Çıkan Kısmın Özeti
Can Dündar
Son Köşe Yazıları

Çıkan Kısmın Özeti

25.10.2013 01:21
Güncellenme:
Takip Et:
Çıkan Kısmın
Özeti
İnsan yaşadığı yere
benzer...” der, Edip Cansever;
“... o yerin suyuna, o yerin
toprağına benzer.”
Ben Ankaralıyım.
Suyuma, toprağıma,
Başkent’in coşkun devirlerinin
ıtrı karışmıştır.
Ülkenin gördüğü en
özgürlükçü anayasayla aynı
günlerde doğdum.
Memur bir ana babanın,
istikbal ümidini bağladığı tek
çocuğu olarak büyüdüm.
O kıraç bozkırda, bereketli
bir vaha yeşerten Cumhuriyeti
sevdim.
Rejimin gaddar yüzüyle
tanıştığımda, üniversitedeydim.
Süngülerin parıldadığı bir
eylül sabahı, arkadaşlarım
işkenceye götürülürken
öğrendim, demokrasi ve
özgürlük olmadan Cumhuriyetin
bize yetmeyeceğini...
***
Cumhuriyet okuyorduk
üniversitede...
O günlerde eve “bir ekmekbir
Cumhuriyet” almak, ceket
cebinde logosu görünecek
şekilde Cumhuriyet taşımak,
biraz “Ben aydınım” demekti,
biraz da 12 Eylül baskısına
efelenmek...
Cebimde taşıdığım resti,
Diyarbakır’da gördüler.
Staj yaptığım dönemde,
“Cumhuriyet okumak
suçu”yla içeri alındım. En
berbat döneminde Diyarbakır
Emniyeti’yle tanıştım.
Cumhuriyet’i sordular.
“Okurum” dedim. Bu
cevaptan sonra biraz
örselendim.
Sonraki yıllarımı, o gazeteye
adını veren Cumhuriyetle ilgili
belgesellere harcadım.
***
Ömrümün 32 senesi
gazetecilikle geçti.
Şanslıydım; iyi hocaların eline
düştüm. Kolay adam harcayan
bir değirmende, onların
öğütleriyle öğütüldüm.
Hep kalemimden kazandım
ekmeğimi...
Alkışlayan da oldu, kızan da...
Ödülü de gördüm, cezayı da...
İtibarı da tattım, belayı da...
Yine de her daim, doğru
bildiğimi söyledim.
***
Zorlu bir yaz geçirdim bu yıl...
İşimi soranlara, biraz da yeni
madalya almışlara mahsus bir
gururla, “İşsizim” dedim.
İşimi hakkıyla yapmamak
değildi suçum, namusuyla
yapmaya çalışmaktı.
Muhasarayı yarmak,
susturulmuşu yazmaktı.
Süngülerin parıldadığı
o gaddar
eylül, bu kez
sivillerini çekip
gelmişti sanki;
gazeteler esas
duruşa geçmiş,
güvendiğimiz
kaleler
devrilmişti.
Bizi yeşerten
o bereketli bozkır,
eskisinden de
beter bir kıraçlığa
teslim olmuştu.
Öfkeden başka dil,
ranttan başka din bilmeyen bir
hoyratlık, kapımıza dayanmıştı.
Gülemiyorduk artık...
Nedenini, tanıdık bir şiirde
bulduk:
“Gülemiyorsun ya, gülmek/
Bir halk gülüyorsa
gülmektir.”
***
Ana babalarımızın aksine biz,
istikbal ümidiyle büyüttüğümüz
fidanı, bu kıraçlıktan kollamak
için gurbete yolladık.
Onun ardından da, bir
zamanlar suyuna, toprağına
benzediğimiz, lakin nicedir
kendimize benzetemediğimiz
“yaşadığımız yer”i terk ettik.
Yıkılmış sinemalar, kapatılmış
tiyatrolar, tükürülmüş
heykeller bıraktık geride; bir
dönem sohbetleriyle şairler,
yazarlar yetiştirmiş, sonra
yasakların cenderesine terk
edilmiş güzelim lokantalar,
talan edilmiş ormanlar, şehri
boğa yılanları gibi boğan
yollar, zevksizlik abidesi
“battıçıktılar”...
O eski halinden eser
kalmamış bir Başkent...
Ve o Başkent’te gözü yaşlı iki
ana bıraktık.
***
Sevdiklerimize veda ettik,
bir oğlu gurbete verdik, yolda
bir kediyi kaybettik. Çok
sevdiğimiz bir evi, semti, kenti
terk ettik.
Belki bir ömür gördüğümüze
yakın ayrılık, sığıştı birkaç aya...
Eşyalar kolay taşınıyor; anılar
zor...
Binalar çabuk terk ediliyor,
alışkanlıklar zor.
Şimdi yeni bir şehirde, yeni
bir evde, yeni bir gazetede, yeni
bir hayata başlıyorum.
Gerçek anlamda ömrümün
geri kalanının ilk günü bugün...
Üniversitede, suç delili
niyetine ve inadına logosu
görünecek şekilde cebimde
taşıdığım gazetede, “ustalar
meclisi”nde ilk günüm...
Nemrutlar yine Cumhuriyet’i
soracak, bu kez “Yazarım”
diyeceğim.
Bağımsızlığıyla,
patronsuzluğuyla övüneceğim.
“İnsan yaşadığı yere mi
benzer, yoksa kendine
mi benzetir yaşadığı yeri”
bilmiyorum.
Öfkesinde boğulmaya
namzet bir despotluk
devrinde, devrilen korkak
kaleler şehrinde, cesaretin
“son kale”lerinden birinde
mevzilenmeye geliyorum.
Mevzilenelim ki, bir halk
gülebilsin diye...
Merhaba!

Yazarın Son Yazıları

Murat Sabuncu’ya açık mektup

Murat Sabuncu’ya açık mektup

Devamını Oku
11.11.2016
Nazi devrinin başlangıcı gibi

Nazi devrinin başlangıcı gibi

Devamını Oku
06.11.2016
Tükeniyoruz, hadi artık!

Tükeniyoruz, hadi artık!

Devamını Oku
05.11.2016
Allah’ın sopası yok ki...

Allah’ın sopası yok ki...

Devamını Oku
03.11.2016
Niye çıldırdılar?

Niye çıldırdılar?

Devamını Oku
01.11.2016
Doğum günün kutlu olsun Türkiye!

Doğum günün kutlu olsun Türkiye!

Devamını Oku
30.10.2016
3 kıtadan 3 kadın

3 kıtadan 3 kadın

Devamını Oku
24.10.2016
Ümidin düşmanları (22.10.2016)

Ümidin düşmanları

Devamını Oku
22.10.2016
Ümidin düşmanları (22.10.2016)

Ümidin düşmanları

Devamını Oku
22.10.2016
Trump’tan Erdoğan’a siyasette maçoluk sorunu

Trump’tan Erdoğan’a siyasette maçoluk sorunu

Devamını Oku
16.10.2016
O duvar, o duvarınız…

O duvar, o duvarınız…

Devamını Oku
09.10.2016
Oyunun kuralları değişiyor

Oyunun kuralları değişiyor

Devamını Oku
05.10.2016
Suskunluk sarmalı (25.09.2016)

Suskunluk sarmalı

Devamını Oku
25.09.2016
Suskunluk Sarmalı (24.09.2016)

Suskunluk Sarmalı

Devamını Oku
24.09.2016
Cesarete ödül, zulme şamar

Cesarete ödül, zulme şamar

Devamını Oku
24.09.2016
Tarık Akan’ı öldüren sancı

Tarık Akan’ı öldüren sancı

Devamını Oku
18.09.2016
Saray ve yeldeğirmeni

Saray ve yeldeğirmeni

Devamını Oku
17.09.2016
Büyük gözaltı (11.09.2016)

Büyük gözaltı

Devamını Oku
11.09.2016
Avrupa’nın başında bir hayalet dolaşıyor

Avrupa’nın başında bir hayalet dolaşıyor

Devamını Oku
07.09.2016
Mafya hukuku

Mafya hukuku

Devamını Oku
04.09.2016
Veda vakti

Veda vakti

Devamını Oku
15.08.2016
Yeni Kapı’nın ardı

Yeni Kapı’nın ardı

Devamını Oku
06.08.2016
Askerin boşluğuna kim yerleşecek?

Askerin boşluğuna kim yerleşecek?

Devamını Oku
03.08.2016
Avrupa liderleri neden bu işareti yapıyor?

Avrupa liderleri neden bu işareti yapıyor?

Devamını Oku
31.07.2016
Düşmanına benzeyen savaşı kaybeder

Düşmanına benzeyen savaşı kaybeder

Devamını Oku
29.07.2016
Tehdit sökmez, belgeyle gelin!

Uluslararası dayanışma büyüyecek

Devamını Oku
04.07.2016
Avrupa uçağı sallanıyor

Uçaktaki Avrupa

Devamını Oku
02.07.2016
Avrupa şokta (25.06.2016)

Avrupa şokta

Devamını Oku
25.06.2016
Gün dayanışma günü

Gün dayanışma günü

Devamını Oku
21.06.2016
Gençlerin sesi: Cumhuriyet

Gençlerin sesi: Cumhuriyet

Devamını Oku
20.06.2016
Söylenemeyeni söylemek

Söylenemeyeni söylemek

Devamını Oku
13.06.2016
Delikanlılık ve ciğer üzerine

Delikanlılık ve ciğer üzerine

Devamını Oku
06.06.2016
Cumhuriyet olmasa…

Cumhuriyet olmasa…

Devamını Oku
30.05.2016
Genelkurmay’dan ‘Şef’in gezilerine...

Genelkurmay’dan ‘Şef’in gezilerine...

Devamını Oku
28.05.2016
Genç Cumhuriyet

Genç Cumhuriyet

Devamını Oku
23.05.2016
Yeniden yürüyüş vakti

Yeniden yürüyüş vakti

Devamını Oku
19.05.2016
Ülkeyi uğursuza hırsıza bırakmayız

İsveç Ulusal Basın Kulübü, ‘İfade Özgürlüğü Ödülü’nü bu yıl bana ve Erdem Gül’e vermeyi kararlaştırdı. Erdem’le bu gece Stockholm’de bu ödül töreninde olacağız. Bazıları ‘Ülkeden kaçtığımızı’ yazmış arkamızdan... Hiç sevinmesinler... Onlarla işimiz henüz bitmedi. Ülkeyi hırsıza, uğursuza bırakacak değiliz.

Devamını Oku
16.05.2016
Daha da güçlüyüz

Daha da güçlüyüz

Devamını Oku
09.05.2016
Yarın olsun!

Yarın olsun!

Devamını Oku
08.05.2016
Ben böyle gözü pek kadın görmedim

Ben böyle gözü pek kadın görmedim

Devamını Oku
07.05.2016