Vadeler Kısalıyor, Burunlar Uzuyor...
Mustafa Sönmez
Son Köşe Yazıları

Vadeler Kısalıyor, Burunlar Uzuyor...

23.01.2013 04:57
Güncellenme:
Takip Et:

\n

\n

AKP iktidarı devraldığı 2002’de Türkiyenin 130 milyar dolarlık bir dış borç stoku vardı. Bu borçların sadece yaklaşık yüzde 13ü kısa vadeli, yani vadesi 1 yılın altında borçlardı. Üçte biri özel sektöründü. AKP iktidarında, hem dünya konjonktürünün elverişliliği hem de iktidarın izlediği düşük kur politikası sonucu, dışarıdan borçlanması arttı, borsaya, devlet kâğıtlarına sıcak para girişleri hızlandı, doğrudan yabancı sermaye geldi. 2007 yılında birikmiş dış borç 250 milyar doları geçiyordu ve kısa vadeli olanların oranı yüzde 17ye çıkmıştı ama düşük sayılırdı...\n

\n

Sonra, küresel kriz patladı. Türkiyeye giren dış kaynağın bir kısmı önce çekildi. Özel sektör, dış borçlarda üçte iki pay sahibi durumuna gelmişti. Bir korku sardı her firmayı. Kur yükselmişti. Taksit ödemek zamanı geldikçe hızla para aradılar, ancak kısa vadeli borç bulabildiler. Kısa vadeli borç tutarı tırmanmaya başladı. 2012 Eylül sonu itibarıyla dış borçlar 326.3 milyar dolara çıktı. Kasım 2012 itibarıyla kısa vadeli borçlar, toplamda yüzde 30.5 paya sahip ve 101.2 milyar dolar. Kısa vadeli oranı aynı kaldıysa, Kasım 2012de toplam dış borç stoku 332 milyar dolara ulaştı, diyebiliriz. \n

\n

Ortada açık bir Kurtlarla Danshali var. Dünyadaki, kriz öncesi likidite bolluğu fırsat bilinip bulunabildiği kadar borç bulunup kullanılmış. Kullanan, ağırlıkla özel sektör. AKP rejimi boyunca dış borç dağına 200 milyar dolar eklendi. Üstelik bunun 80 milyar doları kısa vadeli ve toplam borçta kısa vadelilerin payı yaklaşık üçte bir!.. Bu gelinen yer oldukça riskli. Bir şey daha; Merkez Bankası, önümüzdeki 12 ayda kısa vadeli borç ve vadesine 1 yıl kalan diğer borçların toplamını da 143 milyar dolar olarak açıkladı. Az buz ödeme değil…\n

\n

*** \n

\n

Özetle, dış borçlanmada kantarın topuzu kaçmışa benziyor. Hele ki kısa vadelilerde... Kısa vadeli borcun onda dokuzu özel sektörün Böyle borçlar her an geri ödenmeyi gerektirir. Çeker gider anında. O nedenle bunun karşılığını döviz rezervi olarak bulundurmak gerekir. Kısa vadeli borcunuz kadar döviz rezerviniz yoksa, başınız büyük belada demektir. Anında döviz kuru şoku yaşarsınız, bir anda mesela dolar kuru 1.80 TLlerden 2 TLlere fırlar, kasırga altüst eder, ağaçlar yerinden sökülür, çatılar uçar!.. Bunun için iktidar, sürekli döviz rezervi tahkimatı yapıyor. RTE, 2013 bütçe konuşmasını yaparken Merkez Bankamızın altın dahil döviz rezervlerinin 120 milyar 586 milyon dolarla bir başka tarihi rekor kaydettiğini müjdelemek istiyorum diyordu... Bu müjdeyi duyanlar, Başbakan, ya ne konuştuğunu bilmiyor ya da gerçekleri söylemiyor, diye düşünüyorlardı. \n

\n

Ünlü iktisatçılarımızdan Asaf Savaş Akat da, bu rekor rezerv isimli şehir efsanesine artık dayanamamış ki, 22 Ocak tarihli Vatandaki yazısında şöyle diyor (özetle); Başbakan Erdoğan rezerv artışını hükümetin başarı göstergesi olarak sunuyor dış açık veren ekonomide rezerv artışı kadar dış borç artışı kaçınılmazdır. Bankadan borç alıp bir bölümünü mevduata yatırmaya benzer. Rezervdeki her artış dış borcun aynı miktarda yükselmesi ile mümkün olur... Resim çok nettir. Evet, döviz rezervi artıyor. Ama borç para ile artıyor. Sanırım mesajı aldınız. Benden söylemesi…” \n

