Darbeciler yenildi ama bu gelen demokrasi değil
Kadri Gürsel
Son Köşe Yazıları

Darbeciler yenildi ama bu gelen demokrasi değil

22.07.2016 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

15 Temmuz başarısız kanlı darbe girişimi, siyasi tarihimizdeki önceki darbelerden iki yönüyle ayrılıyor. Bu, ülkedeki seçilmiş iktidar üzerinde sınırları belli bir siyasi vesayet uygulayan ya da sistem krize sürüklendiğinde kurtarıcılık rolü oynamaya hazır bir askeri kurumsal yapının müdahale teşebbüsü değildi.
Tam tersine bu darbe girişimi, AKP iktidarının bir otoriter rejime dönüşme sürecinde, Gülen Cemaati adlı bulanık yapıyla girmiş olduğu fiili koalisyon ilişkisinin yerini düşmanlığa bırakmasının ürünüdür. Düşmanlığın nedeni güç paylaşımında anlaşamamaktır. Sorun rejimin tabiatından kaynaklanıyor. Rejim darbe üretiyor.
İkinci farklı yön de bu hiyerarşi dışı darbe teşebbüsünü, Talat Aydemir gibi ülkeyi yönetmeye hevesli bir albayın değil, devasa bir siyasi ve dini cemaate mensup askerlerin gerçekleştirmeleri. Bu bir ilk.
Ülkeye görülmemiş büyüklükte zarar veren bu kalkışmanın cezai sorumluluğu elbette ki azmettirenine ve faillerine aittir... Lakin ahlaki, tarihsel ve siyasi sorumluluk, yakın geçmişteki karar ve tercihleriyle bugünkü şartların oluşumuna yol açtığı için rejimin omuzlarındadır.
Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki 358 general ve amiralden 110’u darbecilikten tutuklu. Yüzde 31’e tekabül eden bir oran bu...
Darbeci general ve amirallerin ne kadarı Cemaat mensubudur? Öyle görünüyor ki bu darbecilerin büyük bir kısmı emirlerini komutanlarından değil imamlarından almaktaydılar. Tuğgeneraller darbesinin beyni ve omurgasını Cemaatçi generallerin oluşturduğu, veriler ışığında aşikârdır.
Ordudan ulusalcı ve Kemalistleri tasfiye etmek için olduğu kadar Cemaat’in albay ve yarbaylarına generallik yolunu açmak için de dizayn edilen Balyoz ve Ergenekon davalarının sözde gerekçesi darbeleri önlemekti... Ama kazın ayağı başkaymış, bu davalar tam tersine bugünkü Cemaat darbesinin altyapısını oluşturmuş. 15 Temmuz, rejimin Cemaat’e zamanında verdiği sorumsuz desteğin, velhasıl kendi zaaf ve yanlışlarının ölümcül sonucudur.
Şimdi Türk Silahlı Kuvvetleri modern tarihindeki en ağır, en yıkıcı krize 15 Temmuz darbesiyle sürüklenmiş gibi görünüyor. Ama bu işin miladı 15 Temmuz değil. Balyoz ve Ergenekon tasfiyeleri sonucunda açılan mevkilere 2012 ve 2013’ten sonra yapılan terfilerle Türkiye’nin milli ordusunun bir “Cemaat ordusu”na dönüştürülmesi süreci neredeyse tamamlanmış. Ordu içinde ordu kurulmuş.
Cemaat ordusu darbeye kalkışacak güce erişmişse, TSK’nin her türlü iç ve dış operasyonunu manipüle edecek kadar da güçlü olduğu anlamına gelir bu...
O halde şunu da söyleyebiliriz: Bu dönemde alınan kararların hiçbiri, Cemaat ordusunun zımni onayı olmadan bihakkın tatbik edilememiştir. Korkunç bir ulusal savunma zaafı...
Türkiye’nin milli olduğunu sandığı ordusu karşısındaki konumu, “Beden Kemiricilerinin İstilası” (Invasion of the Body Snatchers) adlı 1956 tarihli Hollywood filmindeki gibiydi anlayacağınız. Bu Soğuk Savaş filminde bireyi tıpatıp kopyalayabilen uzaylıların hayali bir Amerikan kasabasındaki insanların yerini birer birer alarak başlattıkları gizli işgal anlatılır. İnsanlar karşılarında TSK’nin generali var zannediyorlardı ama o aslında Cemaat’in generaliydi. Tıpkı Cemaat’in polisleri ve savcıları gibi...
Bizim beden kemiricilerinin istilası ise açığa çıkınca bertaraf edildi ama bunun sonucunda demokrasi kazanmıyor...
Bu darbe girişimi vuku bulana kadar, Türkiye’yi zaten eksik olan demokrasisinden fersahlarca uzaklaştırmak için gereken ne varsa yapanların, ağızlarına bile almayı bıraktıkları “demokrasi” sözcüğünü, eski ortaklarının askeri saldırısına uğrayınca şimdi yine hatırlamış gibi görünmeleri kimseyi yanıltmasın...
Ayrıca, askeri darbeye karşı koymak kimseyi otomatikman demokrat yapmıyor. Tıpkı yakın geçmişte, siyasetin asker etkisinden arındırılmasıyla Türkiye’nin kendiliğinden demokratikleşmediği gibi... Bilakis Türkiye’de otoriter bir rejim kuruldu. Şimdi bu rejim, önlenen darbenin doğurduğu olağanüstülük halini elden geldiğince sürekli kılmak için kitlesini seferber ediyor, yetmedi OHAL ilan edip duruma kurumsallık da kazandırıyor. Devamı da Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi yükümlülüklerini askıya almak oluyor. Darbe zaten önlenmiş, sorumlular derdest edilmiş... Varsa geride kalan, onlara karşı da eldeki yetki zaten yeter. Ama amaç yenilmiş darbeyi bahane edip kişisel bir iktidar ajandasını olağanüstü baskı tedbirleri altında uygulamayı sürdürmek olunca, demokrasi yine kaybediyor.

Yazarın Son Yazıları

İdlib’de yüzleşmek

İdlib’de yüzleşmek

Devamını Oku
07.09.2018
Osman Kavala’nın sakin mağduriyeti

Osman Kavala’nın sakin mağduriyeti

Devamını Oku
31.08.2018
Yapay zekâ ABD’yle krizi çözer mi?

Yapay zekâ ABD’yle krizi çözer mi?

Devamını Oku
28.08.2018
Türkiye’nin tam teşekküllü krizi

Türkiye’nin tam teşekküllü krizi

Devamını Oku
17.08.2018
24 Haziran’daki ‘uçan mürekkepli mühür’ palavrasını en çok kim yaydı

24 Haziran’daki ‘uçan mürekkepli mühür’ palavrasını en çok kim yaydı

Devamını Oku
03.08.2018
Hızlı ve geçici iktidar

Hızlı ve geçici iktidar

Devamını Oku
14.07.2018
Muhalefetin bir numaralı sorunu medyadır

Muhalefetin bir numaralı sorunu medyadır

Devamını Oku
06.07.2018
24 Haziran’ın sürprizi MHP değil, ‘münafıklar’

24 Haziran’ın sürprizi MHP değil, ‘münafıklar’

Devamını Oku
29.06.2018
Bu seçimin galibi halktır

Bu seçimin galibi halktır

Devamını Oku
25.06.2018
24 Haziran’ın dört kesin sonucu

24 Haziran’ın dört kesin sonucu

Devamını Oku
22.06.2018
‘Oylarınızı çaldırmayacağız’

‘Oylarınızı çaldırmayacağız’

Devamını Oku
21.06.2018
Mantar tabancası patlasa da sandığa

Mantar tabancası patlasa da sandığa

Devamını Oku
19.06.2018
İnce, Erdoğan’ı iktidardayken ‘indiriyor’

İnce, Erdoğan’ı iktidardayken ‘indiriyor’

Devamını Oku
12.06.2018
Korkan iktidar korkutarak oy istiyor

Korkan iktidar korkutarak oy istiyor

Devamını Oku
08.06.2018
Erdoğan ‘Bay Kemal’den neden vazgeçemiyor?

Erdoğan, ‘Bay Kemal’den neden vazgeçemiyor?

