Cumhuriyet’in Öz’le imtihanı
Can Dündar
Son Köşe Yazıları

Cumhuriyet’in Öz’le imtihanı

17.08.2015 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Zekeriya Öz’ün sorgusuna muhatap olanlardan biriyim.
Şubat 2008’de “tanık” olarak sorguya çağrılmıştım.
O zaman Erdoğan’ın tam desteğine mazhar olan Öz, yargının imparatoruydu. Anlı şanlı isimleri “darbecilik”ten sorguluyordu.
Beni de o havada sorguladı.
Ergenekon” kitabımı okumuştu. Oradan sorular sordu. İsimleri karıştırdı. Birkaç saçma sorudan sonra, soruşturmanın üstünkörülüğünü fark ettim; bir yanlış hatırlamadan ya da kanıtsız suçlamadan içeri girebilirdim. Nitekim girenler çok oldu.

Tespih şakırtısı
2.5 saatlik o ifadeden en çok aklımda kalan, karşımda ayak ayak üstüne atarak oturan Öz’ün, sorgu boyunca gözüme sokarcasına çektiği tespihin şakırtısı olmuştu.
Daha sonra Ergenekon davasında tanık sıfatıyla ifade verdiğimde, “Bu davanın amacı, Ergenekon’u çözmek değil, iktidar muhaliflerini yargılamaktır” dedim. (Duruşma tutanakları için bkz: “Ergenekon”, Can Yayınları, 2013. s:183)
Bunları o zaman köşemde de yazdım. Sadece ben değil, bu gazetenin başyazarı ve yazarlarının hemen hepsi yazdı. Bir kısmı o davadan gözaltına alındı, tutuklandı, hapis yattı, yargılandı.
O zamanlar henüz “kumpas”a aymamış olan Erdoğan, “Bu davanın savcısı benim” diyerek Zekeriya Öz’e saygı istiyordu.

Tarih haklı çıkardı
Sonuç ne oldu?
Tarih, bizi haklı çıkardı.
Ettiğini bularak “darbecilik”ten aranan Öz, geçen hafta yurtdışına kaçarken Erdoğan, eski iltifatlarını unutturmaya çalışarak kaçak savcıların yaka paça getirileceğini söylüyordu.
İlhan Selçuk, 6.5 yıl önce yazdığı “Savcının geleceği pek parlak görünmüyor” cümlesiyle, olacakları önceden görmüştü.
Geçen hafta o yazıyı yeniden bastık. Erol Manisalı’nın, Öz sorgusuna ilişkin anılarını yayımladık. Birçok yazarımız da işin Öz’üne değinen makaleler yazdı.
O dönem suçlananlar, yargılandı, iddiaların kofluğunu kanıtladı.
Aynı savcılar 17 Aralık soruşturmasını açınca iktidar ne yaptı: Hâkimleri görevden aldı, dosyayı kapattı, savcıları tutuklattı.
Şimdi cemaatçi savcıların eski patronları temiz, Cumhuriyet “paralelci” öyle mi?
Hadi ordan!

İki yeni dizi
Fikret Otyam’ın Cumhuriyet’te ilk yayımlanan dizisi “Topraksızlar”ı okuyorsanız, neyi yitirdiğimizi daha iyi anlamışsınızdır.
Sadece çok önemli bir kültür adamı değil, bir gelenek yitti.
Röportaj, bir gazetecilik türü olarak yok oldu.
Ama bugün birinci sayfamızda gördüğünüz iki anons, Otyam’ın izinden giden iki gazetecinin, unutulmuş bir geleneği diriltme çabası sayılabilir.
Damla Yur, “İnsanlığın Bodrum’unda”, mültecilerin ölüm yolculuğuna tanıklık ederken, Pınar Öğünç, Ordu ve Giresun’da fındık işçilerinin çilesine ortak oldu.
İki diziyi de ilgiyle okuyacağınıza inanıyorum.
Tıpkı Şehriban Kıraç’ın, “Turizmde Kara Tablo” dizisi gibi…

Bize yaz tatili haram
Türkiye tatil yapmadı bu yaz… Yapanların da burnundan geldi. Bir yandan koalisyon pazarlıkları, bir yandan akan kan, yazı zehir etti.
Erdem Gül’ün kaptanlığındaki Ankara büromuz geçen hafta boyunca size koalisyon pazarlıklarının perde arkasını verebilmek için çırpındı.
Erdoğan’ın büyük koalisyon arayışlarını nasıl torpillediğini, Davutoğlu’nun “CHP ile görüştüğüm için ihanetle suçlandım” dediğini, Kılıçdaroğlu’nun “Bize kırmızı plaka verip ülkeyi kendileri yönetmek istiyorlar” sözlerini, Erdem’in haberlerinden öğrendik.

Cesur haberler haftası
Havuz medyasının görmezden geldiği, merkez medyanın söylemeye çekindiği gerçekleri de yüksek sesle dillendirdik:
Cumhurbaşkanı’nın “Türkiye’nin sistemi değişti” sözlerini “Erdoğan darbe yaptı” sürmanşetiyle eleştirdik.
Muhtarlara muhbirlik çağrısını manşete çektik.
Bir bakanın İmralı’ya gidip Öcalan’la görüştüğünü haber verdik.
Ve Doğu’da özerklik ilan edilen bölgeleri haritayla sergiledik.

Murat Birsel Cumhuriyet’te
Lig başladı. Arif Kızılyalın’ın kaptanlığındaki Cumhuriyet Spor Servisi, futbolun her rengini en iyi yorumlayan isimlerle karşılıyor yeni sezonu…
Ve aramıza yeni katılan gazeteci arkadaşımız Murat Birsel, her salı “Teknoloji” sayfasıyla bize o dünyanın en yeni kapılarını açmaya hazırlanıyor.
Sonbahara yeni sürprizlerimiz var. Hazırlıktayız.

Bu haber neden diğerlerinde yok?
Gazetelerde en büyük zorluklardan biri, büyük firmalarla ilgili haber yapmaktır. Çünkü onlar aynı zamanda “reklamveren”dir. Ve “dokunulmasa iyi olur.”
Bu gizli yasa yüzünden, gazetelerde büyük nasırlara basan haberler okumazsınız pek…
Cumhuriyet burada da farkını gösterdi geçen hafta…
Görmezden gelinemeyecek kadar açık bir usulsüzlük vardı ortada:
Zorlu grubu, Rumelihisarı’ndaki tarihi eseri “Müze yapacağım” diyerek almış, patrona havuzlu villa yapmıştı.
Belediyenin CHP’li üyeleri bu konuda suç duyurusunda bulunmuştu. Yani haber, herkesin gözü önündeydi.
Ama kimse, bu “Zorlu işgal”i görmek istemedi.
Muhabir arkadaşımız Hazal Ocak, haberi getirdiğinde bir an olsun tereddüt etmedik. Ancak Zorlu grubunu arayıp görüşlerini almak ve haberin bir unsuru olarak koymak istedik.
Cevap vermediler; haberi böylece sürmanşetten girdik.
“İyi ki Cumhuriyet var” dediğimiz günlerden biriydi.
Hiçbir sermaye grubuna hasım ya da hısım değiliz.
Haberi şantaj olarak kullanmayacağımız gibi, ticari amaçla da asla gizlemeyiz. Bunu yapabilen, pek az gazeteden biri olduğumuzun bilincindeyiz.
Reklam gelirini sansür aracı olarak kullanma heveslilerine duyurmuş olalım.
Hepinize iyi haftalar!  

Yazarın Son Yazıları

Murat Sabuncu’ya açık mektup

Murat Sabuncu’ya açık mektup

Devamını Oku
11.11.2016
Nazi devrinin başlangıcı gibi

Nazi devrinin başlangıcı gibi

Devamını Oku
06.11.2016
Tükeniyoruz, hadi artık!

Tükeniyoruz, hadi artık!

Devamını Oku
05.11.2016
Allah’ın sopası yok ki...

Allah’ın sopası yok ki...

Devamını Oku
03.11.2016
Niye çıldırdılar?

Niye çıldırdılar?

Devamını Oku
01.11.2016
Doğum günün kutlu olsun Türkiye!

Doğum günün kutlu olsun Türkiye!

Devamını Oku
30.10.2016
3 kıtadan 3 kadın

3 kıtadan 3 kadın

Devamını Oku
24.10.2016
Ümidin düşmanları (22.10.2016)

Ümidin düşmanları

Devamını Oku
22.10.2016
Ümidin düşmanları (22.10.2016)

Ümidin düşmanları

Devamını Oku
22.10.2016
Trump’tan Erdoğan’a siyasette maçoluk sorunu

Trump’tan Erdoğan’a siyasette maçoluk sorunu

Devamını Oku
16.10.2016
O duvar, o duvarınız…

O duvar, o duvarınız…

Devamını Oku
09.10.2016
Oyunun kuralları değişiyor

Oyunun kuralları değişiyor

Devamını Oku
05.10.2016
Suskunluk sarmalı (25.09.2016)

Suskunluk sarmalı

Devamını Oku
25.09.2016
Suskunluk Sarmalı (24.09.2016)

Suskunluk Sarmalı

Devamını Oku
24.09.2016
Cesarete ödül, zulme şamar

Cesarete ödül, zulme şamar

Devamını Oku
24.09.2016
Tarık Akan’ı öldüren sancı

Tarık Akan’ı öldüren sancı

Devamını Oku
18.09.2016
Saray ve yeldeğirmeni

Saray ve yeldeğirmeni

Devamını Oku
17.09.2016
Büyük gözaltı (11.09.2016)

Büyük gözaltı

Devamını Oku
11.09.2016
Avrupa’nın başında bir hayalet dolaşıyor

Avrupa’nın başında bir hayalet dolaşıyor

Devamını Oku
07.09.2016
Mafya hukuku

Mafya hukuku

Devamını Oku
04.09.2016
Veda vakti

Veda vakti

Devamını Oku
15.08.2016
Yeni Kapı’nın ardı

Yeni Kapı’nın ardı

Devamını Oku
06.08.2016
Askerin boşluğuna kim yerleşecek?

Askerin boşluğuna kim yerleşecek?

Devamını Oku
03.08.2016
Avrupa liderleri neden bu işareti yapıyor?

Avrupa liderleri neden bu işareti yapıyor?

Devamını Oku
31.07.2016
Düşmanına benzeyen savaşı kaybeder

Düşmanına benzeyen savaşı kaybeder

Devamını Oku
29.07.2016
Tehdit sökmez, belgeyle gelin!

Uluslararası dayanışma büyüyecek

Devamını Oku
04.07.2016
Avrupa uçağı sallanıyor

Uçaktaki Avrupa

Devamını Oku
02.07.2016
Avrupa şokta (25.06.2016)

Avrupa şokta

Devamını Oku
25.06.2016
Gün dayanışma günü

Gün dayanışma günü

Devamını Oku
21.06.2016
Gençlerin sesi: Cumhuriyet

Gençlerin sesi: Cumhuriyet

Devamını Oku
20.06.2016
Söylenemeyeni söylemek

Söylenemeyeni söylemek

Devamını Oku
13.06.2016
Delikanlılık ve ciğer üzerine

Delikanlılık ve ciğer üzerine

Devamını Oku
06.06.2016
Cumhuriyet olmasa…

Cumhuriyet olmasa…

Devamını Oku
30.05.2016
Genelkurmay’dan ‘Şef’in gezilerine...

Genelkurmay’dan ‘Şef’in gezilerine...

Devamını Oku
28.05.2016
Genç Cumhuriyet

Genç Cumhuriyet

Devamını Oku
23.05.2016
Yeniden yürüyüş vakti

Yeniden yürüyüş vakti

Devamını Oku
19.05.2016
Ülkeyi uğursuza hırsıza bırakmayız

İsveç Ulusal Basın Kulübü, ‘İfade Özgürlüğü Ödülü’nü bu yıl bana ve Erdem Gül’e vermeyi kararlaştırdı. Erdem’le bu gece Stockholm’de bu ödül töreninde olacağız. Bazıları ‘Ülkeden kaçtığımızı’ yazmış arkamızdan... Hiç sevinmesinler... Onlarla işimiz henüz bitmedi. Ülkeyi hırsıza, uğursuza bırakacak değiliz.

Devamını Oku
16.05.2016
Daha da güçlüyüz

Daha da güçlüyüz

Devamını Oku
09.05.2016
Yarın olsun!

Yarın olsun!

Devamını Oku
08.05.2016
Ben böyle gözü pek kadın görmedim

Ben böyle gözü pek kadın görmedim

Devamını Oku
07.05.2016