\n

*** \n

\n

Yabancılar, yerleşikler, dövizlerinin bir kısmını mevduat olarak bankalara yatırıyorlar, bunların karşılığı Merkez Bankasına yatırılıyor, rezerv artıyor. Altın mevduatı icat edildi. Karşılığı, altın rezervinde. Cari açığın üstünde dış kaynak girişi yaşanıyor ve borç stoku artıyor. Borçtan gelen döviz fazlası rezervlere giriyor. Böylece rezervler artmış görünüyor Sonunda, döviz rezervinin 101 milyar dolarlık büyüklüğü, önümüzdeki 12 ay için 143 milyar dolara ulaşmış kısa vadeli dış borç yükümlülüğünün altında. Döviz rezervine, 20 milyar dolarlık altın rezervini de eklerseniz, ediyor 121 milyar dolarTarzan yine zor durumda\n

\n

Ortada bıçak sırtı bir durum var. Bir de muktedir pinokyoların konuştukça uzayan burunları

\n

Yazarın Son Yazıları

Sadece Sen mi Mağdursun, Bra?*

Devamını Oku
04.03.2013
Çakma İhracatın Naylon Kahramanları

Devamını Oku
02.03.2013
AKP-PKK: Olmayacak Duaya Amin!.

Devamını Oku
01.03.2013
Kelebeğin Rüyası ve Mükellefiyet...

Devamını Oku
25.02.2013
3x5 Hedefi: Hoş, Ama Boş...

Devamını Oku
23.02.2013
Kürt Düğümü: Kim Çözer, Kim Çözemez (2)

Devamını Oku
22.02.2013
Kürt Düğümü: Kim Çözer, Kim Çözemez (1)

Devamını Oku
20.02.2013
Yabancıların Kazanç Transferi 120 Milyar $

Devamını Oku
18.02.2013
Dış Sermaye Kalitesiz, Ya Yönetim?

Devamını Oku
16.02.2013
Cari Açıkta Altın Pişkinlik!..

Devamını Oku
15.02.2013
Terörü Finanse Etmişsin... Mülga!..

Devamını Oku
13.02.2013
Devlet Raporunda Gelir Uçurumu...

Devamını Oku
11.02.2013
Biz, Kendi Söküğünü Dikemeyenler...

Devamını Oku
09.02.2013
Aç Tavuğun Kürt Petrolü Rüyası (2)

Devamını Oku
08.02.2013
Aç Tavuğun Kürt Petrolü Rüyası (1)

Devamını Oku
06.02.2013
Bir Türk-Kürt Federasyonu Rüyası...

Devamını Oku
04.02.2013
TÜİK'ten Yanıt: Altın mı, Ne Altını?

Devamını Oku
02.02.2013
Yüzde 1'in Sömürüsü Anadili mi Seçiyor?..

Devamını Oku
01.02.2013
Ne Yüzde 1'i, Yüzde Yarımın Türkiyesi...

Devamını Oku
30.01.2013
SGK: Çalışan Azaldı, TÜİK: Arttı...

Devamını Oku
28.01.2013
Tüccarlaşmadan Kültür Üretmek...

Devamını Oku
26.01.2013
24 Ocak: Neoliberal 'Yık-Yap'ta 32 Yıl...

Devamını Oku
25.01.2013
Vadeler Kısalıyor, Burunlar Uzuyor...

Devamını Oku
23.01.2013
Dışarıya Türk Yatırımı: Neyin Nesi?

Devamını Oku
21.01.2013
Paris'teki Kan, Irak'taki Petrol... (2)

Devamını Oku
19.01.2013
Paris'teki Kan, Irak'taki Petrol... (1)

Devamını Oku
18.01.2013
Bütçe Başarısız Umut, Büyümede...

Devamını Oku
16.01.2013
Gıdada Fahiş Kâr Kimin Umurunda?..

Devamını Oku
14.01.2013
Nar Tanesi Vurgun Senesi

Devamını Oku
12.01.2013
Dış Sermayenin Altında Kalmak...

Devamını Oku
11.01.2013
Dış Sermaye ve AKP'li Son 10 Yıl

Devamını Oku
09.01.2013
Cepte Görgüsüzlük ve İnternet Erişimi...

Devamını Oku
07.01.2013
Sorarsın da, Cevap Alabilir misin?

Devamını Oku
05.01.2013
Medyada Geçen Yıl ve Bu Yıl...

Devamını Oku
04.01.2013
En Mağdurlar: İşsiz ve Güvencesizler...

Devamını Oku
02.01.2013
Ücretli Sınıf: 'Senede Bir Gün'

Devamını Oku
31.12.2012
Üretici Sahipsiz, Tarım İnişte...

Devamını Oku
29.12.2012
Tüketici Tedirgin, İhracatçı Bezgin...

Devamını Oku
28.12.2012
İnşaat Yorgun, Sanayi Pusulasız...

Devamını Oku
26.12.2012
2012'nin Sınıfsal Bilançosu (1) Finans Sermayesinin İşleri Tıkırında

Devamını Oku
24.12.2012