza hırsıza bırakmayız

İsveç Ulusal Basın Kulübü, ‘İfade Özgürlüğü Ödülü’nü bu yıl bana ve Erdem Gül’e vermeyi kararlaştırdı. Erdem’le bu gece Stockholm’de bu ödül töreninde olacağız. Bazıları ‘Ülkeden kaçtığımızı’ yazmış arkamızdan... Hiç sevinmesinler... Onlarla işimiz henüz bitmedi. Ülkeyi hırsıza, uğursuza bırakacak değiliz.

Devamını Oku
16.05.2016
Daha da güçlüyüz

Daha da güçlüyüz

Devamını Oku
09.05.2016
Yarın olsun!

Yarın olsun!

Devamını Oku
08.05.2016
Ben böyle gözü pek kadın görmedim

Ben böyle gözü pek kadın görmedim

Devamını Oku
07.05.2016