Paris'teki Kan, Irak'taki Petrol... (1)

18 Ocak 2013 Cuma

Son bir buçuk yılda KCKden içeriye 8-9 bin kişiyi alan AKPnin, çatışmalı bir yazın ardından İmralı ile görüşmelere başlamasının hemen sonrasında, Pariste gerçekleşen 3 PKKli kadının infazı bir tesadüf mü? Kim, kime, ne mesaj veriyor bu cinayetlerle? Buna paralel olarak, aynı zaman diliminde Irak Kürt Bölgesel Yönetiminin petrol yüzünden Bağdat ile gerilmesi, Bağdatın onayı olmadan kendi adına sembolik de olsa Türkiye üzerinden petrol ihraç etmeye kalkması neyin nesi? Irak Kürtlerini cesaretlendiren AKP iktidarına Bağdatın tavır alması, dahası ABDnin bu konuyla ilgili Türkiyeyi uyarması, bu büyük yapbozun hangi parçaları? Altı ay kadar önce bu sütunda yazdığım bir yazı geldi aklıma Biraz kısaltarak yeniden okurun dikkatine sunuyorum, sonra devam edeceğim.\n

\n

Petrol Odaklı ‘Kürt Federalizmi’\n

\n

Hasan Cemal (HC), 8 Ağustos tarihli Milliyetteki yazısında, Devletin zirvelerinde(DZ) Kürtler, petrol, İran, PKK konularında yapılan beyin fırtınalarını yazdı. HCnin yazdıklarından devletin zirveleriisimli aktör(ler)ün, AKP zirvesi olmadığını anlıyoruz. Çünkü RTE ile ilgili de düşünceleri var bu DZnin. Ortalıkta askeri vesayet filan kalmadığına göre, kim bu DZ, anlamak güç. Ama yine de -iyi saatlerde olsunlar- HCye düşüncelerini fısıldamış bir DZ var. Ne diyorlarmış? HC şöyle aktarıyor; \n

\n

Üniter kalmakta direnen bir Türkiye küçülür, özerk ya da federatif bir Türkiye büyür mü? Küçülmek ne demek? Türkiye Kürtlerinin Irak Kürtleriyle kaderini birleştirmesi... Büyümek ne demek? Türkiyenin Irak Kürtleriyle, Suriye Kürtleriyle bir federasyon çatısı altında birleşmesi... Ama ya büyüyeyim derken karşında büyük Kürdistanı bulursan?.. Bu konular acaba değişik senaryolar halinde devletin zirvelerinde konuşuluyor mu? Konuşulduğunu söyleyenler var.Demek ki, statükoyu korumak yerine, birilerinin de Irak, Suriye Kürtlerini de oyun alanına alarak özerklikle, federasyonla büyüme planları var. Bu DZ, (her kimlerse), tabii ki Irak petrolü uğruna bu özerklik oyununu kurguluyorlar, Kürtlerin kara kaşları, kara gözleri için değil herhaldeŞöyle yazıyor HC: Irakın neredeyse Suudi Arabistan kadar petrol zenginliği var. Bu açıdan Musul ve Kerkükün yanı sıra Kuzey Iraktaki ham petrol rezervlerinin de olağanüstü zengin olduğu ortaya çıktı. Devletin zirvelerinde bunun Türkiye açısından ne anlama geldiğinin çok iyi farkında olanlar var. Hiç kuşkusuz Irak Kürtleri de üstünde oturdukları bu zenginliğin kendileri için bir refah ve gelecek garantisi olduğunu iyi biliyorlar. Kısacası: Türkiye de, Irak Kürt yönetimi de, karşılıklı iyi ilişkilerin her iki tarafın da çıkarına olduğunun bilincindeler. Bu nedenle, devletin zirvelerinde esintiler öyle ki, Kuzey Iraktaki petrol zenginliği konusunda Türkiye -Amerika dahil- kimseye meydanı boş bırakmak niyetinde değil.\n

\n

Örneğin, Turkcellin sahibi Karamehmetlerin Genel Enerji ile, TÜPRAŞın sahibi Koç Grubunun, İngiliz ve Amerikalılarla Kuzey Irakta petrol yatırımlarını ve/veya niyetlerini hatırlayarak meydanın kimseye bırakılmak istenmediği açık. Ama petrol bu Meydanı boş bırakmamak kolay mı? Tereyağındaki kıl değil ki, çekip alasın... Evdeki hesaplar çarşıya uyar mı? Türkiyedeki DZnin, petrol uğruna Kürtlerle hemhal olmaniyetlerinin, Bağdat pekâlâ farkında ve Şii liderliği Türkiyenin petrole sulanmasını, Ahlaksız teklif olarak görüyor. Kerküke yapılan son Davutoğlu ziyaretinin bir notaya nasıl sebebiyet verdiğini gördük. HCnin DZ dediği, muhtemelen Türkiye burjuvazisinin hislerine tercüman olanlar, petrol odaklı bir Kürt siyaseti geliştiredursunlar, Irak Kürdistanını Iraktan koparmanın kolay olup olmadığını, bunun ne cehennemlere mal olacağını acaba hesaba katıyorlar mı? \n

\n

(…..)\n

\n

HCnin DZ aktörlerinin, Petrol odaklı Kürt federalizmi projesi”, daha baştan, Irak Kürtlerinin (işbirlikçilerin değil, aklıselim olanlarının) oyundan uzak durmaları ile çuvallar. Bu ayak çökünce Suriye ve Türkiye Kürtlerine özerklik lolipopu, DZdekilere bir şey kazandırmayacağı gibi, sorun yaratır ve muhatabı PKK olan bu ayakta yol almak için de bir gayret gösterilmez. Irakta da, Türkiyede, hatta Suriye ve İranda da, Kürtler, ABD kuklası devletçik olmak yerine ya da Büyük Kürdistan gibi fantezilere kapılmak yerine, kendi ülkelerinin toprak bütünlüğü içinde, eşit yurttaşlar mücadelesi vermelidirler. Bunu bugün BDP eşbaşkanları da bilge Kürt siyasetçi Talabani de açıkça dile getirerek doğruya işaret ediyorlar. \n

\n

Ama HCnin DZsi, bunu anlayacak durumda görünmüyor. Onun aklı petrolde Petrol odaklı özerklik, federalizm senaryoları daha çok fısıldanacak HCye, anlaşılan…\n

\n

Evet, 10 Ağustos 2012de bu köşede böyle yazmıştım. Yarın devam edeceğim\n

\n

\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları