Mehmet Karlı

Söylem disiplini artan CHP

31 Ekim 2015 Cumartesi

CHP’nin veya herhangi bir başka muhalefet partisinin performans analizi yapılırken her şeyden önce insaflı olmamız gerekiyor. Devletin katliamlara en hafif anlatımla göz yumduğu, basın organlarının mafyavari operasyonlarla susturulduğu bir ülkede muhalefeti değerlendirirken dikkatli olmakta fayda var. CHP, kampanyasını Ankara saldırısının ve baskıcı devlet mekanizmasının yarattığı olağanüstü şartlarda sürdürdü. Büyük mitingler iptal edildi, hep bir güvenlik kaygısı ile çalışıldı.

CHP’nin en büyük başarısı 7 Haziran sonrası çizdiği uzlaşmacı ve yönetmeye hazır parti mesajını devam ettirmek oldu. Ortam var olan gerginlikleri derinleştirmeye uygunken Kemal Kılıçdaroğlu polemiklere girmekten kaçındı. Ana slogan olan “Önce Türkiye” mesajı bu uzlaşmacı imajı desteklemeye yönelikti. Her türlü gerginliğe rağmen bu söylem disiplininin tutturulması başarıydı.

Sosyal politikalar

Bir diğer başarı da sosyal politika söyleminde devamlılık gösterilmesiydi. CHP, 1500 TL asgari ücret, aile sigortası, taşeron işçilerin kadroya alınması, emekliye iki maaş ikramiye gibi politikalarını vurgulamaya devam etti. Bu politikalar Kılıçdaroğlu’nun yanı sıra, Selin Sayek Böke’nin şahsında toplumda pozitif karşılığı olan yeni bir yüz de buldu. CHP, bu politikaları ayırt edici özelliği haline getirilebilirse mevcut tabanı dışına çıkma şansı da artacak. Lakin bu mesajların bu seçim sürecinde biraz da boğulduğu söylenebilir. Gündem güvenlik sorunları ile dolmuşken ve havuz medyası yeni gündem oluşmasını engellerken CHP tartışmayı ekonomik konulara çekmekte zorlandı.

Kampanyanın bir diğer özelliği de artan gençlik vurgusuydu. Kılıçdaroğlu seçim kampanyasını “Ali İsmail’lere, Özgecan’lara, yarattıkları mizahla bir diktatöre meydan okuyan gençlere” adadı. Eğitime ilişkin vaatler ekonomi, dış politika, Kürt sorunu gibi ana başlıklar arasında değerlendirildi. Yurt sorununun çözülmesi, üniversite kredilerinin geri ödemesinin yeniden yapılandırılması ve hatta passoligin kaldırılması gibi vaatler sıkça vurgulandı. CHP, yeni oy kullanacak, siyasi aidiyetleri kemikleşmemiş kitle ile oy oranını artırma stratejisi izledi.

Bu adımlara rağmen gençlik konusunun CHP’nin hâlâ sorunlu bir alanı olduğu da bir gerçek. CHP, mizahı, sosyal, kültürel yaşantıyı belirleyen gençleri partiye çekmekte zorlanıyor. Bu sorun tespit edilse de sorunu gidermeye yönelik stratejiler yeterli etkiyi yaratmıyor. CHP’nin uzun vadede başarılı olabilmek için bu konuda çareler üretmesi bir zorunluluk.

CHP oyunda artışü

Seçim yazısı tahminsiz olmaz diyorlar. Öyleyse tahminle bitirelim. CHP oylarını artıracak. Bu artışın oranı ise seçime katılım oranı ile paralel olacak. Seçime katılım yüzde 90’lar seviyesine yaklaştıkça CHP de oyunu hedeflerine yaklaştıracak. AKP’nin tek başına iktidarı tüm baskıya rağmen engellenebilirse kanımca bu, muhalefetin ortak başarısı olacak. Koalisyona zorlanan bir AKP, mutlak iktidarını kaybetmeye, iç çatışmaları da artmaya başlayacak.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları