Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (3)
Deniz Kavukçuoğlu
Son Köşe Yazıları

Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (3)

23.02.2018 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

25 Temmuz 1950 tarihli gazeteler, Cumhurbaşkanı Celal Bayar başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu’nun Türkiye’nin Kore Savaşı’na 4 bin 500 kişilik bir birlik göndererek katılma kararı aldığını duyurdular. Başbakan Adnan Menderes’e göre “Kore’ye yardım, dünya barışına yapılan bir hizmetti.” Türkiye, barışa hizmet için ABD’nin yanında savaşa giriyordu.
Bu tür haberler Gülizar’ı umutlandırıyordu. Sabahları kapının önünü süpürürken gelip geçenlere, “Yeni haberler var mı” diye soruyor, meraklı gözlerle yanıt bekliyordu. Komşular, Gülizar’ın sorularına alışmışlardı. İçlerinden artık gizli bir öfke duymaya başladıkları o “meçhul siyah adamın” hiçbir zaman gelmeyeceğini bile bile, kız kırılmasın diye ona küçük yalanlar uyduruyorlardı. İlkokul üçten ayrılma Gülizar kendi çapında bir Amerika uzmanı olmuştu. Amerika üzerine yalan doğru, ne duyuyorsa hepsini aklında tutuyordu. İnanılmaz bir belleği vardı. Yalnızca duyduklarıyla, kesekâğıtçılara verilmek üzere kapıya konmuş eski gazetelerde okuduklarıyla yetinmiyor, arada bir de her konuda “engin bilgi sahibi” olduğuna inandığı komşuları bakkal Avram Efendi’nin dükkânına gidip onun anlattıklarını dinliyordu.

***

Gülizar, Kore Savaşı’nın patladığını da Avram Efendi’den duymuştu. Sıcak bir haziran günüydü. Arapsabunu almak için bakkala gittiğinde adam bir gazete uzatmış, “Bak” demişti, “seninkiler de giriyorlar savaşa!..” Gülizar, artık yürümeye başlayan oğlunun, yüzünü bir daha görmediği babasına, “Benimki” derdi. Önce ne düşüneceğini bilememişti. Onun için savaş, akşamları karartılan pencereler, arada bir duyulan acı siren sesleriydi. Bir de ekmek, şeker, kömür karneleri. 1940’lı yılların tüm İstanbulluları gibi Gülizar da II. Dünya Savaşı’nı böyle yaşamıştı.
Radyoları yoktu. Haftada bir temizliğe gittiği evlerin beyleri akşamüstleri iş dönüşünde radyolarının başına geçer, “Ajans Haberleri” dinlerlerdi. Sonra uzun uzun savaş üzerine konuşurlardı. O da kimi zaman bu konuşmalara kulak verir, bir şeyler anlamaya çalışırdı. Savaşın “ölüm” demek olduğunu duymuştu. Bir süre suskun kaldıktan sonra bakkala, “Acaba benimkini de alırlar mı askere” diye sordu. Avram Efendi, “Seninki zaten asker, kızım” deyince başı döner gibi oldu. Elinde arapsabunu torbası, sallanarak dükkândan çıktı. Dizleri kesilmişti. Kendi kapılarının taş eşiğine oturdu. İçeriden Bilal’in sesi geliyordu. Döndü, kısık bir sesle, “Sus oğlum” dedi, “sus… Baban savaşa gidiyor!..”

***

Konu savaş da olsa Türkiye-Amerika yakınlaşması Gülizar’ı sevindiriyordu. Bakkal Avram Efendi ile konuştuğundan beri çocuğunun babasının Kore’de savaştığına inandırmıştı kendini. Yalnız o değil, annesi Fitnat Hanım da inanmıştı. Son zamana kadar torunuyla pek ortada görünmemeye çaba gösteren kadın bile artık Bilal’i yanından ayırmıyordu. Sokakta, saçları kıvır kıvır, çikolata renkli çocuğu, “Ne şirin şey…” diye sevip okşayanlara, bir şey sormalarına olanak bırakmadan, “Babası Kore’de asker!..” diyordu. Gülizar, temizliğe gittiği Devlet Demir Yolları’ndan emekli Reşat Bey’den Kore’ye “Amerikalılara yardım etmek için” asker gönderdiğimizi duymuştu. Türk askerleri Kore’ye gidecekler, Bilal’in babasına yardım edeceklerdi.
Ne var ki, epey bir zaman sonra bakkal Avram Efendi’den verdiğimiz şehitlerin sayısını öğrendiği gün Bilal’in babasından umudunu kesmişti. Yardıma gidenler öldüklerine göre adam da mutlaka ölmüş olmalıydı.
O günden sonra Reşat Bey’in sarkmalarına direnmedi. Kalçasını, göğüslerini okşamasına ses çıkarmadı. O da bir kadındı. Adamın koynuna da girdi. Yaşlıydı falan ama doğrusu iyi adamdı.
Bir süre sonra Fındıklı’da Sofu Baba Türbesi’nde mum dikerken, “kaçak Zippo işi yapan” tek bacağı kesik bir Kore gazisi ile tanıştı, evlendi. Bilal’i nüfusuna geçiren gazi işi büyüttü. Tophane’deki Amerikan Pazarı’nda bir dükkâna ortak oldu. Gülizar, evinin kadınıydı artık. Mutluydu.
Geçmişine sünger çekti. Kocasına hep sadık kaldı.
Amerikalıları hiç sevmedi.

