Mart ayında Cumhuriyet yeni bir çıkışa hazırlanırken Sokak’ı da almıştık yanımıza…
“Dergilerin üstadı” Neyyire Özkan, ilk sayıya yazdığı “Merhaba” yazısında, 1989’da Sokak’ın, “kapısı hayatın bütün renklerine açık, yepyeni bir oluşum” olarak ilk çıkışını hatırlatmıştı. Sonra da bir yıla varmadan nasıl ekonomik realiteye yenildiğini anlatmıştı.
Ne yazık ki, “yeni Sokak” da aynı realiteyle yüz yüze bugün… “Çalışanlarının gurur duyduğu”, takipçilerinin zevkle okuduğu Sokak, sosyal baskılara kafa tutarken “ekonomik realitenin” baskısından bunalıyor.
O nedenle de 24 sayı başarılı bir dergicilik sergiledikten sonra, bugünden itibaren ayrı bir ek formatı yerine, ana gazetenin içinde yoluna devam ediyor.
Sevgili Neyyire yola çıkarken, “Ben kurarım, sonra yenilere teslim ederim” demişti; öyle yaptı.
Sokak’ı Neyyire’den Evrim Altuğ’un kaptanlığındaki Kültür Sanat ekibimiz devraldı.
Zeynep Miraç’ın, Cihat Hazardağlı’nın çizgileriyle tamamlanan portreleri, Ceren Çıplak’ın söyleşileri ve Sokak’tan sevdiğiniz imzaların bir kısmı, artık Pazar günleri, Sokak sayfalarımızda olacak.
Bizi yeni Sokak’lara çıkardıkları için Neyyire Özkan ve ekibine, İlke Gürsoy’a, Eray Özer’e, Sinem Dönmez’e, Eray Makal’a teşekkürü borç biliyorum

Yarbay’ın çığlığı ve haber takibi
Asker kardeşinin cenazesinde “Çözüm diyenler şimdi ne oldu da ‘Sonuna kadar savaş’ diyor” diye soran bir yarbay, gündeme damgasını vurdu geçen hafta…
“Sırça saraylarda 30 korumayla gezip ‘Şehit olmak istiyorum’ demek yok. Git o zaman oraya” çığlığı, hazmı zor bir meydan okumaydı. Öyle olduğu için de yandaş basında duyulmadı. Ama Cumhuriyet, bu çığlığın, Yarbay’ı aşan bir temsiliyeti olduğunun farkındaydı. O yüzden ilk günden itibaren haberi yakından işledik.
Arkadaşımız Sertaç Eş, taziye evinde, Yarbay’ın ailesinin yanındaydı. Kültür sayfalarından siyaset sayfalarına taşınan ve bundan böyle haftada iki yazıyla karşınıza çıkacak olan Mine Söğüt, cenazeyi yürek yakan bir yazıyla yorumladı. Artık her yazdığıyla olay yaratan yazarımız Mustafa Halif, başkent koridorlarından Yarbay’a dair dedikoduları aktardı: “İktidarın en üstünün” Yarbay’ın cezalandırılmasını istediğini fısıldadı.
Hemen ertesi gün, Ankara Temsilcimiz Erdem Gül, Saray’ın Başdanışmanı Burhan Kuzu’dan “Yarbay hakkında soruşturma açılmalı” demecini aldı.
Yarbay’ı ve yankılarını izlemeye devam edeceğiz.

Cumhuriyet susmaz!
Mustafa Halif demişken; “Ali Babacan’ın Fuat Avni paniği” kulisini de unutmayalım.
Fuat Avni’nin “Saray, seçim öncesi medyaya operasyon istiyor. Cumhuriyet susturulacak” diyen istihbaratı üzerine Ali Babacan’ın Başbakan’a gidip “Bu doğruysa G-20’yi unutun. Dünya önünde skandal olur” dediğini yazdı Mustafa Halif…
Bu diyalog her yerde konuşuldu, tartışıldı.
Biz, dünyanın ne diyeceğinden ziyade, kendimizin ne diyeceğimizle ilgiliyiz.
Önceki gün yitirdiğimiz ve yarın toprağa vereceğimiz Oktay Akbal gibi efsane yazarlarımız, mücadelemizin tarihini yazan sayfalarımız, her dönem dik durmuş çalışanlarımız, hep yanımızda olmuş okurlarımız, kısacası tarihimiz şahidimiz:
Ne operasyon baskısı, ne “G-20’ye ayıp olur” kaygısı…
Ne olursa olsun, Cumhuriyet susmaz.
Hepinize iyi haftalar.