Devamını Oku
05.06.2018
Muharrem İnce fenomeni

Muharrem İnce fenomeni

Devamını Oku
01.06.2018
24 Haziran’da iktidarın işi artık daha zor

24 Haziran’da iktidarın işi artık daha zor

Devamını Oku
29.05.2018
Türk Lirası’nı kim çökertti?

Türk Lirası’nı kim çökertti?

Devamını Oku
25.05.2018
Üç yıl sonra HDP yine anahtar

Üç yıl sonra HDP yine anahtar

Devamını Oku
15.05.2018
Dinamizm tamam Umutlar tamam Moraller tamam

Dinamizm tamam Umutlar tamam Moraller tamam

Devamını Oku
11.05.2018
Muharrem İnce’yle bozulan mezhepçilik oyunu

Muharrem İnce’yle bozulan mezhepçilik oyunu

Devamını Oku
08.05.2018
Basın özgürlüğü neden alerji yapıyor?

Basın özgürlüğü neden alerji yapıyor?

Devamını Oku
04.05.2018
Atı alan Üsküdar’a geçecek mi?

Atı alan Üsküdar’a geçecek mi?

Devamını Oku
01.05.2018
İç ve dış krizlerden önce baskın seçim

İç ve dış krizlerden önce baskın seçim

Devamını Oku
20.04.2018
Cihatçılar da Türkiye’ye havale

Cihatçılar da Türkiye’ye havale

Devamını Oku
17.04.2018
Saldırı sınırlı, Türkiye'nin pozisyonu etkilenmez

ABD, İngiltere ve Fransa'nın ortaklaşa gerçekleştirdiği Suriye Operasyonunundan ne anlamalıyız... Sınırlı saldırı Ankar'nın pozisyonunu etkiler mi, Esad rejimini güçlendirdi mi, harekatın zamanlaması manidar mı, harekat Putin'e de bir mesaj mı, İngiltere Başbakanı May kısa yolu mu seçti?

Devamını Oku
15.04.2018
Şimdiki mesele kimyasal silah değil

Şimdiki mesele kimyasal silah değil

Devamını Oku
13.04.2018
Hürriyet’e veda ve teşekkür

Hürriyet’e veda ve teşekkür

Devamını Oku
03.04.2018
Doğan Grubu’nun imhası, ana akım medyanın sonu

Doğan Grubu’nun imhası, ana akım medyanın sonu

Devamını Oku
23.03.2018
Afrin ve ötesi

Afrin ve ötesi

Devamını Oku
20.03.2018
Seçimi boykot, havlu atmaktır

Seçimi boykot, havlu atmaktır

Devamını Oku
16.03.2018
Arkadaşlarımızı hapiste tutarak hiçbir şey kazanamazsınız

Arkadaşlarımızı hapiste tutarak hiçbir şey kazanamazsınız

Devamını Oku
06.03.2018
İdlib’e dikkat

İdlib’e dikkat

Devamını Oku
23.02.2018
TSK Suriye’den neden çıkmaz?

TSK Suriye’den neden çıkmaz?

Devamını Oku
13.02.2018
Suskunluk sarmalındaki Türkiye

Suskunluk sarmalındaki Türkiye

Devamını Oku
06.02.2018
Uğur Mumcu’yu anmak, yalana teslim olmamaktır

Uğur Mumcu’yu anmak, yalana teslim olmamaktır

Devamını Oku
26.01.2018
Afrin savaşının öteki cephesinde durum

Afrin savaşının öteki cephesinde durum

Devamını Oku
23.01.2018
Zor, Suriye’de oyunu bozar mı?

Zor, Suriye’de oyunu bozar mı?

Devamını Oku
16.01.2018
Ölmüş bir gazeteciden ‘Sayın Yetkili’ye mektup: Tercih demokrasi ve diktatörlük arasında

Ölmüş bir gazeteciden ‘Sayın Yetkili’ye mektup:

Devamını Oku
12.01.2018
Türkiye-ABD: Krizin kara yılı başladı

Türkiye-ABD: Krizin kara yılı başladı

Devamını Oku
05.01.2018