Mehmet Ali Güller

Erdoğan’ın Biden umudu

29 Mayıs 2021 Cumartesi

Erdoğan, 20 ABD şirketi yöneticisiyle yaptığı telekonferansta, 14 Haziran’da Joe Biden’la yapacağı görüşmeye ilişkin beklentisini açıkladı: “Sayın Biden ile NATO zirvesinde gerçekleştireceğimiz görüşmemizin yeni dönemin habercisi olacağına inanıyorum.”

Bu, Biden seçildiğinden bu yana Erdoğan’ın ABD’ye yaptığı sayısız “beyaz sayfa” çağrısından sonuncusu oldu. 

Peki, ABD ile Türkiye arasında gerçekten de bir beyaz sayfa açılması olasılığı var mı?

SORUNLAR LİSTESİ

Baştan belirtelim: Türkiye ile ABD arasında “gerçek anlamda” bir beyaz sayfa açılması olasılığı yok ancak Erdoğan ile Biden/ABD arasında bir beyaz sayfa açılması olasılığı var. 

Şundan: Türkiye ile ABD arasındaki sorunların, ABD’nin istediği şekilde çözülmesi olasılığı yok. Bu nedenle de Türkiye ile ABD arasında “gerçek anlamda” bir beyaz sayfa açılamaz. 

Çünkü:

- ABD, terör örgütüne verdiği askeri ve siyasi desteği Türkiye’nin kabullenmesini istiyor. ABD, Suriye’nin kuzeyinde özerk bir PYD bölgesi kurulmasını istiyor.

- ABD, FETÖ’yü korumayı sürdürüyor.

- ABD, Kıbrıs sorununda Türkiye’nin karşısında konumlanıyor.

- ABD, Ermeni tehcirini “soykırım” ilan ederek Türkiye’yi suçluyor.

- ABD, Türk-Rus işbirliğini ABD’nin çıkarları açısından en kötü model olarak görüyor ve Türkiye-Rusya-İran’ın Astana Platformu’nu sabote etmeye çalışıyor. Bu amaçla S-400 baskısını, F-35 ve yaptırım uygulayarak sürdürüyor.

- ABD, Doğu Akdeniz’de Türkiye’ye karşı konumlanıyor.

- ABD, Rıza Sarraf ve Halk Bankası davalarını şantaj kartları olarak elinde tutuyor.

Şimdi bu sorunlardan hangileri çözülme aşamasında ki Erdoğan 15 gün sonra yapacağı görüşmeyi “yeni bir dönem” umudu olarak görebiliyor? 

Bu listeye bakınca, Türkiye ile ABD arasında beyaz sayfa açılmasının olası olmadığını kesinlikle söyleyebiliriz ama Erdoğan’ın bu sorunlar nedeniyle Biden’ın şartlarıyla uzlaşmayacağından o kadar emin değiliz! Zira siyasetten ekonomiye oldukça sıkışan Erdoğan, iktidarını koruyabilmek için ciddi desteğe ihtiyaç duyuyor.

ANKARA’NIN SON MOSKOVA MESAJLARI

Son dönemde başta Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın olmak üzere Saray çekirdeğinin ABD’ye “Rusya’yla sorunlu alanlarımız, işbirliği alanlarımızdan daha çok” mesajı vermesi, 14 Haziran’a hazırlık gereği elbette.

Ama daha önemlisi, Ankara’nın son dönemde Moskova’yı hedef alan açıklama ve eylemlerle o mesajın altını doldurmaya başlamış olmasıdır. 

İşte onlardan sonuncusu, Ankara’nın Tatar sürgünü açıklamasıydı. Rusya Dışişleri Sözcüsü Zaharova bu açıklamaya karşılık “Türkiye’nin benzer sorunlarına dikkat çekebiliriz” uyarısı yaptı. 

Yine Ankara’nın sürdürdüğü “Kırım ilhakını tanımıyoruz” çizgisine karşılık olarak da Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, “Ukrayna’yı Kırım konusunda cesaretlendirmeyi, Rusya’nın toprak bütünlüğüne kastetmek ile eşdeğer gördüklerini Türkiye’ye son derece açık bir biçimde ilettiklerini” söyledi. 

Dışişleri Bakanlığı’nın Suriye’nin cumhurbaşkanlığı seçimini gayri meşru ilan etmesi ise AKP hükümetinin Şam düşmanlığını sürdürmesinin ötesinde, Moskova’yla sorunlar listesini çoğaltmak istemesi anlamına da geliyor. Putin’in Esad’ı tebrik ederek “Seçim sonuçları yüksek siyasi otoritenizi teyit etti” demesi, bir ölçüde Ankara’nın bu “gayri meşru” çıkışına yanıttı nitekim.

YENİ DÜNYA KURULUYOR

Sonuç olarak, Türkiye ile ABD arasındaki sorunlar stratejik sorunlardır ve o sorunların bir bölümü bile çözülmeden, dahası ABD’nin dayatmalarını kabul ederek beyaz sayfa açmak, çok ciddi bir ulusal güvenlik sorunu olacaktır!

Saray’ın iktidarını koruyabilmek adına, o dayatmaları kabul etmesi ise emin olun, iktidarlarını korumaya yetmeyecektir.

Çünkü yeni bir dünya kuruluyor ve Türkiye de AKP’nin frenlerine rağmen orada yerini alıyor, alacak... 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları