Hikmet Çetinkaya

Faşistsin, kafatasçısın...

20 Şubat 2016 Cumartesi

Hayatı acının, hüznün, ölümlerin gölgesinde sürdürmek zor...
Yaşamı kucaklamak, yüreğinde tomurcuklaştırmak, hayatı yaşanır hale getirmek için aşkın ve sevdanın gölgesinde çoğaltmak zor.
Ankara katliamında şehit düşen askerleri, sivilleri toprağa verdik, acımız büyük.
Savaş mı yoksa barış mı?
Yaşamın o derin sessizliği içinde avuçlarımızdan kayıp giden dostluklarımızı yitirirken böyle bir soruya herkes aynı yanıtı veriyor:
Savaş kıyımdır, felakettir, biz barış istiyoruz...”
Türkiye, Rusya, ABD, İran, Fransa, Almanya ve öteki ülkeler...
İyi, güzel...
Yanı başımızda savaş var, çocuklar ölüyor, kentler bombalanıyor.
Suriye, Rusya’nın mandası mı?
Artık ölümlerle yatıp ölümlerle kalkıyoruz... Vicdanımız körelmiş, kömür karasına dönmüş.
Bir fırtınanın kanatlarında ölüm meleklerini görüyoruz.
Kaygılıyız gelecek günler için...
Vadiye bir hüzün bulutu düşüyor, Kilis’ten bomba sesleri duyuluyor, İdil’de insanlar evlerine kapanıyor.
Cizre, Nusaybin, Lice, Sur...
Kaç şehit cenazesi geldi, kaç terörist etkisiz hale getirildi, kaç masum Kürt yurttaşımız öldü?
Yorgun kavramsal bir gök, bir ufuk çizgisinde buluşuyor.
Gün dağların üzerinden batarken yine hüzün çöküyor yüreklere...
Gözbebeklerinde korku, yılgınlık...
Viran hanelere şehit haberleri geliyor...
Tek katlı, derme çatma bir ev, kapısında bayrağımız dalgalanıyor...

***

Dünyanın patronları, efendileri, kendi ülkelerinin insanlarına hesap verecekleri yerde, mazlum ülkelere girip çıkıp oralarda yaşayan yoksullardan hesap soruyor...
Günahları çok!
Temel hak ve özgürlükleri, insan haklarını ihlal eden bunlar...
İşledikleri suçların hesabını hiçbir zaman vermeyecek onlar!
Olan yoksul Ortadoğu halklarına olacak...
Ülkemizde feda edilen evlatlara...
Baskıcı rejimler Irak, Suriye ve Libya’yı ne hale getirdi gördük ve yaşadık.
Ne diyor eski bakanlardan, hükümet sözcülerinden AKP’li Hüseyin Çelik:
“2003 yılında tezkereye ret oyu verdik, kirli ortaklıktan kurtulduk...”
AKP kurucularından olan Hüseyin Çelik, sitesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı yalanlıyordu iş işten geçtikten sonra...
Elbet ABD’nin Irak’ı işgali kirli bir savaştı. Orada katliam yapıldı; çocuklar, kadınlar öldürüldü...
Peki, şu “Arap Baharı” hikâyesine ne diyelim ya da hangi adı koyalım?
Emperyalizmin ağababaları, efendileri yıllar önce hazırlamışlardı Büyük Ortadoğu Projesi’ni...
Şimdi hayata geçirme zamanı...
Bakın ABD-Rusya nasıl anlaştı PYD-YPG’yle...
Cumhuriyet aylardır harika bir habercilik yapıyor...
Bizi de arkadan vuranlar var...
Orhan Erinç yazdı:
“FETÖ’cü, Kürtçü, casus Cumhuriyet...”
Sağcısı, muhafazakârı, sözüm ona solcusu, ulusalcısı, Atatürkçüsü, hukuk ayaklar altına alınıp çiğnenirken habercilikten Can Dündar ve Erdem Gül tutsak edilirken bize saldırıyorlar.
Ne denir bunlara?
Faşist!
Sen Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet’e, CHP’ye, Kılıçdaroğlu’na saldıracağına sınırımızı elini kolunu sallaya sallaya geçen 70 kentte militan toplayan, kanlı terör eylemi yapan IŞİD’e, PKK’ye bak...
Bırak Cumhuriyet gazetesine çamur atmayı, CHP’den ikinci parti çıkarma hayalini...
Atatürkçülük kim sen kim!
Seni gidi kafatasçı seni...

***

Hayatı aşkın, sevdanın gölgesinde yaşamak, akla ve bilime inanmak, insan sevgisini yüreklerde taşımak gerek...
Kızdığın, sevmediğin her kişiye düşüncelerinden ötürü saldırmak:
“Sen teröristsin, sen casussun, sen Kürtçüsün”
Mimarlar Odası hedefteydi önceki gün...
Adam iktidarı arkasına almış, bildiğini okuyor...
Dört gün sonra terör, başkenti kalbinden vuruyor...
Teröristler Ankara’yı mesken tutarken Diyanet İşleri Başkanlığı yeni bir fetva verdi bu arada:
“Cinsel arzuları tahrik eden ifade ve tasvirleri içeren, haramları güzel gösteren müzikleri yapmak, dinlemek haramdır.”
Benden söylemesi...
Haram işler yapmayın ama hazine, orman alanlarına kaçak konut yapın; dağlarınızı, ovalarınızı “çokuluslu altın avcıları”na peşkeş çekin; size kimse dokunmaz “haram” demez...
Çalın efendiler çalın!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018
Hoşça kal hüzün... 6 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları