Menderes Döneminde Basın Özgürlüğü
Hıfzı Topuz
Son Köşe Yazıları

Menderes Döneminde Basın Özgürlüğü

06.09.2020 07:00
Güncellenme:
Takip Et:

1950-1960 yılları arasında acaba basın özgürlüğü ne durumdaydı?

14 Mayıs 1950 seçimleri ile Demokrat Parti iktidara geldiği zaman bütün gazeteciler bayram etmişti. Ben de onların arasındaydım. Adnan Menderes gazetecilerin dileklerini yerine getireceğini söylüyordu. İlk olarak Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasında Münasebetleri Tanzim Eden Kanun 13 Haziran 1952’de yayımlandı. Bu kanun gazetecilere şu hakları sağlıyordu;

    Sendika kurabilmek,

    Sosyal sigortalardan yararlanmak,

    İşverenin gazeteciyle yazılı iş anlaşması yapması zorunluluğu,

    İş anlaşmasını bozmak isteyen gazete sahibinin gazeteciye kıdem tazminatını ödemesi,

    Gazetenin kapanması durumunda gazeteciye ücret,

    Haftalık tatil, yıllık ücretli izin,

    Bu kanun o zaman için çok önemli bir aşamaydı.

SÖYLEDİĞİNİN TAM TERSİNİ YAPTI

Ama ne yazık ki bu bayram havası çok sürmedi. Menderes en ufak bir eleştiriye tahammül edemiyordu. DP hükümeti 1956’da radyo ve yayın yoluyla işlenen suçlar kanununa yeni maddeler ekledi. Bu maddelerden biri Kötü niyetle ya da özel maksada dayanan yayında bulunmak, hükümetin dışarıdaki itibarını mübalağalı ve özel maksada dayanan haberlerle sarsmak.”

Menderes yasal yollarla basına her gün yeni yeni kısıtlamalar getiriyordu. Biz 1953 yılında Gazeteciler Sendikası’nı kurmuştuk. 1955 yılında da Türkiye Gazeteciler Konferansı adıyla ulusal çapta bir toplantı düzenledik. Ben sendikanın genel sekreteriydim. Ankara ve İzmir gazeteci sendikaları da bu toplantıya katılmışlardı. Menderes, konferansta verilen kararları tepkiyle karşıladı. Bir süre sonra sendikamız kapatıldı.

Her gün gazetecilere karşı yeni yeni davalar açılıyordu. Zaman, Ulus, Yenigün, Milliyet, Cumhuriyet, Dünya, Vatan, Tercüman gazetelerinin sorumluları haftada birkaç gün mahkemelere taşınıyorlardı.

1954-1960 yılları Türk Basın Tarihi’nde sonu gelmeyen davalarla dolu karanlık bir dönemdir. Yalnız dört yıllık bir süre içinde (Mart 1954 - Mayıs 1958) 1161 gazeteci hakkında kovuşturma açılmış ve bunlardan 238’inin mahkûmiyetine karar verilmişti. O dönemde gazetelerde şu başlıklar görünüyordu;

    Basın gazileri selam size (2 Ağustos 1959)

    35 gazeteci yargılandı (17 Eylül 1959). Dün 7 gazete mahkûm oldu (3 Aralık 1959)

    İstanbul ve İzmir’de 29 basın davasına bakıldı (24 Aralık 1959)

    3 arkadaş daha gitti (1 Şubat 1960)

    Dün 27 gazeteci yargılandı (17 Mart 1960).

1959-1960 yıllarının en önemli olayı Pulliam Davaları’dır. Amerika’nın ünlü gazetecilerinden Eugene Pulliam 1958 ortalarında Türkiye’ye gelmiş ve başbakanla görüşmek istemişti. Uzun zaman bekletildi ve Pulliam bu sevdadan vazgeçti. Tam Amerika’ya dönecekti ki, Menderes’in İzmir’e giderken vapurda kendisini kabul edeceği bildirildi. Pulliam da Pekâlâ,” deyip vapura bindi. Ama Menderes vapurda hep parti işleriyle meşguldü, Pulliam’a zaman ayıramadı. Amerikalı gazeteci de küskün olarak memleketine döndu¨. İzlenimlerini Indianapolis Gazetesi’nde yayımladı.

Amerika’da 72 gazete bu yazıyı sütunlarına aldı. Yazının başlığı “12’ye Çeyrek Var”dı. Amerikada çıkan bu yazıyı Dünya, Ulus, Vatan gazeteleri ve birkaç dergi de yayımladı. Bir kıyamettir koptu! Yazıyı yazan gazetelerin sorumluları mahkemeye verildi. Gazeteler kapatıldı. Menderes bu tepkilere boş veriyordu.

HER GÜN YENİ YASAK

Sevgili dostum Abdi İpekçi 1 Ağustos 1959’da Milliyet’te Pulliam’a Açık Mektup” başlığıyla şöyle yazıyordu;

Sayın Mister Pulliam, lütfen bir daha Türkiye hakkında yazı yazmayınız. Gerçi sizin oralarda basın hürdür. Herkes istediğini düşünüp yazar. Ama bizim buralarda basının hâlâ hür olduğunu zanneden bazı meslektaşlarımız var. Onlar bunları sütunlarını alıyorlar. Aradaki fark şimdilik 6 yıl 7 ay hapis.”

O yıl Pulliam Davaları yüzünden Dünya, Ulus, Vatan, Milliyet gazeteleri ve Kim Dergisi kapatıldı. En eski dostum Şahap Balcıoğlu 16 aya mahkûm oldu. Selami Akpınar, Naim Tirali ve Ahmet Emin Yalman da cezaevlerine yollandılar. Pulliam Davası işte buydu.

Menderes her gün gazetelere tekzipler gönderiyor ve yayın yasakları koyuyordu.

TAHKİKAT KOMİSYONU

Bütünn bunlar yetmiyormuş gibi özel bir kanunla Meclis’te bir de Tahkikat Komisyonu kuruldu. Komisyon her gün yeni yasaklar getiriyordu. 27 Mayıs 1960’ta Meclis’teki görüşmelerin de yazılması yasaklandı.

Öte yandan İstanbul ve Ankara’da sıkıyönetim ilan edildi. Sıkıyönetim komutanları da her gün basına karşı yeni önlemler aldılar.

O dönemde basın özgürlüğü diye bir şey kalmamıştı memlekette. İşte bu yüzdendir ki 27 Mayıs’ı gazeteciler bir bayram havası içinde kutladılar.

Yani Menderes dönemi gazeteciler için bir özgürlük dönemi değil, bir baskı dönemiydi. Gazeteciler bunları unutmadılar. O günler basın tarihine kara bir dönem olarak geçti.

Menderes’in basın özgürlüğüne hiç sempatisi yoktu.

Ben birkaç kez kendisiyle karşılaştım. Celal Bayar, o ve başka gazetecilerle bir tren gezisi yaptık. Gezide Vala Nurettin Va-Nu ile birlikteydik. Yemeklerde bazen bir araya geliyorduk.

Başka bir anım da şu; Menderes bir dönemde Paris’e gelmişti. Orada da yine bizlerle uzun uzun görüştü. Hiç de kötü izlenimlerimiz olmadı. Ama kürsüye çıktığı zamanlarda bazen saldırgan bir insan oluyordu.

Devrilmesine ve tutuklanmasına sevinmiştik. Ama iki yıl sonra idam sehpasına götürülmesi içimizi sızlatmıştı. İsmet Paşa bunu önlemeye çalıştı ama başaramadı. Halk devrim heyecanını yitirmişti. Menderes’in Yassıada duruşmalarındaki zavallı hali herkeste merhamet uyandırıyordu.

İnsanlar o idam olayının acı görüntülerini hiç unutamadılar.

Yazarın Son Yazıları

Kongo’dan acı tatlı anılar

Kongo’dan acı tatlı anılar

Devamını Oku
17.10.2021
Enstitülere yazık oldu

Enstitülere yazık oldu

Devamını Oku
19.03.2021
Sevdiğim Devlet Başkanları

UNESCO’daki görevim sırasında tanıdığım devlet başkanları arasında birkaçı bende özel bir yer bıraktı. Bugün onlardan ikisini anlatmaya çalışacağım. Ama önce Sayın İsmet İnönü ve Sayın Ahmet Necdet Sezer’den söz edeceğim.

Devamını Oku
29.11.2020
Yetmiş sene önce Kore'de ne işimiz vardı?

Menderes hükümeti de NATO’ya katılma umuduyla Kore’ye asker gönderme kararı aldı. Türkiye’de Cumhuriyet kurulduğundan beri ilk kez yurtdışına asker gönderiyorduk.

Devamını Oku
18.10.2020
Menderes Döneminde Basın Özgürlüğü

Menderes en ufak bir eleştiriye tahammül edemiyordu. DP hükümeti 1956’da radyo ve yayın yoluyla işlenen suçlar kanununa yeni maddeler ekledi. Bu maddelerden biri “Kötü niyetle ya da özel maksada dayanan yayında bulunmak, hükümetin dışarıdaki itibarını mübalağalı ve özel maksada dayanan haberlerle sarsmak.”

Devamını Oku
06.09.2020
27 Mayıs'ta Düş Kırıklıkları

Benimle bu kadar uğraşmalarının sebebi neydi? Ben İstanbul Gazeteciler Sendikası’nın kurulması için uzun mücadeleler vermiştim. Sendikanın genel sekreteriydim. Yine o dönemde Türkiye Gazeteciler Konferansı’nı toplayarak iktidarın karşısına büyük bir direnişle dikilenler arasında başı çekiyordum. Her zaman onur duyduğum bir savaş veriyorduk. Bununla övünüyordum. Ama çok da düşman kazanmıştım. O düşmanlıklar her fırsatta karşıma dikiliyordu.

Devamını Oku
02.08.2020
Yazmasalar Olmaz mıydı? - Hıfzı TOPUZ

Atatürk devrimlerini ve aydınlanmayı savunmak benim amacım oldu. Atatürk’ün uyguladığı aydınlanma düşüncesi benim felsefem oldu.

Devamını Oku
27.05.2020
Dostum Ali Ulvi Ersoy

Ali Ulvi, Cumhuriyet’te her zaman namuslu, dürüst, geniş kültürlü, kıvrak zekâlı, ince esprili ve devrimci bir sanatçı olarak karikatür çizdi. Mesajlarını bir çırpıda kavrıyordunuz. Karikatürleri uzun süre belleğinizden silinmiyordu.

Devamını Oku
29.03.2020
Dost Orhan Kemal

Orhan Kemal gerçek bir sosyalistti. Yazıları halkın, yoksulların ve özellikle işçilerin sorunlarından esinlenerek kitleleri etkileyen bir havadaydı. Yazarlığa Bursa Hapishanesi’ndeyken başlamış ve okuyuculara kendini çok sevdirmişti. Siyasal tartışmaların dışındaydı.

Devamını Oku
24.02.2020
Geçmişi hiç özlemiyorum

Devamını Oku
22.12.2019
Bir zamanlar Paris

Bir zamanlar Paris

Devamını Oku
07.09.2019
Kültür politikalarına ne zaman sıra gelecek?

Kültür politikalarına ne zaman sıra gelecek?

Devamını Oku
14.07.2019