Vahim bir insan hakkı ihlali
Deniz Kavukçuoğlu
Son Köşe Yazıları

Vahim bir insan hakkı ihlali

06.04.2016 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Bilindiği gibi müzakereleri on yıldan fazla süren ve taraflar arasında 16 Aralık 2013 günü imzalanan Avrupa Birliği-Türkiye Geri Kabul Antlaşması, yasadışı yollardan Türkiye üzerinden AB üye ülkelerine giren sığınmacıların Türkiye’ye iadesini öngörüyordu.
Bu anlaşma 4 Nisan 2016 günü yürürlüğe girdi ve aynı gün Midilli Adası’ndan aralarında yalnızca iki Suriyelinin bulunduğu, geri kalanı ise İran, Pakistan, Afganistan ve Sri Lanka uyruğunda olan 202 sığınmacı özel deniz araçlarıyla Dikili’ye getirildi.
İki Suriyeli, AB ile varılan anlaşma gereğince Almanya’ya transfer edilmek üzere Adana’ya gönderilirken, diğerleri ülkelerine “iade edilmek üzere” Kırklareli’nde bulunan toplama kampına yerleştirildi.

***

İster yasadışı isterse yasalara uygun yollardan Türkiye’ye gelmiş olsunlar, bu insanların “kaçtıkları” ülkelerine iadesi vahim bir insan hakkı ihlalidir.
Daha önce de bu köşede belirtilmişti. Türkiye, 1951 tarihli Mültecilerin Hukuki Durumuna İlişkin Cenevre Sözleşmesi’ni coğrafi kısıtlama ile kabul etmiştir. Bu sınırlamaya göre Türkiye, yalnızca Avrupa ülkelerinden gelen ve dini, ırkı, milliyeti, belirli bir toplumsal gruba üyeliği ve siyasi düşünceleri nedeniyle takibata uğrayacağı korkusu ile iltica talebinde bulunanlara mülteci statüsü verebilmektedir.
Avrupa ülkeleri dışında Türkiye’ye iltica talebinde bulunan kişilerin durumu Birleşmiş Milletler Mülteci Yüksek Komiserliği ile birlikte değerlendirilmekte ve uygun bulunmaları halinde “üçüncü bir ülkeye geçişleri” sağlanmaktaydı. Anlaşıldığına göre bu uygulamaya son verilmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu, Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 91. maddesi uyarınca 22.10.2014 tarihinde geçici korumaya ilişkin bir yönetmelik yayımlamıştır. Geçici Koruma Yönetmeliği’nin 1. maddesine göre bu yönetmelik, Suriyeli sığınmacıların yanı sıra Suriye’den kaçan vatansız kişiler için uygulama alanı bulmaktadır.

***

Asya ve Afrika’nın çeşitli ülkelerinden kaçarak ülkemize sığınan insanları, iradeleri dışında, zorla, sorgusuz sualsiz geldikleri ülkelere geri göndermek, evrensel insan haklarının güvence altına alındığı Birleşmiş Milletler sözleşmeleriyle bağdaşmamaktır.
Hiç kuşkusuz bu insanların büyük bir bölümü ülkelerini ekonomik nedenlerden ötürü terk etmişlerdir. Fakat bu durum sığınmacıların tümünün ülkelerine iadesi için bir gerekçe olamaz, olmamalıdır.
Bu insanlardan birinin bile iade edildiği ülkede ölüm dahil herhangi bir cezaya çarptırılmasının vebalini Türkiye Cumhuriyeti taşıyacak, bu davranışı alnına kara bir leke olarak yapışacaktır.  

