Korkunç ikili: Trump-Netanyahu
Kadri Gürsel
Son Köşe Yazıları

Korkunç ikili: Trump-Netanyahu

08.12.2017 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Donald Trump, ülkesinde popülaritesi düşüşte olan, başı fena sıkışmış popülist ABD Başkanı...
İşleri iyi gitmiyor.
Eski FBI Başkanı Robert Mueller başkanlığındaki komisyon, Rusların 2016’daki seçimi Trump’ın kazanması için müdahale ettiği yolundaki iddiaları soruşturuyor. Ruslarla girdiği meşruiyeti şüpheli ilişkileri hakkında Başkan Yardımcısı Pence’e yalan söylediği için görevinde sadece 23 gün kalabilen eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Michael Flynn geçen hafta bu komisyon nezdinde itirafçı olup işbirliği yapmayı kabul etti.
Flynn, Ruslarla münasebeti konusunda gerçekleri FBI’dan da gizlemiş. Artık anlatacaklarının Trump’la alakalı olması halinde Başkan’ın ciddi sıkıntıya düşeceği muhakkak.
Trump’ın ABD’de bir gündem değişikliğine ihtiyacı vardı.
Eşine az rastlanır bir sorumsuzlukla, Amerikan dış politikasını kendi iç politikasına alet etti.
Önceki gün Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak resmen tanıdığını ilan eden Trump, Tel Aviv’deki Amerikan Büyükelçiliği’nin bu şehre taşınması için Dışişleri Bakanlığı’na da direktif verdi.
Amerikan Kongresi’nin 1995’te çıkardığı “Kudüs Büyükelçilik Yasası”na dayanarak attı bu adımı. Söz konusu yasa başkana, büyükelçiliği Kudüs’e taşımamak için ulusal güvenliği gerekçe gösterme hakkını tanımıştı. Trump’tan önceki başkanlar bu yetkiyi kullandılar ve yasa uyarınca Kongre’ye altı ayda bir sundukları feragatnamelerde büyükelçiliğin Kudüs’e nakledilmesinin ABD’nin ulusal güvenliğini tehlikeye atacağını bildirdiler.
Trump tam da bunu yaptı... Sadece ABD’nin güvenlik çıkarlarına aykırı davranmış olmadı, bir yangın yerine dönmüş Ortadoğu coğrafyasındaki krizi daha da derinleştirebilecek tehlikeli bir adım attı.
Trump’ın başkanı olduğu ülke Amerika Birleşik Devletleri... İdeolojik saiklerle yanlış yönetilmesi sonucunda komşularına vereceği hasar kendi çapıyla sınırlı olan orta boy bir bölge ülkesinden değil, bir süper güçten bahsediyoruz.
Trump’ın bu akılsız Kudüs hamlesiyle ülkesine ve bölgemize vereceği zarar da ABD’nin özgül ağırlığı nispetinde büyük olacaktır.
ABD Başkanı, üzerinde dolaşan Flynn hayaletinden bir süre kurtulmak, Flynn’in itirafları sonucunda Kongre’de aleyhinde vuku bulabilecek her türlü menfi gelişmeye karşı Yahudi lobisinin desteğini şimdiden yanına çekmek, Siyonist-evanjelist dinci seçmen nezdindeki popülaritesini artırmak istemiş olabilir.
Ama bu başkanın dünya hakkındaki bilgisi ve görgüsü hayli sınırlı, uluslararası meseleleri kavrama ve anlama kapasitesi de bir o kadar azdır.
Öyle olmasa, önceki gün Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak resmen tanıdığını ve ABD Büyükelçiliği’nin de oraya taşınacağını ilan ettiği konuşmasında, “Bu kararımız (İsrail ve Filistin arasında) kalıcı bir barışı kolaylaştırıcı rol oynama hususundaki güçlü taahhüdümüzden uzaklaştığımız anlamına katiyen gelmemektedir” diyemezdi. Kudüs kararının ve bu cümlenin aynı konuşma içinde yer alabilmesi, Trump’ın gerçekte ne yaptığının şuuruna vakıf olmadığının nişanesidir. Çünkü Kudüs kararı Trump’ın dediğinin tam tersine ABD’yi Filistin sorunu karşısında barışı kolaylaştırıcı tarafsızlık taahhüt ve iddiasından açığa düşürmektedir.
Ayrıca, BM’nin 1947 tarihli paylaşım planında Kudüs’e uluslararası özel statü öngörülmesinin günümüz siyasi gerçekliğine ters düştüğünü iddia etmek de önceki güne kadar imkânsızdı. Çünkü büyükelçiliği İsrail’in başkent ilan ettiği Kudüs’te olan sadece iki ülke vardı: Kosta Rika ve El Salvador. Dünyada Kudüs’ün nihai statüsünün bir barış sürecinin müzakere ve anlaşma konusu olması hususunda genel bir kabul söz konusuydu.
Trump’ın Kudüs kararı, Filistin-İsrail barışını daha da zorlaştırmıştır. İsrail tarafı Kudüs’ü bölünemez bir bütün olarak görmekte ısrar etmese ve Doğu Kudüs’ün de Filistin devletinin başkenti olabileceğini reddetmese hasar bu kadar büyük olmazdı. Mevcut halde ise bu bir darbe.
Trump, ABD’nin bir barış sürecinde yapıcı rol oynama şansını azalttı. Dolayısıyla ABD’nin diplomatik kapasitesini budadı.
Trump, hazzetmediği İran’a karşı bölgede İsrail ve Suudi Arabistan’ı da içine alan bir reel ittifak oluşturma girişimini kendi eliyle zora soktu.
Ve Trump, terörizmin ve İslamcı radikalizmin ekmeğine yağ sürdü.
Trump yalnız değil. Kudüs tangosundaki partneri, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’dur. Kendisi gibi popülist, aşırı sağcı ve başı sıkışmış olan...
Hakkındaki rüşvet ve sair yolsuzluk iddiaları nedeniyle polis tarafından toplam altı kez sorguya çekilen, geçen kasımda polisin ifadesini almak amacıyla iki kez resmi rezidansına uğradığı, eşi de harcama yolsuzlukları nedeniyle soruşturma geçiren ve tüm bu nedenlerden dolayı muhalefetin meydanlarda gösteri düzenleyerek protesto ettiği Netanyahu’nun da gündemi değiştirmeye ihtiyacı var.
Trump’ın kararını bundan dolayı sevinçle karşıladı ve doğurabileceği güvenlik tehditlerine rağmen destekledi.
Çünkü Netanyahu çatışmadan ve kutuplaşmadan besleniyor.
Trump ve Netanyahu korkunç bir ikili.

Yazarın Son Yazıları

İdlib’de yüzleşmek

İdlib’de yüzleşmek

Devamını Oku
07.09.2018
Osman Kavala’nın sakin mağduriyeti

Osman Kavala’nın sakin mağduriyeti

Devamını Oku
31.08.2018
Yapay zekâ ABD’yle krizi çözer mi?

Yapay zekâ ABD’yle krizi çözer mi?

Devamını Oku
28.08.2018
Türkiye’nin tam teşekküllü krizi

Türkiye’nin tam teşekküllü krizi

Devamını Oku
17.08.2018
24 Haziran’daki ‘uçan mürekkepli mühür’ palavrasını en çok kim yaydı

24 Haziran’daki ‘uçan mürekkepli mühür’ palavrasını en çok kim yaydı

Devamını Oku
03.08.2018
Hızlı ve geçici iktidar

Hızlı ve geçici iktidar

Devamını Oku
14.07.2018
Muhalefetin bir numaralı sorunu medyadır

Muhalefetin bir numaralı sorunu medyadır

Devamını Oku
06.07.2018
24 Haziran’ın sürprizi MHP değil, ‘münafıklar’

24 Haziran’ın sürprizi MHP değil, ‘münafıklar’

Devamını Oku
29.06.2018
Bu seçimin galibi halktır

Bu seçimin galibi halktır

Devamını Oku
25.06.2018
24 Haziran’ın dört kesin sonucu

24 Haziran’ın dört kesin sonucu

Devamını Oku
22.06.2018
‘Oylarınızı çaldırmayacağız’

‘Oylarınızı çaldırmayacağız’

Devamını Oku
21.06.2018
Mantar tabancası patlasa da sandığa

Mantar tabancası patlasa da sandığa

Devamını Oku
19.06.2018
İnce, Erdoğan’ı iktidardayken ‘indiriyor’

İnce, Erdoğan’ı iktidardayken ‘indiriyor’

Devamını Oku
12.06.2018
Korkan iktidar korkutarak oy istiyor

Korkan iktidar korkutarak oy istiyor

Devamını Oku
08.06.2018
Erdoğan ‘Bay Kemal’den neden vazgeçemiyor?

Erdoğan, ‘Bay Kemal’den neden vazgeçemiyor?

Devamını Oku
05.06.2018
Muharrem İnce fenomeni

Muharrem İnce fenomeni

Devamını Oku
01.06.2018
24 Haziran’da iktidarın işi artık daha zor

24 Haziran’da iktidarın işi artık daha zor

Devamını Oku
29.05.2018
Türk Lirası’nı kim çökertti?

Türk Lirası’nı kim çökertti?

Devamını Oku
25.05.2018
Üç yıl sonra HDP yine anahtar

Üç yıl sonra HDP yine anahtar

Devamını Oku
15.05.2018
Dinamizm tamam Umutlar tamam Moraller tamam

Dinamizm tamam Umutlar tamam Moraller tamam

Devamını Oku
11.05.2018
Muharrem İnce’yle bozulan mezhepçilik oyunu

Muharrem İnce’yle bozulan mezhepçilik oyunu

Devamını Oku
08.05.2018
Basın özgürlüğü neden alerji yapıyor?

Basın özgürlüğü neden alerji yapıyor?

Devamını Oku
04.05.2018
Atı alan Üsküdar’a geçecek mi?

Atı alan Üsküdar’a geçecek mi?

Devamını Oku
01.05.2018
İç ve dış krizlerden önce baskın seçim

İç ve dış krizlerden önce baskın seçim

Devamını Oku
20.04.2018
Cihatçılar da Türkiye’ye havale

Cihatçılar da Türkiye’ye havale

Devamını Oku
17.04.2018
Saldırı sınırlı, Türkiye'nin pozisyonu etkilenmez

ABD, İngiltere ve Fransa'nın ortaklaşa gerçekleştirdiği Suriye Operasyonunundan ne anlamalıyız... Sınırlı saldırı Ankar'nın pozisyonunu etkiler mi, Esad rejimini güçlendirdi mi, harekatın zamanlaması manidar mı, harekat Putin'e de bir mesaj mı, İngiltere Başbakanı May kısa yolu mu seçti?

Devamını Oku
15.04.2018
Şimdiki mesele kimyasal silah değil

Şimdiki mesele kimyasal silah değil

Devamını Oku
13.04.2018
Hürriyet’e veda ve teşekkür

Hürriyet’e veda ve teşekkür

Devamını Oku
03.04.2018
Doğan Grubu’nun imhası, ana akım medyanın sonu

Doğan Grubu’nun imhası, ana akım medyanın sonu

Devamını Oku
23.03.2018
Afrin ve ötesi

Afrin ve ötesi

Devamını Oku
20.03.2018
Seçimi boykot, havlu atmaktır

Seçimi boykot, havlu atmaktır

Devamını Oku
16.03.2018
Arkadaşlarımızı hapiste tutarak hiçbir şey kazanamazsınız

Arkadaşlarımızı hapiste tutarak hiçbir şey kazanamazsınız

Devamını Oku
06.03.2018
İdlib’e dikkat

İdlib’e dikkat

Devamını Oku
23.02.2018
TSK Suriye’den neden çıkmaz?

TSK Suriye’den neden çıkmaz?

Devamını Oku
13.02.2018
Suskunluk sarmalındaki Türkiye

Suskunluk sarmalındaki Türkiye

Devamını Oku
06.02.2018
Uğur Mumcu’yu anmak, yalana teslim olmamaktır

Uğur Mumcu’yu anmak, yalana teslim olmamaktır

Devamını Oku
26.01.2018
Afrin savaşının öteki cephesinde durum

Afrin savaşının öteki cephesinde durum

Devamını Oku
23.01.2018
Zor, Suriye’de oyunu bozar mı?

Zor, Suriye’de oyunu bozar mı?

Devamını Oku
16.01.2018
Ölmüş bir gazeteciden ‘Sayın Yetkili’ye mektup: Tercih demokrasi ve diktatörlük arasında

Ölmüş bir gazeteciden ‘Sayın Yetkili’ye mektup:

Devamını Oku
12.01.2018
Türkiye-ABD: Krizin kara yılı başladı

Türkiye-ABD: Krizin kara yılı başladı

Devamını Oku
05.01.2018