Yazarın Son Yazıları

Veda (28.09.2018)

Veda

Devamını Oku
28.09.2018
Cumhuriyet Halk Partisi: Yeniden (2)

Cumhuriyet Halk Partisi: Yeniden (2)

Devamını Oku
13.07.2018
Cumhuriyet Halk Partisi: Yeniden (1)

Cumhuriyet Halk Partisi: Yeniden (1)

Devamını Oku
11.07.2018
Ağlamak

Ağlamak

Devamını Oku
04.07.2018
Mutlu sona doğru

Mutlu sona doğru

Devamını Oku
22.06.2018
Yorgunluk

Yorgunluk

Devamını Oku
20.06.2018
Tatarböreğini sever misiniz?

Tatarböreğini sever misiniz?

Devamını Oku
15.06.2018
Dertleşme (13.06.2018)

Dertleşme

Devamını Oku
13.06.2018
Elinizi tutan mı vardı?

Elinizi tutan mı vardı?

Devamını Oku
09.05.2018
Abdullah Gül: Nereden nereye?

Abdullah Gül: Nereden nereye?

Devamını Oku
27.04.2018
Baskın

Baskın

Devamını Oku
20.04.2018
İzmir bir başka…

İzmir bir başka…

Devamını Oku
18.04.2018
Cumhurbaşkanı’nın sözleri

Cumhurbaşkanı’nın sözleri

Devamını Oku
11.04.2018
SAPTAMALAR 2

SAPTAMALAR 2

Devamını Oku
06.04.2018
Saptamalar

Saptamalar

Devamını Oku
04.04.2018
Hayatın içinden: Türkiye - ABD ilişkileri (10)

Hayatın içinden: Türkiye - ABD ilişkileri (10)

Devamını Oku
21.03.2018
Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (9)

Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (9)

Devamını Oku
16.03.2018
Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (8)

Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (8)

Devamını Oku
14.03.2018
Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (7)

Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (7)

Devamını Oku
09.03.2018
Hayatın içinden: Türkiye- ABD ilişkileri (6)

Hayatın içinden: Türkiye- ABD ilişkileri (6)

Devamını Oku
07.03.2018
Hayatın içinden: Türkiye- ABD ilişkileri (5)

Hayatın içinden: Türkiye- ABD ilişkileri (5)

Devamını Oku
02.03.2018
Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (4)

Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (4)

Devamını Oku
28.02.2018
Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (3)

Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (3)

Devamını Oku
23.02.2018
Hayatın içinden: Türkiye- ABD ilişkileri (2)

Hayatın içinden: Türkiye- ABD ilişkileri (2)

Devamını Oku
21.02.2018
Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (1)

Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (1)

Devamını Oku
16.02.2018
Hayalet gemiler

Hayalet gemiler

Devamını Oku
09.02.2018
Gecede İstanbul

Gecede İstanbul Deniz Kavukçuoğlu yazdı...

Devamını Oku
07.02.2018
Gerçeklerimiz

Gerçeklerimiz

Devamını Oku
02.02.2018
Ne yazacağını bilememek

Ne yazacağını bilememek

Devamını Oku
31.01.2018
Akıntıya karşı durmak

Akıntıya karşı durmak

Devamını Oku
24.01.2018
Dünden bugüne (19.01.2018)

Dünden bugüne

Devamını Oku
19.01.2018
Şiddet ve eğitim

Şiddet ve eğitim

Devamını Oku
05.01.2018
Bunlara mecbur muyuz?

Bunlara mecbur muyuz?

Devamını Oku
03.01.2018
Hayatın içinden

Hayatın içinden

Devamını Oku
29.12.2017
‘Bir telefonu bile yok!’

‘Bir telefonu bile yok!’

Devamını Oku
22.12.2017
Umut (20.12.2017)

Umut

Devamını Oku
20.12.2017
Diren Gökçeada!

Diren Gökçeada!

Devamını Oku
08.12.2017
Çürüyen çöp, çürüyen insan

Çürüyen çöp, çürüyen insan

Devamını Oku
01.12.2017
Polisiye filmi izler gibi

Polisiye filmi izler gibi

Devamını Oku
29.11.2017
Singapur’dan Türkiye’ye

Singapur’dan Türkiye’ye

Devamını Oku
17.11.2017