Yazarın Son Yazıları

Veda (28.09.2018)

Veda

Devamını Oku
28.09.2018
Cumhuriyet Halk Partisi: Yeniden (2)

Cumhuriyet Halk Partisi: Yeniden (2)

Devamını Oku
13.07.2018
Cumhuriyet Halk Partisi: Yeniden (1)

Cumhuriyet Halk Partisi: Yeniden (1)

Devamını Oku
11.07.2018
Ağlamak

Ağlamak

Devamını Oku
04.07.2018
Mutlu sona doğru

Mutlu sona doğru

Devamını Oku
22.06.2018
Yorgunluk

Yorgunluk

Devamını Oku
20.06.2018
Tatarböreğini sever misiniz?

Tatarböreğini sever misiniz?

Devamını Oku
15.06.2018
Dertleşme (13.06.2018)

Dertleşme

Devamını Oku
13.06.2018
Elinizi tutan mı vardı?

Elinizi tutan mı vardı?

Devamını Oku
09.05.2018
Abdullah Gül: Nereden nereye?

Abdullah Gül: Nereden nereye?

Devamını Oku
27.04.2018
Baskın

Baskın

Devamını Oku
20.04.2018
İzmir bir başka…

İzmir bir başka…

Devamını Oku
18.04.2018
Cumhurbaşkanı’nın sözleri

Cumhurbaşkanı’nın sözleri

Devamını Oku
11.04.2018
SAPTAMALAR 2

SAPTAMALAR 2

Devamını Oku
06.04.2018
Saptamalar

Saptamalar

Devamını Oku
04.04.2018
Hayatın içinden: Türkiye - ABD ilişkileri (10)

Hayatın içinden: Türkiye - ABD ilişkileri (10)

Devamını Oku
21.03.2018
Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (9)

Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (9)

Devamını Oku
16.03.2018
Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (8)

Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (8)

Devamını Oku
14.03.2018
Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (7)

Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (7)

Devamını Oku
09.03.2018
Hayatın içinden: Türkiye- ABD ilişkileri (6)

Hayatın içinden: Türkiye- ABD ilişkileri (6)

Devamını Oku
07.03.2018
Hayatın içinden: Türkiye- ABD ilişkileri (5)

Hayatın içinden: Türkiye- ABD ilişkileri (5)

Devamını Oku
02.03.2018
Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (4)

Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (4)

Devamını Oku
28.02.2018
Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (3)

Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (3)

Devamını Oku
23.02.2018
Hayatın içinden: Türkiye- ABD ilişkileri (2)

Hayatın içinden: Türkiye- ABD ilişkileri (2)

Devamını Oku
21.02.2018
Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (1)

Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (1)

Devamını Oku
16.02.2018
Hayalet gemiler

Hayalet gemiler

Devamını Oku
09.02.2018
Gecede İstanbul

Gecede İstanbul Deniz Kavukçuoğlu yazdı...

Devamını Oku
07.02.2018
Gerçeklerimiz

Gerçeklerimiz

Devamını Oku
02.02.2018
Ne yazacağını bilememek

Ne yazacağını bilememek

Devamını Oku
31.01.2018
Akıntıya karşı durmak

Akıntıya karşı durmak

Devamını Oku
24.01.2018
Dünden bugüne (19.01.2018)

Dünden bugüne

Devamını Oku
19.01.2018
Şiddet ve eğitim

Şiddet ve eğitim

Devamını Oku
05.01.2018
Bunlara mecbur muyuz?

Bunlara mecbur muyuz?

Devamını Oku
03.01.2018
Hayatın içinden

Hayatın içinden

Devamını Oku
29.12.2017
‘Bir telefonu bile yok!’

‘Bir telefonu bile yok!’

Devamını Oku
22.12.2017
Umut (20.12.2017)

Umut

Devamını Oku
20.12.2017
Diren Gökçeada!

Diren Gökçeada!

Devamını Oku
08.12.2017
Çürüyen çöp, çürüyen insan

Çürüyen çöp, çürüyen insan

Devamını Oku
01.12.2017
Polisiye filmi izler gibi

Polisiye filmi izler gibi

Devamını Oku
29.11.2017
Singapur’dan Türkiye’ye

Singapur’dan Türkiye’ye

Devamını Oku
17.11.2017