Değerli okurlar, bu yazıyı okurken ilk önce şu notu hatırda tutsun lütfen: Bizim hukuk düzeninde, cumhurbaşkanının seçildikten kaç gün sonra yemin edeceği konusunda net ve bağlayıcı bir süre bulunmamakta.
Şimdi devam edelim.
24 Haziran’da kaybetme olasılığı, AKP’ye akıl almaz hamleler yaptırtıyor.
Parlamento ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin birlikte yapılacağı 24 Haziran akşamı, TBMM’de çoğunluğu muhalefete kaptırma ihtimalinin AKP ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ne kadar ürküttüğü, yeni yetki yasasıyla ortaya çıktı.
Malum, şaibeli 16 Nisan 2017 referandumuyla kabul edilen anayasa değişikliği, bazı “uyum yasalarının” çıkarılmasını gerekli kılıyor.
AKP hükümeti, Bakanlar Kurulu’nun TBMM’ye sevk ettiği üç maddelik yetki yasa tasarısına öyle bir fıkra eklemiş ki, Cumhurbaşkanı’na seçildikten sonra belirsiz bir süre içinde Meclis’i by-pass etme “olanağı”(!) veriliyor.
 
Neden anayasa komisyonuna gitmedi?
Aslında getirilen maddeye Meclis’i Meclis eliyle tasfiye etme maddesi demek daha doğru belki.
Seçimlerin ardından cumhurbaşkanı yemin edinceye dek geçecek süre içinde Bakanlar Kurulu’na istediği her konuda kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi veren madde şu:
“Bakanlar Kurulu’na verilen yetki, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren, TBMM ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda, cumhurbaşkanının yemin ederek göreve başladığı tarihe kadar geçerlidir. Bu süre içinde Bakanlar Kurulu, birden fazla kanun hükmünde kararname çıkarabilir.”
Bu vahim girişim, TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda hararetli tartışmalara sahne oldu. Muhalefet milletvekillerinin itirazı şu iki konuda odaklandı:
-“Anayasa değişikliğiyle ilgili bir tasarının hemen gitmesi gereken ihtisas komisyonu Anayasa Komisyonu’yken, neden Plan ve Bütçe Komisyonu’na gönderildi?”
Komisyon tutanakları bu soruya tutarlı ve sağlam bir yanıt verilemediğini belgeliyor.
-Anayasayı değiştiren kanuna göre uyum yasalarının altı ay içinde çıkarılması gerekiyordu.
Bu süre Haziran 2017’de bitti. Evet 11 ay önce!
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, tasarıyı sunarken seçimlerin erkene alınması nedeniyle değiştirilmesi gereken düzenlemelerin “yasalaştırma imkânının maalesef kalmadığını” söyledi.
 
‘İhmal suretiyle ihlal’
CHP milletvekili Zekeriya Temizel ise Bozdağ’ın “maalesef” dediği taramanın, “kıyamet kopsa” bir ay içinde yapılıp bitirileceğini söylüyor ve “Meclis, ihmal suretiyle anayasa ihlali yapıyor. Kendisine net olarak verilmiş bir görevi ihmal ediyor. İhmal etmek suretiyle de anayasa suçu işliyor” diye niteliyor. Temizel tane tane anlatmış sebebini de:
“‘Yapabilir’ demiyor, ‘Yapılır’ demiyor, “Yapar” diyor. Anayasanın amir hükmüdür, emredici hükmüdür. Yayımlanması tarihinden itibaren altı aylık süresi ne zaman doluyor? Haziran ayında doluyor, geçtiğimiz haziran ayında. Yani onun üzerinden neredeyse bir yıla yakın bir süre geçmiş, kanunun yayımı tarihinden itibaren bir yıla. Bu bir yıl içerisinde anayasanın amir hükmünün yerine getirilmemesinin mutlaka bir karşılığı olmalı, müeyyidesi olmalı, bu olmadan olmaz.”
Temizel, Anayasa Mahkemesi’nin geçmişte bu kadar kapsamlı bir değişiklik yetkilerini sorunlu bulup durdurduğunu da hatırlattı.
Sonuç olarak çok hızlı biçimde Plan Bütçe Komisyonu’ndan geçirilen bu yetki, TBMM Genel Kurulu’ndan da aynı hızla geçebilir.
Madde Genel Kurul’da kabul edildiğinde, sistem değiştirecek seçimlere 40 gün kala, Bakanlar Kurulu’na keyfinin istediği her şeyi yapması için sonsuz yetki verilmiş olacak.
Yani Meclis’in yasama yetkisi, Meclis eliyle tasfiye edilmiş olacak.
Kaybetme korkusunun yaptırdıkları, bu korkudan daha korkunç.

NOT: Tasarı, gazetemiz baskıya girmeden hemen önce TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi.