Çağdaş müziğimizin büyük bestecisi Saygun

05 Ocak 2022 Çarşamba

6 Ocak 1991, büyük bestecimiz Ahmed Adnan Saygun’un ölüm günü.

Adının “t” değil “d” ile yazılmasını ister, “Ben, delilerin Ahmediyim” dermiş!

Araştırmacı kimliğiyle besteciliğindeki ilkelerden ödün vermeyen Saygun Osmanlı değerlerini Cumhuriyete aktarmış, Bartok gibi 20. yüzyıla yön veren bir ustayla işbirliği yapmıştı.

Türk Beşleri’nin doğuya, batıya, geçmişe ve geleceğe uzanmış bir bilgesiydi. 

Türk müziği, teksesli karakteriyle Saygun’un ilk duyduğu müzikti. Türk müziğinin yabancısı olan polifoni ilk kez Donizetti’nin marşlarıyla ve hafif müzik dalındaki kantolar, tangolar ve operetlerle kendini göstermişti. Saygun da ilk çoksesli müziği İzmir’de babasıyla gittiği bir gazinonun hafif müzik orkestrasından duymuştu. 

İsmail Zühtü Bey ile yaptığı çalışmalar onu bu yönde geliştirecekti. 13 yaşında piyanoya başlamış, 1922’de Macar Tevfik Bey’in öğrencisi olmuş. 1928’de Milli Eğitim Bakanlığı’nın bursuyla Paris’e gitmiş; Schola Cantorum’da Madam ve Mösyö Borrel’in öğrencileri olmuş, Vincent d’Indy ve Paul la Flem ile kompozisyon çalışmış, Amedeé Gastoue’dan Gregor Ezgileri dersini almış. 1931’de Ankara’ya dönünce Musiki Muallim’de öğretmenlik yapmış; 1936’da Macar besteci Bartok ile Adana’nın Osmaniye yöresinde halk müziğini incelemiş ve nice halk ezgisini notaya aktarmıştır. Sonra da ülkenin çeşitli yörelerini dolaşıp halk müziğinin yerel ritim ve ezgilerini derlemiş. “Ses ve Tel Birliği”nin ve Folklor Araştırmaları Kurumu’nun kurucusu olmuş. Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu’nun ve TRT Yönetim Kurulu’nun üyeliğini yapmıştır. Ölünceye dek Mimar Sinan Üniversitesi Konservatuvarı’nda etnomüzikoloji ve kompozisyon dersleri vermiş, çağdaş Türk müziğinin yeni kuşak bestecilerini yetiştirmişti. Saygun’un 1991’deki ölümünden sonra öğrencileri, hocalarından aldıkları eli aynı doğrultuda ilerletiyor, kendi bilgelikleriyle birleştirip daha genç kuşaklara aktarıyorlar. Halk ezgileri kadar, halk masalları ve destanlar da onları etkiliyor: Hasan Uçarsu, Özkan Manav, İlhan Baran, Cengiz Tanç, Muammer Sun, İlhan Usmanbaş, Bülent Tarcan, Çetin Işıközlü, Kemal İlerici, Meliha Doğuduyal, Ahmet Yürür gibi sonraki kuşakların nice bestecisi Saygun öğretisini bugünlere taşıdılar.

Saygun’un başlıca yapıtları: “Kerem” ve Köroğlu gibi operalar, beş senfoni ve orkestra çeşitlemeleri, şan ve orkestra için türküler, liedler, İnsan Üzerine Deyişler ve Destanlar; iki piyano konçertosu, keman, viyola ve çello konçertoları, nice oda müziği, koro yapıtları, solo piyano için Aksak Tartılar üzerine Etüd, Prelüd ve taslakları vardır. Müzik teorisi üstüne çalışmaları, Bela Bartok ile Anadolu’da yaptıkları geziyi ve sonraki yazışmalarını içeren kitaplarının her birisi de tarihi birer değerdir.              

İNCİ YAKAR BİROL’DAN ‘SAYGUN’A SAYGI’

Yapıtları en çok kayda alınmış bestecimizdir Saygun. Başta Gülsin Onay ve Gürer Aykal olmak üzere onun kimi öğrencisi, hocalarının müziğini yaşama kavuşturmuştur. Piyanist İnci Yakar Birol da son günlerde ÇAĞSAV MÜZİK’ten “Saygun’a Saygı” başlıklı bir CD çıkardı. İçinde İnci’nin Kitabı, Aksak Tartılar Üzerine 12 Prelüd, op. 45 ve Anadolu’dan adlı op. 25 parçaları var. Sonunda ise piyanistin düzenlediği bir “Sesli Kitap” yer alıyor. İyi yorumlanmış, titiz kaydedilmiş bir çalışma.

Saygun ile ilgili değerli kitaplar ve makaleler yayımlanmıştır. Emre Aracı’nın yazdığı “Ahmed Adnan Saygun - Doğu - Batı Arası Müzik Köprüsü” başlıklı YKY’den basılan, iki CD ekli kitap, titiz bir araştırmanın ürünüdür.

Fazıl Say’ın “Müzik Masa Üstüne Geliyor” projesinde Saygun’un nice piyano yapıtını u-tube’dan dinleyebilirsiniz.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Eski bayramlar 10 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları