İngiltere’nin Galler Prensesi, Veliaht Prens William’ın eşi Kate Middleton nerede? Britanya’da aralık ayından bu yana sorulan bu soru bu hafta Galler prensesinin görüntülendiği bir aile fotoğrafı nedeniyle dünya çapında bir komplo teori sarmalına neden oldu. Middleton’ın ocak ayında detayları muğlak bir karın ameliyatı geçireceği ve kamu görevlerine birkaç ay devam edemeyeceği açıklanmıştı.
Doğum yaptıktan sonra bile kısa sürede halk önüne çıkan Prenses Kate’in ortadan uzun süre kaybolması, hakkında söylentiler başlattı. Kimilerine göre Kate yataktan kalkamayacak kadar komplike bir estetik ameliyat geçirmişti, kimilerine göre onu aldatan Prens William ile boşanma aşamasındaydı, kimilerine göreyse komada hatta ölmüştü.
Kensington Sarayı, prenses ortada görünmedikçe dozu artan bu spekülasyonları frenlemek için İngiltere’de mart ayının ikinci haftası kutlanan Anneler Günü’nde Kate ve çocuklarının görüldüğü bir fotoğrafı medyaya servis etti.
FOTOĞRAF KRİZİ
Kate’in bu mutlu aile tablosu kısa sürede söylentileri daha da azdırarak küresel düzeyde bir medya iletişim krizine neden oldu. Dünyanın en büyük haber ajansları, fotoğrafı üstünde oynandığı gerekçesiyle yayından kaldırdı.
Fotoğrafta Kate’in sol eli, çocukların giysilerindeki uyumsuzluklar, yerdeki çizgilerin bozukluğu, uzuvlardaki bazı tuhaflıklar fotoğrafın özgün olmadığını ortaya koyuyordu.
Haber ajanslarının bu kararı zaten durumu meçhul prensesle ilgili komplo teorilerini derinleştirdi. Prensesin sol elinde alyansının olmaması boşanma söylentilerini desteklerken, fotoğraftaki diğer oynamalar aslında Saray’ın Kate ile ilgili bir şeyler sakladığı savlarını da güçlendirdi.
Prenses Kate’in fotoğrafla amatörce oynadığını açıklayarak özür dilemesi de komplo taşkınlığını engelleyemedi. Hatta daha sonra Prens William ile arabada yandan görüntülenen Kate’in fotoğrafının da sahte olduğu iddiası ortada dolaşmaya başladı. Skandallar ve spekülasyonların gölgesinden bir türlü sıyrılamayan İngiliz kraliyet ailesi nur topu gibi yeni bir krize merhaba demiş oldu.
Kraliyet ailesinin İngiltere için bir çeşit halkla ilişkiler projesi olduğu gerçeği yadsınamaz. Ancak diğer krizlerde de olduğu gibi medyayla ilişkiler konusunda sessizlik ve gizlilik stratejisinin bu çağda pek de işe yaramadığı ortada.
Prens Harry ile eşi Meghan Markle’ın sarayla çatışmaları, Kraliçe 2. Elizabeth’in oğlu Prens Andrew’in tecavüz ve pedofili hükümlüsü ABD’li milyarder Jeffrey Epstein ile bağlantısı ve 17. yaşındaki bir kızı ilişkiye zorladığı iddiası ve Prenses Diana trajedisi kraliyet ailesinin skandallar hanesinde hâlâ çok taze.
Bu tür fiyaskolar, İngiltere’deki monarşi karşıtlarını sisteme ilişkin sorgulamaya iterken cumhuriyet rejimine geçilmesi yönündeki talepleri güçlendiriyor.
2022’de tahta oturan Kral 3. Charles, monarşinin küçültülmesi konusunda adım atmamakla eleştiriliyor. İngiliz monarşisinin imparatorluğa ait dönemde sıkışıp kaldığı ve Avrupa’daki kraliyet aileleri gibi ülkenin demokratik kumaşının bir parçası olamadığı görüşü var.
Prenses Kate krizi sancılı bir monarşinin iletişim fiyaskolarından sadece biri. Birinci dünya sorunlarının bu düzeyde bir coşkunluk yaratıyor olması da madalyonun diğer yüzü.
